Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/768 E. 2023/1131 K. 19.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/768 Esas
KARAR NO: 2023/1131
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/03/2022
NUMARASI: 2022/187 Esas – 2022/208 Karar
DAVANIN KONUSU: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
KARAR TARİHİ: 19/07/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1247 esas sayılı dosyasına tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; SPK denetleme raporunda davalının 06/09/2013 tarihinde … adet payın 1 TL nominal bedel yerine 1,66 bedel üzerinden davacıya satıldığının belirlendiğini, buna göre müflis bankanın 487.392,00 TL lik zararının ortaya çıktığın, bu zararın tahsili için davalı hakkında takip yapmalarına rağmen itiraz nedeniyle takibin durduğunu, 26/04/2013 tarihli yönetim kurulu kararında 1 TL bedel belirlenmişken 12/07/2013 tarihli kararda bu bedelin 1,69 olarak değiştirilmiş olduğunu, SPK’nın izni alınması gerekirken izin alınmadan devir işlemi yapıldıktan sonra 27/05/2013 tarihinde SPK’ya başvurulduğunu, SPK nın 23/06/2014 tarihli kararla devire izin vermediğini, bu durumun örtülü kazanç aktarımı niteliğinde bulunduğunu, Sermaye Piyasası Kanunu 21.maddesi uyarınca bu nitelikte kazanç aktarımının yasak olup, aynı Kanunun 21(4) uyarınca dava açtıklarını bildirmiş, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1247 Esas sayılı dosyasına sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın ancak Sermaye Piyasası Kurulu tarafından açılabileceğini bu kurumun İst. Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/461 esas sayılı dosyasında açtığı davanın derdest olduğunu, davacının davayı açmada yetkisinin bulunmadığını, ayrıca SPK tarafından açılan dava nedeniyle derdestliğin söz konusu olduğunu, davalının davaya konu payları 1,66 TL değerden satın aldığını, aradan geçen 7-8 sene içinde değerin yükselmemesi nedeniyle zarar ettiğini, davalının satış bedeline etki edecek bir durumunun bulunmadığını, ticari şartların ve değişen piyasa unsurlarının yok sayılarak talepte bulunduğunun 6362 Sayılı Yasada belirlenen tahdidi şartlara göre davanın reddinin gerektiğini, davanın zaman aşımına uğradığını, icra inkar tazminatı talebinin haksız olduğunu bildirmiş, davanın dava ehliyeti, derdestlik, zamanaşımı ve esas yönünden reddi ile aksi halde İstanbul Anadolu 4. ATM nin 2018/461 esas sayılı dosyasında görülen davanın bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/187 E. – 2022/208 K. sayılı kararıyla; “… HMK’nin 53, 114/1-e ve 115/2. maddeleri uyarınca davacının dava takip yetkisine sahip olmaması nedeniyle “dava takip yetkisine ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle” usulden reddine” kararı verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; “Mahkeme kararında müvekkilin dava açma yetkisinin bulunmadığı değerlendirmesinin dayanağı olarak Ser.P.K’ nın (94). maddesi gösterilmiş ise de, maddede Kurula verilmiş olan dava açma yetkisinin, maddi hukuka göre doğrudan zarar görenlerin dava haklarını ortadan kaldırmadığını, Keza SPK’nın (21/4) maddesinde, zarar gören şirketin kendilerine kazanç aktarımı yapılan taraflardan aktarılan tutarı talep edebileceğinin yasal düzenlemeye bağlandığını; “Kazanç aktarımının Kurulca tespiti hâlinde halka açık ortaklıklar, kolektif yatırım kuruluşları ile bunların iştirak ve bağlı ortaklıkları, Kurulca belirlenecek süre içinde kendilerine kazanç aktarımı yapılan taraflardan, aktarılan tutarın kanuni faizi ile birlikte mal varlığı veya kârı azaltılan ortaklığa veya kolektif yatırım kuruluşuna iadesini talep eder…” SPK’nın dava yetkisinin, diğer ilgililerin dava takip yetkisini ortadan kaldırdığı kabul edilirse, SPK’nın dava açması gerekip açmadığı durumlarda zarara uğrayan şirketin yargı mercileri önünde davasını yürütme hakkının kaldırılmış olacağını ve bu yorumun Anayasanın (36). maddesine aykırı olduğunu, Mahkeme kararında ‘SPK tarafından aynı konulu dava açıldığı ve bu nedenle müvekkilin açtığı davanın hukuki yarar dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği’ belirtilmiş ise de, yapılan değerlendirme usul ve yasaya aykırı olduğunu; olaydaki gibi aynı talep sonucunu içeren, iki farklı davacının açtığı, ayrı birer dava bulunması durumunda davalardan biri hakkında davanın hukuki yarar dava şartı yokluğundan reddine karar verilemeyeceğini, zira dava şartlarının davanın açıldığı tarihteki koşullara göre belirleneceğinden, ikinci davanın açıldığı tarihte ilk dava sonuçlanmamış ise, ikinci davanın açılmasında hukuki yarar var sayılacağını, bu durumda iki davanın birleştirilip, birlikte karara bağlanması gerektiğini ve biri hakkında hüküm kurulduktan sonra diğeri hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi gerektiğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesi tarafından, “Davacı … Bankası A.Ş. İflas İdaresi tarafından açılan işbu davanın, HMK’nin 114/1-e ve 115/2. maddeleri uyarınca dava takip yetkisine ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE” karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı müflis şirketin, “Davalının işlem ve eylemlerinin örtülü kazanç aktarımı niteliğinde bulunduğu, Sermaye Piyasası Kanunu 21.maddesi uyarınca bu nitelikte kazanç aktarımının yasak olup aynı Kanunun 21(4) uyarınca dava açtıklarını, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesi” talebinde bulunduğu; ilk derece mahkemesi tarafından ise, “Sermaye Piyasası Kanunun 94. madde hükmünde açıkça ifade edildiği üzere, SerPK m.21 kapsamında tespit edilen hukuka aykırılıklar ile ilgili dava açma yetkisi Sermaye Piyasası Kuruluna aittir. Bu nedenle; müsnet davada, Sermaye Piyasası Kanununun 94. maddesi uyarınca davacı … Bankası A.Ş.’nin davalılardan dava konusu bedeli isteme ve hüküm alma yetkisi yoktur. Bu hak Sermaye Piyasası Kanununun 94. maddesi uyarınca Sermaye Piyasası Kurulu’na aittir.” gerekçesiyle dava takip yetkisine ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiği görülmüştür. Konuyla ilgili olarak Sermaye Piyasası Kurulu tarafından İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/461 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, davacı tarafından işbu davanın ise İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1247 Esas sayısı ile açıldığı ve bu mahkeme tarafından davalar arasında hukuki bağlantı bulunması ve davaların birlikte görülmesi gerekliliği nedeni ile birleştirme kararı verildiği, daha sonra dosyaların tefrikine karar verilerek işbu kararın verildiği görülmüştür. Oluşan bu durum karşısında, mahkemece yerinde olan birleştirme kararına uygun olarak davaların birlikte yürütülüp, oluşacak sonuca göre her bir dosya hakkında ayrı ayrı karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi hatalı olduğundan, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/03/2022 tarih, 2022/187 Esas – 2022/208 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 5- İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 492,00 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 110,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 602,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-4 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.19/07/2023