Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/1435 E. 2018/391 K. 07.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/1435 Esas
KARAR NO : 2018/391
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/03/2017
NUMARASI : 2015/986 Esas, 2017/330 Karar
DAVANIN KONUSU : TAZMİNAT
KARAR TARİHİ : 07/03/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili 31.07.2015 tarihli dava dilekçesinde, müvekkilinin yemek firması, davalı tarafın ise .. isimli kongre ve etkinlik merkezinin işleteni olduğunu, taraflar arasında akdedilen 10.09.2014 tarihli 3 yıl süreli hizmet Sözleşmesi gereğince “…” isimli kongre ve etkinlik merkezinde yapılacak tüm yemekli organizasyonlara ( düğün, cemiyet, toplantı vs) ilişkin yemek hizmetinin müvekkili tarafından verilmesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin ihtiyaca cevap verebilmek için 23.115,65 TL değerinde mutfak malzemesi İle 3.776,00 TL KDV dahil bulaşık makinası satın aldığını, sözleşmeden kaynaklanan tüm edimlerini yerine getirdiğini, davalının sözleşmeye aykırı hareket ettiğini, düğün salonları ve kongre toplantılarındaki yemek organizasyonlarını başkalarına yaptırdığını veya bizzat kendisi yaptığını, Sözleşmenin 5/a maddesine göre, …nun…. haricindeki hiçbir işletme ve şahsın sözleşme süresince …. da yemek hizmeti gerçekleştirmemesini sağlayacağını, 9/a maddesine göre ise, … nun hizmet Sözleşmesi edimlerine uymaması halinde yatırım bedelinin 2 katını cezai şart olarak ödemeyi kabul edeceğinin düzenlendiğini, toplam yatırım bedelinin 26.891,65 TL olduğunu, davalı tarafın sözleşmeye aykırı davranıp , edimlerini yerine getirmediğinden temerrüde düştüğünü , davalıya Bursa .. Noterliği aracılığı İle keşide edilen 16.06.2015 tarihli ihtarnamenin davalı şirkete bildirilmiş olmasına rağmen olumlu veya olumsuz cevap verilmediğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı İle, taraflar arasında akdedilen Sözleşmenin 9. TBK nun 125-179.vd maddeleri gereğince 53.783,30 TL cezai şartın ve sözleşme süresince meydana gelecek ( 10.09.2014-10.09.2017 tarihleri arası) 1.000,00 TL kar kaybının ihtarnamenin tebliğinden (18.06.2015) tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafın Sözleşmenin kurulduğu ilk günden itibaren üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, müvekkilinin davacının işleri yapması için gereken tüm ortamı sağlamış olmasına rağmen davacının edimlerini yerine getirmediğini, davacının yemek işleri için aldığı malzemelerin bir kısmını müvekkili şirketin işyerine getirip gelişigüzel bırakıp ilgilenmediğini, davacı tarafın fiilen icraat ve hizmette bulunmadığını müvekkilinin büyük zarara uğradığını, yemekli düğün, cemiyet toplantıları yapamadığını, buna bağlı yemekli organizasyonlar alamadığını, ancak küçük yemeksiz organizasyonlarla iş yapmak zorunda kaldığını , müvekkilinin başka yemek firmalarından yemek ihtiyaçlarını karşıladığı hususunun tamamen gerçek dışı iddialar olduğunu, kaldı ki davacının yemek işleri için gerekli ekipman ve malzemelerin tamamını getirip kurmadığı için yemekli organizasyonda da bulunamadığını , davacının tek amacının haksız feshettiği sözleşmeye bağlı cezai şartı alma gayesinden başka birşey olmadığını savunarak haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, tarafların tüm delillerinin toplandığı, davacı vekilince davalı işyerinde 1 adet yemekli organizasyon gerçekleştirildiğine dair CD kaydı, kendileri dışında davalı tarafça yapılan ve yaptırılan yemekli organizasyonlara ilişkin dava dışı Kayra Yemek şirketine ilişkin yemek formu , davalı şirketçe alınan malzemelere ilişkin faturalar , davalı tarafa çekilen ihtarname örneğininin ibraz edildiği, davacı tanığının dinlendiği, davalı tarafça tanık dinletileceği belirtilmekle birlikte dinletilmekten vazgeçildiği, bilirkişi raporunun ibraz edildiği belirterek, davanın kısmen kabulüne,53.783,30 TL cezai şart bedelinin 18.06.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin İstemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Karar, davalı vekili tarafından yasal sürede istinaf edilmiştir.İstinaf nedenleri olarak, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek cevap dilekçesinde ki savunmalarını tekrar edip, sözleşme edimini yerine getirmeyenin davacı taraf olduğunu, davacı tanık beyanlarından da anlaşıldığı üzere davacının ihtarnameyi gönderdikten sonra müvekkilinin neden ihtarnameye cevap vermediğini , davacının almış olduğu malzemeleri almak için teklif yaptığını açık bir şekilde beyan ettiğini, raporda hatalı tespit yapıldığını, Sözleşmenin feshinde müvekkilinin hiçbir kusurunun olmadığını , müvekkilinin bilirkişi raporuna göre cezai şart ödemeye mahkum edilmesinin hakkaniyet ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, tazminatın çok fahiş olduğunu dürüstlük kuralı dikkate alınarak uygun tazminata hükmedilmesi gerektiği kanaatinde olduklarını , normal şartlarda davacının tüm edimlerini yerine getirmiş ve organizasyonları gerçekleştirmiş olması halinde bile hükmedilen tazminat kadar kazanç sağlayamayacağını iddia ederek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, hizmet Sözleşmesindeki edimlerin yerine getirilmemesi nedeniyle sözleşmede belirlenen cezai şart ile kar kaybı alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından, taraflar arasında 10.09.2014 tarihinde, davacı şirketin hizmet veren, davalı şirketin iş sahibi olduğu, … ya ait yemek hizmeti gerektiren tüm düğün, cemiyet, toplantı vb organizasyonların davacı tarafından Sözleşmenin tanzim ve imza tarihinden itibaren 3 yıl boyunca …Nilüfer/ Bursa adresinde eksiksiz ve ayıpsız olarak gerçekleştirilmesi ( yemek hizmeti gerektirmeyen, pasta , çerez, küçük atıştırmalıklar ve kokteyl hizmeti hariç) olmak üzere sözleşme imzalandığı, davalı edimlerinin 5. maddede düzenlendiği, 5/a bendinde, … nun …. haricindeki hiçbir işletme veya şahsın sözleşme süresince….ya yemek hizmeti gerçekleştirmemesini sağlayacağının düzenlendiği, 8. maddede, işin süresinin imza tarihi İle başlayıp 3. yılın sonunda sona ereceği, sözleşme sonunda teslim edilen demirbaşın mülkiyetinin …’e ait olduğu, 9. maddede cezai şartın düzenlendiği “ Hizmet alan …sözleşme hükümlerine uymaması halinde yatırım bedelinin iki katını cezai şart olarak ödemeyi kabul eder.Yatırım Bedeli sözleşmede bahsi geçen ekler kısmında yer alan 1 adet bulaşık makinası (A -704574) ve demirbaş faturası ( A-258776) toplamı kadardır” ifadelerine yer verildiği, 10. maddede ise , ihbarların, taraflar arasındaki yazışmaların , tarafların şirket e-mail adreslerine ,fakslarına gönderilecek veya noter kanalıyla yapılacağının belirtildiği, cezai şarta ilişkin maddede ifade edilen faturaların ekli olduğu, davacı şirket tarafından davalı şirkete Bursa … Noterliğinin 17.06.2015 tarihli işlemi İle ihtarname gönderildiği, ihtarnamede, gerçekleştirilen sözleşmeye istinaden alınan malzeme ve bedelinin belirtildiği ve sözleşme ile yemekli düğün törenlerinin yemek ihtiyacının yüklenici ihtar eden şirket tarafından karşılanması kararlaştırılmasına rağmen düğünlü yemeklerin başkalarına yaptırıldığı belirtilerek sözleşmeden kaynaklanan edimlerin yerine getirilmesi aksi takdirde Sözleşmenin 9. maddesi gereğince cezai şartın (53.631,03 TL ) , edimin ifası ve kar kaybının tahsili amacı ile dava açılacağının belirtildiği, ihtara davalı tarafça cevap verilmeyince iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.Taraflar arasında, gerçekleştirilen sözleşme, Sözleşmenin içeriği konusunda bir uyuşmazlık yoktur.Uyuşmazlık, davalı iş sahibinin sözleşmedeki edimlerini yerine getirip getirmediği, sözleşme kurallarını hangi tarafın ihlal ettiği ve cezai şartın fahiş olup olmadığıdır.
Davacı tanığı … 14.06.2016 tarihli celsede ki yeminli ifadesinde, kendisinin davacı şirketin 2013 yılına kadar imzaya ve temsile yetkili müdürü olarak görev yaptığını, ayrıca kendine ait başka bir yemek şirketininde bulunduğunu, kendine ait şirketi işletirken davalı şirket yetkilisinin böyle bir yemek hizmeti alımı yapmak için sözleşme yapmak istediğini söylediğini, ancak kendi şirketinin böyle bir hizmet verecek çalışma şekli bulunmadığı için kendisini davacı şirket ile tanıştırdığını, sözleşmeyi davalı şirketin avukatının hazırladığını, sözleşmeye göre dışarıdan yemek alınmayacağını, ilk yıl düğün salonları yeni olduğu için 5 ya da 6 yemek yapıldığını, ikinci yıl yaz ortasında davacı şirket yetkilisinin kendisini arayarak davalı şirketten hiç yemek siparişi gelmediğini söylediğini, görüşme yapmak için gittiklerini , sipariş alamıyoruz dediklerini, kendilerininde sözleşmeyi feshedelim malzemeleri geri alalım dediklerini , orada bulunan bayanın ise kendilerine teslim edemeyeceklerini bu akşam yemek var pazartesi alın dediğini , ayrıca istiyorsanız malzemeleri satın alalım dediklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili aynı celsede imzası İle teyit ettiği beyanı İle, tanık …’ u dinlenmekten vazgeçtiklerini beyan etmiştir.Aynı beyanında ayrıca, davacı İle anlaşma görüşmelerininde devam ettiğini bu konuda süre verilmesini talep etmiştir.
16.02.2016 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak, dosya içerisinde yer alan sözleşmeme, ihtarname, tanık beyanı dikkate alındığında sözleşme feshinin haklı olduğu, Sözleşmenin 9. maddesinde yer alan ifadeden cezai şartın Sözleşmenin ifa edilmemesi halinde müspet zarar yerine kararlaştırıldığı, madde nedeniyle davacının tedarik bedeli toplamı olan (23.115,65+3.776,00)=26.891,65 TL nin iki katı 53.783,30 TL yi cezai şart olarak talep edebileceği belirtilmiştir.Bilirkişiler, tarafların iddia ve savunmaları, tanık beyanı, davalı defterleri ve ayrıca tüm dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda rapor düzenlemişlerdir.
Sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK nun 1. maddesinde Sözleşmenin, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamaları ile kurulacağı, 26. maddede, tarafların bir Sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilecekleri, somut olayda olduğu gibi karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, sözleşmenin ifasını isteyen tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması TBK 97.maddede, muaccel bir borcun borçlusunun , alacaklının ihtarı İle temerrüde düşeceği 117. maddede, temerrüde düşen borçlunun verilen süre içinde borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklının her zaman borcun ifasını Ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahip olduğu 125. madede, TBK 179. maddede ise, ceza koşulu düzenlenmiş, yasa da , bir Sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklının ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebileceği belirtilmiştir.182. maddede, tarafların cezanın miktarını serbestçe belirleyebileceği, son fıkrada ise , hakimin aşırı gördüğü ceza koşulunu kendiliğinden indireceği belirtilmiştir.6102 sayılı TTK nun 18.maddede ise tacir olmanın hükümleri üst başlığı İle, ikinci bendinde, her tacirin ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiği, üçüncü bendinde ise, tacirler arasında diğer tarafı temerrüde düşürmeye , sözleşmeyi feshe , sözleşmeden dönmeye, ilişkin ihbarlar veya ihtarların noter aracılığı İle , taahhütlü mektupla , telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak elektronik posta sistemi ile yapılacağı ifade edilmiştir. TTK nun 22.maddesinde ise, tacir sıfatına haiz borçlunun TBK nun 182.maddesinin üçüncü fıkrasında, aşırı ücret ve ceza kararlaştırılmış olduğu iddiası İle ücret veya sözleşme cezasının indirilmesini mahkemeden isteyemeyeceği düzenlenmiştir.Yani davalı vekilinin talep ettiği gibi cezai şarttan indirim yapılması tacirler arasındaki sözleşmede kabul edilmemektedir.
Açıklanan tüm nedenler ve yasal düzenlemeler kapsamında, özgür iradeleri ile hizmet Sözleşmesini imzalayan davalı iş sahibinin sözleşme gereğince üzerine düşen edimleri yerine getirdiğine dair dosyada herhangi bir delil mevcut değildir.Davalı taraf her ne kadar davacının sözleşme edimlerine kendisinin uymadığını ve kusurlu olduğunu iddia etmişse de bu iddiasını teyit eden herhangi bir bilgi ve belge de dosyaya ibraz edilmemiştir.Yasal düzenlemeler kapsamında tarafların sözleşmeye koymuş oldukları cezai şart bedelinden davalı şirketin sorumlu olduğu tartışmasızdır.Cezai şart sözleşme de taraflarca açıkça düzenlenmiştir, tüm dosya kapsamından davalı tarafın sözleşme hükümlerine uymadığı ,sözleşmeyi ihlal ettiği anlaşıldığından mahkemenin rapor sonucuna göre kabulü yerinde görülmüş ve davalı vekilinin savunmalarını ispata yarar delil olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,
1-Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/986 Esas, 2017/330 Karar ve 23.03.2017 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1. bendi gereğince esastan REDDİNE,
2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 55,20 TL başvuru harcı İle 98,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı olmak üzere toplam 153,3 TL harcın davalı tarafça peşin olarak karşılanan harçtan mahsubu ile hazineye irat kaydına , bakiye fazla harcın talep halinde iadesine,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
4- Davalının istinaf aşamasında yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1 bendi İle aynı yasanın 361/1. fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.07/03/2018