Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/1835 E. 2018/1897 K. 15.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1835 Esas
KARAR NO : 2018/1897
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 24/07/2017
NUMARASI : 2017/3276 Esas, 2017/3276 Karar
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
KARAR TARİHİ: 15/11/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı 28.11.2016 tarihli başvuru dilekçesinde, 12.10.2016 tarihli baskı makinalarında yaşanan hasarların, makine kırılması teminatı dışında olduğunun bildirildiğini, oysa ki poliçe öncesinde makinenin nitelikleri hakkında ayrıntılı döküm yapıldığını, poliçe sonrasında prim borcunun ödendiğini, sigorta şirketinin, poliçe esnasında makinelerinin kapsam dışı olduğu hakkında kendisini haberdar etmediğini, prim tahsilatı yaptığı için hasarın tazmininden sorumlu olduğuna inandıklarını iddia ederek, 70.000,00 TL tutarın ödenmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, işyerinde 12.10.2016 tarihinde meydana geldiği bildirilen hasar ile ilgili hasar dosyası açıldığını, eksper görevlendirildiğini, rapor ve belgelerin tetkikinden, sigortalı işyerinde bulunan 4 adet baskı makinasının , baskı kafalarında elektriksel nedenlerden dolayı hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini, Kobi Paket Poliçe Özel Şartları Makina Kırılması Klozu Teminat dışında olan makina ve cihazlar başlıklı bölümünde “CNC tezgahlar, enjeksiyon- kesici – form verici vb makinalar, baskı makinaları“ nın istisna tutulduğunu, poliçe kapsamına göre hasarın teminat kapsamı dışında kaldığını, bu itibarla dava konusu talebin adı geçen poliçeden karşılanmasına imkan olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile talebin fahiş olduğunu, ekspertiz raporunda teminat dışı hasarlar için 35.193,91 TL tutar belirlendiğini belirterek talebin reddine karar verilmesini istemiştir.
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU UYUŞMAZLIK HAKEM KARARI: Hakem heyeti 19.04.2017 tarihli, K-2017/13373 dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden, 02.09.2016-2017 yürürlük dönemli Kobi Paket Sigorta Poliçesi‘nin var olduğu, olayın 12.10.2016 tarihinde gerçekleştiği, hasarın gerçekleştiğine dair çekişmenin bulunmadığı, anlaşmazlık konusunun hasarın teminat kapsamına girip girmediğine yönelik olduğu, hakem heyetince yapılan değerlendirmede, baskı makinalarının teminat dışı olduğu, sigorta kuruluşu tarafından tazminat ödenmesi gerekmediği kanaatine varıldığı gerekçesi ile istemin reddine karar verilmiştir.
UYUŞMAZLIK HAKEM KARARINA İTİRAZ:
Başvuran davacı vekili tarafından, sigorta tahkim komisyonu uyuşmazlık hakem kararına karşı itiraz edilmiştir.
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU İTİRAZ HAKEM HEYETİ KARARI: 12.05.2017 tarih, 2017.İHK-2164 sayılı karar ile, uyuşmazlığın, poliçede yer alan teminatın kapsamına ve özel şartlarda teminat kapsamında tutulan baskı makinalarının kırılması sonucu doğan zararın tazmini talebinde sigortacının TTK 1423.maddesinde yer alan sigortacının bilgilendirme yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı noktasında olduğu, mevcut olayda, hasara uygulanan muafiyet klozunun poliçede yazılı olarak bulunup bulunmadığının tespiti ve sözleşmenin yapılması sırasında on dört günlük süre içinde sigorta ettirenin bir itirazı bulunuyor ise sözleşmenin poliçede yazılı şartlarda yapılmış olduğunun kabulünün gerekeceği, başvuran vekilinin itirazlarının yerinde görülmediği gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Karar, başvuran davacı vekili tarafından yasal sürede istinaf edilmiştir.
İstinaf nedenleri olarak; Müvekkili tarafından baskı işlemleri ile ilgili işyeri açıldığını, 4 adet baskı makinasının satın alındığını, sigorta şirketi tarafından baskı makinalarında oluşabilecek hususlara ilişkin makinaların her türlü hasarı ve iş yerinde meydana gelecek zararların teminat altına alındığını, müvekkilinin bu poliçeyi yaptırmakta ki amacının 4 adet baskı makinasının teminat altına alınması olduğunu, poliçe tanzim edilirken, şirketin istediği evrakların en başında, Vergi levhası ile birlikte işyerinde bulunan makinaların faturaların olduğunu, ana faaliyet konusunun, tekstil ürünlerine baskı yapılması hizmeti olduğunu, aksi yönde beyanın mümkün olmadığını, TTK 1423 den sonra gelen 1424.maddeye bakılmadığını, zira sigortalının poliçeye itiraz edebilmesi için öncelikle poliçenin ıslak imza karşılığı sigortalıya teslim edilmesi gerektiğini, heyet tarafından yapılan itirazların hiç birinin irdelenmeyerek matbu bir ret kararı verildiğini, TTK.nun 1409.maddesi gereğince rizikonun teminat dışında kaldığını ispat etmekle yükümlü olan tarafın sigorta şirketi olduğunu ve iş bu iddiasını ispatlayacak somut deliller sunarak yapması gerektiğinin göz ardı edildiğini, poliçenin müvekkiline teslim edildiğine dair herhangi bir belge sunulmadığı gibi poliçenin dahi imzalı olmadığını TTK 1423.maddesinin, sözleşme öncesi aydınlatma yapılmadığı ve bundan bir zarar doğduğu takdirde sigortacının bilgilendirme yükümlülüğü hükümleri çerçevesinde bundan sorumlu olacağı gerçeğini ortadan kaldırmayacağını, 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 11/3.maddesi ve buna bağlı olarak çıkartılmış olan bilgilendirmeye ilişkin sözleşme halen yürürlükte dururken TTK nun 1423.maddesinin sigorta ettiren aleyhine geniş yorumlanmasının aydınlatma yükümlülüğünün özü ve ruhuna aykırı olduğunu iddia ederek kararın kaldırılmasını ve başvurunun kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, “Kobi Paket Sigorta Poliçesi “ kapsamında oluşan zararın tahsili İstemi ilişkindir.
Dosya kapsamından, sigortalı işyeri sahibi davacı ile davalı … şirketi arasında, poliçe başlangıç tarihi 02.09.2016 , poliçe bitiş tarihi 02.09.2016 olan “Kobi Paket Sigorta Poliçesi” nin düzenlendiği, davacı sigortalı tarafından, sigortalı işyerinde 4 adet baskı makinasında elektriksel nedenden dolayı baskı kafalarında hasar meydana geldiği, makinanın onarımının tamamlandığı, meydana gelen hasar onarım bedelinin tarafına ödenmesi amacı ile davalı … şirketine yazılı başvuruda bulunulduğu , sigorta şirketinin 20.10.2016 tarihli yazılı cevap verdiği, verilen cevapta, 12.10.2016 tarihinde meydana geldiği bildirilen hasar ile ilgili ekspertiz raporunun şirkete ulaştığı, dosyanın tetkikinden sigortalı işyerinde bulunan 4 adet baskı makinasının baskı kafalarında elektriksel nedenlerden dolayı hasar meydana geldiğinin tespit edildiği, “Kobi Paket Poliçe Özel Şartları Makina Kırılması Klozu Teminat Dışında Olan Makina ve Cihazlar Bölümünde” CNC tezgahlar, enjeksiyon – kesici – form verici vb makineler hükmüne istinaden hasarın teminat kapsamı dışında kaldığının, hasar ile ilgili tazminat talebinin karşılanmasına imkan bulunmadığının belirtildiği, başvuranın hasarın tahsili için tahkime başvurduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında, sigorta poliçesi , meydana gelen hasar konusunda bir uyuşmazlık yoktur, uyuşmazlık davalı … şirketinin yasal düzenlemeler kapsamında aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği, hasarın teminat kapsamında olup olmadığıdır.
Sözleşme ve olay tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK.nun 1409. maddesinde, sigortanın kapsamı, sigortacının rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumlu olduğu, sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükünün sigortacıya ait olduğu yine 5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 11/4. fıkrada “sigorta sözleşmesinde kapsam dahiline alınmış olan riskler haricinde, kapsam dışı riskler açıkça belirtilir. Belirtilmemiş olan riskler teminat kapsamında sayılır”, düzenlemelerine yer verilmiş, uyuşmazlık konusu olan aydınlatma yükümlülüğü ise TTK 1423. maddede “(1) Sigortacı ve acentesi, sigorta sözleşmesinin kurulmasından önce gerekli inceleme süresi de tanınmak şartıyla kurulacak sigorta sözleşmesine ilişkin tüm bilgileri, sigortalının haklarını, sigortalının özel olarak dikkat etmesi gereken hükümleri, gelişmelere bağlı bildirim yükümlülüklerini sigorta ettirene yazılı olarak bildirir. Ayrıca poliçeden bağımsız olarak sözleşme süresince sigorta ilişkisi bakımından önemli sayılabilecek olayları ve gelişmeleri sigortalıya yazılı olarak açıklar. (2)Aydınlatma açıklamasının verilmemesi halinde, sigorta ettiren, sözleşmenin yapılmasına on dört gün içinde itiraz etmemişse, sözleşme poliçede yazılı şartlarla yapılmış olur.Aydınlatma açıklamasının verildiğinin ispatının sigortacıya aittir. (3) Hazine Müsteşarlığı , çeşitli ülkelerin ve özellikle Avrupa Birliğinin düzenlemelerini dikkate alarak, tüketiciyi aydınlatma açıklamasının şeklini ve içeriğini belirler.” şeklinde düzenlenmiştir. Yasanın karşılığı, 01.07.2012 tarihinde yürürlükten kaldırılan 6762 sayılı TTK’nda bulunmamaktadır. Ancak, 03.07.2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 11/3.fıkrasında ” sigorta şirketleri ve sigorta acenteleri tarafından, gerek sözleşmenin kurulması gerekse sözleşmenin devamı sırasında sigorta ettiren, lehdar ve sigortalıya yapılacak bilgilendirmeye ilişkin hususlar yönetmelikle düzenlenir.” Hükmüne yer verilmiş ve hüküm uyarınca 28.10.2007 tarihinde resmî gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren , Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı) tarafından yayımlanan “Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmelik çıkarılmıştır. Yönetmeliğin birinci maddesinde yönetmeliğin amacı, belli bir sigorta ilişkisine girmek isteyen kişilerin, gerek sözleşmenin müzakeresi gerekse kurulması sırasında sözleşmenin konusu, teminatları ve diğer özellikleri hakkında oluşabilecek bilgi eksikliklerinin giderilmesi ile ile sözleşmenin devamı sırasında ortaya çıkabilecek ve sözleşmenin işleyişi ile ilgili olarak sigorta ettireni, sigortalı veya lehdarı etkileyebilecek nitelikteki değişiklik ve gelişmelerden ilgililerin haberdar edilmesini teminen sigortacı tarafından yerine getirilmesi gereken görev ve yükümlülüklere dair usul ve esasları düzenlemek olduğu belirtilmiştir. 2.madde de ise, yönetmeliğin 6762 sayılı TTK ve özel sigortacılık mevzuatı kapsamında risk üstlenen tüm kurum ve kuruluşlar ile acenteleri kapsar ifadesi ile kapsam belirlenmiştir. Yönetmeliğin 5.maddesinde ” (1) Sigortacının bilgilendirme yükümlülüğü, sigortacı tarafından sigorta ettirene veya sigorta sözleşmesine taraf olmak isteyen kişilere karşı sözlü ve yazılı şekilde yerine getirilir. Ancak, telefon çağrı merkezi, internet ve benzeri iletişim araçları kullanılarak uzaktan pazarlama yöntemleriyle yapılan sigorta sözleşmelerinde olduğu gibi sözleşme taraflarının fiziki olarak karşı karşıya gelmesinin ve işin gereği olarak yazılı bilgilendirme yapılmasının söz konusu olmadığı hallerde yazılı bilgilendirme şartı aranmayabilir. Ancak sigortacı asgari bilgilendirmenin yapıldığını ispatla yükümlüdür.Bu kapsamda yer alan işlemlerin niteliği ile yapılacak bilgilendirmenin şekline ilişkin usul ve esaslar müsteşarlıkça belirlenir. (2) Bilgilendirme yükümlülüğü, sigorta sözleşmesinin kurulmasından önce başlar ve sözleşmenin geçerli olduğu süre içinde de devam eder. (3)Sigortacı, dürüstlük ilkeleri doğrultusunda sözleşmenin müzakeresi, kurulması ve devamı sırasında sigorta ettirene, sigorta ile ilgili teknik konularda yardımcı olmak, yapılacak veya yapılmış, sigortacılık işleminin özellikleri ve sözleşmeye konu sigorta teminatı ile sigortacılık işleminin özellikleri ve sözleşmeye konu sigorta teminatı ile sigortanın işleyişi hakkında her türlü bilgiyi sözlü ve yazılı olarak sağlamak ve sigorta ettireni yanıltıcı her türlü hal ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” ifadelerine yer verilmiştir. 7.maddede, sigorta sözleşmesinin müzakeresi, kurulması ve devamı sırasında bilgilendirme yükümlülüğü gereği gibi yerine getirilmemiş veya sigortacı hakkında yanıltıcı bilgi verilmiş ya da bu yönetmeliğin 8. maddesinde düzenlenen Bilgilendirme Formu gereği gibi teslim edilmemiş, yahut bilgilendirme formunda yer alan bilgiler gerçeğe aykırı şekilde düzenlenmiş ve bu hallerden herhangi biri sigorta ettirenin kararına etkili olmuş ise sigorta ettirenin sigorta sözleşmesini feshedebileceği gibi varsa uğradığı zararında tazminini talep edebileceği ifade edilmiştir. Somut olayda, davalı … şirketi tarafından, yasa ve ilgili yönetmelik hükümleri gereğince davacı sigortalının bilgilendirildiğine dair bilgi ve belgeler dosyaya ibraz edilmemiş veya bu konuda herhangi bir yazılı açıklamada bulunulmamıştır.
Yasal üzenlemeler kapsamında, başvuran tarafın itirazları da dikkate alınarak, sigorta şirketinden gerekli bilgi ve belgelerin veya açıklamaların dosyaya ibrazı aşamasından sonra davacı talebinin değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz değerlendirme sonucu verilen ret kararı yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, başvuran vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. Ancak, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun mahkemelerin görevi ve istinafla ilgili hükümleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ve yürürlükte bulunan diğer ilgili yasal düzenlemeler kapsamında, itiraz hakem heyeti kararının kaldırılarak yerine geçip karar verilmesi veya duruşma açılarak yeniden karar verilmesi mümkün olmayacağından kararın kaldırılması ve dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere gönderilmesine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,
1-İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/3276 D.İş Esas, 2017/3276 D.İş Karar ve 24.07.2017 tarihli kararı ile saklanmasına karar verilen , Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 18.06.2017 tarihli, 2017/İHK -2164 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine iadesine,
3-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından başvuran yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Başvuran tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin itiraz hakem heyetince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 361/1. fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.15/11/2018