Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/730 E. 2023/897 K. 09.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/730 Esas
KARAR NO: 2023/897
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/03/2023
NUMARASI: 2023/21
DAVANIN KONUSU: Marka Hükümsüzlüğü ve Markaya tecavüz, Haksız rekabet
KARAR TARİHİ: 09/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ihtiyati tedbir istemli dava dilekçesi ile; davalıya ait … markasının müvekkilinin … markası ile benzer olduğunu, tescil sınıflarının aynı /benzer olduğunu, hitap ettiği tüketici kesiminin ortak olduğunu, kadın tüketici olduğunu, hem 5.sınıfta yer alan ilaç emtiasının hem de 3.sınıfta yer alan parfümeri ve sabun emtialarının eczanelerden temin edilebileceğini, dağıtım kanallarında benzerlik olduğunu, müvekkilinin … markasını doğum kontrol hapları üzerinde kullanmakta olduğunu, itiraza konu durumun doğrudan kamu sağlığını da ilgilendirdiğini, SMK 6/9, 25. maddesi gereğince markanın hükümsüzlüğü gerektiğini, davalının iyiniyetli kabul edilemeyeceğini, müvekkilinin markasının 1987 tarihli olup davalının markayı bilmediğini ileri süremeyeceğini, SMK 155 maddesi gereğince davalının marka tescilini ileri süremeyeceğini, davalının henüz markayı kullanmaya başlamadığını, ancak marka tescilinin ileride kullanılacağını gösterdiğini, kullanım haksız rekabet ve markaya tecavüz oluşturacağından SMk 149/1 maddesi gereğince muhtemel tecavüzün tespiti ve önlenmesini, markanın hükümsüzlüğünü, davalıya ait … tescil no.lu … ibareli markanın TPMK nezdinde tutulan sicil kaydına dava sonuçlanıncaya kadar 3. Kişilere devrinin önlenmesi hususunda ve … ibaresini içeren tüm kullanımların ve kullanım hazırlığının dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyaten durdurulması yönünde tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.-Davalının cevap dilekçesine rastlanmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesinin 13.03.2023 tarihli ara kararında;”…İddia ve tüm dosya kapsamından, davacı vekilinin tedbir talebinin kısmen kabulüyle HMK 389. Maddesi gereğince taraf teşkili açısından, davalıya ait olduğu belirtilen … numaralı markanın davalı adına kayıtlı ise dava süresince 3. kişilere devrinin önlenmesi hususunda markanın TPMK kaydına ihtiyati tedbir konulmasına, Davacı tarafın beyanı ile davalının kullanımın tescile dayalı olduğu anlaşıldığından, davacının kullanım iddilarının yargılamayı gerektirdiğinden, markanın tüm kullanımlarının ve kullanım hazırlığının dava sonuçlanıncaya kadar engellenmesi yönündeki tedbir isteminin reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bilirkişi incelemesi yapılmadan ihtiyati tedbirin kısmen reddinin yerinde olmadığını, davada markanın hükümsüzlüğü ile marka hakkına tecavüzün tespiti ve önlenmesi talepli dava açıldığını, ve “davalının … ibaresini içeren kullanımların ve kullanım hazırlığının dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulmasına” yönelik tedbir talep edildiğini, mahkemece kullanımın tescile dayalı olduğu ve yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile talep kısmen reddedilmiş ise de SMK 155 md karşısında gerekçenin yerinde olmadığını, HMK 390/3 md gereğince haklılığın yaklaşık olarak ispat edildiğini, markalar arasındaki benzerliğin ortaya konulduğunu, davalının markayı kullanması halinde marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşacağını, markaları arasında karıştırılma ihtimali yönünden bilirkişi raporu alınmadan talebin reddinin yerinde olmadığını, SMK 159/1 maddesi gereğince tedbir kararı verilebilmesi için kullanımın mevcudiyetinin şart olmadığını, “tecavüzün gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartı ile” verilecek hükmün etkinliğini artırmak için ihtiyati tedbir talep edilebileceğini, davalının ciddi ve etkin çalışmalar içinde olduğunun ortay akonulduğunu, marka tescil başvuru yapılmasının tek başına marka kullanımına yönelik ciddi çalışmayı gösterdiğini, bu meyanda davalının 3.ve 5.sınıfta marka başvuru yapması ve sonrasında bu sınıflar için marka tescil ücretini ödemesini markayı kullanmaya yönelik ciddi çalışmalar yaptığını ortaya koyduğunu, Kullanmama fikri ile marka tescilinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, marka kullanımın zorunluluk olduğunu, marka başvuru tescil süresinin de kolay bir süreç olmadığını, HMK 389 md koşullarının da oluştuğunu, Davalının markalı ürünleri piyasaya sürmesi halinde durdurulmasını ve ürünlerin toplatılmasını sağlamanın zor ve masraflı olacağını,Mahkemenin gelecekte muhtemel zararın önlenmesi için markanın devrinin önlenmesine karar verdiğini, bu tedbir kararı için markanın devrinin gerçekleşmesini beklemediğini, aynı durumun markayı içeren tüm kullanımların piyasaya çıkarılmasının ve kullanım hazırlığının durdurulması yönünden de geçerli olması gerektiğini, müvekkilinin zarara uğrayabileceğini, Davalının markasını kamu sağlığını ilgilendiren ürünler kapsamında tescil ettirdiğini, kullanım halinde müvekkilinin itibarına zarar vereceğini belirterek bilirkişi incelemesi yapılmadan verilen ihtiyati tedbir isteminin reddi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME – Davacının … numaralı “…” ibareli markası 5.sınıfta “reçete ile satılması zorunlu kontazeptifler ” alt sınıfında 03.10.2987 tarihli başvuruya sitinaden 31.12.1987 Tarihinde TPE nezdinde tescil edilmiştir. – Davaya konu … numaralı “…” markası; 3.sınıfta Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri. Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler ( insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç). Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç). Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları, Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar., Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks. 5. Sınıfta; İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal radyoaktif maddeler, ilaç ihtiva eden kozmetikler, Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; insan ve hayvanlar için diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler, Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) : diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri., Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuklar, yetişkinler ve evcil hayvanlar için bezler. , Zararlı böcek, zararlı bitki, zararlı mantar ve kemirgenleri yok edici maddeler, İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı temizleyici, kokuları giderici maddeler, Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları” sınıflarını kapsar şekilde 10.03.2021 Tarihli başvuruya istinaden 26.01.2023 Tarihinde davalı adına sicile tescil edilmiştir.- Davacı vekili dava dilekçesi ekinde sicil kayıtlarını sunmuştur.
GEREKÇE Dairemiz önüne gelen somut uyuşmazlık; ihtiyati tedbir isteminin kısmen reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin 13.03.2023 Tarihli ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddedilen kısmı; “dava konusu … markasını tüm kullanımlarının ve kullanım hazırlıklarının ihtiyati tedbir ile engellenmesi” istemine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalının markayı kullanmaya başlamadığını, ancak marka tescilinin ileride kullanılacağını gösterdiğini ileri sürerek marka tescil işlemlerine dayanmış, delil olarak marka kayıtlarını sunmuş, marka başvurusu yapılmasının kullanıma ilişkin ciddi çalışmalar içinde olunduğunu ispatladığını ileri sürmüştür. İhtiyati tedbir, bir geçici koruma tedbiri olup ihtiyati tedbir talep eden taraf, iddiasını yaklaşık ispatla yükümlüdür. Dosyada mevcut delil durumu, marka kayıtlarına göre bu aşamada yaklaşık ispat koşulları gerçekleşmediğinden neticeten ihtiyati tedbir isteminin bu gerekçe ile kısmen reddi yerinde olup davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.09/06/2023