Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/1582 E. 2018/788 K. 02.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/1582 Esas
KARAR NO : 2018/788
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/04/2017
NUMARASI : 2015/111 2017/389
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ : 02/05/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili iş yerinin davalı tarafından tüm iş yeri sigorta poliçesiyle sigortalandığını, müvekkilinin iş yerinde çıkan yangında maddi hasar meydana geldiğini, Küçükçekmece 1. Sulh hukuk Mahkemesinin 2014/81 değişik iş dosyasında tespit yaptıklarını, davalı … şirketinden oluşan zararın tazmini için talepte bulunduklarını, davalının Küçükçekmece cumhuriyet başsavcılığının 2014/53980 nolu soruşturma dosyasını gerekçe göstererek taleplerini reddettiklerini, zararın tahsili için Bakırköy … İcra müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibinde bulunduklarını, itiraz üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu belirterek iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevabında; dava konusu yangının kasten çıkarılmış olduğuna ilişkin şikayetle ilgili Küçükçekmece Cumhuriyet savcılığının 2014/53980 sayılı soruşturma dosyası bulunduğunu, yangının kasten çıkarılmış olması halinde meydana gelen zararın sigorta sözleşmesi kapsamı dışında kalacağını, bu sebeple ceza dosyasının beklenilmesi gerektiğini, yapılan yangın ekspertiz incelemesinde de aydınlanma ve elektrik tesisatında herhangi bir kısa devre emaresi bulunmadığının ifade edildiğini, … isimli şahıs tarafından müvekkili şirkete ihbarda bulunularak davacı şirketin ortağı …. isimli şahıs tarafından hayali ihracat suçundan hapis cezası aldığı ve daha önceden kasten yangın çıkararak sigorta şirketinden 2.000.000,00 TL para alındığının belirtildiğini, yine ihbardan davacı şirket tarafından sahte faturalar kullanılarak kumaş alındığının belirtildiğini, bu sebeple davacının taleplerini reddettiğini, tazminat talebinin miktarı ve sigorta teminatına girip girmediğini incelenmesi gerektiğini, TTK’nın 1477. Maddesi gereğince de kasten olayı gerçekleşmesi durumunda sigortacının zarardan sorumlu olmayacağının yer aldığını, zarara ilişkin olarak da emtiya faturalarının usulüne uygun olup olmadığını, mahkeme tarafından incelenmesi gerektiğini, sigortalı şirketin yangından çok kısa bir zaman önce KDV hariç 317.651,25 TL bedelli açık fatura karşılığı mal almasının dikkat çekici bir durum olduğunu, talep edilen tazminat miktarının faiş olduğunu, olay tarihinden itibaren faiz talebinin de yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi; Davacının davasının kısmen kabulü ile davalının Bakırköy.. İcra Müdürlüğü’nün .. sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 732.184,06-TL yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren 731.333,54-TL yönünden avans faizi yürütülmesine
karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf taleplerinde;
1-Yerel mahkeme tarafından bilirkişi raporuna karşı yaptıkları itirazlar değerlendirilmeden hüküm kurulduğunu, raporda zarar miktarının fahiş ve hatalı hesaplandığını, zarara ilişkin olarak emtia faturalarının usulüne uygun olup olmadığının da incelenmediğini, yeni veya ek bir rapor alınmadığını, zira sigortalı davacı şirketin ihracat yapacağı malın tamamını sözleşme yaptığı fason atölyelerde diktirmekte olmasına rağmen, yangından çok uzun sayılmayacak bir tarihte, yani 11.08.2014 tarihinde, … numaralı fatura ile …. Ltd. Şti. unvanlı firmadan 18.714 adet mamul satın alınmış ve KDV hariç 317.651,25-TL’Iik açık fatura kesildiğini, . …Ltd. Şti. firmasının merkez adresinin ve işyerinin kendi iş yerlerinin en üst katında camdan bölünmüş bir oda içerisinde olduğunu, ekspertiz çalışmaları sırasında defalarca adrese gidilmesine rağmen ulaşılamadığını, sahip veya çalışanlarının olmadığının, kapalı olduğunun tespit edildiğini, bu firmanın sahibinin aynı zamanda sigortalı şirketin de ortağı olan … isimli şahıs olduğunun sigortalı yetkililerince belirtildiğini, sigortalı şirketin yangından çok kısa bir zaman önce KDV hariç 317.651,25-TL bedelli açık fatura karşılığı bahsi geçen firmadan mamul satın almasının dikkat çekici olup, sigortalı şirket ortağı harkındaki müvekkil şirkete yapılan ihbar da dikkate alındığında bu durumun incelenmesi gerekmekteyken bilirkişi raporunda bu konuya ilişkin hiç bir tespitin yapılmamış olması ve bu şekilde hazırlanan rapora itiraz edilmiş olmasına rağmen sayın mahkemece itirazları değerlendirilmeden hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
2-Sigorta poliçesi özel şartlarında “.. hasar anında sigortalının defter ve/veva bilgisayar kayıtlarında ver almayan veva bu kayıtlarda ver almakla birlikle usulüne uygun düzenlenmiş fatura, irsaliye, makbuz gibi ilgili mevzuatça öngörülen geçerli belgeler ile teyit edilemeyen emtiaya dair hasar taleplerine konu tutar, iş bu sigorta poliçesi çerçevesinde ödenecek sigorta tazminatı miktarının hesaplamasında dikkate alınmaz ve bu tutar için hiçbir şekilde sigortanın sorumluluğuna gidilemez. ” denildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile özel şartların ilgili hükmü gereği, usulüne uygun düzenlenmemiş faturaların zarar bedelinden mahsup edilmesi ve özellikle . …Ltd. Şti. tarafından kesilen faturaların incelenmesi için dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini, bununla birlikte zarar miktarının ispat yükü davacı tarafta olduğunu, bu konuda hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının ticari defterleri, davacının iş yapmış olduğu şirketlerin ticari defterleri, rizikodan bir gün önceki stok durumunu gösterir belgeler, davacının mal alımına ilişkin olarak yapmış olduğu ödemeleri gösteren dekontlar, alım yaptığı şirketlerin faal olup olmaması, yangının meydana geldiği deponun beyan edilen malları fiili olarak alıp almadığı hususlarının da incelenmeden salt dosya kapsamında yer alan faturalar esas alınarak zarar miktarı tespit edildiğini, açıklanan nedenlerle, kararın kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiş;
İstinaf dilekçesi davacı vekiline 22/06/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf talebine 22/06/2017 tarihli dilekçesi ile cevap verilerek; Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın olayla ilgili yürüttüğü soruşturma kapsamında “Mağdur şüphelinin sahibi olduğu fabrikada yangın çıktığı, itfaiye raporuna göre yangının sebebinin belirlenemediği olayda herhangi bir kişiye kusur izafe edilemediği…” gerekçesiyle ve “suçun unsurları itibariyle de oluşmadığı…” sebebine istinaden 30.10.2014 tarih ve… Sor. No’su ile “Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar” verildiğini, davalı tarafın delil olmadan şüpheleri Üniversal Kumaş firmasına ve oradan alınmış faturalara yönelttiğini, iddialar ileri sürdüğünü, ileri sürdükleri şüphelerin hiç bir dayanağı olmadığını, sadece kötüniyetle ve kasten bu şüphelerin ileri sürüldüğünü, oysa … isimli şirketin çok tanınmış ve piyasada kabul görmüş bir şirket olduğunu, yeri belirli olan ticari faaliyetinde sorun olmayan ve müvekkili şirketle hiç bir yönetimsel alakası ilgisi olmayan bir firma olduğunu, ilk derece mahkemesinin kararının aynen onanmasına ve istinaf talebinin reddine karar verilmesi istenmiş, HMK.nun 348.maddesine göre katılma yoluyla istinaf talebinde bulunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararının davalı vekili tarafından yasal süre içinde istinaf edildiği anlaşılmakla;
Dava; sigortalının, sigortacısı davalı ile aralarındaki sigorta poliçesine gereğince, 03/10/2014 tarihinde iş yerinde çıkan yangın nedeniyle uğradığı hasar bedelinin davalı … şirketinden tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Davacı Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile 19/01/2015 tarihinde 850.000,00.-TL asıl alacak, 1.412,19.-TL işlemiş faiz, 134,85.-TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 851.567,04.-TL üzerinden icra takibi başlattıktan sonra ödeme emrinin borçlu/davalıya 22/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça 28/01/2015 tarihinde hiçbir borcu olmadığını belirtilerek, borcun tamamına ve faize itiraz ederek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 05/02/2015 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.
Davacı taraf, 03/10/2014 tarihinde iş yerinde çıkan yangın nedeniyle uğradığı hasar bedelinin davalı … şirketinden tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptalini talep etmektedir.
Davalı … şirketi ise, yangının sigortadan para almak amacıyla kasten çıkarılmış olabileceğini, aksi durumda da zaten talep edilen zarar miktarının fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemektedir.
İlk derece mahkemesi ise, yangının (çıkış nedeninin tam olarak belirlenememesi nedeniyle) kasten çıkartıldığına ilişkin iddiadan öteye bir delil bulunmadığını, zira bu konuda yapılan savcılık soruşturmasının da takipsizlikle sonuçlandığını kabul ederek yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiş, hüküm davalı … şirketince istinaf edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan sigorta poliçesi, meydana gelen yangın olayı hususlarında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sorun; davaya konu yangın olayının davacı tarafça çıkartılıp çıkartılmadığı diğer bir anlatımla rizikonun gerçekleşip gerçekleşmediği ve hasarın (gerçek zararın) miktarı noktasında toplanmaktadır
Davaya konu yangın olayıyla ilgili olarak Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonunda 23/11/2015 tarih ve 2014/53980 E. 2015/28296 K.sayılı karar ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir.
Davalı tarafın faturalarla ilgili itirazlarının araştırılması için davacı şirkete ait BA ve BS formları ile Küçükçekmece 1. Sulh hukuk mahkemesinin 2014/81 D.İş dosyası getirtilerek yaptırılan bilirkişi incelemesi sonunda, bahse konu yangının kasten çıkartıldığına dair davacının iddialarından başkaca delil bulunmadığı, ceza soruşturmasından da bir sonuç alınamadığı, meydana gelen yangın nedeniyle oluşan hasarın poliçe kapsamında olduğu, bilirkişi incelemesine göre sovtaj bedelinin düşülerek ilk derece mahkemesince yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne ilişkin kararında bir isabetsizlik olmadığı, davalı tarafça her ne kadar yangın öncesinde kesilen 317.651,25 TL bedelli açık fatura karşılığı mal satın alınmasının şüpheli olduğunu iddia etmiş ise de bu faturanın vergi dairesinden gelen BA ve BS formlarında yer alması karşısında buna yönelik istinaf talepleri de yerinde görülmemiştir. Davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmektedir.
Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında ilk derece mahkemesinin kararında usul veya esas yönünde hukuka aykırılık bulunmadığından 6100. Sayılı HMK’nun 354/1. Maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 353/1b.1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1- Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararında esas ve usul yönünden herhangi bir hata görülmediğinden HMK ‘ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 55,20 TL başvuru harcı ile 98,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı olmak üzere toplam 153,3 TL harcın davalı tarafça peşin olarak karşılanan harçtan mahsubu ile hazineye irat kaydına, bakiye fazla harcın talep halinde iadesine,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından davacı yararına istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 361.1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içerisinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.02/05/2018