Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2017/1366 E. 2018/381 K. 07.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/1366 Esas
KARAR NO : 2018/381
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 15/11/2016
NUMARASI : 2013/376 2016/650
DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 07/03/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; 2009 ve 2010 yılı Genel Kurullarında alınan kararlar gereğince davalı borçluya ait aidat alacaklarının ödenmediğini, bu sebeple Anadolu … İcra Müdürlüğü… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun söz konusu takibe borcu olmadığından bahisle itiraz ettiğini, kooperatif belge ve kayıtları incelendiğinde takibe konu alacağın ödenmediğini ve dolayısıyla yapılan takibin haksız olduğunu, bu sebeple itirazın iptalini dava ve talep etmiştir.
Ayrıca İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/05/2015 tarih 2014/1656 E. 2015/395 K. sayılı ilamı ile davacı Kooperatifin davalı . …Ltd. Şti. Aleyhine Anadolu .. İcra Müdürlüğünün …dosyası ile yaptığı icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali dosyası bu dosya ile birleştirilmesine karar verilmiş, yargılamaya bu dosya üzerinden davam etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevabında; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 35. Maddesine göre devralan ortak, ortaklığın bütün hak ve yükümlülükleri ile birlikte devraldığını, aksi kararlaştırılmadıkça devir tarihinden önceki borçları hisseyi devralan yeni ortağa geçtiğini, dolayısıyla davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Birleştirilen dosyadaki cevap dilekçesinde; yine davalı kooperatifin defterlerinde belirlendiği üzere 27/06/2009 tarihinde üyeliğe girişle ilgili karar alındığı, kooperatife üye olmadığı gibi her hangi bir üyelik belgesine de imza atmadığını belirterek itirazın iptali ve icra inkar tazminat taleplerinin reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi; Asıl dava açısından davanın kabulü ile İstanbul Anadolu . İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasındaki itirazın 11.660,00 TL asıl alacak ve 2.770,40 TL faiz yönünden iptali ile takibin devamına, faiz konusundaki fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatı olan 2.332,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Birleşen dava yönünden davanın kabulü ile İstanbul Anadolu . İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasındaki itirazın 3.770,00 TL asıl alacak ve 566,71 TL faiz yönünden iptali ile takibin devamına, faiz konusundaki fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatı olan 754,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf taleplerinde;
Sadece genel kurul toplantısında alınan karar gereği müvekkili şirketin aidatlardan sorumlu tutulduğunu, dava dilekçesinde davalı şirketin davacı kooperatife hangi tarihte üye olduğu, üyeliğinin başlangıcı ve belgesinin belirtilmediğini, aksi düşünüldüğünde kooperatifin istediği kişiyi bilgisi dışında kooperatif üyeliğine alıp borçlandırarak icra takibinde bulanabileceğini, bu durumun kabul edilemeyeceğini, tapu kayıtları incelendiğinde müvekkili şirketin 30/11/2007 tarihinde kooperatiften daire aldığını altı ay sonra 12/06/2008 tarihinde ise tapuda devrettiğini, davacı kooperatifin karar defterinde ise bu tarihten bir sene sonra 27/06/2009 tarihinde davalı şirketin kooperatif üyeliğine girişi ile ilgili karar alındığını, müvekkili şirketin kesinlikle davacı kooperatife üye olmadığını, herhangi bir üyelik belgesine imza atmadığını, genel kurul toplantılarına katılmadığını, vekaleten dahi temsil edilmediğini, birleşen dava yönünden red avukatlık ücretine dair karar verilmediğini, hatalı ve hukuka aykırı mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiş;
İstinaf dilekçesi davacı vekiline 07/06/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf talebine cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararının yasal süre içinde istinaf edildiği anlaşılmakla;
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Davacı İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile 07/03/2013 tarihinde 11.600,00.-TL asıl (2008-2009 ve 2010 yıllarına ait Kooperatif Aidat) alacak, 5.750,81.-TL faiz olmak üzere toplam 17.410,81.-TL üzerinden icra takibi başlattıktan sonra ödeme emrinin borçlu/davalıya 14/03/2013 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça 20/03/2013 tarihinde hiçbir borcu olmadığını belirtilerek, borcun tamamına itiraz ederek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 12/06/2013 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davası açtığı, açılan davanın 2013/376 E. Sırasına kaydedildiği, yine Davacı İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün…. sayılı dosyası ile 06/06/2014 tarihinde 3.770,00.-TL asıl (2010 ve 2012 yıllarına ait Kooperatif Aidat) alacak, 1.152,94.-TL faiz olmak üzere toplam 4.922,94.-TL üzerinden icra takibi başlattıktan sonra ödeme emrinin borçlu/davalıya 16/06/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça 20/06/2014 tarihinde hiçbir borcu olmadığını belirtilerek, borcun tamamına itiraz ederek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 31/10/2014 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davası açtığı, açılan davanın 2014/1656 E. Sırasına kaydedildiği, her iki davanın istinafa konu bu dava dosyası üzerinde birleştirilerek karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dava, kooperatif aidat borcunun ödenmemesi nedeniyle alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı/borçlu tarafından yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Uyuşmazlık, davalı şirketin davacı kooperatifin üyesi olup olmadığı ve dolayısıyla aidat ödeme yükümlülüğü altında olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı taraf kendisinin kooperatif ortağı olmadığını, 30/11/2007 tarihinde davacı kooperatiften aldıkları daireyi 12/06/2008 tarihinde satarak devrettiğini ve bu nedenle borcu da olmadığını savunmaktadır. Oysa davalı şirketin davacı kooperatifin genel kurul haziran listelerinde kooperatif ortağı olarak kaydının bulunduğu, 08/11/2009 tarihli genel kurulda hazirun listesinde 146 sırada, 31/07/2010 tarihli genel kurulda hazirun listesinin 148 sırasında, 2012 yılı genel kurulunda 143 sırasında, 2013 yılı genel kurulunda 137 sırasında kayıtlı olduğu bilirkişi raporu ile de sabittir. Böylece davalı şirketin davalı kooperatifin üyesi olduğunu kabul zorunludur.
Davalı şirket vekili, bahse konu tapu devri ile kooperatif üyeliğinin de son bulduğunu ileri sürmektedir. Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 30/11/2017 tarih ve 2016/3313 E. 2017/3556 K. sayılı kararı ile benzer içtihatlarda da açıklandığı üzere kooperatif üyeliği ve mülkiyetin devri hususları ayrı ayrı kavramlar olup, kooperatif üyeliğinin devrinin, mutlaka o üyeye ait veya tahsisi yapılmış dairenin de devrini gerektirmeyeceği gibi tam tersi durumda da bir üyeye ait veya tahsisi yapılmış dairenin de devrinin mutlaka kooperatif üyeliğinin devri anlamına gelmez veya bu tür sonuçlar çıkarılamaz. Kooperatif üyeliğinin de ayrıca devri ile devir alanın 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 14/3. maddesi uyarınca ortaklığa kabul edilmesi gerekmektedir. Aksi halde üyelik devam eder. Davalı tarafından da üyeliğin devrine dair bir belge sunulmadığına göre davalı vekilinin bu yöndeki istinaf talepleri yerinde bulunmamıştır.
Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamalar ve mahkemenin buna göre belirlediği aidat miktarları ve faiz hesabı yönünden bir istinaf talebi bulunmadığı gibi bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada da bir isabetsizlik bulunmamakla beraber; istinafa konu edilen birleşen davada dava konusu talep miktarının 4.922,94.-TL olduğu, mahkemece asıl alacak ve faiz olmak üzere toplam 4.336,71.-TL’ye hükmedildiği, reddedilen 586,23.-TL üzerinden davalı vekili yararına vekalet ücretine hükmedilmediği anlaşıldığından hükmün bu sebeple kaldırılmasına, davalı vekilinin istinaf sebeplerinin bu yönüyle kabulüne karar vermek gerekmektedir.Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; Davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, İlk derece mahkemesinin kararın kaldırılmasına, asıl davanın kabulü ile birleşen davanın kabulüne fazlaya ilişkin talebine reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
2-İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/11/2016 Tarih ve 2013/376 E. 2016/650 K.
Sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3A-Asıl davanın (2013/376 E.) KABULÜNE,
3b-İstanbul Anadolu .. İcra Müdürlüğünün .. sayılı dosyasındaki itirazın 11.660,00 TL asıl alacak ve 2.770,40 TL faiz yönünden iptali ile takibin DEVAMINA,
3c-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3ç-Asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatı olan 2.332,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3d-Alınması gerekli 796,49-TL harçtan peşin alınan 210,35-TL nin mahsubu ile bakiye 586,14-TL harcın davalıdan tahsiline, hazineye gelir kaydına,
3e-Davacı tarafından harcanan 238,40-TL ilk masraf, 850,00-TL bilirkişi gideri, 129,00-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.217,40-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre belirlenen 815,29 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
3f-Avukatlık asgari ücret tarifesindeki esaslara göre belirlenen 1.980,00-TL maktu avukatlık ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3g-Avukatlık asgari ücret tarifesindeki esaslara göre belirlenen 1.980,00-TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4A-Birleşen davanın (214/1656 E.) KABULÜNE,
4b-İstanbul Anadolu .. İcra Müdürlüğünün…sayılı dosyasındaki itirazın 3.770,00 TL asıl alacak ve 566,71 TL faiz yönünden iptali ile takibin DEVAMINA,
4c-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4ç-Asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatı olan 754,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4d-Alınması gerekli 48,77-TL harçtan peşin alınan 59,50-TL nin mahsubu ile artan 10,73-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4e-Davacı tarafından harcanan 88,50-TL ilk masraf, 45,00-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 133,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4f-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereği 1.980,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4g-Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereği 586,23 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 55,20 TL başvuru harcı ile 98,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı olmak üzere toplam 153,3 TL harcın davalı tarafça peşin olarak karşılanan harçtan mahsubu ile hazineye irat kaydına, bakiye fazla harcın talep halinde iadesine,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
7-İstinaf incelemesi sırasında davalının yapmış olduğu 18,00 TL tebligat ve posta gideri ile 153,30 TL İstinaf karar harcı ve İstinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 171,30 TL’ nin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/2 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.07/03/2018