Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/1432 E. 2018/390 K. 07.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/1432 Esas
KARAR NO : 2018/390
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2016
NUMARASI : 2014/1582 Esas, 2016/879 Karar
DAVANIN KONUSU : ALACAK
KARAR TARİHİ : 07/03/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili 30.12.2014 tarihli dava dilekçesinde, müvekkili şirketin Türkiye Temsilciliği için “Finansal Kurumlar Müdürü “ pozisyonuna uygun adayın bulunmasına yönelik danışmanlık hizmeti alınması konusunda dönemin Türkiye Baş Temsilcisi tarafından davalı şirket ile sözleşme imzalandığını, her ne kadar davalının bu sözleşme kapsamında hizmet bedeline hak kazanmasına ilişkin şartlar oluşmuşsa da davalı şirketin hak kazanması halinde hizmet bedeline mahsup edilmek üzere avans ödemesi için faturalar tanzim ettiğini, fatura bedellerinin ödenmesinin müvekkili şirket tarafından yapıldığını, bu hususta davalıya 28.10.2014 tarihinde noter ihtarnamesinin gönderildiğini, davalının 11.11.2014 tarihli cevabı ihtarnamede söz konusu fatura bedellerinin iadesini kabul etmediğini , hizmet bedelinin Sözleşmenin özel iş koşulları başlıklı maddesinde şarta bağlı olarak belirlendiğini, buna göre , davalıya Sözleşmenin imzalanması İle birlikte Web duyuruları idari ve genel giderleri kapsamak üzere 1.000,00 TL sabit ücret ödeneceği, yine sözleşmeye göre, istihdam edilmesi planlanan adayın tahmini maaşı temel alınarak yüzde 5 oranında ücretin ön ödeme (avans) olarak davalı şirkete ödeneceğini, adayın işe yerleştirilmesi halinde ise yıllık brüt paketinin yüzde 16 sı oranında (12.500,00 TL yi geçmemek üzere) hizmet bedelinin davalı şirkete ödeneceğini, bu durumda ön ödeme (avans) ın hizmet bedelinden mahsup edileceğini, davalıya, 6.018,00 TL ve 4.602,00 TL olmak üzere toplam 10.620,00 TL avans bedeli faturasının ileride hak kazanması halinde hizmet bedelinden mahsup edilmek üzere tanzim edildiğini, davalıya fatura bedellerinin ödendiğini, sözleşme kapsamında müvekkili şirketin Türkiye temsilciliğine Finansal Kurumlar Müdürünün istihdam edilmediğini, herhangi bir aday ile de anlaşma yapılmadığını , Sözleşmenin 4. maddesi gereğince şartların gerçekleşmemiş olması nedeniyle davalı şirketin hizmet bedeline hak kazanmadığını faturalar İle kendisine hizmet bedeline mahsuben ön ödeme ( avans) olarak ödenmiş bedelleri iade etmesi gerektiğini ihtarname İle kendisine verilen 5 günlük ödeme müddeti içinde ödeme yapmamış olması nedeniyle temerrüde düştüğünü iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.620,00 TL nin 10.11.2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, davacının sözleşmeye istinaden ödediği fatura bedelinin iade talebinin hukuka ve sözleşmeye aykırı olduğunu, müvekkili şirketin davacı şirketin Finansal Kurumlar Müdürü olarak talep ettiği pozisyona uygun adaylar bulmayı kabul ettiğini, Sözleşmenin ücret başlıklı hükmüne istinaden faturalar düzenlediğini, yazışmalara istinaden adayın müdür değil yönetici olacağı ve tecrübe süresinin daha az olacağının iletildiğini, bu taleplere istinaden müvekkili şirketin pozisyonun sadece deneyim süresi ve ünvanı farklı da olsa yeni bir pozisyon gibi ikinci bir araştırma sürecine girileceğinden şirket kuralları gereğince ücret aynı olsa bile yeniden ön ödeme alınması gerektiğinin davacı tarafa bildirildiğini , davacı şirketin yeni pozisyon için yeni bir sözleşme yapılmaksızın eski sözleşme üzerinden gidilerek faturalandırmayı kabul ettiğini, uzman pozisyonu için 7 adaydan oluşan yeni bir kısa listenin davacı İle paylaşıldığını, Sözleşmenin 9. maddesinde, talebin müşteri tarafından iptali halinde talepten kaynaklanan ödenmemiş yayın masrafları veya hazırlanan faturaların ve diğer masrafların şirkete ödeneceğini , müşterinin bu tutarı madde 3 teki tutara zarar gelmeksizin ödeyecek dendiğini, müvekkili şirketin Sözleşmenin 4. ve 9. maddesi uyarınca her bir düzenlemeyi titizlikle yerine getirdiğini , sözleşme ile taahhüt ettiği hizmeti eksiksiz sunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece, şirketin istediği pozisyon için adayların davacı şirket ve davalı tarafından değerlendirildiğinden, ancak bu adaylar İle hiçbir şekilde yazılı ve sözlü anlaşma yapılmadığından ve görüşülen adayların ilgili pozisyon için işe alınıp istihdam edilmediğinden , bu nedenle sözleşme kapsamında davalının hizmet bedeline hak kazamaması nedeniyle hizmet bedeline mahsuben tanzim ettiği toplam 10.620,00 TL lik fatura bedellerini davacıya iade etmesi gerektiği bahisle dava açıldığı, oluşan kanaat ve bilirkişi raporuna göre taraflar arasında tek sözleşme ilkesi muhafaza edildiğine göre bir adaydan vazgeçilerek ikinci ve daha düşük pozisyonlu bir aday için azami 12.500 TL hizmet ücreti sınırı konularak iki kez ön ödeme avansı verilmesinin hayatın olağan akışına uygun görünmese bile davacının bunu kabul ederek ödemeyi yaptığı buna karşılık davalının 7 adaydan oluşan bir listeyi davacıya sunduğunu savunmuş ise de ispata yönelik iddialarını mahkemeye sunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne,10.620 TL nin 10.11.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili tarafından karar yasal sürede istinaf edilmiştir .İstinaf nedenleri olarak, sözleşmeyi, mahkeme kararını özetledikten sonra, kararın son derece yanlış olduğunu, müvekkili şirketin davacının Finansal Kurumlar Müdürü olarak talep ettiği pozisyona uygun adaylar bulmayı kabul edip faturalar düzenlediğini, davacı şirket çalışanı İle iletişime geçildiğini pozisyonun müdür değil yönetici olacağını ilettiklerini, müvekkili şirketin pozisyonun sadece deneyim süresi ve ünvanı farklı olsa dahi ikinci bir araştırma sürecine girileceğinden ücret aynı olsa bile yeniden ön ödeme alınması gerektiğinin davacı şirkete bildirildiğini , davacı şirketin yeni pozisyon için yeni bir sözleşme yapmadan faturalandırılmayı kabul ettiğini onay verdiğini faturaların düzenlendiğini, müvekkilinin sözleşme kapsamında bulduğu 7 adayı ve adaylara ilişkin özgeçmiş bilgilerini davacıya sunduğunu, o nedenle bu hususun ispata muhtaç olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, danışmanlık hizmet Sözleşmesi kapsamında ön ödeme (avans) ödemelerine dair fatura bedellerinin iadesi İstemine ilişkindir.
Dosyasının incelenmesinden, taraflar arasında, davacının müşteri, davalı şirketin ise danışman olduğu, davacı bankanın Finansal Kurumlar Müdürü pozisyonuna uygun adayın bulunmasına yönelik sözleşme imzalandığı, Sözleşmenin özel iş koşulları üst başlığı altında ücretlerin düzenlendiği, düzenlemede, tahmini maaşın temel alınarak %5 oranında bir tutarın görevin başlangıcı olarak ön ödeme bedeli olara tahsil edileceği, adayın başarı İle yerleştirilmesinin ardından ön ödeme tutarının nihai faturadan düşüleceği, sürecin başında ,web duyuruları, idari ve genel giderleri kapsamak üzere 1.000 TL değerinde bir sabit tutarın tahsil edileceğinin belirtildiği, genel koşulların 4. maddesinde , müşteri tarafından adaya yapılan iş teklifinin sözlü olarak kabul edilmesi veya müşteri İle aday arasında herhangi bir anlaşma yapılması durumunda hizmetin verilmiş sayılacağı, 9. maddede, talebin müşteri tarafından iptal edilmesi halinde talepten kaynaklanan ödenmemiş yayın masrafları veya hazırlanan faturaların ve diğer masrafların şirkete ödeneceğinin belirtildiği, davalı şirket tarafından davacı adına dava konusu edilen faturaların düzenlendiği fatura bedellerinin davacı tarafça ödendiği, davacı banka tarafından davalı şirkete 28/10/2014 tarihli Beyoğlu ..Noterliğinde düzenlenen ihtarnamenin gönderildiği, ihtarnamede avans ödemelerine ilişkin hizmetin tamamlanması nedeniyle ödeme yapılan tutar için fatura tanzim edilmesinin ihtar edildiği, ihtarnamede sonuç olarak ihtarnamenin tebliğinden itibaren akdedilmiş olan sözleşmenin feshedildiği ve tebliğ tarihinden itibaren en geç beş gün içerisinde toplam ödenen 10.620,00 TL ön ödeme (avans) tutarının ödenmesinin belirtildiği, davalı şirket tarafından davacı şirkete karşı ise Beşiktaş …noterliğinde düzenlenen… tarihli cevabi ihtarnamenin gönderildiği, ihtarnamenin içeriğinde sözleşmenin 9.maddesi ve 4.maddeleri gereğince yükümlülüklerini aksatmadan yerine getiren şirketin sözleşmede belirtilen hizmetin eksiksiz olarak sunulduğu belirtilip fatura bedellerinin iadesinin kabul edilmediğinin ifade edildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında, sözleşme, sözleşmenin içeriği ödenen fatura bedelleri konusunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davalı danışmanlık hizmeti veren şirketin sözleşme gereğince edimlerini yerine getirip getirmediği ve sözleşme kapsamında ödenen ön ödeme(avans) fatura bedellerinin iadesini davacının talep hakkının bulunup bulunmadığıdır.
29/07/2016 tarihli bilirkişi raporunda, tarafların iddia ve savunmaları özetlenmiş sonuç olarak davacının sözleşme bünyesinde önce daha yüksek ve daha sonra daha düşük pozisyonlu personel adayı isteminde bulunduğu, davacı temsilcisinin mevcut tek sözleşme üzerinden ilişkinin yürümesini 03/03/2014 tarihli e-mail ile benimsemiş olduğu, davalının bir kez daha durum değişikliği savı ile ön ödeme avansı tediyesinin 10/03/2014 tarihli e-mail ile ifade ettiği, davacı temsilcisinin ise buna 07/04/2014 tarihli e-mail ile onay vererek aday arayışını başlatmasını davalıya bildirdiği, yanlar arasında tek sözleşme ilkesi muhafaza edildiğine göre bir adaydan vazgeçilerek ikinci ve daha düşük pozisyonlu bir aday için azami 12.500 TL hizmet ücreti sınırı korunarak iki kez ön ödeme avansı verilmesinin hayatın olağan akışına uyumlu görülmese bile davacı bu kapsamda ödemeyi yaparak davalı yanca benimsenen yönteme uygun davranmayı fiilen tercih ettiği, buna karşılık davalı tarafın sözleşme kapsamında 7 adaydan oluşan bir listeyi davacıya sunduğunu, savunmuş ise de , bu savunmasını ispata dair kanıt vasıtalarını mahkeme önüne, dosyanın mevcut durumu itibarı ile sunmuş olmadığını, sözü edilen duruma nazaran davalının hizmet ücretine hak kazanmasına dair koşulun oluşmadığının benimsendiği takdirde davacı istemi yönünden hüküm kurulmasının olanaklı bulunacağı ve davacı talebinin kabul edilmesi halinde talep ettiği 10.620,00 TL bakımından 10/11/2014 tarihinden itibaren kısa vadeli avans faizi oranında faize hükmetmenin de mümkün olabileceği görüşü ifade edilmiştir.
Davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı itiraz edilmiştir. İtiraz dilekçesinde; müvekkili şirketin sözleşme kapsamında bulduğu, 7 adayı ve adaya ilişkin özgeçmişlerini davacıya sunmuş olduğunu belirterek bilgisayar ortamında düzenlenmiş dava dışı kişilere ait bilgilere dair evrakları dilekçesine ekli olarak ibraz etmiştir.
Davacı vekili tarafından cevaba cevap dilekçesinde, davalıyla müvekkili arasında akdedilen sözleşmenin genel koşullar 4.maddesinde açıkça, adaya yapılan iş teklifinin sözlü olarak kabul edilmesi veya müvekkili şirket ile aday arasında herhangi bir anlaşma yapılması halinde hizmetin verilmiş sayılacağının taraflarca kabul edildiğini yani davalının hizmet bedeline hak kazanması için adaya yapılan iş teklifinin kabul edilmesi veya müvekkili ile aday arasında herhangi bir anlaşma yapılması şartına bağlandığını ifade etmiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporuna göre ayrıca davalı tarafın savunmasında ileri sürmüş olduğu delilleri dosyaya ibraz etmemiş gerekçesi de belirtilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, taraflar arasında imzalanan danışmanlık sözleşmesi kapsamında davalı danışmanın hizmet bedeline hak kazanabilmesi için sözleşmenin 4.maddesinde belirtilen şartların yerine getirildiğinin davalı tarafça ispatlanamadığı, yani davalının tespit ettiğini iddia etmiş olduğu adaylara, davacı tarafça yapılan iş teklifinin sözlü olarak kabul edilmesi veya davacı şirket ile aday arasında bir anlaşma yapılmasına dair dosyaya davalı tarafça herhangi bir delil ibraz edilmemiştir.
Bu şekilde, imzalanan sözleşme kapsamında davalının hizmete ilişkin edimini yerine getirdiği kabul edilemeyeceğinden davacının sözleşme aşamasında ön ödeme (avans) olarak davalı şirkete fatura karşılığı ödemiş olduğu bedelleri talep etme hakkının bulunduğu ve bu kapsamda mahkemece davanın kabulü yerinde görüldüğünden davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,
1-İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1582 Esas, 2016/879 Karar ve 19/12/2016 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1. bendi gereğince esastan REDDİNE,
2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 55,20 TL başvuru harcı İle 98,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı olmak üzere toplam 153,3 TL harcın davalı tarafça peşin olarak karşılanan harçtan mahsubu ile hazineye irat kaydına, bakiye fazla harcın talep halinde iadesine,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalının istinaf aşamasında yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 bendi ve aynı yasanın 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.
07/03/2018