Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/743 E. 2023/889 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/743 Esas
KARAR NO: 2023/889 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/03/2023
NUMARASI: 2023/70 E. – 2023/248 K.
DAVANIN KONUSU: 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (İstirdat)
KARAR TARİHİ: 08/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin … Tic. Ltd. Şti ‘nin yetkilisi olduğunu, piyasadan alacaklarına karşılık birçok çek aldığını, çekleri … Faktoringe ciro ederek karşılığında para aldığını, teminat amaçlı 2.000.000 TL lik senet imzalatıldığını, ödenmeyen 2 adet çek nedeniyle İstanbul … İcra Dairesi … E ve İstanbul … İcra Dairesi … E sayılı dosyalardan icra takibi başlatıldığını, ancak yalnızca çek takipleriyle yetinmeyen davalı tarafın imzalanan 2.000.000TL’lik senedin 250.000TL’si açısından da İstanbul … İcra Dairesi … E sayılı dosyadan da takip başlatıldığını, davalı … Faktoring şirketi kendisi ile faktoring sözleşmesinin imzalandığı tarihte kendisine teminat olarak verilen kambiyo senedini yasaya ve hukuka aykırı olarak icra takibine konu ettiğini, müvekkilinin davalı … Faktoring A.Ş.’ye ilgili senetten dolayı borçu olmadığının tespitine, ilgili senedin takibi olan İstanbul … İcra Dairesi … E sayılı dosyanın iptaline, icra dosyasına müvekkili tarafından ödenen 250.497,33TL meblağın ödeme tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince, 03/02/2023 tarihli ara kararla, davacı tarafça İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının dayanağı olan 2.000.000 TL bedelli senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talep edildiğinden, bu değer üzerinden hesaplanan 34.155,00 TL harçtan peşin yatırılan 4.277,87 TL harcın mahsubu ile eksik yatırılan 29.877,13 TL harcın ikmali bakımından davacı vekiline iki haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde menfi tespit davasının açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtar olunmasına karar verilmiştir.Davacı vekilinin 03/02/2023 tarihli beyan dilekçesinde ileride menfi tespit davası açma hakları saklı kalmak kaydıyla davaya, İstanbul … İcra Dairesi … E sayılı dosyana müvekkili tarafından ödenen 250.497,33TL meblağın ödeme tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte istirdadı şeklinde devam edilmesini, istirdat davası yönünden harcı yatırdıklarını beyan etmiştir. İlk derece mahkemesinin 23/02/2023 tarihli ara kararı ile menfi tespite ilişkin davanın istirdat davasından tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi’nin 24/02/2023 tarihli ara kararı ile; bedel istirdadına ilişkin davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olduğundan bahisle, davacı vekiline ara kararın ibrazından itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde arabuluculuk tutanağının ibraz edilmesi aksi halde dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verileceğinin ihtarına karar verilmiştir. Davacı vekilinin 23/03/2023 tarihli dilekçe ekinde arabuluculuk görüşme tutanağı ibraz edilmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/03/2023 tarihli 2023/70 Esas-2023/248 Karar sayılı kararıyla; 7155 sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen 5/A. maddesi ve 7155 sayılı Kanunun 23. maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A-2. maddesi uyarınca arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması karşısında, davanın TTK’nın 5/A, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2, HMK’nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; dava açılış tarihi itibarıyla arabulucuya başvurulmamış olsa bile, mahkemece karar verilmeden önce bu eksikliğin tamamlandığını, bu hususta dilekçe ve ekinde arabuluculuk tutanağının ibraz edildiğini, İstanbul BAM 14. Hukuk Dairesi’nin 17/06/2021 tarihli 2021/321 Esas-2021/797 Karar sayılı kararında; “…. HMK 115/3 maddesi uyarınca dava şartı noksanlığı konusunda mahkemece henüz bir karar verilmeden önce eksiklik tamamlanmış ise, başlangıçtaki dava şartı eksikliğinden ötürü davanın usulden reddine karar verilemeyeceğini, dava açıldıktan sonra arabulucuya başvurulmasının sonuca engel olmadığını , neticede arabulucuya başvurarak tarafların uzlaşamadığını…” açıkladığını, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 04/02/2021 tarihli 2020/3187 Esas-2021/762 Karar sayılı kararınında aynı yönde olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E: Davanın, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin olarak açıldığı, ilk derece mahkemesince 23/03/2023 tarihli ara karar ile menfi tespit davasının istirdat davasından tefrikine karar verildiği, daha sonra da davacı vekiline istirdat davası yönünden arabuluculuk tutanağının ibrazı için bir haftalık kesin süre verildiği, muhtıranın davacı vekiline 01/03/2023 tarihinde tebliğ edildiği, kesin sürede tutanağın ibraz edilmediğinden bahisle davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosyanın incelemesinde, davacı vekilinin 23/03/3023 tarihli dilekçesinin ekinde İstanbul Arabuluculuk Bürosu’nun … numaralı, 16/03/2023 tarihli 31.10.2019 Tarihli arabuluculuk anlaşmazlık tutanağının sunulduğu, arabuluculuk görüşmelerinin 24/02/2023 tarihinde başladığı ve 16/03/2023 tarihinde sonuçlandığı, davanın 01/02/2023 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. 6102 sayılı TTK’ nın 4. maddesinde belirtilen uyuşmazlıklardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri olan davalarda, arabuluculuk dava şartı olarak belirlenmiştir. Somut olayda; borçlu tarafından açılan menfi tespit ve istirdat davasında, istirdat talebi bir miktar paranın ödenmesi talebini içerdiğinden, arabuluculuk dava şartına tabi olmakla birlikte, menfi tespit davası konusu bir miktar paranın ödenmesi olan bir alacak ya da tazminat davası olmadığından arabuluculuğa tabi değildir. Bu durumda, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin “..aralarında bağlantı bulunan ve miktara tabi olan ve olmayan talepleri bir arada içeren, talep yığılmasının söz konusu olduğu davaların ticari arabuluculuğa tabi olmaksızın mahkemece çözüme kavuşturulması gerektiğine” ilişkin 10.02.2020 tarih ve 2019/3048 – 2020/1093, 17.02.2020 T. ve 2020/197-2020/1578, 10/06/2020 tarihli, 2019/4851 Esas- 2020/2732 Karar sayılı emsal kararları gereğince, arabuluculuğa tabi olmayan menfi tespit davası ile birlikte açılan istirdat davası da arabuluculuk dava şartına tabi olmayacaktır. Mahkemece tarafların yokluğunda verilen tefrik kararı ile, menfi tespit davasının istirdat davasından ayrılmasına karar verildiği, istirdat davasının da arabuluculuğa tabi olduğundan tutanak ibrazı için 1 haftalık kesin süre verildiği, davacı tarafça muhtıra tebliğinden önce arabuluculuğa başvurulduğu ancak görüşmelerin sonuçlanıp tutanak ibrazının 1 haftalık süre içerisinde tamamlanamadığı, ancak tutanağın 23/03/2023 tarihinde dilekçe ekinde ibraz edildiği, mahkemenin tutanak ibrazından bir gün önce yine tarafların yokluğunda dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verdiği anlaşılmıştır. Alternatif uyuşmazlık çözüm yollarından olan arabulucuya başvuru zorunluluğunun Anayasa’nın 36. Maddesinde düzenlenen kişilerin hak arama hürriyetini aşırı derecede zorlaştıracak şekilde yorumlanmaması gerekmektedir. Mahkemenin tarafların beyanlarını almadan yokluklarında verdiği ara kararlar ve usulü işlemlerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-4-6 maddesi gereğince, İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 22/03/2023 tarihli 2023/70 E. – 2023/248 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,2-Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 79,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 08/06/2023 tarihinde HMK’nın 353/1-a-4-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.