Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/759 E. 2023/891 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/759 Esas
KARAR NO: 2023/891 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/03/2023
NUMARASI: 2022/117 E. – 2023/60 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescilli “…” hakim unsurlu markalar ile iltibas yaratan davalı yanın haksız kullanımları bulunduğunu, Sınai Mülkiyet Kanunun 149. maddesi uyarınca; davalının, müvekkilinin tescilli markalarının, korunmasından doğan haklara tecavüz dolayısıyla; davalı tarafa ait … “http://www…com.tr”, “www…com.tr” internet sitesi ve davalı tarafa ait sosyal medya hesapları içerisinde yer alan tecavüz teşkil eden yayınlara erişimin engellenmesi/ içeriğin yayından kaldırılmasını, ilgili ürünlerin üretilmesini, satılmasını, kullanılması tecavüz teşkil eden eşya ile bu eşyaları üretmeye yarayan araç, gereç, cihaz, kalıp, makine gibi vasıtalara öncelikle davalıya ait işyerinde arama yapılarak, el koyulmasını ve tecavüz teşkil eden eylemlerin dava neticelenene kadar tedbiren önlenmesini, dava neticelendiğinde ise ilgili ürünlerin imhasını, fazlaya ilişkin tüm maddi ve manevi tazminat talepleri saklı kalmak kaydı ile şimdilik; TPMK nezdinde; müvekkili adına tescilli “Pearl/ inci” ibareli ve tescil bilgilerini belirttikleri müvekkiline ait markalar bakımından; davalının müvekkiline ait markalara vaki tecavüzünün tespiti, meni, durdurulması ve önlenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının dayanak gösterdiği kendisine ait “…” ibareli markasının taraflarınca ikame edilen Kütahya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/56 E. sayılı davası kapsamında 2007 tarihinden itibaren etki doğurmak üzere iptaline karar verildiğini, 20 yıldır kullanmadığı ortaya çıkan ve haliyle iptal edilen markasından kaynaklı bu davayı açmasının haksız olduğunu, müvekkilinin royal pearl, fine pearl, sea pearl vb. pearl ibareli birçok markasının bulunduğunu, bu markaların 2015 yılından beri TÜRKPATENT kayıtlarında tescilli olduğunu, davacı tarafından, 6 yılı aşkın süredir müvekkilince tescilli kullanılan pearl markalarından kaynaklı aradan geçen bu kadar yıl sonra tecavüz davası açılmasının sessiz kalma yoluyla hak kaybı teşkil ettiğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın huzurdaki davasının esas konusu, sunduğu görsellerden anlaşıldığı üzere müvekkiline ait … numaralı tescilli “fine pearl” ibareli markaya ilişkin kullanımlar olup, ilgili markanın hükümsüzlüğüne ilişkin müvekkili aleyhine 2017 yılında Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021 /50 E. (Eski Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/371 E.) numaralı dosyasında devam eden hükümsüzlük davasının bulunduğunu, ilgili davada ise davacının “… + şekil” ibareli markasının iptaline karar verilerek neticelenen ancak henüz kesinleşmeyen, geçmişe yönelik etki talepli kullanmamaya dayalı iptal davasına ilişkin Kütahya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/56 E. sayılı davasının bekletici mesele yapıldığını, mahkemece sonucunun beklendiğini, müvekkilinin 6 yılı aşkın süredir ürünlerde kendisine ait tescilli … markasını kullandığını, davacının tecavüz olduğunu iddia ettiği kullanımların da buna ilişkin olduğunu, Bakırköy’de devam eden hükümsüzlük davasıyla huzurdaki tecavüz davası arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğunu, verilecek karar ve yapılacak incelemelerin birbiriyle bağlantılı olduğundan tecavüz ve hükümsüzlük davasının birlikte yürütülmesinin hem mahkeme kararlarının bütünlük arz etmesi hem de usul ekonomisi yönünden uygun olduğu, bu nedenle HMK 166.maddesi gereği davaların birleştirilmesini talep ettiklerini, mahkemenin birleştirmeye yönelik aksi kanaatte olması halinde ise davanın bekletici mesele yapılmasını talep ettiğini, davacının davaya dayanak … sayılı ” …” markasının kullanılmadığının, Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin kararıyla da saptandığını, bu tecavüz davasınınn sessiz kalma yoluyla hak kaybı nedeniyle reddi gerektiğini, davacının dosyaya sunduğu raporun yanıltıcı olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2022/117 Esas-2023/60 Karar Mahkemesi’nin 27/03/2023 tarihli 2022/117 E- 2023/60 K sayılı kararıyla; “Bu dava ile Bakırköy 2.FSHHM’nin 2021/50 E. (önceki Bakırköy 1.FSHHM’nin 2017/371 E.) sayılı davasının; taraflarının ve dava konusu uyuşmazlığın aynı ihtilafa ilişkin olduğu, davalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, biri hakkında verilecek kararın diğer davayı etkileyecek olması nedeniyle HMK 166/1. maddesi uyarınca davanın, daha önce açılan Bakırköy 2.FSHHM’nin 2021/50 E. (önceki Bakırköy 1.FSHHM’nin 2017/371 E.) sayılı davası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE, -Davanın esasının kapatılarak, yargılamanın birleşme kararı verilen Bakırköy 2.FSHHM’nin 2021/50 E. (önceki Bakırköy 1.FSHHM’nin 2017/371 E.) sayılı davası üzerinden yürütülmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkilinin … unsurlu markaları ile iltibas yaratan davalının haksız kullanımları sebebiyle markaya tecavüz ve haksız rekabettin tespitini talep ettiklerini, mahkemece birleştirme kararı verilmişse de davaların birleştirilmesinde hukuki yarar bulunmadığını, birleştirme kararı verilen davada, Kütahya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/56 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına karar verildiğini, bekletici mesele yapılan dosyada markanın kullanmama nedeniyle tüm sınıflarda iptaline ve sicilden terkinine karar verildiğini, istinaf incelemesinde olup kesinleşmediğini, bekletici mesele yapılan dosyada alınan raporlar arasında çelişki bulunduğunu, çelişkili raporlarla karar verildiğinden bu kararın istinaf neticesinde kaldırılacağı kanaatinde olduklarını, bu dosya hükümsüzlük davasında beklenirken davalının tecavüz teşkil eden kullanımlarına devam ettiğini, SMK 155. Madde ile, tecavüz davası açılmadan önce hükümsüzlük davası açılma zorunluluğunun ortadan kalktığını, önceki tarihli hak sahibinin sonraki tarihli hak sahibine karşı açtığı tecavüz davasında sonraki tarihli tescilin varlığını hukuka uygunluk nedeni kabul edilemeyeceğini, tescilin mevcut olduğu süre boyunca şartların sağlanması durumunda tazminat sorumluluğunun doğabileceğini, bekletici mesele bulunan hükümsüzlük davası ile birleştirme kararının usul ekonomisine aykırı olduğunu, emsal yargı kararları bulunduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesine cevabında; davaya konu müvekkili kullanımlarının tescilli markaya dayandığını, bu marka hakkında hükümsüzlük davası bulunduğundan verilen birleştirme kararının hukuka uygun olduğunu, davacının 2000/10838 sayılı pearl+şekil markasının Kütahya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/56 Esas sayılı dosyasında 21/06/2007 tarihinden itibaren etkili olacak şekilde iptaline karar verildiğini, bu dosyanın müvekkilinin markasının hükümsüzlüğü talebiyle açılan Bakırköy 2. FSHHM’nin 2021/50 Esas sayılı dosyasında bekletici mesele yapılmasına karar verildiğini, iptal kararının kesinleşmesi halinde hem hükümsüzlük, hemde bu davanın incelenebilir olmaktan çıkacağını, SMK 155. Maddenin davaların birleştirilmesine engel teşkil etmeyeceğini, kaldı ki davacı tarafın bu dava yönünden sessiz kaldığını, yıllarca tescilli olarak kullanılan markaya ses çıkarmayıp 6-7 yıl sonra dava açılmasına SMK 155. Maddenin imkan vermeyeceğini beyanla, istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLER; Bakırköy 2. FSHHM’ den 2021/50 E. (önceki Bakırköy 1.FSHHM’nin 2017/371 E.) sayılı davasına ilişkin dava dilekçesinin incelenmesinde: Davacının … Anonim Şirketi, davalının … Sanayi Anonim Şirketi, davanın; TPMK nezdinde davalı adına tescilli … numaralı “…”, … numaralı “şekil”, … numaralı “şekil” ve … numaralı “…” ibareli markaların hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine ilişkin olduğu, davanın derdest olup duruşmasının 07/06/2023 tarihine bırakıldığı görülmüştür.
G E R E K Ç E: Markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, meni ve refi talepli davada, davacı tarafça dava dilekçesinde; … sayılı “…”, … sayılı “…”, … sayılı “…” markalarına dayanarak, davalı tarafın “…” ve “…” ibareli kullanımlarının davacı markaları ile iltibas yarattığı, markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürdüğü, bu hususta Bakırköy FSHHM’nin 2017/371 Esas sayılı dosyada alınan bilirkişi raporuna dayanıldığı, raporda davalının “…” ve “…” ibareli markalarının davacının … sayılı “…” ibareli şekil markası ile iltibas oluşturabileceğinin beyan edildiğini ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Davalı vekilinin cevap dilekçesinde kullanımlarının tescilli markalarına dayandığını, davacının bu davaya dayanak yaptığını ileri sürdüğü … sayılı “…” ibareli şekil markasının iptal edildiğini, müvekkilinin tescilli markalarının hükümsüzlüğüne ilişkin davada bu iptal davasının bekletici mesele yapıldığını beyanla, davaların birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince, davanın hükümsüzlük davası ile birleştirilmesine karar verildiği, davacı vekili birleştirme kararının usul ekonomisine aykırı olduğunu, 6769 Sayılı SMK 155. Maddenin yürürlüğe girmesi ile, markaya tecavüz davasından önce hükümsüzlük davası açılması gerekmediğini, koşulları varsa tecavüzden dolayı mahkemece karar verebileceğini, iptal davasının istinaf incelemesinde olup, çelişkili raporla karar verildiğinden kararın kaldırılmasının muhtemel olduğunu ileri sürmüştür.Markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, meni ve refi talepli davada, davalı tarafça kullanımın tescilli markalara dayandığının savunulduğu, davacı tarafça buna karşı çıkılarak tescil dışı kullanımın bulunduğunun ileri sürülmediği, SMK 155. Madde gereğince tescile dayalı sonraki kullanımların savunma gerekçesi yapılamayacağını ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Davalı tarafın davaya konu kullanımlarına dayanak tescilli markalarının hükümsüzlüğüne yönelik davanın bu davadan önce Bakırköy FSHHM’nin 2016/218 E sayılı dosyasında açıldığı, mahkemelerin ayrılması ve birleştirilmesi neticesinde dosyanın Bakırköy 2. FSHHM’nin 2021/50 Esas sayılı dosya numarasını aldığı anlaşılmıştır. Hükümsüzlük davasında davacının bu davada dayandığı … sayılı “…” ibareli şekil markasının iptali talepli davanın bekletici mesele yapıldığı ve mahkemece geriye dönük olarak markanın kullanılmadığından bahisle iptaline karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır. Bu durumda 6100 sayılı HMK 166/4 maddesi anlamında davalar arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu, biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği anlaşılmakla, birleştirme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken harç peşin alınmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 08/06/2023 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.