Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/1792 E. 2018/886 K. 23.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1792 Esas
KARAR NO : 2018/886
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/04/2017
NUMARASI : 2016/803 2017/361
DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ (Yayımlama Sözleşmesinden
Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 23/05/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; dava dışı sigortalısının işyerinde çatıdan sızan suların işyerine dolması nedeniyle hasar meydana geldiğini, tespit edilen hasarın sigortalısına ödendiğini, bu sebeple sigortalısının halefi olduğunu, davalının aleyhine icra takibi yapıldığını, itirazın iptalinin durması nedeniyle eldeki itirazın iptali davasının açıldığını, icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın asgari %20 ‘si kadar icra inkar tazminatına, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevabında; olayın 22/09/2011 tarihinde meydana geldiğini, 6101 sayılı yasanın 1. Maddesi uyarınca önceki borçlar kanunu gereğince 1 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, davacının ekspertiz raporuyla bunu öğrendiğini, en kötü ihtimalle sigortalısına ödeme yaptığı tarihte öğrenildiğini, 1 yıllık zamanaşımı süresinin 13/08/2013 tarihinde dolduğunu, icra takibinin 08/11/2013 tarihinde yapıldığını, bu sebeple takip sonrasında da zamanaşımının icra dosyasında da dolduğunu, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine, su akıntısının davacının kusurlu ihmali eylemi nedeniyle meydana geldiğini, buna ilişkin herhangi bir delilin bulunmadığını, olay yeri tespit tutanağında müvekkilinin imzasının bulunmadığını, zararın ispat edilemediğini, bu nedenle davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf taleplerinde;
Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/803 E. 2017/361 K.Sayılı 03.04.2017 tarihli ilamında davanın TBK 73’e göre 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiğini ancak hükme esas alınan gerekçede de açıkça ifade edildiği üzere itirazın iptali davasına mesnet icra takibinin yetki itirazı nedeniyle 07/11/1013 tarihli Bakırköy’e gönderilme talep dilekçesiyle zamanaşımının kesildiğini, takibe itiraz eden davalının icra dilekçesine pul eklemediği için itirazın müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, müvekkilinin itiraz dilekçesine ıttıla tarihinden itibaren süresi içerisinde itirazın iptali davasını açıldığını, İlk derece mahkemesi karannın yanlış verildiği için kaldırılarak, müvekkilinin talebi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiş;
İstinaf dilekçesi davalı vekiline 02/06/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf talebine 03/06/2017 tarihli dilekçesi ile cevap verilerek; İtirazın iptali davası açmak için gerekli olan bir yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye hiç başlamadığının doğru olduğunu, zaten böyle bir itirazda da bulunmadıklarını, kaldı ki “hak düşürücü” sürenin defi değil itiraz olmakla kendilerinin ileri sürmelerine gerek olmadığını, bunu hakimin re’sen dikkate alması gerektiğini, mahkemenin de bu yönde re’sen inceleme yaptığını, kendilerinin zamanaşımı itirazında bulunduklarını, takip dayanağı alacak iddiasının “haksız eylem” hukuksal sebebine dayandığını ve eski BK’da 1 yıl yeni BK’da 2 yıl da zaman aşımına uğradığını, davaya dayanak icra takibinin 2013 tarihli, eldeki davanın ise 2016 tarihli olduğunu, yani tam 3 yıl geçtiğini, icra takibi ile kesilen zamanaşımının yeniden baştan işlemeye başlayacağını, icra takibi yapıldıktan sonra eldeki dava açılana kadar zamanaşımını kesen hiçbir işlem yapılmadığını, takibin dayanağı “haksız eylem” iddiasının zamanaşımına uğradığını, netice itibari ile kararın doğru olup onanmasına ve istinaf talebinin reddine karar verilmesi istenmiş, HMK.nun 348.maddesine göre katılma yoluyla istinaf talebinde bulunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararının davacı vekili tarafından yasal süre içinde istinaf edildiği anlaşılmakla;
Dava; sigortacının dava dışı sigortalısına aralarındaki sigorta poliçesine gereğince ödediği hasar bedelinin 6102 Sayılı TTK’nın 1472-1481.maddeleri uyarınca sorumlulardan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Davacının Kadıköy … İcra Müdürlüğünün.. E. sayılı dosyası ile 13/08/2012 tarihinde 3.362,95.-TL asıl alacak, 196,25.-TL faiz olmak üzere toplam 3.559,20.-TL üzerinden icra takibi başlattıktan sonra ödeme emrinin borçlu/davalıya 28/08/2012 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça 31/08/2012 tarihinde hiçbir borcu olmadığını belirtilerek, yetkiye, borcun tamamına ve faize itiraz ederek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, davacı alacaklı vekilinin 07/11/2013 tarihli dilekçesi üzerine dosyanın Bakırköy ilçesine gönderildiği ve Bakırköy … İcra Müdürlüğünün.. sayılı numarayı aldığı, bu dosyadan çıkartılan ödeme emrinin borçlu/davalıya 13/11/2013 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça 21/11/2013 tarihinde hiçbir borcu olmadığını belirtilerek, borcun tamamına ve faize itiraz ederek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğini dair belgeye rastlanmadığı, icra dosyasında davacının ıttıla tarihi belli olmadığından ve icra dosyasında herhangi bir işlem yapılmamış olduğundan davacının ıttıla tarihi olarak davanın açıldığı 09/09/2016 tarihi kabul edilmiş, huzurdaki itirazın iptali davasının 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Ancak; Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün… sayılı icra dosyasından çıkartılan ödeme emrinin borçlu/davalıya 13/11/2013 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça 7 günlük itiraz süresinin 20/11/2013 tarihinde dolduğu, ödeme emrine en geç 20/11/2013 günü mesai bitimine kadar itiraz edilmesi gerekirken 21/11/2013 tarihinde hiçbir borcu olmadığını belirtilerek, borcun tamamına ve faize itiraz edildiği, takibin kesinleşmesine rağmen davacının dava açmakta bir hukuki yararı bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Buna göre; ilk derece mahkemesince davanın HMK.nun 114/1-h.maddesi gereğince hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar vermesi gerekirken yazılı gerekçelerle karar verilmesi yerinde olmasa da sonucu itibariyle doğru olduğundan davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmektedir.
Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında ilk derece mahkemesinin kararının sonucu itibariyle doğru olduğundan yukarıdaki gerekçeler doğrultusunda 6100. Sayılı HMK’nun 354/1. Maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 353/1a-4 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararında esas ve usul yönünden herhangi bir hata görülmediğinden HMK ‘ nın 353/1a-4 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,
2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 55,20 TL başvuru harcından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,8 TL başvuru harcı ile yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 98,10 TL harçtan peşin olarak yatırılan 85,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 12,4 TL olmak üzere toplam 36,2 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından davalı yararına istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.23/05/2018