Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1755 Esas
KARAR NO : 2018/1606
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/06/2017
NUMARASI : 2015/1308 Esas, 2017/455 Karar
DAVANIN KONUSU: Kooperatifin Dağılması İstemli
KARAR TARİHİ: 04/10/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, 14.12.2015 tarihli dava dilekçesinde, Kocaeli İli İzmit İlçesinde faaliyet gösteren davalı kalkınma kooperatifinin 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu kapsamında 04.09.1995 tarihli ana sözleşmeye istinaden T.C Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın onayları ile kurulduğunu, kooperatif ortakları ve yönetim kurulu üyelerinin imzaları ile tanzim edilmiş kooperatifin feshi talepli dilekçenin İl Müdürlüğüne sunulduğunu, dilekçede kooperatifin en son 2013 yılında toplantı yaptığı, 2014 yılındaki genel kurul toplantısına katılan olmadığı için divan teşekkülünün dahi sağlanamadığı , Kooperatif ortak ilişkisi kalmadığı belirtilerek kooperatifin kapatılmasının talep edildiğini, Kooperatifler Kanunun 90. maddesi gereğince düzenlenen 25.09.2014 tarihli raporda, kooperatif ortakları ile yapılan görüşmelerden ,kooperatifin 2004 yılında kırsal alanda sosyal destek projesi kapsamında uyguladığı süt sığırcılığı projesi süresince sadece ilk yıllarda faal olduğu , kooperatifin daha sonraki yıllarda herhangi bir faaliyette bulunmadığı gibi bundan sonrada bir çalışma yapamayacaklarını. bu nedenle fesih talebinde bulunduklarını, anlaşılacağı üzere 2013 yılında yapılan genel kurul toplantısından bu yana kooperatif genel kurul toplantılarını gerçekleştiremediğini ve herhangi bir faaliyette bulunmadığını , Kooperatifler Kanunun 81. maddesinde kooperatifin dağılma nedenleri arasında amacına ulaşma imkanı bulunmadığının ilgili Bakanlıkça tespiti halinde mahkemeden alacağı kararla dağılacağının düzenlendiğini, yasanın 98. maddesi ile TTK ‘ daki A.Ş lere atıf yapıldığını, A.Ş nin sona erme ve tasfiye başlıklı 529 ve 530. maddeler ile kooperatif ana sözleşmesinin 111. maddesi incelendiğinde dağılma sebeplerinin gerçekleştiğinin açık olduğunu iddia ederek, kooperatifin feshine ve tasfiye işlemleri için kooperatife tasfiye heyeti atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili; 23.09.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile, davadan önce kooperatifin Kocaeli Ticaret Sicil Müdürlüğününce ticaret sicilinden re’sen terkin edildiğini öğrendiklerini , kooperatifin tüzel kişiliğinin terkin ile sona erdiğini, tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin gerektiği gibi yapılması gerektiğini, davalı kooperatifin müvekkili kurum bütçesinden kullanılan … Bankası nezdinde borcu bulunduğunu, TTK geçici madde 7 maddesi gereğince davanın ıslahı İle kooperatifin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı davaya karşı cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI:
Mahkemece, 6102 sayılı TTK nun 547. maddesi gereğince, davalı kooperatifin sicilden terkin edilmiş olmakla tüzel kişiliği bulunmadığından pasif husumet ehliyeti bulunmamakla kooperatif aleyhine açılan davanın usul yönünden reddine, davalı Kocaeli Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine açılan kooperatifin ihyası davasının kabulüne, davalı kooperatifin ihyasına, tasfiye memuru olarak …i’nin atanmasına , tasfiye memuruna aylık 600,00 TL ücret ödenmesine, ücretin ilk 6 ay için dosyaya depo edilen ücretten karşılanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Karar yasal sürede davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf nedenleri olarak, mahkeme hükmünün harç ve giderlerin davacı üzerinde bırakılması şeklinde tesis edilmesi nedeniyle açıkça hukuka aykırı olduğunu , müvekkili kurumun Kooperatif Kanunu ve kooperatif anasözleşmesi gereğince yetkili kamu kurum ve kuruluş olduğunu ,müvekkili kurumun sorumlu olmadığını , Yargıtay 23. HD’nin 18.03,2013 tarihli , 2013/170 Esas, 2013/880 Karar sayılı kararının da bu yönde olduğunu ,kararın kaldırılarak, tasfiye giderleri ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, kooperatifin ihyası istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından ve özellikle Kocaeli Ticaret Sicil Müdürlüğünün 05.10.2016 tarihli cevabı yazısından, davalı kooperatifin münfesih addedilerek 11.06.2014 tarihinde kaydının TTK’nun geçici 7. maddesine göre silindiği anlaşılmıştır. Davanın 14.12.2015 tarihinde, yani tüzel kişiliğin sona ermesinden sonra açılmış olduğu anlaşılmakla, davacı vekili tarafından fesih davası ıslahla ihya davasına dönüştürülmüştür. İhyaya neden ise, dava dışı … Bankası Kocaeli Şubesi tarafından , kooperatif tarafından kullanılan kredi nedeni ile. 05.03.2013 tarihinde Kocaeli … İcra Dairesinin …esas nolu dosya ile başlatılan takip ve bankanın 21.09.2016 tarihli cevabı yazıda belirttikleri üzere vekalet ücreti hariç 128.817,39 TL alacaklarının bulunması yani henüz tasfiyenin gerçekleşmemiş olmasıdır.
Taraflar arasında, kooperatifin geçici madde ile sicilden re’sen terkin edilerek tüzel kişiliğinin sona erdiği, ancak hakkında başlatılan icra takip dosyası nedeni ile tasfiyenin gerçek anlamda gerçekleşmediği ve davacı bakanlık tarafından Kooperatifler Kanununa göre iş bu davanın açıldığı , mahkemenin kooperatifin TTK 547 maddesini gözeterek ihya kararı vermiş olması konularında herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, yargılama giderlerinden davacının sorumlu olup olmadığıdır.
İhya davasında , ticaret sicil müdürlüğünün yasal hasım olduğu ve bu nedenle yargılama giderleri ve yargılama giderleri arasında yer alan vekalet ücretinden sorumlu olmadığı Yargıtay ilamları ile kabul edilmektedir. Diğer yandan davacı bakanlık. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 81. maddesinde belirtilen ve dağılma sebepleri arasında yer alan nedenlere göre dava açmıştır. Ve davada ayrıca kabul ile sonuçlanmıştır.Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunun 323. maddede yargılama giderlerinin kapsamı, 326. maddede ise yargılama giderlerinden sorumluluk düzenlenmiştir. 326/1. fıkrada, kanunda yazılı haller dışında , yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği ifade edilmiştir. Ne var ki, davalılardan Ticaret Sicil Müdürlüğü yukarıda ifade edildiği üzere zaten yasal hasımdır, hüküm tarihinde ise ,kooperatif henüz sicile yeniden tescil ve ihya edilmemiştir.Yani kooperatifin taraf ehliyeti yoktur. Taraf ehliyeti bilindiği üzere ,6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114/1-d bendinde dava şartları arasında sayılmıştır. Kaldı ki davacıda iş bu amaçla kooperatifin ihyasını talep etmiştir. Şu halde , mahkemece davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünün yasal hasım olması nedeniyle yargılama giderlerinden sorumlu tutmaması ve yargılama giderlerini ise açıklanan nedenlerle davacı üzerinde bırakmasında bir isabetsizlik yoktur. Zaten davacının harçtan muaf olması nedeniyle harç alınmasına yer olmadığı da açıkça hükümde belirtilmiştir. Davacı vekili tarafından her ne kadar , istinaf dilekçesine , Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2013/170 Esas, 2013/880 Karar ve 18.03.2013 tarihli ilamı emsal karar olarak eklenmişse de, söz konusu ilamın konusu kooperatifin ihyası değil, kooperatifin feshi istemine ilişkindir.Yani, henüz tüzel kişiliği mevcut ve dolayısı ile taraf ehliyeti olan bir kooperatifin aleyhine kurulan hükümde yargılama giderlerinden sorumlu tutulması tartışma konusu olmayacaktır.
Açıklanan tüm nedenler ve özellikle taraf ehliyetinin dava şartı ,Ticaret Sicil Müdürlüğünün ise yasal hasım olması nedeniyle ,yargılama giderlerinden davacının sorumlu tutulması ve davacı lehine vekalet ücretine karar verilmemiş olmasında somut davanın niteliği gereği usul ve yasaya aykırılık bulunmaması nedeniyle davacının istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,
1- Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1308 Esas, 2017/455 Karar ve 13.06.2017 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1 . bendi gereğince REDDİNE,
2- Davacı harçtan muaf olduğundan harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
3- Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.