Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/1397 E. 2018/109 K. 24.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1397 Esas
KARAR NO : 2018/109
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/02/2017
NUMARASI : 2014/366 Esas, 2017/140 Karar
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil
KARAR TARİHİ: 24/01/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili tarafından sunulan 12/09/2014 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri davalı … Kooperatif’ne üyelik için 11.07.1999 tarihli Kooperatif Ana sözleşmesinin tüm hükümlerini ve getirilen yükümlülüklerini aynen kabul ettikleri ve ortaklık taleplerinin kabul edilmesi için yazılı başvuruda bulunduklarını, davalı kooperatif yönetimi tarafından üyeliğe kabulünün uygun bulması sonucu, üyelik sıfatını kazandıklarını, üyeliğin kazanılması ile birlikte yine 11.07.1999 tarihinde davalı kooperatiften … Mah., … Cad., … Blok K:… D: … Beylikdüzü’ndekl dairenin Yönetim Kurulu kararıyla tahsisini, bu tahsis edilen daireden başka bir daireden hiçbir hak ve tahsis iddiasında bulunmamayı, noter önünde çekilen kuradan feragat ettiklerini, ödemelerini v eborçlarını yerine getireceklerini kabul ve taahhüt ettiklerini, davalı kooperatifçe de söz konusu taahhütnameye onay verilerek, taşınmazın davacı müvekkillere tahsisinin gerçekleştiğini, müvekkilerinin üyelik sıfatının kazanılması ile kooperatife taahhütte bulundukları üzere, ana sözleşmede öngörülen tüm hükümlere, getirelen yükümlülüklere genel kurul ve idare meclis kararlarına aynen riayet ettiklerini, ve üyelikten kaynaklanan hiçbir masraf ve yükümlülükten kaçınmadığını, edimlerini tam olarak yerine getirdiğini, kooperatif yönetimine borcu bulunmadığını, 1-A Blok K:12 D:49 olarak tahsis edilen ve tapuda … Mah. … Köyü … ada parsede … Blok 7 A 12 de kayıtlı gayrımenkulün sahibi olduklarını, kooperatif YKK ile tahsis edilen daire fiilen de müvekkillere teslim edildiğini, daire ile ilgili aboneliklerin tesis edildiğini, müvekkillerinin ortak sıfat ile genel kurullara çağrıldığını ve alınan kararlara uyduğunu, inşaatın eksiklikleri için Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/145 D.İş nolu dosyasında tespit yaptırılmış olduğunu, kooperatife karşı mali yükümlülüklerin yerine getirildiğini, davalı kooperatifin, bir kısım ortakların tapu devir ve tescillerini yaptığını, ancak bir kısım dairelerin tapuda devir ve tescillerini yapmadığını, davalı kooperatifin 08. 03. 2009 günlü genel kurulunda tasfiye kararı alındığını, tasfiye kat mülkiyetine geçebilmesi ve kat mülkiyeti tapusunu alabilmesi için ortaklara düşen kooperatif borçları belirlendiğini belirlenen meblağın da kooperatifçe bildirilen kooperatif hesabına banka hevalesi ile ödendiğini, buna rağmen gerekli işlemler yapılara müvekkillerinin dairesinin adlarına tescil edilmediğini, Dairenin halen davalı kooperatif adına tapuda tescilli bulunduğunu, daireye, kooperatifin borçları sebebi ile hacizler konulduğunu, hacizlerin itirazsız kesinleştiğini, davalı kooperatifin kötüniyetli olduğunu, davalı kooperatif borçları nedeni ile muvazaalı birçok icra takibinin yürütüldüğünü ve gayrinemkuller üzerine onlarca haczin konulduğunukooperatifin muvazaalı işlemlerine ilişkin büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığının 2012/19169 nolu soruşturması ile suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkiline verilmesi taahhüt edilen müvekkillerine verilmesi taahhüt edilen dairenin Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından haciz konulduğunu ve cebri icra yolu ile ihale edildiğini, ihalenin feshi istemi ile Büyükçekmece İcra Hukuk Mahkemesine 2013/177 esas ile 11.02.2013 tarihinde dava açılmış olduğunu, bu nedenle 1-A Blok K:12 D:49 olarak tahsis edilen ve tapuda …. Mah. … Köyü … ada 1 parselde … Blok 7 A 12 de kayıtlı dairenin 3. Şahıslara rızaen veya cebren devrinin durdurulması yolunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, tüm edimlerin yerine getirilmiş olması nedeniyle kooperatif YKK ile tahsis edilen dairenin davalı kooperatif adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini, ve bu daire üzerinde mevcut tüm hacizlerin fekkine karar verilmesini, aksi durumda davalı kooperatif adına kayıtlı bulunan aynı nitelikte bir başka dairenin müvekkillerinin adına tapuda tesciline karar verilmesini, bu talebin de gerçekleşmesi mümkün olmaz ise, bu dairenin dava tarihindeki 170.000,00-TL rayiç bedelinin davalı kooperatiften dava tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte tazminine karar verilmesi dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalıya usulüne uygun tebligata rağmen herhangi bir cevap vermediğinden bir talebi yoktur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/366 Esas, 2017/140 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacılar vekilllerinin yasal süresinde sunduğu 18.05.2017 ve 30.05.2017 Tarihli ve benzer beyanların bulunduğu istinaf dilekçelerinde özetle;1-Müvekkillerinin, davalı … Koopr. Ne 11.07.1999 tarihli kooperatif ana sözleşmesinin tüm yükümlülüklerini aynen kabul ettiklerini belirterek yazılı başvuruda bulundukları, bu başvuru üzerine davalı kooperatif tarafından müvekkillerine, dava konusu “ … Mah. … Cad. … Blok K: 12 D: 49 Beylikdüzü” adresindeki dairenin tahsisi yapıldığı, davalı taraf ile bu tahsis edilen dairenin dışında başka daireler üzerinde herhangi hak ve talepte bulunmayacaklarına, yine buna ilişkin tüm yükümlülüklerini yerine getireceklerine dair karşılıklı kabul ve taahhütte bulundukları 2-Bu işlemlerden sonra müvekkillerinin, kooperatifle yapılan ana sözleşme gereği, kendilerine yüklenen bütün borç ve yükümlülüklerini yerine getirdikleri, kooperatif genel kurallarına katılıp söz aldıkları, davalı banka hesabına düzenli olarak aidat ödemelerini yaptıkları, kendilerine tahsisi yapılan daireyi uzun yıllar değişik kiracılara kiraya verdikleri, dask, elektrik, su, doğalgaz vs. ve faturaların hepsini, kendi adlarına çıkardıkları, 3-26.03.2014 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere ilgili dairenin müvekkile tahsisi edildiğinde şüphe olmadığı, 4-Yine raporun 4 nolu sayfasında 1. Paragrafında 1999- 2001- 2002 tarihli tahsilat raporlarında, müvekkili …’ nın adının bulunduğu, 2000 ve 2002 olağan genel kurul toplantılarında söz aldığı ve 2008 yılı olağan genel kurul toplantı gereği olan 4.325,00 TL yi yatırdığının açık ve net bir şekilde ortada olduğu, müvekkili tarafından davalı tarafa toplamda 44.303,00 TL ödeme yapıldığı, (raporun 8. Sayfası) 5-Tüm bu açıklamaların, mahkemenin, davanın reddi kararında, ortaklık senedi bulunmaması ve genel kurullara katılmaması gerekçesini çürütmekte ve ortadan kaldırmakta olduğu, 6-Yine yargılama boyunca davalı tarafın davaya hiçbir şekilde katılmadığı ve cevap vermediği, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunundaki taleple bağlılık ilkesi uyarınca, mahkeme önüne gelen uyuşmazlıkta, tarafların talebi ile bağlı olup, resen araştırma içerisine girip talepten fazlasına hükmedemeyeceği, huzurdaki davada, mahkemenin, adeta davalı kooperatifin yerine geçecek şekilde, mali yükümlülük noktasında, sadece müvekkilinin ödemelerini ve hesaplarını inceleyebildiği, bu anlamda davalı tarafın hesap ve defterlerini incelemediği, nitekim davalı kooperatif tarafından da müvekkillerinin mali yükümlülüklerini yerine getirmediğine dair savunma, ihtar veya borç bakiyesine dair delilleri bulunmadığı,7-Dava konusu dairenin, davalının borcundan dolayı 170.000 TL bedelle icraen üçüncü kişiye satıldığı, mahkeme, terditli açılan davada, tapu iptal ve tescil talebini imkansız görse bile, dairenin rayiç bedeli üzerinden tazminata karar vermesi gerektiği, bu konuda da yanlış ve hukuka aykırı karar vererek, davayı tüm talepleriyle birlikte reddettiği hususları istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, kooperatif ortaklığı nedeniyle, yönetim kurulunca verilmesi taahhüt edilen kooperatif adına kayıtlı bağımsız bölümün tapusunun iptal ve tescili, mümkün olmadığı takdirde bağımsız bölümün rayiç bedelinin tazminine ilişkindir. Dava konusu uyuşmazlık, davacının, davalı kooperatif üyesi olup olmadığı, kooperatife karşı yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği ve buna bağlı olarak dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına kaydının, mümkün olmaması halinde başka bir daire tahsisi yada rayiç bedelinin ödenmesinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı taraf, davalı … Koopr. Ne 11.07.1999 tarihli kooperatif ana sözleşmesinin tüm yükümlülüklerini aynen kabul ettiklerini belirterek yazılı başvuruda bulundukları, bu başvuru üzerine davalı kooperatif tarafından kendilerine, dava konusu “ … Mah. … Cad. … Blok K: 12 D: 49 Beylikdüzü” adresindeki dairenin tahsisinin yapıldığı, davalı taraf ile bu tahsis edilen dairenin dışında başka daireler üzerinde herhangi hak ve talepte bulunmayacaklarına, yine buna ilişkin tüm yükümlülüklerini yerine getireceklerine dair karşılıklı kabul ve taahhütte bulundukları ve tüm taahütlerini yerine getirdiklerini, ödemeleri gerçekleştirdiklerini, bir süre kendileri kullandıktan sonra, değik dönemlerde değişik kişilere kiraya verdiklerini, abonelikler ve kira kontratları bulunduğunu, fakat kooperatifin tapuda bu yeri kendilerine tescil etmediğini belirterek, dairenin davalı kooperatif adına olan tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini, ve bu daire üzerinde mevcut tüm hacizlerin fekkine karar verilmesini, aksi durumda davalı kooperatif adına kayıtlı bulunan aynı nitelikte bir başka dairenin adlarına tapuda tesciline karar verilmesini, bu talebin de gerçekleşmesi mümkün olmaz ise, bu dairenin dava tarihindeki 170.000,00-TL rayiç bedelinin davalı kooperatiften dava tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte tazminine karar verilmesini talep etmektedir. Dosya kapsamına göre, davacının kooperatife üye olmak için müracaat ettiği, davacının üye giriş beyannamesini doldurmuş olduğu, üyeliğe uygun olduğuna ilişkin davalı kooperatifin imza ve kaşesinin bulunduğu, davacı tarafından sunulan taahhütnamede el yazısı ile (1-A Blok, K:12, D.49) yazıldığı, davalı koopearatif tarafından davacılara, daire yerleşimine ilişkin taahütname verildiği ve bu taahhütnamede el yazısıyla aynı daire bilgilerin yer aldığı, davacı tarafından aynı daire için düzenlenmiş 28.09.2010 ve 28.12.2012 tarihli zorunlu deprem sigorta poliçesi sunulduğu, söz konu yerin davacılarca kiraya verildiğine dair 01.03.2009, 01.06.2010 ve 10.11.2012 tarihli kira kontratları ve kira bedeli dekontları ve kiracılar adına tesis edilen su-doğalgaz abonelikleri sunulduğu, tüm bu belgeler birlikte değerlendirildiğinde, dairenin fiilen davacıların kullanımında olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafın, kendisine tahsis edilen (1-A Blok, K:12, D.49) dairenin, daha sonra 7A/12/Bağımsız bölüm No:51 olarak bilgilerinin değiştiğini bildirdiği, tapu kayıtlarına göre 15.03.2013 dava tarihi itibarıyle dairenin davalı kooperatif adına tescilli olduğu, 16.05.2014 tarih inde de 3.kişi … isimli şahsa kooperatifçe satıldığı görülmektedir. Mahkemece, bankalardan davacıların ödeme kayıtlarına ilişkin belgeler celbedilmiş, Kooperatif Genel Kurul kayıtları Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden getirtilmiş, davalı kooperatifin tüm defter ve kayıtlarının celbi için kooperatife yazı yazılmış, fakat kooperatifçe ticari defter, belge ve bilgiler sunulmamıştır.Davacı taraf ayrıca yaptığı ödemeler ilişkin, bono ve çek örnekleri ibraz etmiştir. Mahkemece aynı bilirkişi heyetinden 26.03.2014 tarihli asıl ile, 02.03.2015 ve 03.11.2016 tarihli ek raporlar alınmış ve neticede mahkemece, davacı tarafın kooperatife karşı yükümlülüklerini yerine getirdiğini ispat edemediği, dava konusu taşınmazın da, dava dışı 3. kişiye tahsis edildiği ve tapu kayıtlarının bu kişi üzerinde olduğu anlaşıldığından tüm taleplerin reddine karar vermiştir.Oysa, dosya kapsamına uygun 03.11.2016 tarihli bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere, söz konusu dairenin fiili kullanımı, dosyaya sunulan üyelik başvuru formu ile taahütnamelerdeki bilgiler, davacıların katıldıkları 11.02.2011 ve 28.06.2013 tarihli genel kurullar ile bu daire üzerinde, başka herhangi bir 3.şahsın hak iddia etmediği göz önünde bulundurulduğunda, dairenin davacılara tahsisli olduğunun kabulü gerekmektedir. Kaldı ki, davalı tarafça bunun aksi iddia edilmemiş, kooperatifçe fiili kullanıma herhangi bir itirazı yada müdahalesine dair bir delilde dosya da bulunmamaktadır. Öte yandan davacılar tarafından dosyaya ödeme belgeleri olarak bono ve çek fotokopileri sunulmuş, banka kayıtlarından bir takım ödemelerin banka aracılığıyla yapıldığı, davacı … , en son 08.03.2009 tarihinde yapılan 2008 yılı genel kurul kararı gereği 4.325,00 TL’yi … Bankasında EFT ile yatırdığı görülmüş, davalı tarafça ödeme yapılmadığı yada başka yükümlülüklerin yerine getirilmediği yönünde bir savunmada bulunulmamış, ihtara rağmen davalı taraf ticari defterlerini sunmamış olduğu görülmektedir.Tüm ticari defterleri ve kayıtları tutmakla, ortaklara ait bilgileri bulundurmakla ve saklamakla yükümlü kooperatifin bu sorumluluğu yerine getirmemiş olmasının üyeler aleyhine değerlendirilmemesi gerekir. Zira uzun yıllara yayılan üyelik ve ortaklık ilişkisinin gerektirdiği tüm resmi işlemlere ilişki kayıtların tutulmasının ve saklanmasının üyelerden beklenemeyeceği açıktır. Bu nedenlerle dosya kapsamına göre, davacıların, kooperatif ortaklığını ve (1-A Blok, K:12, D.49) dairenin, (daha sonra değişik 7A/12/Bağımsız bölüm No:51) kendilerine tahsisli olduğunu, tüm yükümlülüklerini yerine getirdiklerini kanıtladıklarının kabulü gerekmektedir. Davacı taraf terditli dava açmış, söz konusu dairenin davalı kooperatif adına olan tapu kaydının iptalini ve adlarına kaydını, olmadığı takdirde benzer özellike daire tahsisi yada 170.000 TL rayiç bedelin ödenmesini talep etmiştir. Tapu kaydına göre, dava konusu ve davacılara tahsisli dairenin, 3.kişiye dava sırasında satılmış olduğu anlaşılmaktadır. Davacı taraf bu satışın, kooperatif borçları nedeniyle cebri icra yoluyla yapıldığını belirtmektedir. Davacı tarafın 1. Talebi olan tapu iptal ve tescil talebinin değerlendirilebilmesi için bu daire satışın niteliğinin tespiti, dairenin cebri icra yoluyla satılıp satılmadığının varsa icra dosyası getirtilmek suretiyle araştırılması, bu araştırmadan sonra yukarıdaki açıklamalarda göz önünde bulundurularak, mevcut durumda tapuda malik görünen kişiye, hak kaybına sebebiyet verilmemesi açısından, gerekirse dava açılması için davalılara süre verilmesinin düşünülmesi gerekmektedir. Davacıların tapu iptal ve tescil talebi yukarıda açıklandığı şekilde incelenip uygun bir gerekçeyle talep hakkında olumsuz bir sonuca ulaşılması halinde, bu sefer, mahkemece diğer taleplerin şartları bulunup bulunmadığı yönünde araştırma yapılmalıdır. Bu araştırmanın da “…Yapılacak araştırma sonucu, davacıya daire tahsis edilemediği ve kooperatifin elinde davacıya tahsisi edilecek daire de bulunmadığının anlaşılması halinde, davacıların daire karşılığı tazminat isteminde bulundukları göz önünde bulundurularak, daire tahsisi mümkün olmayan ortağa verilen tazminatın hesabına ilişkin Dairemizin yerleşik uygulamasında ( 20.10.2011 tarih 2011/965 E. 2011/1185 K.sayılı ilamı) benimsenen altı aşamalı formüle göre hesaplama yapılarak karar verilmesi gerektiği göz önüne alınmalıdır.”( Yargıtay 23.HD. 2012/2229 E- 2012/3934 K 05.06.2012 T.) şeklindeki ilam doğrultusunda gerçekleştirilmesi gerekmektedir.Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, ilk derece mahkemesince eksik araştırma sonucu verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olmadığı anlaşıldığından, davacıların istinaf başvurularının kabulüyle, ilk derece mahkemesi kararının HMK 353 1.a.6 maddesi gereğince kaldırılarak, öncelikle tapu iptal ve tescil talebi değerlendirildikten sonra, davalı kooperatifin elinde davacıya tahsis edilebilecek bir daire bulunup bulunmadığının araştırılması, bulunmadığının tespiti halinde, davacının daire karşılığı tazminat istemine ilişkin, Yargıtay 23.HD.nin yerleşik uygulamasında ( 20.10.2011 tarih 2011/965 E. 2011/1185 K.sayılı ilamı) benimsenen altı aşamalı formüle göre hesaplama yapılarak karar verilmesi için dosyanın mahkemesine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, 2-Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/366 E. 2017/140 K. 21/02/2017 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, fazla alınan harcın talep halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.24/01/2018