Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/1929 E. 2019/258 K. 14.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1929 Esas
KARAR NO : 2019/258
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/04/2017
NUMARASI : 2015/819 2017/493
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ: 14/02/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirket tarafından davalı bankaya müşteri portföyünü geliştirmek üzere veri çalışması yapıldığını, bu kapsamda hizmet faturası düzenlendiğini, ancak fatura bedelinin davalı tarafından ödenmediğini, borcun tahsili amacıyla İstanbul .. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevabında; dava konusu A 116787 seri nolu 22/02/2012 tarihli, 3.931,76 TL bedelli fatura konusu yapılan hizmetin alınmadığını, taraflar arasında yazılı veya sözlü bir sözleşme bulunmadığını, faturanın itiraza uğramamış olması, faturanın içeriğinin kabul edildiği anlamına gelmeyeceğini belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi; taraflar arasında 1 yıl süreli sözleşme imzalandığı ve bilirkişi raporuna göre, davacının alacaklı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında davalı borçlunun takibe yaptığı itirazının iptaline, takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı …bank A.Ş. Vekili İstinaf Taleplerinde;
1-Davaya konu faturanın müvekkili bankaya tebliğ edildiğini gösterir herhangi bir evrak sunulmadığını, faturaya konu hizmetlerin sözleşme gereğince ifa edilip edilmediğinin tetkik edilmediğini, faturanın usulüne uygun olarak tebliğinin davacının sorumluluğunda olduğunu ve ispat külfetinin de davacıda olduğunu, faturadan, icra takibi ile haberdar olduklarını, fatura içeriğine derhal itiraz edildiğini, dayanak bilirkişi raporunda, e-mail yazışmaları delil olarak gösterilmişse de, …tarafından yazıldığı iddia edilen yazışmaların ilgili faturaya itirazları ve ödenmeyeceğinin nezaketen bildirilmesi mahiyetini taşıdığını, yazışmalarda faturanın ulaştığına ilişkin bir ifade de bulunmadığını, beyan ve savunmalarının tetkik edilmediğini, dayanak bilirkişi raporunda da bu hususa hiç değinilmediğini,
2-İcra inkar tazminatı yönünden de kararın kaldırılarak davanın reddi gerektiğini, faturaya konu talebin sözleşme gereğince tam ve ayıpsız olarak ifa edilmiş hizmete ilişkin olup olmadığının incelenmesi gerektiğini, bu itibarla huzurdaki davaya konu icra takibinin likit bir alacağa dayanmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiş;
İstinaf Dilekçesi Davacı … Rek. Ve Yay. Teks. Tic. Ltd. Şti. Vekiline 30/06/2017 Tarihinde Tebliğ Edilmiş, İstinaf Talebine 07/07/2017 Tarihli Dilekçesi İle Cevap Verilerek; Davalı tarafın, cevap dilekçesinde davacı ile müvekkili banka arasında sözlü yada yazılı sözleşme bulunmadığını iddia ettiğini oysa cevaba cevap dilekçelerinde taraflar arasında akdedilen sözleşmenin dosyaya sunulduğunu, 2. Cevap dilekçesinde, alacağa konu faturanın kendilerine ulaşmadığı konusunda hiçbir itiraz olmadığını, faturaya itiraz edilmemenin sonuçları üzerine durulduğunu, davalı şirket yetkilisi tarafından müvekkil şirkete gönderilen elektronik postada hizmetin verilmediğinden değil “…proje sonuçları da çok etkili olmadığından…” bahsedildiğini, yine e-posta yazışmalarında “…bahsetmiş olduğum 22.02.2012 de kesilen 3931,76 TL tutarındaki faturaya ait datalar 23.01.2012, 30.01.2012 ve 06.02.2012 tarihlerinde gönderilmiş olan datalardır…” denilmek suretiyle faturaların ulaştığının kabul edildiğini belirterek istinaf talebinin reddine karar verilmesi istenmiş, HMK.nun 348.maddesine göre katılma yoluyla istinaf talebinde bulunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararı davalı vekili tarafından yasal süre içinde istinaf edildiği anlaşılmakla;İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Davacı, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile 27/03/2015 tarihinde 3.931,76.-TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlattıktan sonra ödeme emrinin borçlu/davalıya 03/04/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça 09/04/2015 tarihinde hiçbir borcu olmadığını belirtilerek, borcun tamamına ve işlemiş/işleyecek faize itiraz edip takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 03/08/2015 tarihinde bir yıllık yasal hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.Taraflar arasında 24/11/2011 Tarihinde bir yıl süreli hizmet sözleşmesi imzalandığı, sözleşme gereğince düzenlenen bir kısım faturaların ödendiği hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Hukuki uyuşmazlık dava konusu faturanın ödenmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.Taraflar arasındaki sözleşme gereğince davacı tarafından 18/01/2012 Tarih ve 116780 nolu 5.987.32.-TL bedelli, 22/02/2012 Tarih ve 116787 nolu 3.931,76.-TL bedelli(Dava Konusu) 27/03/2012 Tarih ve 116790 nolu 6.218,60.-TL bedelli, 30/03/2012 Tarih ve 116793 nolu 5.843,36.-TL bedelli dört adet fatura düzenlendiği anlaşılmaktadır.Yukarıda, bir, üç ve dördüncü sırada belirlen faturaların ödendiği, davaya konu ikinci sırada yer alan faturanın ödenmediği, ayrıca bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre bu faturanın davalı bankaya tebliğ edilmediği de anlaşılmaktadır. Taraflar arasında yapılan E-posta yazışmalarının incelenmesinde, davalı banka çalışanının, sözleşmeye konu hizmete ilişkin davacı tarafından gönderilen faturaların genel müdür yardımcısının onayına sunularak (zor da olsa) onay alındığı ancak dava konusu fatura bulunamadığından onay almadığı, onaydan sonra yeni bir fatura için tekrar ve 2.kez onay alamayacaklarından bu faturanın kendilerine gönderilmemesinin talep edildiği yazışmalardan görülmektedir. Bu sebeple ilk derece mahkemesi kararı isabetli olduğu, alacak miktarının da belirlenebilir (likit) olduğu anlaşıldığından ilk derece mahkemesinin kararında bir isabetsizlik bulunmadığından Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı + 121,30 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 189,50 TL harcın, Davalı tarafından peşin yatırılan 152,95 TL harçtan mahsubu ile bakiye 36,55 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 maddesi ile aynı kanunun 362/1-a Maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.14/02/2019