Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/1374 E. 2018/690 K. 11.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/1374 Esas
KARAR NO : 2018/690
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/05/2017
NUMARASI : 2017/2393 Esas 2017/2393 Karar
DAVANIN KONUSU : HAKEM KARARININ TEBLİĞE ÇIKARILMASI /
SAKLANMASI
KARAR TARİHİ : 11/04/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkili tarafından … Finansal Kiralama A.Ş den Leasing sözleşmesi ile 02/10/2013 tarihinde Hidromek marka 2013 model 34-00-13-14890 plakalı kanal kazıcı yükleyici araç alındığını, tüm finansal kiralama bedellerinin ödendiğini, söz konusu makinenin…. sigorta tarafından sigortalandığını, müvekkili firmanın 2016 yılı Şubat ayı içinde Ankara ili Gölbaşı ilçesinde bir hafriyat işi aldığını ve bu işi yapmak amaçlı iş makinesini Çankırı ilinden işin yapılacağı yere iş makinesi operatörü …ile birlikte kamyonla sevk ettiğini, Ancak, firmanın inşaat ruhsatı alımında gecikme olacağını söylemesi üzerine tekrardan getirip götürmek yerine kapısı kilitli şekilde … isimli firmanın işyerinin bulunduğu sokağa park halinde bırakıldığını ve makine operatörünün anahtarını da alarak geri döndüğünü,, müvekkilinin, makine operatörü çağrılmayınca işin durumunu konuşmak, gerekirse iş makinesini geri getirmek için operatörle birlikte iş makinesinin bırakıldığı yere gittiğini ve iş makinesinin yerinde olmadığını, firmanın da kapalı olduğunu gördüğünü, müvekkilinin haricen civarda yaptığı araştırmada, iş makinesinin bir kamyon vasıtasıyla oradan taşındığını, birçok iş makinesinin de bu yolla götürüldüğünü ve nereye götürüldüğünün bilinmediğini öğrendiğini, bunun üzerine, müvekkilinin Gölbaşı Emniyet Müdürlüğüne konu ile ilgili müracaatta bulunduğunu, savcılıkça takipsizlik kararı verildiğini, akabinde ise davalı sigorta şirketine müracaat edildiğini, fakat 3-4 ay kadar sonra ekli yazıdan da anlaşılacağı üzere sigorta firması tarafından, olayın emniyeti suiistimal kapsamında kabul edildiği bu nedenle tazmin edilmeyeceğinin bildirildiğini, 130.000,00 TL araç bedelinin sigorta şirketi tarafından ödenmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili savunmasında özetle, aktif husumet yokluğu nedeniyle istemin reddine, esasa geçilmesi halinde poliçe kapsamı ve teminatı dışında kalan talebin reddine, masraf ve vekalet ücretinin talep edene yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI
30/01/2017 tarihli uyuşmazlık hakem kararı ile talebin kabulüne, 130.000,00 TL nin davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine, başvuru sahibi tarafından yapılan 2.025,00 TL yargılama masrafının sigorta şirketi tarafından karşılanmasına karar verilmiş, davalı sigorta şirketinin uyuşmazlık hakem heyeti kararına yaptığı itiraz 02/05/2017 tarihli itiraz hakem heyeti kararı ile reddedilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili yasal süresinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle;
1-Olayın hırsızlık şeklinde meydana gelmediğini, yedek anahtarların sıklıkla kaybolmuş olabileceği gibi bir varsayıma dayanarak yanlış kanaat ile kararın verildiği, oysa yedek anahtarları komisyona sundukları halde, bu hususun dikkate alınmadığı,
2-Sigortalının emniyet müdürlüğünde verdiği ifadesinde de belirttiği üzere, sigorta konusu iş makinasının, …İnşaat isimli firmaya kiralamak amacı ile operatörü Ahmet Altıntaş’ı gönderdiği, firma yetkilisinin, inşaata henuz ruhsat çıkmadığını beyan etmesi üzerine, makinayı oraya bıraktırdığını, 10 gün boyunca haber çıkmaması üzerine, kendisinin operatör ile birlikte makinanın bulunduğu yere gittiğinde, makineyi de … firmasını da yerinde bulunmadığını beyan ettiği, bu şekilde gerçekleşen olayın, poliçede tanımlanan “hırsızlık” tanımına uymadığı, poliçe kapsam ve teminatında kalmadığı,
3-Poliçenin “Hasar” bışlıklı kısmında açıkça ” Hırsızlık Sigortası Genel Şartlarının” uygulanacagını ifade ettiği, genel şartlara göre açıkça hırsızlık teminatında kalmayan ve genel şartlara göre ek teminat da verilmeyen dolandırıcılık/ emniyeti suistimal suretiyle oluşan hasar sebebiyle, teminat dışı kalan başvurunun reddi gerektiği, kal dı ki bir an için olayın hırsızlık şeklinde gerçekleştiği kabul edilse dahi Hırsızlık Sigortası Genel Şartları, A442 bendine göre “Poliçede gösterilen yerlerde bulunan kıymetlerin, bu yerlerden taşınması ve bu yerlerin dışındaki adreslerde tutulması, ” ancak ve açıkça poliçede ek teminat verilmesi halinde, hasarın karşılanması mümkün olabileceğinden ve başka bir ile gönderilen iş makinasına dair poliçede bu hususta ek bir teminat da verilmediğinden, başvurunun reddi gerektiği,
4-Hiç bir suretle kabul anlamına gelmemek kaydı ile, hasar poliçe kapsamında kalsa dahi, poliçede yer alan muafiyet klozları gözetilmeksizin verilen ve davacının iddiasından başka gerekçeye dayanmayan tam kabul kararının da hukuka aykırı olduğu, nitekim poliçeye göre, hasar teminatta kalsa idi, veya hırsızlık ek teminatı verilseydi dahi, hasara % 25 ve her bir hasarda uygulanan % 10 luk muafiyet oranlarının da dikkate alınması gerektiği hususları istinaf sebebepleri olarak ileri sürülmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava, … sigorta poliçesi kapsamında iş makinasının çalınması nedeni ile uğranılan zararın, sigorta şirketinden tahsili talebine ilişkin tazminat davasıdır.
Davacı vekili, kaybolan sigorta konusu makinenin çalındığını ve bu nedenle hasarın, poliçe ve teminat kapsamında kaldığını, davalı sigorta şirketi, kaybolmanın hırsızlık sonucu değil, aracın iş nedeniyle teslimi sonucunda gerçekleştiği, bununda hırsızlık değil, emniyeti suistimal fiilini oluşturduğunu, emniyeti suistimal suçunun da teminat kapsamında bulunmadığını savunmuş, uyuşmazlık hakem heyeti başvuruyu kabul etmiş, kabul kararına davalı tarafından yapılan itiraz, itiraz hakem heyeti tarafından reddedilmiştir.
Çekişme, iş makinesinin kaybolmasının, emniyeti suistimal olarak mı, yoksa hırsızlık olarak mı nitelendirilmesi gerektiği ile, uygulanacak bir tenzili muafiyet varsa bunun oranının ne olduğu noktasındadır.
Davacıya ait sigorta konusu kazıcı iş makinesinin, günlük ücret karşılığı çalıştırılmak için Çankırı ilinden Gölbaşı ilçesine, davacının operatörü tarafından götürüldüğü, çalıştıracak firma olduğunu söylenen Özsoylu firma yetkilisinin, belediyeden henüz ruhsat alamamaları nedeniyle çalışmaya başlayamadıklarını, ama yakında ruhsatı alıp başlayacaklarını söylemesi üzerine, makinanın orada kilitlenerek bırakıldığı, Özsoylu firmasından kimsenin aramaması üzerine, sigortalı tarafından gidildiğinde, makinanın yerin- de olmadığı ve bir daha bulunamadığı anlaşılmaktadır.
6102 Sayılı TTK. nun 1409 Maddesine göre,
“(1)Sigortacı,sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesin- den doğan zarardan veya bedelden sorumludur
(2)Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir.”
Bu bağlamda, taraflar arasında geçerli olan … Sigorta sözleşmesinin 2. sayfası 3. maddesi Teminatın Kapsamı 4. madde ile ; Hırsızlık Sigortası Genel Şartları A maddesine yer alan teminatlar teminata dahil edilmiş olup, Hırsızlık Sigortası Genel Şartlarının “Sigortanın Kapsamı” başlığını taşıyan A. 1. Sigortanın Kapsamı maddesine göre de; poliçede belirlenen sigortalı yerde hırsızlık veya hırsızlığa teşebbüsün;
1.1.Kırma, delme, yıkma, devirme ve zorlamayla girilerek,
1.2.Araç, gereç veya bedeni çeviklik sayesinde tırmanma veya aşma suretiyle girilerek,
1.3.Kaybolan, çalınan veya haksız yere elde edilen asıl anahtarla veya anahtar uydurarak veya başka aletler veya şifre yardımıyla kilit açma suretiyle girilerek,
1.4.Sigortalı yerlere gizlice girip saklanarak veya kapanarak,
1.5.Öldürme, yaralama, zor ve şiddet kullanma veya tehditle, yapılması halinde sigortalı kıymetlerde doğrudan meydana gelen maddi kayıp ve zararlar, teminat altına alınmıştır.
Davalı tarafça, her ne kadar anahtarın aracı kiralayacak olan … firması yetkililerine teslim edilerek orada park halinde bırakıldığı iddia edilmişsede, sigortalı tarafından, aracın söz konusu yerde kilitlenerek bırakıldığı, anahtar tesliminin söz konusu olmadığı belirtilmektedir. Bu durumda, aracın anahtarıyla birlite … firmasına teslim edildiğini ispat yükü davalı şirkete aittir. Zira, yukarıda da açıklandığı üzere, 6102 Sayılı TTK. nun 1409/2. maddesine göre, “Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir. ” Dosyada, sigorta konusu iş makinasının, anahtarıyla birlikte teslim edildiğine dair bir delile rastlanılmamıştır. Bu durumda, iş makinasının emniyeti suistimal sonucu kaybolduğunun değil, hırsızlık sonucu çalındığının kabulü gerekir.
Öte yandan, dosyada mevcut Ekspertiz raporunun sonuç ve kanaat bölümünde, mevcut tutanak ve söylemlerden, anahtarın sigortalı tasarrufunda verilip verilmediğinin netleştirilemediği, iş makinasının anahtar uydurmak suretiyle çalıştırılabilme imkanının bulunduğu tespiti yapılmıştır.
Yine, poliçenin 2.sayfasında bulunan MR312 Taşınma Dahil-Müteharrik makineler Geniş Kasko Teminatı maddesine göre, riziko adresi dışında oluşan hırsızlık hasarları teminat kapsamına alınmış olduğu gibi, uyuşmazlık hakem kararında da belirtildiği gibi, sigortalı iş makinasının, yapısı ve kullanım amacı gereği, her zaman poliçede belirtilen riziko adresinde bulunması mümkün değildir.
Son olarak, Poliçe içeriğinde ve Hırsızlık Sigortası Genel Şartlar’ında ağır kusur/ihmalden kaynaklı hasarların teminat dışı kalacağına ilişkin bir ibare de bulunmamaktadır.
Tüm açıklamalar ışığında, sigorta konusu makinenin hırsızlık sonucu çalındığı, hırsızlık sonucu oluşan hasarın sigorta teminatı içinde kaldığı, yapılan muafiyet tenzilinin poliçeye uygun olduğu, hususların aksinin ise ispat yükü kendisine ait olan davalı sigorta şirketi tarafından kanıtlanamadığı, bu nedenlerle itiraz hakem heyeti kararının yerinde olduğu anlaşıldığından, istinaf başvurusunun HMK 353.1.b.1 maddesi gereğince, temyizi kabil olmak üzere reddine karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/2393 D.İş Esas, 2017/2393 D.İş Karar nolu 25/05/2017 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1. bendi uyarınca esastan REDDİNE,
2-İstinaf harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, fazla yatırılan nispi harcın talep halinde davalı tarafa iadesine,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde,6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1. bendi ile aynı kanunun 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay Temyiz Kanun Yolu Açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 11/04/2018