Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/965 E. 2023/1293 K. 25.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/965 Esas
KARAR NO: 2023/1293
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2020/111
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)|3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 25/09/2023
ESAS NO: 2020/580 Esas
KARAR NO: 2020/601
DAVA: Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 18/11/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: İhtiyati tedbir talebinde bulunan vekili talep dilekçesinde; mahkemenin 14.12.2022 tarihli duruşmasından hemen sonra davaya konu senetler ile ilgili davalı … vekili tarafından davacıların adreslerine haciz talimatları yazıldığını, üzerilerine kayıtlı gayrimenkullerin satışı için satış avansları yatırıldığını ve tüm banka hesaplarına haciz işlemi uygulandığını, davaya konu senetlerin nasıl alındıkları ve davacıların nasıl mağdur edildiklerinin ortada olduğunu, davalıların birbirleri ile aralarındaki muvazaalı ilişkinin açık olduğunu, yani aralarında bu senetlerin ticari bir ilişkiye dayalı olarak verilmediği hususunun da ortada oluğunu, davalı …’nun tüm bu hususları bildiğini ve mahkemede de taraf olduğu halde haksız bir şekilde elinde tuttuğu senetler ile ilgili işlemlere devam ettiğini, kendisine bu senetlerin ticari ilişki yada bir borç sebebi ile verilmediğini, kendisinin de davacılardan bir alacağı bulunmadığını, icra dosyalarında diğer davalı …’e tebligat dahi çıkarılmadığını, senetlerin alındığı mahkeme dosyasından davacılar aleyhine karar tesis edildiğini, ayrıca bu senetler ile ilgili icra işlemlerine de inatla devam edildiğini, bu durumda müvekkillerinin aynı borç ile ilgili iki kez ödeme tehdidi ile karşı karşıya bulunduğunu, bununla birlikte davacılar hakkında hukuka aykırı işlem tesis eden Gebze İcra Müdürü … hakkında” görevi kötüye kullanma suçundan davaya konu edilen Gebze İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası işlemleri ile ilgili Gebze 11. Asliye Mahkemesinin 2022/752 esas sayılı dosyasından ceza davası açıldığını, menfi tespit davasından sonra davacılar aleyhine davaya konu edilen senetler ile ilgili İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibinin teminatsız olarak tedbiren durdurulmasını, bu talep kabul edilmemesi halinde belirlenecek teminat ile tedbiren durdurulmasını talep etmiştir.
TEDBİR KARARI: İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 27/01/2023 tarihli 2020/111 E. sayılı ara kararıyla; “…Eldeki davada tedbir talep edilen senetlere ilişkin daha önce davalı tarafça başlatılan icra takibinin şikayet üzerine icra mahkemesince iptaline karar verildiği ve icra takibinin iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği, böylelikle tedbire konu senetlere ilişkin bu davada açılmış bulunan herhangi bir takibin bulunmadığının kabulü gerektiği, hal böyle olunca tedbire konu senetler için açılan bu davanın İİK 72. Maddesi gereği icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğu, İİK’nun 72/2 maddesi ve HMK’nun 389, 390/3. Maddesi uyarınca yaklaşık ispat şartlarının da dosyada mevcut olduğu gözetilerek davacının ihtiyati tedbir talebinin %20 teminat karşılığında kabulüne” karar verilmiş, karara, birleşen dava davalısı … Ltd şirket vekili tarafından itiraz edilmiş, itiraz dilekçesinde; mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının usul ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle kaldırılması gerektiğini, uyuşmazlık konusunun ispatının yargılamayı gerektirdiğini, bononun izrar altında düzenlendiğini, muvazaalı ciro edildiği hususlarının da yargılama konusu olduğunu, bu nedenle mahkememizin 03.02.2020 ve 21.04.2021 tarihli ara kararları ile tedbir talebinin reddedildiğini, önceki ara kararlardan neden dönüldüğüne, yaklaşık ispat koşulunun oluştuğuna nasıl kanaat getirildiğine ilişkin hiçbir delil ve açıklama bulunmamaksızın tedbir talebinin kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, 27.01.2023 tarihli ara karar ile hiçbir gerekçe belirtilmeksizin yaklaşık ispat koşulunun var olduğuna değinildiğini, ancak dosyada gelinen noktada Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2019/633 esas sayılı dosyasından verilen ihtiyati haciz kararını etkisiz hale getirecek şekilde ihtiyati haciz esnasında alınan senetlere ilişkin tedbir kararı verilemeyeceğine dair ara karardan neden dönüldüğünün açıklanmadığını, Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2019/633 esas sayılı dosyasından davanın kabulüne karar verildiğine ilişkin yerel mahkemenin gerekçeli kararının da diğer davalının 13.12.2022 tarihli dilekçesi ekinde sunulduğunu, borçsuzluk savunmasının şahsi bir defi olup, davacı müvekkili şirkete karşı olan iddialarını ispat edemediğini ve yaklaşık ispat koşulunun da gerçekleşmediğini, bu nedenle senedin izrar altında imzalandığı ve muvazaalı devredildiği hususlarının yargılamayı gerektirmesi ve gelinen aşamada bu iddiaların ispat koşulu şartının gerçekleşmemiş olması karşısında mahkememizin 27.01.2023 tarihli ara karar ile verilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibinin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
TEDBİRE İTİRAZIN REDDİ KARARI; İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 05/04/2023 tarihli 2020/111 E. sayılı ara kararıyla; “…Davalı vekilinin ihtiyati tedbire itiraz dilekçesi ve tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde, mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararının dosya kapsamına uygun olduğu, İİK 72 ve HMK 389.maddelerinde tedbir için gerekli olduğu belirtilen ve tedbir kararında açıklaması yapılan şartların varlığının devam ettiği, ihtiyati tedbirin kaldırılmasın gerektirecek herhangi bir durumun oluşmadığı, davalı vekilince yapılan itirazda, somut olayda var oldukları açıklanan ve ihtiyati tedbiri gerekli kılan şartların yokluğuna dair yeterli mahiyette ve inandırıcı delilin sunulamadığı, bu itibarla tedbire itirazın kabulü mümkün görülmediğinden, itirazın reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Birleşen davada davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; -Mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair önceki ara kararlardan dönerek, tedbir talebinin kabulüne karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu, -Yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER: Dosya kapsamında bulunan haciz tutanağından; alacaklıyı temsilen hazır bulunan … ve davacılar arasında 06/12/2019 tarihli protokol imzalandığı, protokolda Gebze … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına mahsuben Av….in hesabına mahsuben 200.000,00 TL gönderildiği, kalanı ile alakalı 16/01/2020 tarihli 280.000 TL,16/02/2020 tarihli 250.000 TL, 16/03/2020 tarihli 250.000 TL, 16/04/2020 tarihli 250.000 TL, 16/05/2020 tarihli 250.000 TL bedelli beş adet senet alındığı, senetler vadesinde ödendiğinde borcun tahsil harcı ortak ödenmek kaydıyla bitmiş olacağının düzenlendiği, haciz tutanağı ve protokolün aynı tarihli olduğu görülmüştür. Uyap sistemi üzerinden celbedilen Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/633 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … San. Tic. Ltd. Şti. tarafından davalı borçlu … ve 3. Şahıs davalı … aleyhine, İİK 283/2 maddesi gereğince Gebze … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası alacağı ile sınırlı olarak tazminat davası açtığı ve ihtiyati haciz talep ettiği, mahkemenin 28/11/2019 tarihli tensip kararıyla ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verdiği, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile ne karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
GEREKÇE: 6100 sayılı HMK’nın 389. maddesi uyarınca da mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Aynı Kanun’un 390/3. maddesi uyarınca ise ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için mutlak bir ispata ihtiyaç olmayıp davanın esası yönünden haklılığın yaklaşık olarak ispat edilmesi yeterlidir. İİK ‘nın 72/2 maddesi hükmüne göre “İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme talep üzerine alacağın % 15 ‘inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat karşılığında icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir”İİK’nun 72’nci maddesine göre ihtiyati tedbir kararı verilmesi bir zorunluluk olmayıp, davacının haklılığını yaklaşık ispat ölçüsünde ispatlayacak delilleri ibraz etmesi koşuluyla tedbir kararı verilebilir. (Emsal Yargıtay 19.HD’nin 2013/8722 – 13431 E-K.- 2013/540 -7801 E-K sayılı kararı) Somut olayda Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/633 Esas sayılı dosyasından verilen ihtiyati haczin uygulanması sırasında davaya konu senetlerin alındığı, yargılama sırasında mahkemece sonucunun beklenmesine karar verilen Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/633 Esas sayılı dosyasının karara bağlanarak davanın kabulü ile; İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca 950.000,00-TL tazminatın Gebze … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki alacak ve ferileriyle sınırlı olmak üzere davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verildiği, sonradan ortaya çıkan bu yeni durumun yaklaşık ispat için yeterli olduğu, bu nedenle HMK’nın 389/1.maddesindeki ihtiyati tedbir koşullarının ve aynı kanunun 390/3.maddesindeki yaklaşık ispat koşulunun sağlandığı anlaşılmakla, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan, peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.25/09/202