Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/7 E. 2023/449 K. 10.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/7 Esas
KARAR NO: 2023/449 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06.10.2022
NUMARASI: 2022/506 E.SAYILI ARA KARAR
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/189 E-2018/590 Karar sayılı dosyasına ibraz ettiği yargılamanın yenilenmesi ve ihtiyati tedbir dilekçesinde; İstanbul 16. HD’nin 2018/3626 Esas- 2021/1374 Karar sayılı 22.05.2021 tarihli kararı ile, HMK m.353/1-b-2 gereğince ilk derece Mahkemesinin (İstanbul Anadolu 6. ATM’nin 22.05.2018 tarihli 2017/189 Esas- 2018/590 Karar sayılı kararı) davanın kabulüne ilişkin kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verildiği, kararın kesin olduğunun açıklandığını, müvekkilinin Nisan 2022’de evde temizlik yaptığı sırada, yatak bazası altında dava dışı …’in eşyaları arasında 12/11/2014 tarihli, … ve … arasında yapılan, … ve …’ın şahit olduğu sözleşmeyi bulduğunu, sözleşmeden senetlerin …’a teminat olarak verildiği, …’ın …’ten alacaklı olduğunu kabul ettiğini, müvekkilinin anlaşmadan bihaber olduğunu, senetlerin … tarafından müvekkiline ev satın alma vaadi ile imzalatıldığını, bu vaadin gerçekleştirilmediğini, senetlerin bedelsiz kaldığını, sunulan sözleşmeden tarafların müvekkilinin konutunu sattırabilmek amacıyla, anlaşma yoluna gittikleri ve bu sebeple senetleri müvekkiline imzalattırdıklarının anlaşıldığını, davalı …’ın da …’in de borcun müvekkiline ait olmadığını kabul ve beyan ettiğini, …’ın asıl borçlu Mustafa’dan para tahsil edemeyeceğini bildiği bu nedenle müvekkili adına kayıtlı taşınmazı teminat olarak istediğini, davalının gerçek dışı beyanlarla mahkemeyi yanılttığını, davalı ile … arasındaki sözleşmeyi yargılama ve istinaf aşamasında sunamadığını, HMK 375/1-ç bendi gereğince yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulü ile müvekkilinin borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini, adli yardım taleplerinin kabulünü, İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasını, 14/11/2014 tanzim, 10/01/2015 vade tarihli 45.000 TL bedelli bonodan dolayı borçlu bulunmadığının tespitine kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkeme 02/09/2022 tarihli ara kararlarıyla, takibin durdurulmasına ilişkin tedbir talebinin ve davacının adli yardım talebinin reddine karar vermiştir. Davacı vekili 12/09/2022 tarihli dilekçesiyle; icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde teminatsız olarak tedbir kararı verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/09/2022 tarihli ara kararıyla “… İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. Hükmüne amir olup takip açıldıktan sonra menfi tespit davası açıldığı anlaşılmakla; İİK m:72/3 gereği icra veznesindeki paranın davalı/alacaklıya ödenmemesi için tedbir kararı verilebileceği…” gerekçesiyle İİK m.72/3 gereği ihtiyati tedbir talebinin teminatsız olarak kabulü ile; İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … Esas takip dosyasında; takip konusu alacağın tamamının borçlu/ davacı tarafından icra veznesine yatırılması ve/ veya icra yoluyla tahsil edilmesi (davacı/ borçlunun hacizli mal ve haklarının satılması yahut 3.kişilerdeki alacaklarının dosyaya intikali yoluyla tahsili sağlanan paranın) halinde İİK.nun 72/3 maddesi uyarınca icra veznesindeki paranın davalı/alacaklıya ödenmemesi için iş bu dava sonuna kadar ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir. Davalı vekili itiraz dilekçesinde; Mahkemenin takdir edeceği üzere davacı tarafın defalarca mal kaçırma girişiminde bulunduğunu, davacının mahkemelerde hak arama hakkını kötüye kullandığını, mahkemenin davacı tarafın kötü niyetini boşa çıkarmak amacıyla tesis etmiş olduğu ara karardan rücu etmesini, bunun kabul görmemesi halinde itiraz kabilinde bu dilekçe ile birlikte dosyanın bir üst mahkemeye gönderilmesini talep etmiştir. İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/10/2022 tarihli ara kararıyla “… Mahkemece, itiraza konu 13/09/2022 tarihli ara karar ile HMK’nun 389. Maddesi ile İİK 72. maddesine ilişkin düzenlemenin değerlendirildiği, yasal düzenlemedeki şartların mevcut olduğu yönünde Mahkemede yeterli kanaat hasıl olduğu, HMK 389. maddesi gereğince tedbir talebinin kabulüne dair karar verildiği … Gelinen durum itibariyle Mahkemede, tedbir kararı verilmesi aşamasında oluşan kanaatte bir değişiklik bulunmadığı gibi tedbirin kaldırılmasını gerektirecek bir gelişme de bulunmadığının, değerlendirildiği …” gerekçesi ile davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazının reddine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Davacı tarafın İstanbul Anadolu 25. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/415 Esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açtığını, yapılan yargılama neticesinde görevsizlik kararı verilerek dosyanın İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi olduğunu, mahkemece 2017/189 Esas sayılı dosyasında davanın kabulüne davacının müvekkiline borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini, verilen karar hukuka aykırı nitelikte olduğundan bahisle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 2018/3626 Esas sayılı dosyasında 07/07/2021 tarihinde yerel mahkeme hükmünün kaldırılmasına, davanın reddine ve takibin devamına karar verildiğini, bu bağlamda icra dosyasının yenilendiğini, icra takip işlemlerine devam edildiğini ancak davacının kötü niyetli olarak ve gerçeğe aykırı beyanda bulunarak dosyada işlem yapma imkanı varken hiçbir işlem yapılmadığını, bu sebeple senedin kambiyo vasfını yitirdiğini, bononun zamanaşımına uğradığını, bu sebeple takibin tedbiren durdurulmasına ve icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ettiğini, İstanbul Anadolu 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/52 Esas sayılı dosyasında huzurdaki davacının kötü niyetli beyanlarının bir anlık fark edilemediğini, takibin durdurulmasına karar verildiğini, davacının bunu fırsat bilerek İstanbul İli Kartal İlçesi … Mah … Ada, … Parsel, … Blok … numaralı bağımsız bölümü muvazaalı olarak 3. kişilere devrettiğini, sonrasında icra mahkemesinin yaptığı yanlışın farkına vardığını ancak taşınmaz kaçırıldığı için müvekkili lehine verdiği kararın bir anlam ifade etmediğini, mülkiyeti davacı tarafa ait olan İstanbul İli Kartal İlçesi … Mah … Ada, … Parsel, … Blok … numaralı bağımsız bölümle ilgili olarak İstanbul Anadolu 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/88 Esas sayılı dosyasında taraflarına daha önce ihtiyati haciz talep edildiğini ancak ilgili mahkemece bu talebin reddine karar verildiğini, bu kararın istinaf yoluna taşındığını, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi’nin 2022/1371 Esas, 2022/1345 Karar sayılı dosyasında mahkemenin kararının hukuka aykırı olduğunun belirtilip ihtiyati haciz talebinin haklı bulunduğunu, istinaf mahkemesinin bu kararı 07/07/2022’de verdiğini, muvazaalı olarak taşınmazı devralanların bu karara muttali olduktan hemen sonra 20/07/2022 tarihinden sonra taşınmazı 3. kişilere devrederek mal kaçırmaya devam ettiğini, mahkemenin takdir edeceği üzere davacının defalarca mal kaçırma girişiminde bulunduğunu, mahkemelerde hak arama hakkını kötüye kullandığını beyanla kararın kaldırılmasını, tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davalının itirazının ve istinafının kötü niyetli olduğunu, Mahkemenin kararının yasa gereği isabetli olduğunu, aksi bir durumda yargılama neticesinde müvekkilinin borçlu olmadığı kanıtlandığı takdirde ciddi ve geri dönülmesi zor zararların doğacağının izahtan vareste olduğunu, davalının savunmasında ileri sürdüğü vakıaları kabul etmediklerini beyanla davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini savunmuştur. Davacı vekilinin İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/189 E-2018/590 Karar sayılı dosyasında, İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip nedeniyle ve takibe konu senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiği, mahkemenin 22/05/2018 tarihli kararıyla, davanın kabulüne, davacının İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasında; takip konusu yapılan 15/11/2014 tanzim 10/01/2015 vadeli 45.000 TL bedelli bonodan dolayı davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar verildiği, karara karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır. Dairemizin 22/05/2021 tarihli 2018/3626 Esas- 2021/1374 Karar sayılı kararı ile; HMK m.353/1-b-2 gereğince ilk derece Mahkemesinin (İstanbul Anadolu 6. ATM 2017/189 Esas- 2018/590 Karar.22.05.2018) davanın kabulü kararının kaldırılmasına, davanın reddine kesin olarak karar verilmiştir.
G E R E K Ç E : Davacı vekili yargılamanın iadesi talepli davada, 12/09/2022 tarihli dilekçesinde, icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde teminatsız olarak tedbir kararı verilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince 13/09/2022 tarihli ara karar ile tedbir talebinin kabulüne karar verildiği, davalı vekilinin tedbire itirazının reddedildiği, itirazın reddi kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde yazılan sebepler ile, kamu düzeniyle ilgili hususlarla sınırlı olarak yapılmıştır.6100 Sayılı HMK 378/1 Maddesinde; “Yargılamanın iadesi talebini içeren dilekçe, kararı veren mahkemece incelenir.” 6100 Sayılı HMK 381 Maddesinde; “Yargılamanın iadesi davası, hükmün icrasını durdurmaz. Ancak dava veya hükmün niteliğine ve diğer hallere göre talep üzerine icranın durdurulmasına ihtiyaç duyulursa, yargılamanın iadesi talebinde bulunan kimseden teminat alınmak şartıyla iade talebini inceleyen mahkemece icranın durdurulması kararı verilebilir. Yargılamanın iadesi sebebi bir mahkeme kararına dayanıyorsa bu taktirde teminat istenmez.” hükümleri düzenlenmiştir. HMK 114/1-c-ç maddelerinde; mahkemenin görevli olması, yetkinin kesin olduğu hallerde mahkemenin yetkili bulunmasının dava şartı olduğu düzenlenmiştir. Davacı tarafça yargılamanın yenilenmesi davası İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılmışsa da, esasen ilk derece mahkemesinin kararı istinaf incelemesi neticesinde Dairemizin 22/05/2021 tarihli 2018/3626 Esas- 2021/1374 Karar sayılı kararı ile kaldırılmış, yeniden hüküm kurularak davanın reddine karar verilmiştir. İhtiyati tedbir talebinin görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesi gerekmektedir. İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargılamanın iadesi davasına bakmaya görevli ve yetkili bulunup bulunmadığının kamu düzeniyle ilgili olduğundan mahkemece resen incelenmesi ve sonucuna göre tedbir talebinin ve tedbire itirazın değerlendirilmesi gerekirken bu hususun değerlendirilmemesi usul ve yasaya uygun görülmemiş, davalı vekilinin istinaf başvurusunun resen gözetilen sebeplerle kabulüne, ilk derece mahkemesinin 06/10/2022 tarihli itirazın reddine ilişkin ara kararının kaldırılmasına, davalı itirazının kabulüne, mahkemenin 13/09/2022 tarihli tedbir kararının resen gözetilen sebeplerle kaldırılmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun resen gözetilen sebeplerle KABULÜNE,2-İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/10/2022 tarihli 2022/506 Esas sayılı ara kararının 6100 Sayılı HMK 355, HMK 114/1-c-ç ve HMK 378/1 maddeleri ile 353/1-a-3-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3- Davalı vekilinin tedbire itirazının resen gözetilen sebeplerle KABULÜNE,4- İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/09/2022 tarihli 2022/506 Esas sayılı TEDBİR kararının KALDIRILMASINA,5-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine,6-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 220,70TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 332,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, b)Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 8-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 10/03/2023 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.