Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/1762 E. 2018/834 K. 09.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1762 Esas
KARAR NO : 2018/834
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/05/2017
NUMARASI : 2016/379 2017/340
DAVANIN KONUSU : KAYIT KABUL
KARAR TARİHİ : 09/05/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREGİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili 18.03.2016 tarihli dava dilekçesinde özetle, Müvekkili şirketin iflas idaresine 183.425,14TL alacak için başvurduğunu, ancak iflas idaresince bunun sadece 50.000,00 TL’lik kısmının kabul edilip, 133.425.44 TL’lik kısmının reddedilmiş olduğunu, işbu red kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin müflis şirkete çelik konstrüksiyon imalatı yaptığını ve fakat alacağını tahsil edemediğini, bu durumun müvekkilinin usulüne uygun tutulmuş açılış-kapanış tasdikleri yapılmış yasal defterleri, kesilmiş faturalar, cari hesap ekstreleri, müvekkilin aylık yapnğı imalat işlerini gösterir ve davalı şirket yetkilisi tarafından imzalanmış evraklar ve muhasebe kayıtlan ile sabit olduğunu, müvekkilinin iş bu davayı açmak için hesaplarını gözden geçirirken davalı şirketin çalıştığı dönem için müvekkil adına SGK primini ödediğini fark ettiğini bu sebeple tahsilde tekerrür olmaması için 41.334,93 T’sinin düşülerek alacağı rakamın 92.090,21 TL’sına düşmüş olduğunu, önceki kaydedilen 50.000,00 TL’sine ilaveten kalan 92.090,21 TL alacağın kayıt edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMADavalı iflas idaresi davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2016/379 Esas, 2017/340 Karar sayılı kararında özetle; davanın kısmen kabulü ile 28.554,01 TL’nin müflis Tabosan’ın iflas masasına kaydına, fazlaya ilişkin talebin reddine, şeklinde karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekilinin yasal süresi içinde sunduğu, 31/07/2017 tarihli istinaf dilekçesinde özetle;
1-Müvekkilinin müflis şirkete çelik konstriksiyon imalatı yaptığını fakat alacağını tahsil edemediği, müvekkilinin usulune uygun tutulmuş açılış kapanış tasdikleri yapılmış kasa defterleri, faturalar, cari hesap ekstreleri ile davalı tarafından imzalanmış evraklarla sabit olduğu,
2-İlk bilirkişi raporuna göre müvekkilinin dava konusu miktar kadar alacağının olduğunun tespit edildiği, ancak 19.000,00 TL’lik virman düşülmesi gerektiğinin belirtildiği, oysa söz konusu virmanın davalı şirket ile girilen ticari ilişki neticesinde ortaya çıktığı,
3-Müvekkilinin bu davayı açmak için hesaplarını gözden geçirdiği esnada, davalının müvekkili adına, 41.334.93 TL lik SGK pirimini ödediğini fark ettiğini, toplam alacaktan düşüldüğünde ortaya çıkan rakam olan 92.090,21 TL lik alacağın kabulü ve masaya kaydı için bu davayı açtıkları,
4.Bilirkişi tarafından müvekkillerinin ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde düzenlenen ilk raporda dava konusu miktar kadar alacaklarının olduğunun tespit edilmiş olmasına rağmen, taleplerinin mahkemece sadece 28. 554,01 TL lik kısmının kabul edilmesinin yasaya aykırı olduğu belirtilerek kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava, İİK nun 235. maddesi gereğince açılan kayıt kabul davasıdır.
Davacı tarafça müflis şirketten olan 183.425,04 TL alacak talebi ile iflas idaresine başvurulduğu, iflas idaresince talebin 50.000,00 TL’lik kısmının tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile kabulüne ve 4. Sıraya kabulüne, belgelendirilmeyen 133.415,14 TL sinin reddine, karar verildiği, bunun üzerine davacının iş bu kayıt kabul davasını süresinde açtığı, daha sonra davalı tarafça davalı adına yatırılan 41.334,93 TL’lik SGK pirimini yatırması nedeni ile bunu mahsup ederek alacağının 92.090,21 TL olduğunu belirttiği, uyuşmazlığın davacının müflis şirketten 92.090,21 TL alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı, mahkemece aynı heyetten alınan iki bilirkişi raporu da dikkate alınarak davacının 28.554,01 TL’lik kısmı yönünden davanın kısmen kabulüne karar verildiği görülmektedir.
Mahkemece sunulan belgeler ve dosya kapsamı itibariyle aynı bilirkişi heyetinden önce, 18/08/2016 tarihli bilirkişi raporu, daha sonra da 17/03/2017 tarihli ek bilirkişi raporu alınmış olup, kök raporun sadece davacının ibraz ettiği ticari defterler, ticari hesap ekstresi, faturalar ile 2008 yılına kadarki ticari defterler üzerinde yapılan inceleme sonucu hazırlandığı, bu rapora göre davacının 183.425,14 TL alacaklı göründüğü, bu rakamdan davalının ödediği, 41.334,93 TL SGK borcu ve iflas idaresinin kabul ettiği 50.000,00 TL düşüldüğü zaman, geriye 92.090,21 TL kaldığı, davacının virman yoluyla borçlandırdığı ve nedeni anlaşılamayan 19.408.55 TL sinin de düşülmesi gerektiği, bu miktar düşüldükten sonra, davacının 72.681,66 TL alacağının kaldığı tespiti yapıldığı, daha sonra mahkemece müflis şirketin zayi kararında belirtilen 2008 yılına ait envanter defteri ve defteri kebir de incelenmek suretiyle davacının cari hesabında yer alan faturaların davalı defterine kayıtlı olup olmadığı, davacının virman mahsubu konusundaki itirazlarının incelenmesi ve davalının ticari defterlerinde faturalara rastlanması halinde bağlı bulundukları vergi dairesinde BA/BS formları da incelenerek,müflis şirket yetkililerinin iflas idaresine verdikleri beyanlardaki avansların mahsubu savunması da değerlendirilerek yeniden rapor hazırlanması istenilmesi üzerine 17/03/2017 tarihli ek rapor düzenlenerek dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Ek rapora göre, davalı müflis şirketin 2008-2009 yasal defter ve belgelerinin zayi olduğu, 2010 yılına ait defterlerin başka bir bilirkişi incelemesi nedeni ile bilirkişide olduğu, bu nedenle müflis şirketin bilgisayar kayıtlarındaki bilgilerden davalıya ait muavin dökümlerin elde edildiği, incelemenin bu muavin dökümler üzerinden yapıldığının belirtildiği, davalı kayıtlarına göre 27/05/2010 tarihi itibariyle davacının davalıdan 78.554.01 TL alacaklı olduğunun görüldüğü, davalının 2008 yılı defter kayıtlarına göre 1.355.434,08 TL, KDV dahil mal ve hizmet alımında bulunduğu, buna karşı davacıya yapılan ödemelerin toplamı ise, 1.212.134, 26 TL olduğu, davalının 2008 yılı BA formu dökümüne göre ise, toplam 1.113.959,00 TL’lik davacıdan alım yapıldığı, bu durumda 2008 yılı defter kayıtlarına göre, 1.355.434,08 TL’lik alımın, KDV’si düşüldüğünde 1.148,672,95 TL olduğu, buna göre BA formları ile defter kayıtları arasında 34.713,95 TL, KDV hariç fark çıktığı, neticede 31/12/2008 tarihi itibariyle davalı kayıtlarına göre, davacının davalıdan 183.425,14 TL alacaklı göründüğü ve bu tarih itibarıyla taraf ticari defterlerindeki kayıtların birbiriyle uyumlu olduğu, 2009 yılı davalı kayıtlarına göre, davalının davacıdan mal ve hizmet almadığı, fakat davacıya 104. 471,13 TL ödeme yapıldığı ve 31/12/2009 tarihi itibariyle davacının 78.554,01 TL alacaklı gözüktüğü, yine kayıtlara göre 2010 yılında davacıdan mal ve hizmet alımı yapılmadığı, davalı tarafından iki defada davacıya 400 TL ödeme yapıldığı, 27/05/2010 tarihi itibariyle davacının alacağının 78.554,01 TL ye düştüğü, bu nedenle davalı kayıtlarına göre davacının alacaklı gözüktüğü 78.554,01 TL’den, iflas masasına kaydedilen 50.000,00 TL mahsup edildiğinde, davacının 28.554,01 TL alacaklı olduğu tespiti yapılmış mahkemece bu tespite ve rapora itibar edilerek davacının müflis şirketten 28.554,01 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Her ne kadar davalı tarafından kök bilirkişi raporuna itibar edilmesi gerektiği ve 19.000,00 TL’lik virmanın düşülmemesi gerektiği itiraz olarak ileri sürülmüşse de ek raporda davalının BA kayıtları ve muavin defter kayıtları da incelenmek suretiyle tespitler yapıldığı, buna göre 31/12/2008 yılı davalı kayıtları ile davacı kayıtlarının birebir uyumlu olduğu, bu tarihten sonraki ticari defter ve kayıtların davacı tarafça sunulmadığı, 2009 ve 2010 yılına ait kayıtların ise davalı tarafçe sunulduğu, davalı kayıtları izlendiğinde sonuç itibariyle davacının 78.554,01 TL alacaklı olduğu, iflas idaresince 50.000,00 TL’lik kısmın kabul edildiği ve davacının bakiye 28.554,01 TL alacağının bulunduğu, davacı tarafça bu miktardan daha fazla alacağının bulunduğunun fatura, mal teslimi veya ticari defter kayıtları gibi delillerle kanıtlanamadığı, bu nedenle mahkemece ek rapora itibar edilerek hüküm kurulmasında her hangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, ilk derece mahkemesi kararının, esas ve usul yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun HMK 353.1.b.1 maddesi gereğince esastan, reddine karar vermek gerekmekle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/379 Esas, 2017/340 Karar sayılı 11/05/2017 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 bendi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 55,20 TL başvuru harcından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,8 TL başvuru harcı ile yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 98,10TL harçtan peşin olarak yatırılan 85,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 12,4 TL olmak üzere toplam 36,2 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına ,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde,6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 bendi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 09/05/2018