Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/729 E. 2023/907 K. 09.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/729 Esas
KARAR NO: 2023/907
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/02/2023 tarihli ara karar
NUMARASI: 2020/47
DAVANIN KONUSU: Marka (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 09/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde, dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren, hükümden sonra da nihai olarak davalı şirketle ilişkili olarak kullanılan … üzerindeki https://www…com/in/…/hesabından “…” ibaresinin kaldırtılmasını ve aynı web sitesi üzerindeki “…” hesaplarının kullanımının durdurulmasını, … adlı alan adına erişimin engellenmesini, twitter adlı sosyal paylaşım sitesi üzerinden yayınlanan https://twitter.com/… hesabının kullanımının durdurulmasını, davalı şirketin tecavüz teşkil eden fiillerden men edilmesini, davalı şirketin ticaret unvanından “…” ibaresinin terkin edilmesini talep etmiş, 22/09/2022 tarihli duruşmada; İstanbul Anadolu 2. FSHHM’ sinin 2020/358 esas sayılı davasının lehlerine sonuçlandığını ve hükümsüzlük davasının reddedildiğini, ancak kararın halen kesinleşmediğini, bu nedenle ihtiyati tedbir ile ilgili yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğini beyan ederek ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARLARI: -Mahkemenin 06.01.2021 Tarihli ara kararı ile; “Alınan bilirkişi raporu ve dosyada mevcut davacıya ait marka tescil kaydının örneği ile; davalıya ait olduğu iddia edilen sosyal medya hesaplarında ve https://www…/ adlı web sitesinde “…” ibaresinin davacıya ait markanın başvuru tarihi olan 30/03/2020 tarihinden daha önce kullanılmaya başlandığı, alan adının 01/10/2018 tarihinde kullanılmaya başlandığı, davalı şirketin ticaret unvanında da “…” ibaresinin esas unsur olarak yer aldığı, sosyal medya hesaplarında ve internet sitesindeki kullanımlarının ticaret unvanı kullanımı niteliğinde olduğu, davacının bu ibare üzerinde marka tescil tarihinden daha önce hak sahibi olduğu iddiasının yargılamayı gerektirdiği, davacının bu ibare üzerinde davalı taraftan daha önce hak sahibi olduğuna dair yaklaşık ispat koşulunun bu aşamada gerçekleşmediğinden, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine…” karar verilmiştir.-Mahkemenin 26.01.2023 Tarihli ara kararında ise; “…İstanbul Anadolu 2. FSHHM’nin 2020/358 Esas sayılı dava dosyası incelendiğinde; davacıların … Limited Şirketi ve …, davalının … A.Ş. olduğu, davalıya ait … tescil numaralı markanın hükümsüzlüğü talebiyle dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda, davalıya ait markanın davalı tarafından oluşturulduğu, davacıların da bu durumu bildikleri, davacıların “…” markasının gerçek hak sahibi olduklarını ve markayı maruf hale getirdiklerini ispatlayamadıkları, ticaret unvanı ile markanın farklı fonskiyonlara sahip oldukları, SMK’nun 6/6. maddesindeki hükümsüzlük koşulunun mevcut olmadığı, davalının markasının kötü niyetle tescil edildiğinin de ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır…. Toplanan deliller, davacıya ait marka tescil kaydı, İstanbul Anadolu 2. FSHHM’nin 2020/358 Esas, 2022/53 Karar sayılı kararı ve dosya içeriği ile, “…” markasının davacı adına tescil edildiği, davalı tarafça marka üzerinde gerçek hak sahibi olduklarına dair açılan hükümsüzlük davasının reddine karar verildiği, alınan bilirkişi raporu ile davalıların https://www…com/…/ hesabında ve aynı web sitesi üzerinde “…” “…” ve https://www.twitter.com/… isimli sosyal medya hesaplarında “…” markasını sosyal medya isimlerinde ve içeriklerinde kullandıklarının tespit edildiği, tarafların benzer konularda ticaret yaptıkları, davalıların bu kullanımlarının davacının zararına neden olabileceği, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği anlaşılmakla, ancak sosyal medya hesaplarına erişimin engellenmesinin teknik olarak mümkün olmaması nedeniyle, davacının ihtiyati tedbir kararının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiş…” şeklindeki gerekçe ile “İhtiyati tedbir talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, Davacı tarafça 50.000,00 TL nakti veya muteber bir bankaya ait kesin ve süresiz teminat mektubu Mahkememize ibraz edildiği takdirde, davalıya https://www…com/in/…/ hesabından “…” ibaresinin kaldırılması ve aynı web sitesi üzerinde “…” “…” ve https://www.twitter.com… isimli sosyal medya hesaplarının adlarından ve içeriklerinden “…” ibaresinin kaldırılması ve bu konuda mahkememize bilgi verilmesi için kararın tefhim tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre verilmesine, Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, ” karar veleme yapılmış ve 21.02.2023 Tarihli ara kararda; “… Dosya kapsamı, davacıya ait marka tescil kaydı, İstanbul Anadolu 2. FSHHM’nin 2020/358 Esas, 2022/53 Karar sayılı kararı ile, “…” markasının davacı adına tescil edildiği, davalı tarafça marka üzerinde gerçek hak sahibi olduklarına dair açılan hükümsüzlük davasının reddine karar verildiği, bu dosyada alınan bilirkişi raporunda davalı … Limited Şirketi’nin “…” markası üzerinde öncelik hakkının tespit edilemediğine dair görüş bildirildiği ve dosyamızdan alınan bilirkişi raporu ile davalıların https://www…com/in/…/ hesabında ve aynı web sitesi üzerinde “…” “…” ve https://www.twitter.com/… isimli sosyal medya hesaplarında “…” markasını sosyal medya isimlerinde ve içeriklerinde kullandıklarının tespit edildiği, tarafların benzer konularda ticaret yaptıkları, davacının markasının tescilli olduğu, davalının kullanımlarının markasal nitelikte oldukları, davalıların bu kullanımlarının davacının zararına neden olabileceği, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği, takdir edilen 50.000,00 TL nakdi teminatın mevcut ekonomik koşullara ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu, itiraz eden davalının daha büyük bir zarara uğrayacağına dair iddiasına ilişkin bir delil sunmadığı anlaşılmakla, davalının ihtiyati tedbir kararına yaptığı itirazın reddine… Karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen tedbir kararının ana unsuru olan “…” ibaresinin müvekkili şirketin İTO tarafından tescilli resmi ünvanı olması dolayısıyla, bu ibarenin uygulanacak tedbirle beraber kaldırılması sonucunda şirketin resmi ünvanını kullanamaz hale geleceğini ve telafi edilemez mağduriyete sebep olacağını, bu sebeple verilen tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, markanın, bir işletmenin ürettiği mal veya hizmetleri diğer işletmelerin ürettiklerinden ayırt etmeye yarayan her türlü işaret olduğunu, müvekkilinin tüm ticari hayatını etkileyecek olan bu tedbir kararı her ne kadar teminat karşılığı kısmi olarak verilmiş olsa da; belirlenen 50.000,00-TL’lik teminat miktarının müvekkilinin uğrayacağı zarardan çok daha az olması bir yana, müvekkilinin potansiyel müşterilerinin profesyonel hizmet alamayacağını düşünerek yeni iş ilişkileri kurmaktan imtina edeceğini, aynı zamanda müvekkilinin halihazırda yürütmekte olduğu işlerde, müşterilerine sağladığı kurumsallık ve bağlantılı bir çok konuda alınan hizmetten şüphe duyacağını, tüm bu sebeplerle; mahkemece belirlenen teminat bedelinin müvekkilinin uğrayacağı zararların yanında çok az miktarda olması, şirketin kuruluşundan bu yana yaptığı ve yapacağı tüm iş potansiyelini etkilemesi, tedbirin ana unsuru olan “…” ibaresinin müvekkil şirketin İTO nezdinde tescilli ünvanı olması ve şirket tescil tarihinin marka tescil başvuru tarihinden dahi önceki tarihli olması sebebiyle, verilen tedbir kararının kaldırılmasını, müvekkili şirketin … sosyal medya ağı üzerinde kullandığı hesap isminin “… Ltd. Şti.” olarak güncellendiğini, müvekkilinin önceki tarihli kullanım sebebi ile gerçek hak sahibi olduğunu ve davacı markasının hükümsüzlüğü için açılan İstanbul Anadolu 2. FSHHM 2020/358 Esas sayılı hükümsüzlük davasının kararının henüz kesinleşmemiş olduğunu, işbu davada verilen kararın hukuka aykırı olarak verildiğini, müvekkilinin, “…” markası üzerinde önceki kullanımdan kaynaklı gerçek hak sahibi olduğunu, “…” markasının müvekkili şirket yetkilisi … tarafından uzun yılar boyunca tasarlanmakta ve geliştirilmekte olup, 2018 yılından beri yoğun şekilde kullanıldığını, müvekkilinin markayı davacının tescilinden çok daha önceki tarihlerde kullanmaya başladığını, müvekkilinin önceki tarihli internet sitelerine ilişkin kullanımlarının dava dosyası kapsamında düzenlenen 05/01/2021 tarihli bilirkişi raporu ile de tespit edildiğini, müvekkili … Limited Şirketi’nin ise 30 Aralık 2019 tarihinde kurulmuş olup, davacının ise markayı, kötü niyetli olarak 2020 Mart ayı sonunda tescil ettirdiğini, bu nedenlerle verilen tedbir kararının ana unsurunun müvekkilinin ticari ünvanın oluşturduğu ve şirketin ticaret siciline davacının marka tescilinden daha önce kaydolmuş olması, aynı zamanda dosyada mübrez bilirkişi raporu ile müvekkilinin önceki tarihli kullanımlarının da ispatlandığı göz önünde bulundurularak, verilen tedbir kararının müvekkilinin tüm ticari hayatını doğrudan etkileyeceğinden, işbu tedbir kararının kaldırılmasını, DAVACININ MÜVEKKilinin işvereni sıfatı ile denetim için gerekli olduğunu söyleyerek müvekkilini ikna ettiği sözleşmede davacıya herhangi bir marka hakkı vermediğini, sözleşme imzalatılmasının davacının muvazaasını ve marka tescilinin kötüniyetli olduğunu ispat ettiğini, bekletici mesele yapılan dosyanın henüz istinafta olup geçecek süreçte müvekkilinin mağdur olacağını belirterek davacının haksız taleplerinin reddi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME: Davacının … numaralı … markası 03.03.2020 başvuru, 22.09.2020 tarihihde 09, 38,42,41,45, 35 sınıflarda davacı adına tescil edilmiştir. İhtiyati tedbir isteminin değerlendirilmesi için Bilgisayar Mühendisi bilirkişisi …’dan alınan 05/01/2021 tarihli raporda özetle; https://www…com/in/… adlı sosyal medya hesabı üzerinde yapılan incelemede; hesabın … adlı şahsa ait olduğunu, …’nin Eylül 2018 tarihi itibariyle …-… adlı firmanın CEO’su olduğunu, hesapta … ibaresinin yer aldığını, hesabın 2013 yılı itibariyle aktif olarak kullanıldığını, hesabın 2.887 kişi tarafından takip edildiğini, hesaptan yapılan paylaşımlarda, hesap adında ve …’nin firma adı ve firmada yer alan görev bilgisinde “…” ibaresinin hesap açılış tarihi itibariyle kullanıldığının tespit edildiğini, https://www…./ adlı web sitesi üzerinde yapılan incelemede; site tescil bilgilerinde; sitenin …com, … firması tarafından … firması adına tescil edildiğini, sitenin 01/10/2018 tarihinde yayınlanmaya başladığını, site yayınının 04/10/2021 tarihinde son bulacağı bilgilerinin yer aldığının tespit edildiğini, sitede yer alan ana sayfada; firma adının “…” olduğunu, firma logosu olarak ŞEKİL şeklinin kulanıldığını, sitede “…” ibaresinin yayınlanmaya bağladığı tarih itibariyle kullanıldığını, … firmasının, EMEA Bölgesi’ndeki kurumsal işletmeler için dijital çözümler sunan yenilikçi bir BT sistem entegratörü ve danışmanlık şirketi olduğuna dair bilginin yer aldığını, firma iletişim bilgilerinde; info@… adlı mail adresi bilgisinin, …-… Mah. … … Blok, K:… … Ataşehir/İstanbul adres bilgisinin … ….Sk. … Sitesi No:… Sarıyer/İSTANBUL adres bilgisinin, …, … …/Estonia-adres bilgisinin yer aldığının tespit edildiğini, sitenin Aralık 2020 tarihine ait 1 adet arşiv kaydı olduğunu ve kayıtlarda yer alan site görüntüsünün hali hazırda yayında olan siteyle birebir aynı olduğunun tespit edildiğini, https://twitter.com/… adlı sosyal medya hesabı üzerinde yapılan incelemede; hesap adının “…” olduğunu, hesapta yer alan firma adının … olduğunu, hesapta … ibaresinin kullanıldığını, hesabın Haziran 2015 tarihinde açılmış olduğunu, o tarih itibariyle aktif olarak kullanıldığını, hesabın 30 kişi tarafından takip edildiğini, hesapta … firmasının, güçlerini birleştiren 6 teknoloji ve danışmanlık sağlayıcı firmadan oluşan yenilikçi bir BT Sistem Entegratörü olduğunun ifade edildiğini, hesabın Ekim 2016-Aralık 2020 tarihleri arasında aktif olarak kullanıldığını, hesap adında ve hesap içeriğinde “…” ibaresinin hesap açılışı itibariyle kullanılmış olduğunun tespit edildiğini, https://www…com/…/ sosyal medya hesabı üzerinde yapılan incelemede; hesapta … şeklinin kullanıldığını, hesapta yer alan firma adının … olduğunu, hesabın 195 kişi tarafından takip edildiğini, firmanın “Bilgi Teknolojileri Hizmeti” verdiğinin belirtildiğini, firma adresinin “… Sokak, … Blokları, … Kadıköy/İstanbul” olduğunu, firma iletişim bilgilerinde https://… adlı web sitesi bilgisinin yer aldığını, hesabın 1 yıldır aktif olarak kullanıldığını, hesap adında ve hesap içeriğinde “…” ibaresinin hesap açılışı itibariyle kullanılmış olduğunun tespit edildiğini” beyan etmiştir. Mahkemece tedbir değerlendirme kararından sonra bilişim uzmanı …, mali müşavir …, marka vekili …’da alınan raporda neticeten; davalıya ait olduğu belirtilen www…com web sitesinin güncel olarak kullanımda ve aktif olduğu, alan adının 04.10.2018’de kayıt edildiği, alan adında ve içeriklerde … ibaresinin kullanıldığı, sitenin arşiv kayıtlarına göre 2020 den beri yayında olduğu, … ve … isimli … isimli twitter sosyal medya hesaplarına it sayfaların kullanımda ve akitf olduğu, sosyal medya içeriklerinde … ibaresi ve görselinin kullanıldığı,davalı firmanın 30.12.2019 da ana sözleşmesini tescil ettirerek ticari faaliyete başladığı, davalının 30.03.2020-20.12.2020 arasında 166.094,67TL kar elde ettiği, satış faturalarına göre bilişim sektöründe teknik danışmazlık hizmeler alanında ticari faaliyet yürüttüğü, faturaların üzerinde … İbaresinin yer aldığı, … nolu … markasının davacı adına tescilli olduğu, davalının davacıya ait … numaralı marka ile iltibasa neden olacak şekilde markasal kullanımı olduğu yönünde görüş belirtilmiştir. İstanbul Anadolu 2. FSHHM’nin 2020/358 Esas sayılı ilamı incelendiğinde; davacıların … Limited Şirketi ve …, davalının … A.Ş. olduğu, davalıya ait … tescil numaralı markanın hükümsüzlüğü talebiyle dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda, davalıya ait markanın davalı tarafından oluşturulduğu, davacıların da bu durumu bildikleri, davacıların “…” markasının gerçek hak sahibi olduklarını ve markayı maruf hale getirdiklerini ispatlayamadıkları, ticaret unvanı ile markanın farklı fonskiyonlara sahip oldukları, SMK’nun 6/6. maddesindeki hükümsüzlük koşulunun mevcut olmadığı, davalının markasının kötü niyetle tescil edildiğinin de ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava, markaya tecavüzün meni, refi, tespiti, ticaret unvanının terkini, maddi manevi tazminat istemine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen somut uyuşmazlık, ihtiyati tedbire itirazın reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta 2020 37037 numaralı marka davacı adına tescilli olup, mevcut delil durumu, bekletici mesele yapılan İstanbul Anadolu 2. FSHHM kararı, kararda değinilen rapor ve protokol, tarafların aynı alanda faaliyet gösterdikleri dikkate alındığında yaklaşık ispat koşulları oluştuğundan bu aşamada mahkemece tedbir isteminin kabulüne karar verilmesi yerinde olup teminatın dosya kapsamına uygun olduğu, aksi yönde delil sunulmadığı da dikkate alınarak davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.09/06/2023