Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/1964 E. 2018/1229 K. 09.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1964 Esas
KARAR NO : 2018/1229
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/04/2017
NUMARASI : 2016/68 2017/348
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
KARAR TARİHİ : 09/07/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREGİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin nezdinde …numaralı ” Kobi İşletim Sigorta Poliçesi ” ile sigorta İ…. Ltd. Şti ‘ye ait ” …: 1/A Ümraniye /istanbul” adresinde bulunan işlerinde 02/08/2014 tarihinde …Caddesinin kesiştiği noktada bulunan sigorta işlerinde davalılardan . …AŞ tarafından yapılan metro alt yapı çalışması ile müvekkilinin iş yerinin önünde bulunan atık su menholünün bağlantısının takılı olması nedeniyle yoğun yağışlardan davalıların kusuru neticesinde menholden taşan suyun iş yerine dolması sonucu iş yerinde yaklaşık olarak 60 cm yükselmesi sonucunda iş yerinde hasar meydana geldiğini, bu durumun müvekkili şirket tarafından ihbarı üzerine bağımsız uzman eksper tayin edilerek rapor alındığını, davacı müvekkili sigorta şirketi tarafından 19/09/2014 tarihinde 78/498,71 TL ödeme yapıldığını, davalı ….A.Ş nin yaptığı metro çalışmaları ve davalı İSKİ’nin atık su tesisatı bakım ve onarım işlemlerini yerine getirmemiş olması, yoğun yağışların meydana gelmesi, davalı eylemleri sebebiyle menholden taşan suların dava dışı sigortalı mahalde hasara sebebiyet verdiğini, davacı müvekkili şirket tarafından dava dışı sigortalıya ödenen hasar meblağı TTK 1301 madde vd. Hükümlerine göre sigortalının haklarına halef olan olarak davalılardan tahsiline, fazlaya dair talep ve dava haklarını saklı tutmak kaydı ile, 78.498,71 TL hasar tazminatının 19/09/2014 ödeme tarihinden itibaren işleyecek T.C Merkez Bankası kısa vadeli kredilere uygulanan avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı İSKİ vekili sunduğu dilekçesinde, davanın görev yönünden reddi gerektiği, zarar gördüğü iddia edilen sigortalı yerin sahibi şahıs ile davalı idaresi arasındaki uyuşmazlığın ticari nitelikte olmadığından sigortacının sigorta poliçesinden kaynaklanmayıp, kanunda aldığı yetkiye istinaden ve haksız fiil sebebi ile alacaklı yerine geçerek açtığı davanın Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, diğer davalı …A.Ş tarafından zarar verilen atıksu kanal bağlantısının tıkanması ve aşırı yağıştan kaynaklanan baskında müvekkilinin her hangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, dolayısıyla açılan davanın müvekkili bakımından husumetten reddi gerektiğini belirtmiştir.
Davalı … A.Ş vekili sunduğu dilekçesinde, öncelikle yetki itirazında bulunduğunu, zira yetkili mahkemenin davalı müvekkilinin ikametgahı olan Kavacık olması nedeniyle İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, buna göre de mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini belirterek, haksız ve mesnetsiz davanın usulden reddine , esasa girildiği takdirde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/68 Esas 2017/348 Karar nolu kararında özetle;
1-Davacı tarafından, davalı …A.Ş aleyhine açılan davanın reddine,
2-Davacı tarafından davalı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın kabulü ile,
78.498,71 TL maddi tazminatın 19/09/2014 ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, şeklinde karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekilinin yasal süresi içinde sunduğu, 20/06/2017 havale tarihli istinaf dilekçesinde özetle;
1-Yerel mahkeme tarafından davalılardan … Tic A.Ş. Yönünden davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu bu davalı yönünden aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasını talep etmelerine rağmen taleplerinin dikkate alınmadığı, kararın eksik inceleme ile alındığı,
2-Bilirkişi raporunda sadece İBB Raylı Sistemler Müdürlüğünün ilgili yazısının dayanak yapıldığı, davalı … yönünden sonuca nasıl varıldığı noktasında başka bir veri sunulmadığı,
3-Oysa…İnşaat tarafından yürütülen Metro Yapım İşi kapsamındaki alt yapı çalışmaları ve sigortalı iş yeri önünde bulunan atık su menholünün bağlantısının tıkalı olması nedeni ile yoğun yağışlarda menholden kaçan suların sigortalı iş yerine dolması sebebi ile meydana gelen ve sigortalıya ödenen hasar bedelinin her ikiside kusurlu davalılardan tahsili gerektiği, uzman eksper tarafından düzenlenen 08/09/2014 tarihli ekspertiz raporunda hasarın … inşaatın Üsküdar, Ümraniye, Çekmeköy metro inşaatının yapımı sırasında gerekli tedbirler alınmadığı kanaatine varıldığı, hasarın … İnşaat veya İBB’ ye rücusu hususunun şirket görüşüne sunulduğu, bu nedenlerle bilirkişi raporunda davalılardan .. A.Ş yönünden yapılan değerlendirmenin kabul edilemeyeceği mahkemenin de bu yönde karar vermesinin hatalı olduğu hususları istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.
Davalı İSKİ vekilinin sunmuş olduğu 03/07/2017 harç tarihli istinaf dilekçesinde özetle, bu davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu,
2-Öncelikle dosyada sunulan bilirkişi raporunda tıkanan menholun kanalizasyonmu yağmur suyu hattımı olduğunun belirlenmediği, dava konusu hasarın yağmur suyu ve logar tıkanıklığından kaynaklı ise bu durumda müvekkili kurumun 2560 sayılı İskinin Kuruluş Kanunu ve ilgili mevzuat gereği sorumlu tutulamayacağını, ilgili belediyesinin sorumlu olacağı, hasar adresindeki yağmur suyu kanallarının hangi kuruluş tarafından yapıldığı ve işletmesinin kararlaştırılmadığından, doğrudan İSKİ’ nin sorumlu tutulmasının hukuki olmadığı,
3-Mahkemece yerinde keşif kararı verilmesine rağmen bilirkişilerce yerinde inceleme yapmadan sadece dosya üzerinden, diğer davalının iş vereni tarafından oluşturulan taraflı bir inceleme raporu ile sorumluluğun tespit edilmeye çalışıldığı,
4-Hasara aşırı yağışın sebep olduğu, hem tutulan tutanak ve bilirkişi raporunda hem de mahkeme kararında belirtildiği, buna göre ayrı bir yağmur suyu kanalı yapımı ilgili belediyenin sorumluluğunda olup müvekkili kurumun bundan sorumlu tutulamayacağı, söz konusu yerde ayrı bir yağmur suyu kanalı yerine sadece atık su kanalının bulunmasının da belediyenin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı,
Bilirkişilerin diğer davalı ….inş. kusurlu olmadığı yönündeki görüşünü kesif yapmadan tıkalı rogarın hangi kanala ait olduğunu tespit etmeden ve dosyadaki diğer evrakları incelemeden sadece diğer davalı …ş inş. Beyanları ve işvereni olan İBB’ nin müşavir firması tarafından verilen rapora dayandırıldığı bu nedenle yanış sonuca varılarak verilen ilk derece mahkemesi kararının eksik ve hatalı olduğu hususları istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME
Dava sigorta poliçesine dayalı TTK 1472 maddesinde belirtilen halefiyet ilkesi gereğince açılan rücuen tazminat davasıdır.
Davacı sigorta şirketi ile dava dışı İnovasyon … Ltd. Şti. arasında, 26/06/2014-2015 dönemli Kobi İşimin Sigorta Poliçesi düzenlendiği, 02/09/2014 tarihinde yağan yoğun yağış nedeniyle, atık su kanalının tıkanarak menholden taşan suyun, sigortalı iş yerine dolması sonucu iş yerinde bulunan ürünlerin hasarlandığı, davacı sigorta şirketinin poliçe kapsamında sigortalısına bu zarar nedeniyle, 78. 478,71 TL ödeme yaptığı ve zararın meydana gelmesinde kusurlu oldukları gerekçesi ile, yaptığı ödeme- nin rücuen davalılardan tahsilini talep ettiği, davalıların zararın meydana gelmesinde kusurlu olmadıkları savunmasında bulundukları, mahkemece davalı Doğuş İnşaat yönünden davanın reddine, davalı İSKİ yönünden ise davanın kabulüne şeklinde karar verildiği görülmektedir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık sigortalı iş yerinde zararın mey- dana gelmesinde kusurun kimde olduğu ve zarar miktarı hususlarında olduğu anlaşılmak- tadır.
Mahkemece bilirkişi heyetinden alınan 18/11/2016 tarihli raporda özetle; İBB Raylı Sistemler Müdürlüğü 04/09/2014 tarihli yazısına istinaden, diğer davalı … İnşaatın gerçekleştirmekte olduğu alt yapı çalışmaları nedeni ile, atık su hattının kapatılmadığı, halen faaliyette olduğu, menholün tıkanmasında … İnşaatın herhangi bir kusurunun bulunmadığı açıklaması nedeni ile … İnşaata zararın meydana gelmesinde herhangi bir kusur izafe edilemeyeceği diğer davalı İSKİ yönünden ise 2560 sayılı yasanın ikinci bendi uyarınca davalı İSKİ’nin tam kusurlu olduğu, davalı iş yerinde meydana gelen zarar bedeli ve davacı tarafça yapılan 78.498,71 TL tutarın serbest piyasa koşullarında kadri-maruf değer taşıdığı tespiti yapıldığı görülmüş ve mahkemece karara bu raporun esas alındığı anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut 08/09/2014 tarihli sigorta ekspertiz raporunda hasar bedelinin 78.498,71 TL tutarında olduğu, iş yerinin bulunduğu cadde üzerinde metro çalışmasının hemen yanında… İnşaatın alt yapı çalışması yaptığı, Alemdağ caddesinin bu bölümünün trafiğe kapalı olduğu, … inşaatın alt yapı çalışması yapması nedeni ile sigortalı iş yerinin önündeki atık su menholünün bağlantısının tıkalı olması nedeni ile 02/08/2014 tarihindeki yağışlar nedeni ile menholden taşan suların iş yerinde zarara sebebiyet verdiği tespiti yapılmıştır.
Öncelikli olarak her ne kadar İSKİ tarafından görev itirazında bulunulmuş ise de, her iki tarafı da tacir olan ve ticari işletmenin kusurundan kaynaklanan tazminat davalarında uygulanacak hukuk kuralları özel hukuk kurallarıdır. Özel hukuk kurallarının uygulanacağı uyuşmazlıklardan kaynaklanan davalara da adli yargıda bakıla- caktır. Bu nedenle davalı İSKİ vekilinin görev itirazı yerinde değildir.
Öte yandan Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 23/11/2010 Tarih ve 2009/6003 E. 2010/11909 K. İle 05/11/2012 Tarih ve 2011/10564 E. 2012/17354 K.sayılı kararlarında da işaret edildiği üzere TBK.nun 69. (Mülga 818 sayılı B.K’nun 58) maddesi uyarınca;
Binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımın- daki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. Bu maddedeki sorumluluk, objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan “ağırlaştırılmış” bir kusursuz sorumluluk halidir. Bu gibi hallerde, zarar ile özen eksikliği arasında uygun illiyet bağının varlığı sorumluluk için yeterlidir. Uygun illiyet bağı mücbir sebep, zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusuru sonucu kesilirse, sorumluluktan söz edilemez.
Menhol , tanım olarak baca ya da kontrol bacası anlamına gel- mektedir. Kanalizasyon ya da yağmur suyu gibi basınçsız akan borulu sitemlerde, temizlik ve bakım için hattın yönünü değiştirmek ya da düşü sağlamak için yapılır.
Bu tanımdan yola çıkıldığında Menhol imalatı, kanalizasyon ya da yağmur suyu kanal yapımında uygulanan bir sistemdir. Konu ile ilgili değerlendirme yapıldığında, 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri hakkında kanunda belirtildiği üzere, bunların bakım ve onarımını yapmak, yaptırmak İSKİ’ nin görevleri arasında olduğu anlaşılmaktadır.
Davalıya ait atık su kanalizasyon borusu da madde de açıklanan “imal olunan şey” kavramına dahil olup, davalı bu boruların kötü yapılmasından veya muhafazasından kaynaklanan zarardan kusursuz sorumludur.
Öte yandan 2560 sayılı İSKİ Kanunu 25.maddesinde ” Yağmur sularının uzaklaştırılması ile ilgili tesislerin yapılması veye bu tip tesislerin işletilmesi, gerekli harcamalar ilgili belediyelerce karşılanmak şartıyla İSKİ tarafından yerine getirilir. Bu tesislerin yapılması veya işletilmesine ilişkin harcamalar tarifeye dahil edilmez.” hükmü- ne göre, ilgili Belediyeyle birlikte İSKİ’nin de yağmur sularının uzaklaştırılmasında sorum- luluğa sahip olup, bu hüküm İSKİ’nin sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır.
Davacının istinaf başvurusuna gelince her ne kadar mahkemece bilirkişi raporu baz alınarak, davalı .. İnşaatın zararın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun tespit edilemediği ve bu nedenle hakkındaki davanın reddine karar verildiği görülmekte ise de, bu karara esas alınan bilirkişi raporunda … İnşaatın kusursuz olduğu- na yönelik tespitte, sadece İBB Raylı Sistemler Genel Müdürlüğünün 04/09/2014 tarihli yazısına dayanıldığı, bu davalının kusuru yönünden başka hiçbir incelemenin yapılmadığı anlaşılmaktadır. Oysa yerel mahkemenin, bilirkişi raporu alınmasına ilişkin 10/05/2016 tarihli duruşmadaki ara kararında, inşaat mühendisi bilirkişiye HMK 277.4 maddesi uyarınca olayın meydana geldiği yer ve çevresinde mahallinde inceleme ve davayla ilgili bölümlerin- den örnek alabilme yetkisi de verildiği, fakat bilirkişi heyetinin, raporu, yerinde inceleme yapmadan ve dosya üzerinden yaptığı incelemeyle hazırladığı, … İnşaat tarafından gerçekleştirilen alt yapı çalışmalarının, zarara neden olan menholün tıkanmasında herhangi bir etkisinin bulunup bulunmadığına yönelik objektif ve yeterli araştırma yapılmadan raporun hazırlandığı, ekspertiz raporunda menholün tıkanmasının, … İnşaatın gerçekleştirdiği alt yapı çalışmasından kaynaklandığı tespitinin raporda değerlendirilmediği ve bu hali ile bilirkişi raporunun kusur tespiti yönünden eksik ve yetersiz olduğu anlaşılmaktadır.
Buna bağlı olarak, eksik ve yeterli olmayan bilirkişi raporu baz alınarak verilen ilk derece mahkemesi kararında, davalı … İnşaat’ın zararın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığına dair saptamada, bilirkişi raporu dışında başka bir delilede dayanılmadığı, bilirkişi raporunun yukarıda açıklandığı üzere eksik ve yetersiz olduğu, bu nedenle, kararında eksik araştırmaya dayalı olarak verildiği görülmekle, davacı vekili ile davalı İSKİ vekilinin istinaf başvurularının bu yönden kabulüne, HMK 353.1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, mahkemece gerekirse yerinde keşif yapılmak suretiyle, dosyada mevcut ekspertiz raporu ve itfaiye raporu da değerlendirilerek, tüm taraflar yönünden yeniden kusur incelemesi yapılarak taraflara atfı kabil kusur oranları tespit edildikten sonra, buna göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine kesin olarak karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/68 Esas 2017/348 Karar sayılı 11/04/2017 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE,
4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 55,20 TL başvuru harcı ile 98,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı olmak üzere toplam 153,3 TL harcın istinaf eden taraflarca peşin olarak karşılanan harçtan mahsubu ile hazineye irat kaydına, bakiye fazla harcın talep halinde iadesine,
5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.09/07/2018