Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/1412 E. 2018/387 K. 07.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1412 Esas
KARAR NO : 2018/387
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/12/2016
NUMARASI : 2016/184 Esas, 2016/1034 Karar
DAVANIN KONUSU: KAYIT KABUL
KARAR TARİHİ: 07/03/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili 04.08.2015 tarihli dava dilekçesinde, müflis … San. Tic.A.Ş nin müvekkili bankanın Güneşli/ İstanbul Şubesinden krediler kullandığını, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek 10.10.2011 ve 12.10.2011 tarihli noter ihtarnamelerinin keşide edildiğini, ihtarnameye itiraz edilmediğini, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibine geçildiğini, icra takibine karşı borçlular tarafından borca ve ferilerine süresi içinde itiraz edilmediğinden icra takibinin kesinleştiğini, müflis şirket hakkında 12.12.2014 günü itibarı İle iflasa karar verildiğini, Gebze …. İflas Müdürlüğünün … İflas sayılı dosyası İle tasfiye işlemlerine başlandığını, iflas tarihi itibarı İle kapak hesabı yaptırılarak müvekkili bankanın 3.152.869,24 TL nakit alacağının İflas masasına kaydı için başvuru yapıldığını, iflas idaresi tarafından hazırlanan sıra cetvelinde müflis şirket yetkilisinin müvekkili bankanın asıl alacağını kabul etmesine rağmen alacağın tamamının varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile ret kararı verildiğini, kararın hatalı olduğunu , müvekkili bankanın alacağına dayanak teşkil eden icra dosyasının İflas tarihinden önce itirazsız kesinleştiğini, İİK 195. maddesi gereğince iflasın açılmasının müflisin borçlarını muaccel kıldığını, iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ve takip masraflarının ana paraya zammolunacığının düzenlediğini müvekkili banka alacağının tamamının İflas masasına kabulü gerektiğini iddia ederek, iflas idaresince haksız ve mesnetsiz red edilen 3.152.869,24 TL alacağın masaya 4.sıraya kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı İflas idare vekili, iflas kararının temyiz edilip henüz kesinleşmediğini, iflas idaresinin alacak kayıtlarını incelerken, alacaklılar tarafından talep edilen alacağın esasını ve sebebini teşkil ettiği gerekçesiyle sunulan belgelerin İİK 68. maddesi gereğince kesin nitelikte olup olmadıklarına , kambiyo hukukuna tabi olup olmadıklarına ve kesinleşmiş mahkeme hükmü içerip içermediğini incelediğini , kesin nitelikte olan belgelerle birlikte sunulan alacaklar dışındaki alacak taleplerini reddettiğini, İİK 235. madde gereğince hak düşürücü sürenin geçip geçmediğinin araştırılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI :Mahkemece, bilirkişi raporuna göre , davalı şirketin kullandığı nakit krediler nedeniyle İflas tarihi itibarı İle davacı bankanın 3.152.869,24 TL asıl alacağı bulunduğu kanaatine varıldığı, her ne kadar 4. sıraya kayıt ve kabulüne karar verilmesi istenmiş ise de kayıt kabul davalarından sonra İflas müdürlüğünce kabul edilecek alacaklar için yeni bir sıra cetveli düzenleneceğinden talebin İflas müdürlüğünce karara bağlanması uygun olacağı gerekçesiyle, davanın kabulüne, 3.152.869,24 TL nin davalı müflisin İflas masasına kayıt ve kabulüne, sıraya ilişkin talebin İflas müdürlüğünce değerlendirilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Davalı vekili, kararı yasal süre içerisinde istinaf etmiştir.İstinaf nedenleri olarak, mahkeme tarafından davanın kabul edilerek müvekkili aleyhine yargılama giderleri ve avukatlık ücreti takdir edilerek verilen hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu, İflas İdaresi tarafından alacak talebinin reddedilmiş olmasının, alacak kayıt talebinde bulunanın müflis şirketten alacağının olmadığı anlamında bulunmadığını, alacak talebinde bulunurken sunulan belgelerin alacağın kabulünü gerektirir kesin nitelikte belgeler olmadığı anlamına gelmeyeceğini, alacaklı tarafından sunulan belgelerin İflas İdaresi tarafından kesin olarak alacağı ispata yeterli bulunmadığından davacının kayıt talebinin reddedildiğini, davacının iddiasının kabulünde dahi yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılması gerektiğini belirterek kararın bozularak ortadan kaldırılıp davanın reddine aksi takdirde müvekkile aleyhine yüklenen yargılama giderleri ve avukatlık ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, İİK 235.maddesi gereğince açılmış olan sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davasıdır.İKK 235.maddesinde, sıra cetveline itiraz edenlerin cetvelin ilanından itibaren 15gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesinde dava açmaya mecbur oldukları düzenlenmiştir. Yasal düzenlemedeki 15 günlük süre hak düşürücü süredir ve bu nedenle resen incelenmesi gerekmektedir.Dosya kapsamından ve özellikle Gebze …İcra Dairesinin … Esas sayılı iflas dosyası ile ilgili verilen 17/02/2016 tarihli cevabi yazıda müflis şirketle ilgili Gebze 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) 12/12/2014 tarihli ve 2011/641 Esas 2014/687 karar sayılı kararıyla iflasına karar verildiği, İflas İdare Memurlarınca yapılan sıra cetvelinin … gazetesinin 24/07/2015 tarihli sayısında Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 23/07/2015 tarihli sayfasında ilan edildiği, alacaklı kaydı yaptıran alacaklı vekiline ise 22/07/2015 tarihinde tebliğ edildiği beyanı karşısında davanın ise 04/08/2015 tarihinde yani son ilan tarihinden itibaren 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır. Dosyanın incelenmesinden, davacı bankanın Güneşli / İstanbul şubesiyle müflis şirket arasında kredi sözleşmelerinin akdedildiği, müflis şirketin kullanmış olduğu genel kredi sözleşmelerine karşılık kredi taksitlerini ödememesi nedeniyle davacı banka tarafından müflis şirkete ihtarnameler keşide edilerek genel kredi ve teminat sözleşmesi kapsamındaki alacağın kat edildiği, daha sonraki aşamada ise alacaklı vekili vasıtasıyla İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında 01/11/2011 tarihli olarak müflis şirketle birlikte 2 ayrı gerçek kişi hakkında toplam 801.050,08 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlattığı, icra takibinin kesinleştiği, ancak müflis şirketle ilgili olarak Gebze 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin Ticaret mahkemesi sıfatıyla 12/12/2014 tarihinde iflas kararı verildiği, davacı alacaklının bu kez icra takibine konu etmiş olduğu ve kapak hesabı yaptırması sonucunda tespit edilen 3.152.869,24 TL alacağın masaya kayıt ve kabulü için 30/01/2015 tarihinde başvurduğu İflas masasında ise müflisin eski şirket yetkilisinin asıl alacağı kabul ediyoruz beyanına karşılık iflas masası tarafından 06/07/2015 tarihli karar ile dosyaya ibraz edilen belgelerin incelenmesi neticesinde talep edilen alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle talebin tamamen reddedildiği, davacının ret kararından sonra iş bu davayı açmış olduğu anlaşılmıştır.Taraflar arasında, özetlenen hususlar yönünden herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, iflas idaresinin davacı talebini reddetmesinde kusurunun bulunup bulunmadığı ve bunun sonucunda davalı aleyhine yargılama giderlerine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olup olmadığıdır.17/10/2016 tarihli bilirkişi raporunda tarafların iddia ve savunmaları, icra ve iflas dosyası özetlendikten sonra; davacı banka kayıtları üzerinde inceleme yapıldığı, inceleme sonucunda davacı şirketin sunduğu 2011 yılı ticari defterlerin sahibi lehine delil niteliği taşıdığının anlaşıldığı, davacı banka ile müflis şirket arasında 12/12/2008 tarihinde 10.000.000 TL tutarlı genel kredi sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmeyi … ve … müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıkları yine davacı bankanın Güneşli şubesi tarafından gayri nakdi kredi olmak üzere 4.530 TL nakit ve 500.000 TL teminat mektubu ile 2.500.000,00 USD nakit kredi tahsis edildiği, davacı banka tarafından toplam 530.000,00 TL ödendiği, 29.000,00 TL tahsil edildiği, kat tarihinde kredinin toplam 501.000,00 TL kısa vadeli kredi borç bakiyesi olduğu, 40.000,00 TL tahsil edilmesi ile 160.000,00 TL kısa vadeli kredi borç bakiyesi olduğu, kredilere 30/09/2011 tarihine kadar tahakkuk eden devre faizlerinin ödendiği, 12/10/2011 tarihinde ihtarnamenin keşide edildiği, davacı bankanın bakiye alacağının ihtarname tarihinde 761.476,67 TL olduğu, sonuç olarak şirket kayıtlarında yapılan inceleme sonucu, davacı bankanın müflis şirketten icra takip tarihinde toplam 801.050,08 TL kesinleşmiş alacağının mevcut olduğu, iflas tarihinde ise 3.152.869,24 TL alacağının hesaplandığı belirtilmiştir.Mahkemece bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiştir. Bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun, gerekçeli ve yeterli olduğu anlaşılmıştır.Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanununun 7.kısım 1.bölümde yargılama giderleri düzenlenmiştir. 326.maddede, kanunda yazılı haller dışında aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği belirtilmiştir. Aynı yasanın 312/2.fıkrasında, davalının davanın açılmasına kendi hal ve davranışlarıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilemeyeceği düzenlenmiştir. Yasal düzenleme kapsamında belirtilen şartların iş bu davada gerçekleşmiş olduğunun kabulü mümkün değildir. Bu sebeple davalı vekilinin kendileri aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerektiğine ilişkin istinaf talebi yerinde olmadığından ve yukarıda açıklandığı üzere mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve gerekçeli olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,1-Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/184Esas, 2016/1034 Karar ve 29/12/2016 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un 353/1-b/1 bendi uyarınca esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 55,20 TL başvuru harcından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,8 TL başvuru harcı ile yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 98,10 TL harçtan peşin olarak yatırılan 85,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 12,4 TL olmak üzere toplam 36,2 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,4-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 bendi ile İİK 364.maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.07/03/2018