Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/592 E. 2023/1508 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/592 Esas
KARAR NO: 2023/1508
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/05/2019
NUMARASI: 2016/146 2019/253
DAVANIN KONUSU: Patent (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 19/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kumaş yıkamada geri boyama önleyici olarak kullanılan çapraz yapılı, suda dispers olabilen poliesterler ismi ile TPE nezdinde … kod numarası ile patent tescil başvurusu yaptığını, davalının müvekkil firmanın eski çalışanı olan … isimli kişiden henüz patent tesciline konu edilmeden önce müvekkilinin patentine konu gizli bilgi ve formülasyon ve reçetelerini elde ederek, geliştirilmesi bakımından hiçbir maliyete katlanmaksızın bu kullanımın patentten doğan haklara tecavüz oluşturduğunu ileri sürerek, patent başvurusundan doğan haklara tecavüzün tespiti, menni, durdurulması ve önlenmesine, neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin yetkili olmadığını, müvekkilinin … isimli kişiyi tanımadığını, müvekkilinin açık kaynaktan deneme yanılma yoluyla kendi AR-GE çalışmasını yaptığını, davacının patent başvurusunun ret neticesi ile karşılaşacağını, söz konusu ürün ve türevlerinin tekstil kimyasalları piyasasında çokça kullanılan kamuya mal olmuş ürünler olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda, davacı vekili tarafından sunulan İTÜ Kimya Fakültesinden alınmış uzman mütalaasında; incelemesi yapılan ürünlerin birebir aynı oldukları, istemin teknik özellikleri bakımından patent hakkına tecavüz durumunun oluştuğu yönünde görüş bildirildiği TÜBİTAK’ tan alınan bilirkişi raporu incelendiğinde raporların yapılan karşılaştırmalı analiz sonucunda incelemesi yapılan ürünlerin birebir aynı olduğu bu durumda davalı eyleminin patantten doğan haklara tecavüz teşkil ettiği anlaşılmakla, davacının … B sayılı patentten doğan haklarına davalı yanca tecavüz teşkil eden eylemlerinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,maddi durumun ortadan kaldırılmasına kararı verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; -Müvekkilinin hiçbir şekilde patent tescilinden doğan haklara tecavüz teşkil edecek davranışı mevcut olmadığını, AR-GE aşamasındaki bir ürünün çalınmasının mümkün olmadığını, müvekkil şirketin açık kaynaklardan, deneme yanılma yolundan faydalanarak kendi AR GE çalışmasını yaptığını, -…’ya ait iş yerinden alınan numunelerin davacı çalışanı “…” tarafından 17/04/2014 yılında “numune ve msds güvenlik bilgi formu” ile birlikte gönderilen numuneler olduğunu, dava içinde rapor aldırılan numune davacının kendi malı olduğunu, – Davaya konu ürünü dünyada ilk kullanan şirketin Amerika Birleşik Devletlerinde … isimli bir şirket olduğunu, özgün bir ürün olmayıp tüm dünyada kullanılan bir ürün olduğunu, -Dava konusu ürün tamamen kimyasal bir ürün olduğu, davalının nihai ürünü ile davacının nihai ürününün aynı ürün olup olmadığını teşhis etmenin mümkün olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, patent hakkına tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi ve maddi durumun ortadan kaldırılması istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İlk derece mahkemesince, taraflar arasındaki İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2016/145 E.sayılı dosyasının tedbir incelemesi sırasında, İstanbul BAM 16.Hukuk Dairesince TÜBİTAK’ tan alınan bilirkişi raporunda incelemesi yapılan ürünlerin birebir aynı olduğu gerekçesine dayanılarak davanın kabulüne karar verilmişse de; yargılamanın esası yönünden karar verebilmek için, davalı ürün numunesinin, sunulan analiz raporu da dikkate alınarak davacının patentinin bağımsız istemi ile korunan unsurları taşıyıp taşımadığının tespiti yönünden, Kimya Fakültesi öğretim üyelerinden oluşturulacak uzman bilirkişi heyetinden ayrıca rapor alınması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde olmadığından, davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, mahkeme kararının kaldırılmasına; dosyanın Dairemizin kararında işaret edildiği şekilde rapor alınarak yargılamaya devam edilmesi veya taraflar arasında İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2022/88 E. sayılı dosyası ile görülen davada alınmış/alınacak denetime elverişli rapora göre yeniden değerlendirme yapılması için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul 1.Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 23/05/2019 tarih ve 2016/146 esas 2019/253 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine, 5-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 33,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 154,30 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince ilgisine iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.19/10/2023