Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/1748 E. 2018/878 K. 16.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1748 Esas
KARAR NO : 2018/878
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/05/2017
NUMARASI : 2014/170 Esas 2017/674 Karar
DAVANIN KONUSU : KAYIT KABUL
KARAR TARİHİ :16/05/2018
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, müflis … AŞ’nin iflası üzerine İstanbul 1.İflas Müdürlüğünün 2013/19 iflas sayılı dosyasına sunulan 17/09/2013 havale tarihli dilekçeleri ile müflisin, davacı bankaya olan borçlarından ötürü alacak kaydı talebinde bulunduğunu, ancak taraflarına 16/05/2014 tarihinde tebliğ olunan 09/04/2014 tarih ve 41 kayıt nolu kararda taraflarınca ibraz edilen alacak kayıt dilekçesi ve eklerinin incelendiğinin belirtildiğini, ancak hiçbir gerekçe gösterilmeksizin “ekli belgeler uyarınca alacağın tamamının reddine” karar verildiğinin belirtildiğini beyanla, iflas idaresi tarafından reddedilen, müflis şirketin iflas tarihi itibari ile 1.004.824,92TL olan alacağın masaya kayıt ve kabulune, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalıya ön inceleme hazırlık tutanağı, dava dilekçesi ve ekleri ile birlikte tebliğ edilmiş, davalı müflis iflas idaresi vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile talebinin; davacının, iflas tarihindeki alacak miktarını masaya bildirip, alacağın varlığını ve miktarını ispata yarar belgeleri sunmadığından, alacak miktarının belirsiz olması nedeniyle talebi reddedildiğini, alacağın varlığının ve miktarının tesbit edilebilmesi için dosyanın bilirkişiye gönderilmesine ve davacının alacak iddiasını ispatlayamaması halinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/170 Esas, 2017/674 karar sayılı kararında özetle; davacının davasının kesin hüküm nedeniyle REDDİNE, şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekilinin yasal süresi içinde sunduğu, 26/07/2017 havale tarihli istinaf dilekçesinde özetle;
Yerel mahkeme kararına gerekçe oluşturan İst. 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/693 E. 2009/558 K. Sayılı davada, Leasing Sözleşmelerinden kaynaklı kira alacaklarının dava konusu edilmediği, sadece terditli olarak açılan davada, Leasingli malın aynen iadesi, mümkün olmazsa, malın bedeli olan 415. 498,77 EURO talep edildiği, yargılama sırasında Leasingli mal aynen iade olduğundan, mal bedeli olan 415.488,77 EURO talebinden feragat edildiği, mahkeme kararında da mal bedeli olan 415.488,77 EURO dan vazgeçildiğinin belirtildiğ,
2- Oysa bu davada aynı sözleşmeden kaynaklı kira alacaklarının dava konusu olduğu, bu alacaklardan feragat edilmediği, zaten İstanbul 3. ATM’ nin 2008/693 E. 2009/558 sayılı K. karar dosyasında da, kira alacaklarının dava konusu olmadığı ve orada feragat edilen ve mahkemece feragat nedeni ile reddine karar verilen talebin az önce açıklandığı üzere kira alacaklarına ilişkin değil, Leasing sözleşmesine konu malın bedeli olduğu,
3-Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere yerel mahkemenin İst. 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/693 E. 2009/558 K. Sayılı kararını ve incelemesi yapılan bu davadaki talebi yanlış değerlendirerek hukuka aykırı hüküm kurduğu bu nedenle ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği hususları istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME
Dava, davacı ile müflis şirket arasında mevcut Leasing sözleşmesinden kaynaklanan alacağın müflis şirket iflas masasına kayıt başvurusunun reddi nedeni ile İİK 235. Maddesi gereğince açılan kayıt kabul davasıdır.
Davacı tarafça müflis şirket iflas idaresi olan İstanbul 1. İflas Müdürlüğünün 2013/19 İflas dosyasına, 1.004.824,92 TL alacak kaydı için başvuru yaptığı, iflas idaresince bu başvurunun reddedildiği ve iş bu davanın süresinde açıldığı görülmek- tedir.
Davacı ile müflis şirket arasında 2 Haziran 2006 tarihli finansal kiralama sözleşmesi ile 07/07/2006 tarihli finansal kiralama ek sözleşmesi yapıldığı, davacının müflis şirket aleyhine İst. 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/693 E. 2009/558 K. Sayılı dosyasında sözleşmeye konu malın iadesi, malın iadesinin mümkün olmaması halinde, mal bedelinin kendisine verilmesini talep ettiği, bu davanın yargılaması sırasında müflis şirket tarafından finansal sözleşmeye konu mal iade edildiğinden, davacının mal bedeli talebinden feragat ettiği ve bu bedele ilişkin talebin, mahkemece feragat nedeni ile reddedildiği, kararın kesinleştiği hususlarının uyuşmazlık konusu olmadığı, uyuşmazlığın İst. 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/693 E. 2009/558 K. Sayılı kararında, feragat nedeni ile reddine karar verilen davacı talebi ile, incelemesi yapılan bu dosyadaki davacı talebinin aynı olup olmadığı noktasında bulunmaktadır.
Dosya kapsamına göre, davacı banka ile, davalı müflis şirket arasında imzalanan 2 Haziran 2006 tarihli finansal kiralama sözleşmesi ve 07/07/2006 tarihli finansal kiralama ek sözleşme gereğinin davalı tarafça yerine getirilmemesi sebebiyle, sözleşme uyarınca kalan bakiye kira alacaklarının tahsili için, davalı müflis şirket iflas masasına başvuru yaptığı, iflas masasınca reddedilen ve bu davada talep edilen alacağın iş bu kira alacağına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
İlk derece mahkemesinin kararına gerekçe yaptığı ve dosyada mevcut İst. 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/693 E. 2009/558 K. Sayılı dosyası incelendiğinde, dava konusu Leasing sözleşmesine konu malların iadesi , malların iadesinin mümkün olmaması halinde mal bedelinin tahsili konulu olduğu, yargılama sırasında sözleşme konusu malların davacı şirkete iade edildiği, bu nedenle davacı şirketin mal bedeline ilişkin terditli olarak yaptığı talepten feragat ettiği ve mahkemece davacının mal bedeli talebinden feragat etmesi nedeni ile bu talebin reddine karar verildiği, yani, İst. 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/693 E. 2009/558 K. Sayılı dosyasına konu alacak ile, incelemesi yapılan bu dosya konusu alacağın aynı olmadığı, birinin mal bedeline ilişkin, diğerinin ise kira alacağına ilişkin olduğu ve bu haliyle, İst. 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/693 E. 2009/558 K. Sayılı kararının bu dosya için kesin hüküm oluşturmayacağı görülmektedir.
Bu durumda mahkemece sebepleri farklı olan alacakların niteliği konusunda yanlış değerlendirme sonucu kesin hüküm nedeni ile davanın reddine dair verilen kararın doğru olmadığı görülmektedir.
Öte yandan, mahkemece davacının alacağının subut bulup bulmadığı noktasında, bankacı Faysal Kara ve mali müşavir …’dan oluşan bilirkişi heyetinden 18/04/2016 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır. Bu raporun sonuç bölümüne göre, davalı yanın 12/06/2013 iflas tarihi itibariyle 142.884,64 EURO muaccel kira borcu, 233.921,16 EURO gecikme faizi , 11.696,06 EURO gecikme faizi B.S.M.V.’ si olmak üzere 388.501,86 EURO borcu olduğu, 12/06/2013 tarihi itibariyle TCMB döviz satış kuru olan 2.5198 ile çarpılarak 978.946,99 TL borcu ve 25.877,93 TL tutarında dava harcı, senet protesto masrafı, noter masrafı vs. Müteferrik dökümü ilavesi ile toplam 1.004.824,92 TL borcu olduğu, davacı tarafın da bu tutarda davalı yandan alacaklı olduğu tespiti yapıldığı, bilirkişi raporu, dosya kapsamına uygun, teknik olarak hüküm kurmaya yeterli ve elverişli görülmüştür.
Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında ilk derece mahkemesince, dava konusu alacağın yanlış değerlendirme sonucu taraflar arasında daha önce görülen ve kesinleşen İst. 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/693 E. 2009/558 K. Sayılı karara konu alacak ile aynı olduğu ve bu alacağın feragat nedeni ile reddedildiği değerlendirmesi ile bu davanın da kesin hüküm nedeni ile reddine karar verilmesi doğru olmadığından, davacı vekilin istinaf başvurunun bu nedenle kubulü ile HMK 353/1.b.2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne, karar vermek gerekmekle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-)İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/170 Esas, 2017/674 karar sayılı ve 10/05/2017 tarihli kararının açıklanan sebeplerle HMK’nun 353.1.b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-)Davanın kabulü ile 1.004.824,92 TL davacı alacağının iflas masasına kayıt ve KABULÜNE,
4-) Davanın niteliği itibariyle alınması gereken 35,90 TL maktu harçtan, dava açılırken peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile kalan 10,07 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-)Davacı tarafça başlangıçta yapılan 50,40 TL toplam harç ile yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta ücreti 571,31 TL ve bilirkişi ücreti 1.133,69 TL olmak üzere toplam 1.705.00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-)HMK 333 maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine,
7-)Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-)Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 55,20 TL başvuru harcından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,8 TL başvuru harcı ile yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 98,10 TL harçtan peşin olarak yatırılan 85,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 12,4 TL olmak üzere toplam 36,2 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-)İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından davacı yararına istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
10-)İstinaf incelemesi sırasında davacının yapmış olduğu 80,00 TL tebligat ve posta gideri ile 117,10 TL İstinaf karar harcı ve İstinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 197,01 TL’ nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde ,6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-2 bendi ile İİK nun 164 maddesi uyarınca, kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi . 16/05/2018