Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/1631 E. 2018/687 K. 11.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1631 Esas
KARAR NO : 2018/687
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/03/2017
NUMARASI : 2015/733 Esas 2017/231 Karar
DAVA : SIRA CETVELİNE İTİRAZ
KARAR TARİHİ : 11/04/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin dava dışı …’den olan alacağının tahsili amacıyla İstanbul .. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, müvekkilinin alacağının İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında 2.sıraya işlendiğini, davalı ile dava dışı …. arasında muvazaalı kambiyo senedi düzenlendiğini, ve alacaklının alacağının almasını engellemek amacıyla davalı tarafından İstanbul Anadolu… İcra Dairesinin … Esas (Yeni Esas 2015/4832) sayılı dosyasından takibe konu edildiğini, muvazaalı olarak başlatılan takipte icra dosyasında borçlunun araç ve gayrimenkulleri üzerine haciz konulduğunu, sıra cetveline konu satışı gerçekleşen Balıkesir, Ayvalık, Altınova, …parsel sayılı taşınmazın kaydına haciz işleminin yapıldığını, davalı tarafın muvazaalı olarak başlattığı Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki haczin İİK.106 ve 110.maddleri gereğince düştüğünü; davalı tarafın alacağının muvazaalı olması sebeble dava konusu sıra cetvelinden çıkartılması gerektiğini, beyanla; İstanbul .. İcra Müdürlüğünnün … Esas ve 30/06/2015 tarihli derece kararı ve sıra cetvelinin birinci sırasında bulunan İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin 2015/4832 Esas sayılı dosyasındaki alacağın muvazaalı olduğunun tespitine, İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin …Esas sayılı dosyasındaki haczin İİK 106 ve 110 maddeleri gereğince düştüğünün tespitine, İstanbul Anadolu.. İcra Dairesinin .. Esas sayılı dosyasında ödenecek paydan öncelikle müvekkili alacağının ödenmesine, İstanbul Anadolu 8. İcra Dairesinin 2015/4832 Esas sayılı dosya alacağının sıra cetvelinden çıkartılmasına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin alacağının muvazaalı olmadığını, İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında borçlunun evindeki malların haczedildiğini, borçlunun şirketine hacze gidildiğini, ancak borcun şahıs borcu olmasından dolayı şirket mallarının haczedilemeyeceğinin haciz memurunca bildirildiğini, borçlunun müvekkiline bir kısım ödemeler yaptığını, borçlunun üç aracına yakalama şerhinin konulduğunu, yapılan bu işlemlerin taraflar arasındaki alacak ilişkisinin muvazaalı olmadığının ispatı olduğunu beyanla, davanın reddini, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazmimatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2015/733 Esas, 2017/231 Karar sayılı 30/03/2017 tarihli kararıyla, davanın reddine şeklinde karar vermiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ
Davacı vekili yasal süresinde sunduğu, 19/04/2017 tarihli istinaf dilekçesinde özetle;
1-Yargıtay kararlarında açıkça belirtildiği üzere sıra cetveline itiraz, alacağın esas ve miktarına, ya da bununla birlikte sıraya yönelikse dava yoluyla genel mahkemede, ( İİK 142/1.), itiraz sadece sıraya yönelikse, şikayet yoluyla icra mahkemesinde ( İİK 142/son m.) ileri sürülmesi gerektiği, dava dilekçesi incelendiğinde, alacağın muvazaalı olduğu iddiasının yanında, davalı tarafın sıra cetvelindeki sırasına da itirazın olduğu bu nedenle davaya bakma görevinin genel mahkeme olduğu,
2-Mahkemece sıra cetvelindeki sıraya itirazın icra mahkemesince değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle, bu itirazlar hakkında karar vermemesinin hukuka aykırı olduğu,
3- Kaldı ki, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveli iptal davalarında muvazaanın olmadığını, davalının kanıtlaması gerektiği, oysa mahkemece ispat yükü davacıya aitmiş gibi kanıtlanamayan muvazaa iddiası nedeni ile davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu,
Bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerektiği hususu istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME
Dava İİK 142 maddesi gereğince açılan alacağın esasına ve ayrıca sıraya yönelik sıra cetvelinin iptali davasıdır.
Davacı tarafça davalı alacağının muvazaalı olduğunun yanı sıra, muvazaalı takibin gerçekleştiği İst. Anadolu …. İcra Müdürlüğünün …Esas ( Yeni Esas… Esas ) sayılı dosyadaki alacak muvazaalı olduğundan bu dosya alacağının sıra cetvelinden çıkartılmasına karar verilmesinin talep edildiği, davanın İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmış olduğu, mahkemece, davacının sıra cetvelindeki sıraya yönelik şikayetinin icra mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği ve muvazaa iddiasının kanıtlanamaması nedeniyle davanın reddine karar verildiği görülmektedir.
İİK 235/1 maddesi gereğince, Asliye Ticaret Mahkemesine açılacak sıra cetveli davaları İİK’nun 8. BAB’ında, İFLASIN TASFİYESİ başlığı altında düzenlenmiş olup, iflasın tasfiyesi süresince iflas masasınca oluşturulan sıra cetveline itiraz davalarıdır. Uygulamada, bu davalara kayıt kabul davası da denmektedir.
İİK 235/1 maddesinin son fıkrasında da, yine iflas masasınca oluşturulan sıra cetvelinde şikayetin sadece sıraya yönelik olması halinde, şikayetin icra mahkemesine yapılması gerektiği düzenlemesi yapılmıştır.
Bunun dışında İİK 142.maddeye göre, icra takibi sonucunda, icra müdürlüğünce satış sonrasında yapılan ve icra müdürlüğünce düzenlenen sıra cetveline yönelik şikayetlerin alacağın esas ve miktarına yönelik olması halinde, genel mahkemelerde, şikayetin sadece sıraya yönelik olması halinde görevli mahkemenin icra mahkemesi, fakat alacağın esas ve miktarı ile birlikte, sıraya da itiraz olması halinde her iki itirazın yine genel mahkemede görülmesi gerekmektedir.
Burada genel mahkemeden kasıt Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Yani, borçluya ait mahcuz satış bedelinin, bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın sadece esas ve miktarına ya da, sırayla birlikte esas ve miktara yönelikse Asliye Hukuk mahkemesinde (İİK’nın m.142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla İcra Mahkemesi’nde (İİK’nın m.142/son) ileri sürülmelidir.
Somut olayda sıra cetvelinin genel takip yoluyla başlatılan icra takibi sonucunda yapılan satış sonrasında düzenlenen sıra cetveli olup, bu sıra cetvellerine yönelik alacağın esas ve miktarı ile cetveldeki sıraya ilişkin itirazların da genel mahkeme olarak Asliye Hukuk Mahkemesine yapılması zorunludur.
Mahkemelerin görevi, HMK 114/c maddesine göre dava şartı olup, kamu düzenine ilişkindir. Taraflarca ileri sürülmese de, yargılamanın her aşamasında, mahkemece resen gözetilmelidir.
Somut olayda, yukarıda da belirtildiği üzere, şikayetçi tarafın ileri sürdüğü bu hususlar gözönünde bulundurulduğunda, itirazın, alacağın esasına ve sırasına yönelik olduğu anlaşılmakta olup, iş bu uyuşmazlıkla ilgili, ticaret mahkemesi değil, asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Bu durumda, mahkemece asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu dikkate alınarak 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru olmadığından, davacının diğer istinaf sebeplerinin incelenmesine gerek görülmeksizin, HMK 353.1.a.3 maddesi gereğince, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, dosyanın, görevsizlik kararı verilerek, yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesi için mahkemesine iadesine kesin olarak karar gerekmekle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 2015/733 Esas, 2017/231 Karar sayılı 30/03/2017 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın görevsizlik kararı verilerek HMK 20. maddesi gereğince, kararın kesinleşmesi ve başvuru halinde görevli ve yetkili İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi için mahkemesine İADESİNE,
4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 55,20 TL başvuru harcından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,8 TL başvuru harcı ile yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 98,10TL harçtan peşin olarak yatırılan 85,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 12,4 TL olmak üzere toplam 36,2 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-3 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 11/04/2018