Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/1770 E. 2018/873 K. 16.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1770 Esas
KARAR NO : 2018/873
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2016
NUMARASI : 2013/506 Esasa 2016/1002 Karar
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 16/05/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile 10/05/2005 günlü sözleşmeyle, kooperatif üyesi olarak tarafına tahsis edilen mevkii ve tapu kayıtları belirtilen taşınmazdaki … nolu meskenin ise ferdileşmeye geçildiği ve tüm aidatlarını eksiksiz ödediği halde kat irtifakı tapusunu kooperatif yönetimine yapmış olduğu başvurulara rağmen verilmediğini, kooperatif yönetim kurulunun tarafına tahsis ettiği … nolu meskenin satışını diğer davalı …’ye yapmış olduğundan kat irtifakı tapusunu vermemekte ısrar edildiğini, kooperatif yönetim kuruluna göndermiş olduğu yazılı uyarıda tebligatı almamaları nedeniyle sonuçsuz kaldığını, kooperatif yönetim kurulu adına 10/05/2005 günlü sözleşme ile tahsis edilen konutun yerine A Blok, 40 nolu konutun verilmesini, 10/10/2008 günlü belge ile kabul ve taahhüt etmiş, yapılan hesaplamalar neticesinde toplam 10.000 TL bedelli bonoların ödenmesi halinde kooperatifin hiçbir alacağının kalmadığını beyan ettiklerini, buna rağmen 40 numaralı konutun tapuda adlarına tescilinin yapılmadığını, bu durum karşısında 39 numaralı konutun tapusunun iptali ile adına tescili, olmadığı takdirde 40 numaralı konutun adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalılardan … vekili cevap dilekçesi ile davacının iddialarının ve beyanlarının hiç birinin somut delille dayanmayan beyanlar olduğunu,bu nedenle kabul etmediklerini, davacının A Blok 40 nolu dairenin tapuda tescilini talep ettiğini, oysaki davalıya ait daire numarasının B Blok 39 olduğunu, davalının kusurunun bulunmadığını, zira iyi niyetli olarak bedelini ödediği taşınmazı müteahhitten rızasıyla satın aldığını, bu haliyle davalının iyi niyetli 3. kişi durumunda olduğunu, bu nedenle kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, kaldı ki dava dilekçesinde B Blok 39 nolu daire ile olan ilişkisinin kesildiğinin davacı tarafından dilekçede beyan edildiğini, bu nedenle söz konusu daire yerine 10.10.2008 tarihli belge ile A Blok 40 nolu daireyi kabul ettiğini, dolayısıyla davalıya karşı açılan davanın husumet yönünden red edilmesini savunmuştur.
Davalı kooperatifin yapılan tebligatlara rağmen herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı, davayı inkar ettiği açıktır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Bakirköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2013/506 Esas, 2016/1002 Karar sayılı kararında özetle;
Davacının terditli davadaki asli talebine konu olan İstanbul ili, Büyükçekmece …numaralı bağımsız bölüm yönünden açmış olduğu davanın sübut bulmaması nedeniyle reddine,
Davacının terditli davadaki fer’i talebine konu olan İstanbul ili, Büyükçekmece… numaralı bağımsız bölüm yönünden ise davacı ile davalı kooperatifin talebi de gözetilerek karar verilmesine yer olmadığına, şeklinde karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalılardan tasfiye memuru …’ ın yasal süresinde sunduğu 08/05/2017 tarihli istinaf dilekçesinde özetle;
Yapılan yargılamada tasfiye memuru sıfatı ile temsilci olduğu gerekçesi ile kendisine dava yönlendirilmiş olmasına karşı, söz konusu kooperatif temsilciliğinin …Kooperatifi yetkilileri tarafından 10/07/2009 tarihli belgeye istinaden ibra edildiği halde ve bu durumun kooperatif yetkililerince de yargılamada belirtilmesine karşılık, aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin yasal olmadığını çünkü davalı kooperatif üzerinde hiçbir tasarruf ve yetkisinin bulunmadığı bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiği hususları istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava, davacı üyenin kendisine tahsisi gereken daireye ilişkin tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde başka bir dairenin kendi adına tesciline ilişkindir.
Davacı taraf kooperatife karşı tüm mali yükümlülüklerine yerine getirmiş olması nedeni ile, adına tahsis edilen İstanbul Çekmece, ..39 nolu konutun, diğer davalı …’ye verilen tapunun iptali ile adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde A Blok 40 nolu dairenin tapuda adına tescilini talep etmiş, davalılardan … A Blok 40 nolu dairenin, kendisine ait olduğunu, iyi niyetli olarak bedelini ödediği taşınmazı müteahhitten rızası ile satın aldığını, kaldı ki davacı tarafın, dava dilekçesinde B blok 39 nolu daire yerine, A Blok 40 nolu dairenin de verilmesini kabul ettiğini belirttiği, bu nedenle müvekkili hakkındaki davanın reddine karar verilmesini, iler sürmüş , diğer davalı kooperatif ise davaya cevap vermemesi, mahkemece terditli olarak açılan davada, B Blok 39 nolu dairenin, tapu iptal ve tescil talebine ilişkin şartlar oluşmadığından bu talebin reddine, yargılama sırasında diğer talebe konu, A Blok 40 nolu dairenin ise davacı adına tescil edildiği ve böylelikle davanın konusuz kaldığı bu nedenle konusuz kalan bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, fakat dava tarihi itibariyle davacının haklılığı anlaşıldığından, davalı kooperatif aleyhine 14.750.00 TL vekalet ücreti hükmedilmesine şeklinde karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararının başlık kısmında, tasfiye memurları olmalarına rağmen, …, … ve …’ in temsilciler olarak yer aldığı, tasfiye memuru olarak gösterilen şahısların ise bu davayla ilgisinin bulunmadığı, bu doğrultuda yapılan tavzih talebinin mahkemece kabulü ile, 19/04/2017 tarihli ek kararla …, … ve …’ in tasfiye memuru olarak gösterilmelerine, tasfiye memuru olarak gösterilenlerinde karar başlığından çıkarılmasına karar verilmiş ve yanlışlığın bu suretle giderildiği görülmüştür.
İş bu istinaf başvurusunun da tasfiye memuru olarak gösterilen … tarafından yapılmıştır.
… istinaf başvurusunda, kendisinin 10/07/2009 tarihli belge ile davalı kooperatif tarafından ibra edildiğini, bu nedenle aleyhine vekalet ücreti hükmedilmesinin yasal olmadığını, kaldı ki davalı kooperatifin de yetkilisi olmadığını ileri sürmüştür.
İlk derece mahkemesi kararı incelendiğinde, istinaf konusu vekalet ücretinin, istinaf başvurucusu … aleyhine değil, davalı kooperatif aleyhine hükmedildiği, istinaf başvurucusu aleyhine herhangi bir vekalet ücreti ya da, yargılama masrafına hükmedilmediği görülmektedir.
Öte yandan HMK 331 maddesi uyarınca, mahkemece davanın konusuz kalması sebebiyle, davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği düzenlemesi karşısında davalı kooperatifin dava tarihi itibariyle haksız olduğu tespit edilerek, davalı kooperatif aleyhine vekalet ücreti ve yargılama masraflarının hükmedilmesinde herhangi bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında istinaf başvurucusunun aleyhine mahkemece yargılama ücreti yada yargılama masrafı hükmü bulunmadığı, bu nedenle istinaf başvurusu yapmasında hukuki yararının bulunmadığı, HMK 114.maddesi uyarınca hukuki yararın dava şartı olduğu, öte yandan mahkemece davalı kooperatif aleyhine vekalet ücreti ve yargılama masrafında da bir usulsüzlük bulunmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurusunun HMK 353/1.a.4 ve 114/1.h maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan, HMK 362/1.a maddesi uyarınca kesin olarak usulden reddine karar vermek gerekmekle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1- Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi ara kararınd usul yönünden herhangi bir hata görülmediğinden HMK ‘ nın 353/1.a.4 maddesi gereğince davalılardan tasfiye memuru …’ın istinaf başvurusunun usulden REDDİNE,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 55,20 TL başvuru harcından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,8 TL başvuru harcı ile yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 98,10TL harçtan peşin olarak yatırılan 85,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 12,4 TL olmak üzere toplam 36,2 TL harcın istinaf edenden tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından davacı yararına istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu HMK 353/1.a.4 ve 114/1.h maddeleri ile aynın Kanunun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 16/05/2018