Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/1947 E. 2019/287 K. 21.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1947 Esas
KARAR NO : 2019/287
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/05/2017
NUMARASI : 2016/832 2017/675
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ: 21/02/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının, davalı kooperatifin üyesi olduğunu, ekonomik durumun bozulması nedeniyle kooperatifin üyeliğinden çıkartıldığını, üye olduğu 2010 tarihinden itibaren 13.750,00 TL ödeme yaptığını, yaptığı ödemenin iadesi amacıyla, Bursa …..İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali takibin devamına ve davalının icra-inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevabında; davalı kooperatifin 245 sıra no’lu Milli Emlak Genel tebliğ uyarınca kurulduğunu ve üyelerinin sadece Bulgaristan’dan zorunlu göçe tabii tutulan kişiler olduğunu, bu sebeple davacıların kooperatif üyeliğinden ayrılmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesi; Davacının 24/07/2013 tarihli dilekçesi ile kooperatif üyeliğinden istifa ettiği, istifasının kabul edildiği gerekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı … Vekili İstinaf Taleplerinde; 1-İş bu istinafa tabi dosya Bursa 4.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/517 E. 2016/315​ K.sayılı dosyasında verilen 07/04/2016​ tarihli görevsizlik kararı ile gönderilmiş olup görevsizlik nedeniyle bu dosyada ne de gönderen mahkeme dosyasında verilen kararlarda lehlerine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer verilmediğini, 2-Müvekkilinin, davacıya borcu olmadığını, davacının kooperatif üyeliğinin sonlanmadığını, davalı kooperatifin 245 sıra nolu Milli Emlak Genel Tebliğ uyarınca kurulduğunu, üyelerinin de sadece Bulgaristan’dan zorunlu göçe tabi tutulanlardan oluştuğunu, davacının da bu şekilde üye olduğunu ve kooperatiften ayrılması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, kooperatifin varlığı devam ettiği sürece kooperatifin doğal üyesi olan davacının yerine bir başkasını ikame ederek kooperatiften çıkmasının dahi mümkün gözükmediğini, 3-Kooperatif adına yapılan masraflar, harcamalar ve sair ödemeler eksik ve hatalı tespit edildiğini, 4-Borç belirlenebilir olmadığından icra edilebilirliği de bu nedenle bulunmadığını, dolayısıyla söz konusu alacak iddiasının itirazın iptali değil alacak davasına konu olması gerektiğini belirterek yerel mahkemenin verdiği kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiş; İstinaf Dilekçesi Davacı … Vekiline 22/06/2017 Tarihinde Tebliğ Edilmiş, İstinaf Dilekçesine Cevap Verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararı davalı vekili tarafından yasal süre içinde istinaf edildiği anlaşılmakla; Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Davacı Bursa …. İcra Müdürlüğünün ….. E. sayılı dosyası ile 08/12/2014 tarihinde 13.570,00.-TL asıl alacak, 1.575,98.-TL faiz olmak üzere toplam 15.145,98.-TL üzerinden icra takibi başlattıktan sonra ödeme emrinin borçlu/davalıya 11/12/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça 18/12/2014 tarihinde hiçbir borcu olmadığını belirtilerek, borcun tamamına ve faize itiraz ederek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 08/06/2015 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmaktadır. Davalı vekili, dosyanın görevsizlikle Ticaret Mahkemesine gönderilmesine rağmen, ne görevsiz mahkemede, ne de esas yargılamanın görüldüğü mahkemede vekalet ücreti verilmediği yönünde istinaf talebinde bulunmuş ise de; Esastan sonuçlanmayan davada, yargılama giderini düzenleyen 6100 sayılı yasanın 331.maddesi gereğince, görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesi halinde, davaya başka bir mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemece hükmedilir. Görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemesi halinde davanın açıldığı mahkemede, dosya üzerinden bu durum tespit edilerek yargılama giderlerine hükmedilir. Görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra dosya ilgili mahkemeye gönderilmiş ve mahkemece yargılama giderleri hüküm altına alınmıştır. Sadece görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesi, davalı lehine vekalet ücreti takdirine sebep teşkil etmez. Diğer bir ifade ile, dosya görevli mahkemeye gönderilmiş ise sadece görevsizlik kararı sebebiyle taraf lehine vekalet ücretine hükmedilemez. Bu sebeple bu istinaf sebebi yerinde değildir. Davalı kooperatifin 245 sıra nolu Milli Emlak Genel Tebliğ uyarınca kurulduğu, üyelerinin de sadece Bulgaristan’dan zorunlu göçe tabi tutulanlardan oluştuğu, davacının da bu şekilde üye olduğu, bu nedenle kooperatiften ayrılması gibi bir durumun söz konusu olmadığı, kooperatif üyeliğinin sonlanmadığını, kooperatifin varlığı devam ettiği sürece kooperatifin doğal üyesi olan davacının yerine bir başkasını ikame ederek kooperatiften çıkmasının dahi mümkün olmadığı ileri sürülmüş ise de ilgili yönetmelik hükümlerinin incelenmesinde, üyelerin kooperatiften ayrılmasını yasaklayan bir hüküm olmadığı gibi 1163.sayılı Kooperatifler Kanununda da bu yönde bir düzenleme bulunmadığı, aynı şekilde kooperatif ana sözleşmesinde de bu yönde bir hüküm olmadığı, esasen bir kimsenin herhangi bir kuruluştaki üyeliğini kendi isteği ile sonlandırılmasının yasaklanması, Anayasa’da öngörülen temel hak ve hürriyetlere de aykırı olduğu, kimsenin kooperatif üyeliğinde zorunlu olarak tutulmasının ve üyelikten kaynaklanan bir takım maddi külfetlere bu sebeple zorunlu olarak katlanmasının sağlanması mümkün değildir. Bilirkişi raporunda ve mahkeme gerekçesinde de işaret edildiği üzere, Kooperatifler Kanunun 17.maddesi ve davalı kooperatifin ana sözleşmesinin 15.maddesi gereğince, devir hariç kooperatif ortaklığından ayrılan üye ile hesaplaşma ve üyenin alacağı, ayrıldığı yılın bilançosunun onaylandığı genel kuruldan 1 ay sonra muaccel olacağının kararlaştırıldığı, davacının 24/07/2013 tarihli dilekçesi ile kooperatif üyeliğinden istifa ettiği ve istifasının kabul edildiği, 2013 yılı bilançosunun 22/06/2014 tarihli genel kurulda onaylandığı, buna göre, davacının alacağının 23/07/2014 tarihi itibari ile muaccel olduğu anlaşılmıştır.Bilirkişi incelemesi sonucunda davacının yatırmış olduğu aidatlar toplamının 13.570,00 TL olduğu, bundan 1.237,15 TL yönetim giderinin mahsup edilmesi ile bakiye alacağın 12.332,85 TL’nin kaldığı anlaşılmış olup, hükme esas alınmaya yeterli bilirkişi raporuna göre verilen ilk derece mahkemesinin kararında bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1b.1 maddesi gereğince reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve hukuka uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı + 121,30 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 189,50 TL harcın, Davalı tarafından peşin yatırılan 301,89 TL harçtan mahsubu ile bakiye 112,39 TL harcın talep halinde kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa İADESİNE, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.21/02/2019