Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/918 E. 2023/1216 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/918 Esas
KARAR NO: 2023/1216
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2023/71
DAVANIN KONUSU: Marka (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 19/09/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İHTİYATİ TEDBİR TALEBİ: İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ün, büyük yatırımlar ile … projesini inşa ettiğini ve işbu markasının tescilini de … sayı ile TPMK nezdinde tamamladığını, Antalya’nın Belek ilçesinde faaliyet gösteren 5 yıldızlı … otelinin sahibinin/malikinin müvekkillerinden … Gayrimenkul olduğunu, otelin işletmesinin ise diğer davacı müvekkili … tarafından yapıldığını, … Otel İşletmeleri A.Ş.’nin “ela quality resort + şekil” markasını … sayı ile tescil ettirdiğini, markanın yurtdışı tescillerinin de … Otel tarafından yapıldığını, … Resort ile özdeşleşen “…” ibareli seri markaların müvekkilleri tarafından yoğun şekilde kullanıldığını, yurt içinde ve yurt dışında bilinir olduğunu, davalı şirketin 23/11/2018 tarihinde … başvuru numarası ile “…” markasını 43 nolu mal ve hizmet sınıflarında tescil ettirmek istediğini, müvekkili … Gayrimenkul tarafından itiraz nedeniyle tescil talebinin tümden reddedildiğini, ancak davalının … başvuru numarası ile “..” ibarel.markanın tescili için başvuruda bulunduğunu ve markanın 43 nolu mal ve hizmet sınıfında tescil edilmesine karar verildiğini, davalı her ne kadar “…” ibareli markayı tescil ettirmiş ise de fiilen işbu davayı açtıkları tarih itibarı ile dahi halen … OTEL markasın kullandığını, açıklanan nedenlerle, ihtiyati tedbir kararı verilerek her türlü reklam vasıtalarında davalı şirketin “…” markasının ve davalı şirketin kendisine ait tescilli bir markaymış gibi halen kullandığı “…” ibaresinin kullanılmamasının durdurulmasını ve tecavüz konusu unsurları taşıyan tüm ürün ve tanıtım evraklarının toplatılmasına, davalı şirketin “…” ve “…” ibaresinin geçtiği başta https://www….com/ sitesi olmak üzere tüm internet sitesi adreslerine yapılan tanıtımlara son verilmesini ve bu hususta erişimin engellenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesine, markanın hükümsüzlüğüne yönelik talepleri açısından ise dava konusu markanın tescil belgesinin üçüncü kişilere devrinin önlenmesi zımmında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİRİN KISMEN KABULÜ KARARI: Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 31/03/2023 tarih ve 2023/71 Esas sayılı kararıyla; ” İşbu davada davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü talep edildiği hususu nazara alınarak, HMK’nın 389 ve devamı maddeleri ile SMK’nın 159. maddesi uyarınca, markanın davanın devamı sırasında üçüncü kişilere devredilmesi durumunda taraf teşkili sağlanması hususunda zorluk yaşanması ve verilecek kararın infazında sıkıntı yaşanmaması amacıyla takdiren 10.000,00 TL teminat karşılığında, davalı adına kayıtlı olduğu bildirilen … sayılı marka/ tescil belgeleri davalı adına kayıtlı ise, 3. şahıslara devrinin önlenmesi açısından TPMK sicil kaydına tedbir konulmasına karar verilmesi gerekmiştir. Davacı vekilinin, davalının davaya konu markayı kullanmasının durdurulması, ürün ve tanıtım evraklarına el konulması ve erişim engellenmesine yönelik ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesinde; dosyadaki mevcut deliller arasında bilirkişi vasıtasıyla yapılmış bir tespit ve rapor bulunmadığı, ayrıca delil tespiti veya rapor alınmasına yönelik bir talebi de olmadığı anlaşılmakla mevcut aşamada yaklaşık ispat kurallarının bulunmadığı anlaşıldığından ileride alınacak rapor sonrası yeniden değerlendirilmek üzere ihtiyati tedbir talebinin bu aşamada reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; “Maddi tazminat talebimizin HMK 107 kapsamında belirsiz alacak davası olarak açıldığını, bu doğrultuda delillerimiz arasında bilirkişi incelemesinin de belirtildiğini, bu nedenle mahkemenin tedbir kararında ‘delil tespiti veya rapor alınmasına yönelik bir talep olmadığı’ gerekçesi ile reddine karar vermesi dosya kapsamına ve hukuka aykırı olduğunu, Davada davalının davaya konu markayı kullanmasının durdurulması, ürün ve tanıtım evraklarına el konulması ve erişim engellenmesine yönelik ihtiyati tedbir talebimiz yönünden yaklaşık ispat ölçüsü sağlanmış olup, bunun aksini öngören ve “bilirkişi vasıtasıyla yapılmış bir tespit ve rapor bulunmadığı” gerekçesine dayanan yerel mahkeme ara kararında hukuki isabet bulunmadığını, Davalı şirketin taraflar arasında gönderilen ihtarnameler ile sabit olduğu üzere açıkça haberdar olduğu müvekkil şirket markalarına rağmen önce “…” ibaresini kullanarak müvekkil şirketin tanınmışlığından haksız yere menfaat sağlaması, aynı şekilde daha sonradan tescil ettirmiş olduğu ve müvekkil şirketlerin seri markaları ile benzerlik taşıyan “…” ibareli markanın tescil ettirilmesi davalının kötüniyetini ortaya koyar nitelikte olduğu gibi TTK M. 54 uyarınca haksız rekabet oluşturduğunu, Davalı şirket tarafından tescil olunan “…” ibareli marka ile müvekkil şirketlerin “…” seri markaları son derece benzer nitelikte olup aralarında iltibas tehlikesinin mevcut olduğunu, Davalı her ne kadar “…” ibareli markayı tescil ettirmiş ise de, fiilen işbu davayı açtığımız tarih itibarı ile dahi halen … OTEL markasını kullandığını, Mahkemece tesis edilen ihtiyati tedbirin reddi yönündeki ara kararın, taraflar arasında korunması gereken hak dengesini müvekkil şirketler aleyhine bozmuş olup, mezkur mahkeme ara kararının kaldırılarak davalının davaya konu markayı kullanmasının durdurulması, ürün ve tanıtım evraklarına el konulması ve erişim engellenmesine yönelik ihtiyati tedbir talebine hükmedilmesinin talep olunduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, markanın hükümsüzlüğü, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, meni ve tazminat istemine ilişkindir. Dairemizin önüne gelen uyuşmazlık ise, mahkemece verilen ihtiyati tedbir isteminin kısmen reddine dair kararın istinaf istemine yöneliktir. Dava dilekçesindeki talep üzerine mahkemece “Markanın dava sonuna kadar üçüncü kişilere devrinin önlenmesi” konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmiş, davacının diğer ihtiyati taleplerinin ise reddine karar verilmiştir. Karar davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Yargılama sırasında davaya konu markanın üçüncü bir kişiye devredilmesi halinde taraf teşkilinin yeniden sağlanmasının gerekeceği, bunun da yargılamayı uzatacağı ve tarafların hakkını elde etmesini güçleştirebileceği, davalı tarafa ait markanın tescil kaydı üzerinde üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için tedbir koyulmasının davalı tarafın marka kullanımını ve ticari hayatını etkilemeyeceği, mahkemece takdir edilen teminat miktarında da usule aykırılığın bulunmadığı görülmüştür. Ara karar tarihi itibariyle alınmış bir bilirkişi raporu olmadığından davacının diğer (davalının davaya konu markayı kullanmasının durdurulması, ürün ve tanıtım evraklarına el konulması ve erişim engellenmesine yönelik) ihtiyati tedbir istemleri yönünden yaklaşık ispat şartının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenememesi nedeniyle bu istemlerin reddine, değişecek koşullara göre tedbir isteminin yeniden gözden geçirileceğine dair ilk derece mahkemesi kararı isabetli olmakla davacılar vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacılar vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 269,85 TL harcın, peşin alınan toplam 359,80 (179,90 x 2) TL harçtan mahsubu ile artan 89,95 TL harcın talebi halinde davacılara iadesine, 3-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.19/09/2023