Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/1390 E. 2018/444 K. 21.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1390 Esas
KARAR NO : 2018/444
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/04/2017
NUMARASI : 2016/700 2017/292
DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ : 21/03/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; … Maçka / İstanbul adresinde yer alan ve dava dışı Sigortalı …’ a ait konutun; Bizim Konut Sigorta Poliçesi kapsamında, vekiledeni şirkete sigorta ettirildiğini 2014 yılı Temmuz ve Eylül aylarında, söz konusu sigortalı dairede iki ayrı hasar meydana geldiğini, ilk olarak meydana gelen ve sigorta eksperi tarafından 916 TL olarak hesaplanan dahili su hasarının; üst kattaki 8 nolu daire banyo duş giderinden kaynaklandığının tespit edildiğini, Sigortalı …. a ait dairede ikinci kez meydana gelen ve sigorta eksperi tarafından 5.415 TL olarak hesaplanan dahili su hasarının ise ortak alan niteliğindeki teras izolasyonu kusurlarından meydana geldiğini, binanın; davalı …Sigorta AŞ’nc sigortalı olması nedeniyle, meydana gelen ikinci hasardan sorumlu olduğunu anılan hasarlar kapsamında, vekiledeni şirketin; 06.11.2014 tarihinde 1.416 TL ve 17.11.2014 tarihinde ise 4.916 TL olmak üzere, sigortalısına toplam 6.332 TL ödemek suretiyle, sigortalının yerine geçtiğini ve davacı / alacaklı sıfatını elde ettiğini, söz konusu hasarlar nedeniyle, önce … ve … AŞ’ne rücu mektupları gönderildiğini, bilahare istanbul … İcra Müdürlüğü … E sayılı dosya kapsamında her iki borçlu hakkında icra takibine girişildiğini, …’ nun, ilk hasardaki sorumluluğunu kabul ederek, vekiledeni şirkete 1.265 TL ödediğini, ancak … Sigorta AŞ’nin ise süresinde haksız itirazla takibi durdurduğunu, ikinci hasarın ortak alan niteliğindeki terastan kaynaklanması nedeniyle, … Sigorta AŞ tarafından karşılanması gerektiğini beyanla, davalı borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine, alacağa ödeme tarihlerinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevabında; müvekkili şirket kayıtlarında yapılan incelemede, dava konusu hasarı kapsayan ve … adına düzenlenmiş sigorta poliçesi bulunmadığını, bu nedenle husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, ayrıca … vekilinin, davacının rücu talebine karşılık olarak vermiş bulunduğu, 10.12.2014 tarihli cevabi yazıda vekiledeninin …Sigorta’ ya sigortalı olduğunu açıkça beyan ettiğini, aksi yöndeki iddianın devamı halinde şirketlerine ait poliçenin numarasının veya bir örneğinin gönderilmesi gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi; davanın reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf taleplerinde;
1-Davalı … Sigortanın kendisi tarafından düzenlenmiş olan poliçenin tamamını sunmadığını, ilk derece mahkemesinin kararının eksik incelemeye dayalı olduğunu,
2-İlk derece mahkemesinin kararının hatalı nitelendirmeye de dayalı olduğunu, davalı …sigorta şirketinin tüm binanın sigortacısı olup bina yönetiminin tüm kat malikleri adına binayı sigorta ettirdiğini, davalı sigortacının binanın ortak alanlarına ait hasar ve zarardan sorumlu olduğunu, kaldı ki ayrı ayrı kat malikleri aleyhine yasal yollara başvurmuş olunsaydı zaten kat maliklerinin de tüm binanın/apartmanın …Sigorta ya sigortalı olduğunu belirterek kendilerini .. Sigortaya yönelteceklerini, bir başka anlatımla; binanın sigorta edilmesinin pratikteki sonucunun aslında ayrı ayrı kat maliklerine yönelmek yerine bu gibi masrafların apartman sigortacısından tahsilinin sağlanması olduğunu,
3-Kaldı ki; davalının bu yönde yani 3. Şahıslara karşı sorumlulukları olmadığı yönünde bir itirazı bulunmadığı gibi hasar sigortalı binanın ortak alanına ait olup, hasar ve zarara uğrayan sigortalımız 3. Şahıs değil, bizzat binada malik sıfatını haiz olduğunu, bu somut olgulara göre de ilk derece mahkemesinin davayı ret sebep ve gerekçesinin, dosya içeriğine, usul ve yasaya ters düştüğünü İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/700 E. 2017/292 K. sayılı kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiş;
İstinaf dilekçesi davalı vekiline 12/06/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf talebine cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararının davacı vekili tarafından yasal süre içinde istinaf edildiği anlaşılmakla;
Dava; sigortacının dava dışı sigortalısına aralarındaki sigorta poliçesine gereğince ödediği hasar bedelinin 6102 Sayılı TTK’nın 1472-1481.maddeleri uyarınca sorumlulardan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Davacı İstanbul… İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile 18/08/2015 tarihinde 6.332,00.-TL asıl alacak, 443,41.-TL faiz olmak üzere toplam 6.775,41.-TL üzerinden (… ve …Sigorta A.Ş.aleyhine) icra takibi başlattıktan sonra ödeme emrinin borçlu/davalı … Sigorta A.Ş.ne 25/08/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça 31/08/2015 tarihinde hiçbir borcu olmadığını belirtilerek, borcun tamamına ve faize itiraz ederek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair dosyada bir belgeye rastlanmadığı, davacının da 21/06/2016 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.
Davacı sigorta şirketine Bizim Konut Sigorta Poliçesi ile sigortalı dava dışı …’ın konutunda su sızıntısı nedeniyle zarar meydana geldiği, hasarın sebebinin şiddetli yağış nedeniyle ortak alan niteliğinde bulunan çatı derelerinde ki suların, iniş boruları vasıtasıyla tahliye olamadıklarından derelerden taşarak dava dışı sigortalının konutuna sızmasından oluştuğu hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 1/1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması zorunludur.
Türk Ticaret Kanununun “Halefiyet” başlıklı 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” hükmü karşısında davacının dava dışı …’ın dava haklarına halefiyet yoluyla sahip olduğu açıktır. Davada onun sahip olduğu tüm haklara halefiyet gereği davacı da sahiptir. Diğer bir anlatımla somut olaya ilişkin dava, dava dışı …tarafından davalı aleyhine açılmış olsa idi dava hangi mahkemede görüleceğini söyleyebiliyorsak halefiyet prensibi gereği de aynı şeyi düşünmek zorunludur. Değişen tek şey davacının taraf sıfatındadır. Bu da halefiyet prensibi gereği davada davacıya aktif husumet ehliyeti tanımaktadır.
6100 Sayılı HMK’nun “Sulh hukuk mahkemelerinin görevi” başlığı altındaki 4. maddesinde;
“(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın;
a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları,
b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları,
c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları,
ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hakimini görevlendirdiği davaları, görürler.” hükmüne yer verilmiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgeler ile Şişli Tapu Sicil müdürlüğünün 17/01/2017 Tarihli cevabi yazıları ile gönderilen mimarı projede yönetim planına rastlanmadığının bildirildiği, tapu kaydının gönderilmediği gözlenmekte ise de olay yerinde yapılan keşif ve keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarından anlaşıldığı kadarıyla hasarın kaynağınını ortak alan niteliğindeki çatıdan kaynaklandığının belirlenmesi karşısında söz konusu uyuşmazlığın niteliği itibariyle Kat Mülkiyeti Yasası’ndan kaynaklandığı, davacı tarafın kat maliklerine karşı dava açmak yerine TBK.nun müteselsil sorumluluğun dış ilişkisini düzenleyen 61.maddesi dikkate alınarak sigortacısına dava açmayı tercih ettiği, uyuşmazlığın Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerine göre çözüme kavuşturulmasının gerekli olduğu anlaşılmaktadır. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının Ek-1. maddesine göre, bu Yasanın uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh hukuk mahkemelerinde çözümlenmesi gerekir. Hal böyle iken, mahkemece işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 24/02/2014 Tarih ve 2013/5071 E. 2014/2480 K. ile 07/02/2017 Tarih ve 2014/13648 E. 2017/1118 K.sayılı kararları da bu yöndedir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf sebepleri incelenmeksizin ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmektedir.Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; Davacı vekilinin istinaf taleplerinin kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,
2-İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/04/2017 Tarih ve 2016/700 E. 2017/292 K. Sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmek üzere gereği için mahkemesine İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 55,20 TL başvuru harcından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,8 TL başvuru harcı ile yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 98,10 TL harçtan peşin olarak yatırılan 85,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 12,4 TL olmak üzere toplam 36,2 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
6-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.c bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.21/03/2018