Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/816 E. 2023/992 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/816 Esas
KARAR NO: 2023/992
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/71Esas, 09.03.2023 Tarihli ara karar
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 22/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesi ile, müvekkilinin tekstil ve hazır giyim sektöründe Türkiye çapında faaliyet gösteren, hem üretim ve satış faaliyetleri olan ve özellikle tesettür giyimi alanında tanınmış tekstil ve hazır giyim firmalarından biri olduğunu, ancak bu tanınmışlığın bir sonucu olarak müvekkili ürünlerinin tasarımları rakipleri tarafından taklit edilmeye başlandığını, müvekkilinin tasarım ekibi ile emek, sermaye ve zaman ayırarak yaptığı tasarım ürünlerini hiçbir karşılık ödenmeksizin taklit edildiğini, davalının, müvekkili tasarımına konu ürünleri müvekkilinden ve piyasadan tedarik ettikten sonra aynı taarımları fason olarak veya kendisinin üreterek piyasaya sunmaya başladığını, davalının ihlal kapsamında ürün görsellerini kendisine ait internet sitesi ve sosyal medya hesaplarında paylaştığını, bu kullanımlar sonucu müvekkilinin tasarımdan doğan haklarının ihlal edildiğini iddia ederek, tescilsiz tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden ürünlere ve ürünlerin görsellerinin yer aldığı her türlü reklam, tanıtım malzemesine el konulmasına, davalının internet sitesinde ve davalının sosyal medya hesaplarında tescilsiz tasarıma konu ürünlerin görsellerin yer aldığı sayfalara erişimin tedbiren engellenmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde: hak düşürücü süre ve zamanaşımı itirazları nedeniyle davanın reddini, ihtiyati tedbir talebinin reddini, haksız ve mesnetsiz olarak açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: “….Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin 06/02/2023 tarihli bilirkişi raporunun 9, 10 ve 11.sayfalarında görsellerine yer verilen 2 Nolu Model, 3 Nolu Model, 4 Nolu Model, 5 Nolu Model, 6 Nolu Model, 7 Nolu Model, 8 Nolu Model, 9 Nolu Model ve 10 Nolu Model yönünden dosya kapsamı deliller ve gelen bilirkişi raporuna göre SMK 159 ile HMK 389 ve devamı maddelerinde aranan koşullar gerçekleştiğinden takdiren 20.000,00 TL teminat karşılığı kabulüne karar vermek gerekmiştir. 1 Nolu model yönünden ise SMK 159 ile HMK 389 ve devamı maddelerinde aranan koşullar gerçekleşmediğinden davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin bu model yönünden reddine karar vermek gerekmiştir “şeklindeki gerekçe ile ihtiyati tedbir isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; – Davanın esasını çözer mahiyette tedbir kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tedbir kararı sonrası müvekkilinin tedbir kararında belirtilen sosyal medya hesaplarına erişim engelinin uygulanması amacıyla mahkemece Erişim Sağlayıcıları Birliğine müzekkere yazıldığını, müvekkilinin satış ve pazarlamasının durdurulması adına tedbir kararında belirtilen ürünlerin tespiti ve toplanarak yedi emine kaldırılması için icra müdürlüğünce müvekkilinin şirket iş yerine gelindiğini, özetle mahkemece verilen tedbir kararı, huzurdaki davanın esasını etkilediğini, mahkemece henüz bir hüküm verilmeksizin müvekkilinin ilgili ürünlere ilişkin sosyal medya paylaşımlarına yasak getirildiğini ve yine bir hüküm olmaksızın ilgili ürünlerin satış ve pazarlaması müvekkilinin ticari faaliyetlerini sarsacak şekilde durdurulduğunu, tedbir kararının müvekkilini cezalandırdığını, yerel mahkeme tarafından 09.03.2023 tarihli celsenin 1-b nolu ara kararı ile “… davalı vekilinin tüm tasarımlara yönelik itirazlarını değerlendirir şekilde ek rapor tanziminin istenmesine,…” karar verilmişken aynı celsenin 2 nolu ara kararı ile davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin -eksik ve denetime elverişsiz olduğu için itiraza uğrayan ve bu nedenle ek rapor düzenlenmesine karar verilen- bilirkişi raporu nazara alınarak kabulüne karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacı taraf lehine hakkın elde edilmesini önemli ölçüde zorlaştıran bir sebebin mevcut olmadığını, yine gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi gibi bir durumun da mevcut olmadığını, müvekkilinin uzun yıllardır tekstil sektöründe faaliyet gösteren, sektörün önde gelen ve sektörde bir çok şirketle ticari ilişkisi bulunan bir şirket olduğunu, davacı tarafın, davaya konu ettiği tescilsiz tasarımların ilk defa kendisi tarafından kamuya sunulduğu iddiasını ispat etmediğinden yaklaşık ispat koşulu sağlanmadığını, bilindiği üzere Tescilsiz Tasarımlar için ilk defa Türkiye’de kamuya sunulmuş olması, mutlak anlamda yeni ve ayırt edici olması koşuluyla, sadece üç yıl için koruma getirildiğini, davacı, dava konusu ürünleri 3 yıldan kısa bir süre içinde kamuya arz ettiğini ispat etmediğini, dava konusu tescilsiz tasarımların bir çoğu yıllardır tesettür giyim sektöründe satılan ürünler olduğunu, bu nedenle davacının davaya konu ettiği ürünlerin tescilsiz tasarım korumasından faydalanması mümkün değilken ve dolayısıyla yaklaşık ispat koşulu sağlanamamışken verilen tedbir kararının dosya kapsamına aykırı olduğunu, henüz davacı tarafın müvekkil şirketten herhangi bir alacağının bulunup bulunmadığı sübuta ermediğini, ayrıca ihtiyati tedbir geçici bir hukuki koruma talebi olduğunu, tedbir kararının alınabilmesi için vadesi gelmiş kesin bir borcun söz konusu olması gerektiğini, dava konusu olayda yargılama devam etmekte olup kesin bir borcun varlığından bahsedebilmenin mümkün olmadığını, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemesi kaydıyla müvekkilinin belirli bir yerleşim yerinin bulunması, taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemesi veya kaçırması, alacaklılarının haklarını ihlal edici hileli bir davranışı kesinlikle söz konusu olmadığını, mahkemece takdir edilen 20.000 TL’ lik teminatın son derece düşük olduğunu, bir an için ihtiyati tedbir kararının dosya kapsamına uygun olduğu düşünülecekse bile müvekkilinin sektördeki konumu ve tedbir kararlarının kapsamı nazara alınarak daha yüksek bir teminat tutarı belirlenmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME: Bilirkişiler endüstriyel tasarım bölümü Doç Dr. …, marka patent vekili sınai mülkiyet uzmanı …, bilgisayar mühendisi … 06/02/2023 havale tarihli raporda sonuç olarak, “davaya konu Model 1 olarak isimlendirilen tescilsiz tasarımın, davacının kamuya sunum tarihi olan 10.04.2020 tarihinden daha önceki tarih olan 26.02.2020’de piyasaya sürülmüş olduğu iddiasına delil ve dayanak olarak davalı tarafça, sunulan tasarımın davacıya ait Model 1 isimli tescilsiz tasarım ile benzer olması nedeniyle SMK m.81/1 a kapsamında tescilsiz tasarıma tecavüze ait şartların mevcut olmadığı, bağlantılı olarak TTK m.55/1a-4 kapsamında haksız rekabete ilişkin şartların mevcut olmadığı, Model 7, Model 8 ve Model 9’a ilişkin olarak görsellerin sunulmuş olduğu, diğer modellere ilişkin herhangi bir görselin ya da dayanak belgenin sunulmadığı tespit edilmekte olup, ayrıca re’sen yapılan araştırmada, davacıdan daha önceki bir tarihte kamuya sunulmuş olduklarının tespit edilemediği, davacı tarafa ait “Model 2, Model 3, Model 4, Model 5, Model 6, Model 7, Model 8, Model 9,Model 10, isimli tescilsiz tasarımlar ile davalı tarafa ait ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları dolayısıyla SMK m.81/1 a kapsamında tescilsiz tasarıma tecavüze ait şartların mevcut olduğu, bağlantılı olarak TTK m.55/1a-4 kapsamında haksız rekabete ilişkin şartların mevcut olduğu tespit, sonuç ve kanaatine varılmış olup işbu tespitlere dair nihai hukuki değerlendirme ve takdirin Mahkemeye ait olduğu,” belirtilmiştir.Davacı delil olarak Bakırköy .. Noterliği’nin 06.01.2022 tarihli e-tespit tutanak suretini, davalı ile aralarında önceye dayalı ticari ilişkiye yönelik fatura suretlerini, internet çıktılarını sunmuştur.
GEREKÇE Dava, tescilsiz tasarımlara dayalı tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, refi meni , maddi manevi tazminat ve ilan istemlerine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen somut uyuşmazlık ise; ihtiyati tedbir isteminin kısmen kabulüne ilişkin 09.03.2023 Tarihli ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut uyuşmazlıkta davalı vekili davacının tasarımlarının tescilsiz olup tedbir koşullarının oluşmadığını, mahkemenin ek rapor alınmasına karar vermişken tedbirin kısmen kabulünün çelişkili olduğunu ileri sürmüş ise de; dosyada mevcut delil durumu, noter tespit tutanağına göre bu aşamada yaklaşık ispat koşulları oluştuğundan mahkemece verilen tedbir kararı yerinde olup teminatın da dosya kapsamına uygun olduğu, aksi yönde delil sunulmadığı dikkate alındığında davalı vekilinin istinaf isteminin bu aşamada reddi gerekmiştir.Davalı vekili muaccel alacağın olmadığını, müvekkilinin belirli bir yerleşim yerinin bulunması, taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemesi veya kaçırması, alacaklılarının haklarını ihlal edici hileli bir davranışı olmadığını bu nedenle kararın yerinde olmadığını da ileri sürmüş ise de; itiraz edilen hususların ihtiyati haczin koşullarına yönelik olduğu, ancak mahkemece verilen bir ihtiyati haciz kararı da olmadığı dikkate alındığında davalının yerinde görülmeyen istinaf isteminin esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,-Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 60-TL istinaf masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 22/06/2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.