Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/1937 E. 2018/1520 K. 04.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1937 Esas
KARAR NO : 2018/1520
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/03/2017
NUMARASI : 2015/900 Esas 2017/170 Karar
DAVANIN KONUSU : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
KARAR TARİHİ : 04/10/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREGİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Kooperatifin Eyüp … Noterliği’nin … yevmiye ve 25/08/2015 tarihli ihtarnamesiyle, kooperatif yönetim kurulunun 02/07/2015 tarih ve 739 sayılı kararı gereğince kooperatife borcunun bulunduğu gerekçesiyle kooperatif ortaklığından çıkarıldığının ihtar edildiğini, kooperatifin 14/06/2015 tarihli genel kurul toplantısının toplanma ve karar nisabının gerçeği yansıtmadığını, genel kurul çağrısının usulsüz olduğunu, genel kurul toplantısının ve alınan kararların yok hükmün de olduğunu, kooperatifin çıkarma kararının usul hükümlerine aykırı olduğunu, kooperatife üye kaydının yapılmadığını, buna rağmen çıkarma kararı verildiğini, 14/06/2015 tarihli genel kurulda alınan kararların iptali için İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/744 esas sayılı dosyasıyla dava açıldığını, bu davanın sonucunun bekletici mesele yapılması gerek- tiğini, kooperatif yönetiminin şahsına karşı husumetleri olduğundan aleyhinde çıkarma kararı verdiklerini, ihtarnamelerinin kanuna aykırı keşide edildiğini, ihtarname keşide eden koope- ratif vekilinin vekaletnamesinin bulunmadığını, ihtarnamede belirtilen borcun gerçeği yansıt- madığını iddia ederek, kooperatif üyeliğinden çıkarılma kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının koopera- tiften 40.000,00TL sabit fiyatla daire satın aldığını, kendisine B blok, 3 numaralı bodrum kat bağımsız bölümünün tahsis edildiğini, davacının sabit fiyatla konut satın aldığı için kendi- sinden ortaklık sermayesi tahsis edilmediğini ve genel kurullara da çağrılmadığını, davacının da genel kurullara katılma yönünde bir talebinin bulunmadığını, İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/221 esas sayılı dosyasından verilen kararda, sabit fiyatla konut satın alanların kooperatif ortağı oldukları, bu durumdaki kişilerin genel kurula çağrılmamasının usulsüzlük olduğunun kabul edildiğine ilişkin kararın temyiz edildiğini, karar kesinleşmediği halde, sabit fiyatla konut alanlar dahil herkesin genel kurula çağrıldığını, davacı ve arkadaş- larının devamlı olarak kooperatif aleyhine faaliyetlere giriştiklerini, kooperatife karşı parasal yükümlülükerini yerine getirmediklerini, davacının birikmiş 2.700,00TL borcunu ödememek- te ısrar ettiğini, kendisine kooperatif yönetim kurulunun 01/03/2015 tarih ve 715 sayılı kara- rıyla birikmiş borçları 10 gün içinde ödenmesi için, Eyüp …Noterliğinden 03/03/2015 tarih ve…. yevmiye sayılı 1.ihtarname keşide edildi- ğini,ihtarnamenin 09/03/2015 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının Gaziosmanpaşa …Noterli- ğinden 13/03/2015 tarih ve…yevmiye nolu cevabi ihtarnameyi gönderdiğini ve ihtarna- menin gerekliğine uymayacağını bildirdiğini, bunun üzerine kooperatif yönetim kurulunun 10/04/2015 tarih ve 721 sayılı kararıyla 28/02/2015 tarih itibariyle birikmiş 2.700,00TL borcun ödenmesi için 2.ihtarnamenin gönderilmesi kararı alındığını, davacıya Eyüp …Noterliğinden 13/04/2015 tarih ve …yevmiye nolu 2.ihtarnamenin gönderildiğini ve ihtarnamenin 17/04/2015 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının Gaziosmanpaşa …Noter- liğinden 22/04/2015 tarih ve … yevmiye nolu cevabi ihtarnameyi gönderdiğini, 1 ve 2.ih- tarlara rağmen borcunu ödemeyen davacı aleyhinde kooperatif yönetim kurulunun 02/07/2015 tarih ve 739 sayılı kararıyla sözleşmenin feshine ve ortaklıktan çıkarılması kararı alındığını, kararın Eyüp …Noterliğinin 07/07/2015 tarih ve …yevmiye nolu ihtarname ile davacıya tebliğe gönderildiğini, ancak tebligat yapılamadığını, bunun üzerine yönetim kurulunun 22/08/2015 tarih ve 749 sayılı kararı ile yeniden tebliğ yapılması kararı aldığını, kararın Eyüp …Noterligin 25/08/2015 tarih ve… yevmiye nolu ihtarnamesi ile yeniden gönderildiğini, 14/06/2015 tarihli genel kurulun usulüne uygun yapıldığını, davacının birikmiş borçlarını ödememiş olduğundan sözleşmenin feshi ve ortaklıktan çıkarılması kararı alındığını, davacının dilekçesinde ileri sürdüğü iddia- ların gerçek olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2015/900 Esas, 2017/170 Karar sayılı kararında özetle;
Davanın kabulü ile,
Davalı S.S. Marmara Tankçıları Konut Yapı Kooperatifinin 02/07/2015 tarih ve 739 karar nolu, davacının ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin yönetim kurulu kararının iptaline, şeklinde karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili, yasal süresi içinde sunduğu, 15/06/2017 havale tarihli istinaf dilekçesinde özetle;
1-Davacının, davalı kooperatife ortak olarak erken teslim bodrum kat konutlardan birini talep ettiği, kooperatif yönetimince kendisine istediği konutun tahsis edildiği ve bilahare inşaatın fiilen tamamlanarak kendisine teslim edildiği,
2-Davacının kooperatife ödemeyi taahhüt ettiği ödemeleri zamanında yapmadığı, bu nedenle kooperatifler kanunu ve ana sözleşme hükümleri doğrul- tusunda ihtarnameler keşide edilerek tebliğ edildiği, ihtarnamelerin tebliğine rağmen öde- meleri yapmamakta direnince kooperatif ortaklığından çıkarılmasına karar verildiği,
3-Bilirkişi raporunda davacının borcu bulunup bulunmadığı, ihtarnamenin usul ve yasaya uygun olup olmadığı hususları bir kenara bırakılarak, davalı kooperatifin davacıya hukuken bir konut tahsis ve teslim edemeyeceği görüşü ileri sürülerek ortaklıktan çıkarılma kararının haksız olduğu yönünde görüş bildirdiği ve mahkemenin de bu raporu esas alınarak davanın kabulüne karar vermesinin isabetli olmadığı,
4-Oysa davacıya tahsisli yerin, bagımsız bölüm olarak tapuya kayıtlı bir yer olduğu, kat irtifaklarının bozulması yönünde belediyenin tapuya yaptığı başvu- runun tapu sicil müdürlüğünce reddedildiği, taşınmazın fiilen tamamlandığı ve davacının kullanımına sunulduğu, halen davacının bir taraftan taşınmazdan fiilen yararlandığı, diğer taraftan ise bu yerin hukuken yok hükmünde olduğunu ileri sürerek taahhüt ettiği ödemelerini yapmadığı, bu nedenle mahkemenin gerekçesinin kooperatif ortaklığından çıkarma kararının iptali gerekçesi değil, sözleşmenin iptali için olabilecek bir gerekçe olduğu,
5-Kural olarak kooperatifte önce ödemelerin yapılacağı, sonra konutun inşaa ve teslim edileceği, fakat davacı ve bir gurup arkadaşının ödemelerini yapma- dıkları, bu nedenle de, kooperatifin bitirilmesi ve tasfiyesinin mümkün olmayacağı, hiç kim- senin de davacıya başka bir konut tahsis ve teslim edemeyeceği, sonuçta davacının koope- ratife ortak kalmasında ve buna bağlı olarak bu davayı açmasında herhangi bir hukuki yararı- nın bulunmadığı,
6-Davalının, davacıya teslim edilen ve fiilen kullanımında bulu- nan taşınmazın tapuda kaydının bulunduğu, taşınmazın eksiksiz, kullanılabilir durumda olduğu, tapu devri yapılabilen bir yer için hukuken yer tahsisinin mümkün olmadığı şeklindeki mahkeme tespitinin yerinde olmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerektiği hususları istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME
Dava, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptaline ilişkindir.
Davacının, üyesi bulunduğu davalı kooperatif yönetim kurulu- nun 02/07/2015 tarih ve 739 sayılı kararı gereğince, kooperatife borcunun bulunduğu gerekçesi ile kooperatif ortaklığından çıkarıldığı, çıkarma gerekçesinin, davacının tutum ve davranışları ile borçlarını ödemekte direnmesi olarak gösterildiği, davacının ise, çıkarma kararının usulune uygun olmadığı, ihtarnamelerin yasaya aykırı olarak keşide edildiği ve içeriklerinin gerçeği yansıtmadığı, bu kadar borcu bulunmadığı iddiasında bulunduğu, mahkemece, kooperatiflerin ortağın konut ihtiyacının giderilmesi karşılığında, ortağın da kooperatife karşı parasal yükümlülükleri yerine getirme zorunluluğu olduğu, kooperatifin üzerine düşen yasal şartlara tam anlamıyla uygun bir konutu ortağa teslim yükümlülüğünü yerine getirmediği, taraflardan birinin yükümlülüğünü yerine getiremeyecek durumda bulun- ması halinde, karşı taraftan yükümlülüğünü yerine getirmesinin istenmesinin beklenile- meyeceği nazara alınarak, davacının birikmiş borçlarının ödenmemesinden bahisle kooperatif ortaklığından çıkarılmasının hukuken korunmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmektedir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı kooperatifin davacıya yasal şartlara, ana sözleşmeye uygun konut teslim edip etmediği, davacının kooperatife borcunun bulunup bulunmadığı, varsa miktarı, kooperatif yönetim kurulu çıkarma kararının ve çıkarılmaya ilişkin ihtarnamelerin biçim ve içerik yönünden usulüne uygun olup olmadığı, kooperatifin davacıyı ortaklıktan çıkarmakta haklı olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Mahkemece alınan 01/09/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı kooperatif tarafından davacıya tahsis edilen bodrum katın, imar planına göre bağımsız bölüm olması hukuken mümkün olmaması nedeniyle, davacıya davalı kooperatif tarafından hukuken geçerli bir konut tahsisinden bahsedilemeyeceği gibi, davalı koopera- tifin davacıya Kooperatifler Kanunu gereğince bir bağımsız bölüm tahsis etmesi mümkün olmadığından parasal yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle davacıyı ortaklıktan çıkartmasında iyiniyetli olmadığı mütalaa edilmiştir.
Dosya kapsamına göre, davacının davalı kooperatife 01/04/2010 tarihi itibariyle 13 nolu üye olarak kaydının yapıldığı, 02/12/2010 tarihli konut tahsis belgesi ile İstanbul Arnavutköy Taşoluk mh…. nolu giriş -bodrum dairenin tahsis edildiği, kooperatif karar defterine göre de 01/04/2010 tarihli yönetim kurulu kararı ile davacının sabit fiyat 35.000,00 TL üzerinden ortak kaydedilmesine karar verildiği, buna göre düzenlenen 01/04/2010 tarihli ortaklık senedinde söz konusu daire- nin bedelinin 35.000.00 TL sabit fiyat olarak kararlaştırıldığı, 01/04/2010 tarihli ödeme tablo- suna göre 2010 Nisan ayında 10.000,00 TL, sonraki aylar 500 TL ödeme şeklinde düzenlen- diği, davacı ile davalı arasında düzenlenen 10/02/2012 tarihli taahhütname ile de, davacıya tahsis edilen konutun toplam bedelinin 40.000.00 TL olarak sabit şekilde belirlendiği, 12.000,00 TL’lik kısmının bu tarih itibariyle ödendiği, kalan 28.000,00 TL’lik kısmın ise, aylık 700 TL şeklinde ödenmesinin kararlaştırıldığı görülmektedir.
Yine dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davalı kooperatif tarafından davacıya tahsis edilen bodrum katın imar planına göre bağımsız bölüm olarak kullanılmasının hukuken mümkün olmadığı, davacıya davalı kooperatif tarafından hukuken geçerli bir tahsis yapılmadığı, tahsis yapıldığı iddia edilen bodrum katın bağımsız bölüm olma niteliği taşımadığı, davacının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı-İstanbul Su Kanalizasyon İdare Müdürlüğü’ne su abonelik işlemi için başvuruda bulunduğu, ancak ilgili idare tarafından bodrum katlarında ruhsat ve ruhsat eki onaylı mimari projeye göre bağımsız bölüm bulunmadığından, yine davalı kooperatife ait olan tüm blokların bodrum katları için emsal alınan.. . parsel için, İstanbul 2. İdare Mahkemesi’nin 2010/857 Esas ve 2011/2065 Karar sayılı dosyasının 25/10/2011 tarihli kararı ile ilgili idarenin araştırma raporu nedeniyle abonelik işleminin yapılamayacağı belirtilerek başvurusunun reddedildiği, yine İstanbul 6. İdare Mahkemesinin 2013/2260 Esas ve 2015/1204 Karar sayılı dosyasında davalı kooperatif tarafından dava dışı Arnavutköy Belediye Başkanlığına açılan davada, bod- rum katlarının ruhsata bağlanması talebiyle yapılan başvurunun reddine dair verilen kararın iptalinin talep edildiği, ancak mahkemece 12/05/2015 tarihinde bodrum katın imar planına göre meskene çevrilmemesi gerekirken bodrum katın meskene çevrildiği, yapının gerek ruhsat tarihi itibariyle yürürlükte bulunan imar planı, gerekse mevcut imar plan hükümlerine göre ruhsata bağlanma olanağı bulunmadığından, meskene dönüştürülen bodrum katların ruh- satlandırılması talebiyle yapılan başvurunun reddine dair işlemde hukuka aykırılık bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verildiği, yine İstanbul 8. İdare Mahkemesinin 2012/125 Esas ve 2012/2700 Karar sayılı dosyasında davalı kooperatif tarafından dava dışı Arnavutköy Belediye Başkanlığına açılan davada, kooperatife ait yapıların mühürlenmesine dair kararın iptalinin talep edildiği, ancak mahkemece onaylı mimari proje ve yapı ruhsatında bodrum katların depo ve sığınak olarak belirlenmiş olmasına rağmen ruhsat yapı ve projesine aykırı bir şekilde bodrum katların meskene çevrilmesi nedeniyle, yapıların mühürlenmesine dair dava konusu yapı talil tutanağında, mevzuata ve hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddine karar verildiği, davalı kooperatifçe, davacıya borç ödeme konusunda Eyüp …Noterliğinin 03.03.2015 tarih ve…yevmiye nolu 1. İhtarname, Eyüp …Noterliğinin 13.04.2015 tarih ve …yevmiye nolu 2. İhtarname, ortaklıktan çıkarmaya ilişkin 02.07.2015 tarih ve 739.nolu yönetim kurulu kararının davacıya tebliğ edildiği, davacının davalı kooperatife ortaklıktan kaynaklanan borcunu ödememesi nedeniyle ortaklıktan çıkarıl- masına karar verildiği, davacı tarafından ise kendisine gönderilen ihtarnamelerin ve buna bağlı olarak alınan üyelikten çıkarma kararı ile sözleşmenin iptali kararının, yasanın aradığı şartlara uygun olmadığı, bu nedenle ortaklıktan çıkarma kararının geçersiz olduğu ve bu kararın iptaline karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüştür.
Davacı Yukarıda da açıklandığı üzere halen kooperatif üyesidir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 16.3 maddesine göre haklarında çıkma kararı kesinleşmeyen ortak- ların, ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.
Davacıya tahsis edilen konutun ruhsatsız olması ve ruhsatlandırılamaması ha- linde de davalı kooperatifin ortağı olan ve hakkındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen davacı- nın aidat ödeme yükümlülüğü devam eder. Davacı, davalı kooperatif aleyhine, sözleşmenin feshi ve tazminat veya konut tahsisi istemiyle dava açabileceği gbi, aidat ödeme yükümlü- lüğüne ilişkin herhangi engel bulunmamaktadır.
Kooperatif üyeleri hakkında ihraç kararı verilebilmesi için, Kooperatifler Kanunu’nun 27. ve kooperatif anasözleşmesi uyarınca, akçalı edimlerini yerine getirmeyen üyelere 10 günlük birinci ihtar ve 1 Aylık ikinci ihtarın gönderilmesi ve halen edimin yerine getirilmemesi halinde ihraç kararı verilmelidir. İhtarnamelerde de ödenmesi istenen miktarın net olarak belirtilmesi, ödemenin gerekçesi ve uyulmaması halinde yaptırımın ne olduğunun açıkça anlaşılır olması gerekmektedir.
Dosya incelendiğinde, mahkemece ihtarnamelerin biçim ve içerik yönünden incelenmediği ve ihtarnamelerin davacıya tebliğlerinin araştırılmadığı görülmektedir.
Kaldı ki davacı vekili, dava dilekçesinde ihtarnamedeki miktarların yanlış olduğunu, ihraç kararını veren yönetim kurulunun seçildiği 14.06.2015 tarihli genel kurul kararlarının iptali için İstanbul 14.ATM’nin 2015/744 sayılı dosyasında dava açıldığını, genel kurul kararlarının iptali halinde, geçerli olmayan bir yönetim kurulunun almış olduğu dava konusu ihraç kararınında geçerliliğinin kalmayacağı ve bu nedenle bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürmüş, fakat bu iddialarda mahkemece araştırılmamış, kooperatif ana sözleşmesine de dosyada rastlanmamıştır.
Sonuç olarak, yukarıdaki hususlara ilişkin bir araştırma ve tespit içermeyen eksik bilirkişi raporu baz alınarak verilen karar hatalı olduğundan, mahkemece, davacının kooperatife ilişkin yükümlülüklerinin devam ettiği gerçeğinden hareketle, öncelikle ana sözleşme ile birlikte kooperatifin genel kurul toplantı tutanakları, ticari belge ve defterlerin getirtilerek, davacıdan ihtarnamelerde talep edilen ödeme miktarının doğru olup olmadığı, ih- tarname tebliğlerinin yapılıp yapılmadığı ve buna bağlı olarak ihtarnamelerin Kooperatifler Kanununun 27. ve kooperatif ana sözleşmesine, ortaklıktan çıkarılma kararınında, Koopera- tifler Kanununun 16.maddesine uygun olup olmadığının araştırılması, ayrıca yukarıda bahsi geçen İstanbul 14.ATM’nin 2015/744 E.sayılı dosyası getirtilerek, sonucunun bu dosya açısından etkili olup olmayacağının araştırılmasından sonra uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu verilen karar usul ve yasaya uygun görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle HMK 253.1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, eksiklikler giderildikten sonra yeniden karar verilmek üzere mahkemesine kesin olarak iadesine karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/900 Esas, 2017/170 Karar sayılı 14/03/2017 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE,
4-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davalı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04/11/2018