Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/1448 E. 2018/658 K. 04.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/1448 Esas
KARAR NO : 2018/658
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/11/2016
NUMARASI : 2015/865 Esas 2016/895 Karar
DAVA : KAYIT KABUL
KARAR TARİHİ : 04/04/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davacı ile müflis şirket arasında yapılan sözleşme gereği davacının 01/08/2008 tarihinde müflis şirkette mali işler ve muhasebe departmanından sorumlu olarak 7.500,00 TL ücretle işe başladığını; müflis şirketin 09/10/2008 tarihli 2008/5 sayılı ortaklar kurulu kararı ile davacının, davalı şirketin kadrolu işçisi sıfatıyla şirket müdürlüğüne de atandığını ve aylık ücretinin net 10.500,00 TL olduğunu; davacının 2008 yılının Ağustos ayından iflas kararının kesinleştiği 2013 yılının ağustos ayına kadar müflis şirket nezdinde çalışmaya devam ettiğini; davacıya çalışması karşılığında toplam 43.500,00 TL ödeme yapıldığını; ancak davacının 5 yıllık hizmet süresi için toplam 653.500,00 TL ödeme yapılmasının gerektiğini; bakiye 609.500,00 TL’lik ana para borcunun iflas masasına kaydına yönelik talebinin reddedildiğini; bu kararın davacıya 14/07/2015 tarihinde tebliğ edildiğini; iflas idaresinin red kararının yerinde bulunmadığını; bu nedenle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacının reddedilen alacağının sıra cetveline kayıt ve kabulüne karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; davacının, 609.000,00 TL alacak kayıt talebinin reddedildiğini; kayıt kabul davalarının tebliğden veya sıra cetvelinin ilanı tarihinden itibaren 15 gün içinde açılmasının gerektiğini; bu durumun incelenerek davanın süresi içinde açılmadığının tespiti halinde bu davanın reddine karar verilmesini öncelikle talep ettiklerini; ayrıca davacının alacak kayıt talebinin red kararının yerinde olduğunu; bu nedenle, davanın reddine karar verilmesini; talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi kararı ile, 2015/865 Esas, 2016/895 Karar sayılı kararı ile, davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili yasal süresinde sunduğu, 29/05/2017 havale tarihli istinaf dilekçesinde özetle;
1- Yerel mahkeme kararının maddi hukuk ve usul hukukuna aykırı olduğu, gerek yerel mahkemenin, gerekse de iflas müdürlüğünün ” müvekkilin posta gideri yatırmadığı, bu sebeple de sıra cetvelinin kendisine tebliğinden sonra değil, ilan tarihinden itibaren dava süresinin başlayacağı yönündeki kanaatinin, hem gerçek dışı, hem hukuken yanlış, hem de tutarsız olduğu,
2-Müvekkilinin posta giderini yatırmamış olması halinde, icra müdürünün tebligatı nasıl yaptığının izah edilemeyeceği,
3-İİK 223 maddesinin lafzının, kanun koyucunun amacının dışına çıkarak yorumlamanın somut olay adaletine aykırı olduğu, maddenin, posta masrafı yatırılmasına değil, tebligatın yapılmasına hukuki sonuç bağladığı, yerel mahkemenin bu kuralı, çok sınırlı bir lafzi bakış açısı ile değerlendirdiği, maddi hukukun özünü ortadan kaldıran bir usul fetişizmi ve abartısı geliştirdiği, gerçeklere dayanmayan yerel mahkeme kararın bozulması ve kabulü gerektiği hususları istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME
Dava işçilik alacağı nedeni ile İİK 235 maddesine göre açılan kayıt kabul davasıdır.
Dosya kapsamına göre davalı müflis şirkete ilişkin iflas masası tarafından düzenlenen sıra cetvelinin. 02/07/2015 tarihli Cumhuriyet gazetesinde ve 06/07/2015 tarihli sicil gazetesinde ayrı ayrı ilan edildiği, sıra cetvelinin 14/07/2015 tarihinde davacıya tebliğ edildiğinin İstanbul Anadolu 3. İcra Dairesinin cevabı yazısında belirtildiği, yine aynı yazıya göre davacının İİK 233 maddesi gereğince tebliğ giderini yatırmadığı, buna göre son ilan tarihi olan 06/07/2015 tarihinden, dava tarihi olan 29/07/2015 tarihine kadar, İİK 235 maddesinde belirtilen, 15 günlük sürenin geçmiş olduğu, hususunun taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmadığı görülmektedir.
Davacı tarafça tebligat giderinin icra dosyasına yatırıldığını, kaldı ki yatırılmasa bile, İİK 223 maddesi lafzına göre, posta giderinin yatırılmış olmasının değil, tebligatın yapılmış olmasının önemli olduğu, posta gideri yapılmasa bile, icra müdürlüğünce tebligat yapılması halinde, hak düşürücü sürenin tebliğ tarihinden itibaren işlemesi gerektiği iddaları ileri sürülmektedir.
Dosyada, davacının sıra cetvelinin tebliğine ilişkin posta masrafı yatırdığına dair herhangi bir belgeye rastlanmamıştır.
Hak düşürücü sürenin posta gideri yatırılmasa bile, icra müdürlüğünce sıra cetvelinin tebliğ edilmesi halinde, tebliğden itibaren başlayacağı iddasına gelince, yargıtayın yerleşik uygulaması da dikkate alındığında, posta masrafı yatırılmamış ise icra müdürlüğünce resen yatırılan sıra cetveli tebliğinin bilgilendirme mahiyetinde olduğu, tebliğ süresinin sıra cetvelinin ilan tarihine göre başlayacağı tartışmasızdır.
Bu durumda davacının sıra cetvelinin tebliği için posta giderinin yatırdığını kanıtlayamadığı, sıra cetvelinin ilan tarihinden itibaren dava tarihine kadar, İİK 225. maddesinde belirtilen 15 günlük hak düşürücü sürenin de geçtiği, bu nedenle ilk derece mahkemesinin hak düşürücü süre nedeni ile davanın reddine dair kararının esas ve usul yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi uyarınca, esastan, İİK 164. maddesi uyarınca tebliğden itibaren 10 günlük süre içinde temyizi kabil olmak üzere reddine karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1- Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararında esas ve usul yönünden herhangi bir hata görülmediğinden HMK ‘ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 55,20 TL başvuru harcından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,8 TL başvuru harcı ile yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 98,10TL harçtan peşin olarak yatırılan 85,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 12,4 TL olmak üzere toplam 36,2 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3- Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından davalı yararına istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile İ.İ.K 164. Maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 04/04/2018