Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/567 E. 2023/1460 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/567 Esas
KARAR NO: 2023/1460
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/11/2019
NUMARASI: 2018/87 2019/300
DAVANIN KONUSU: Faydalı Model Belgesi (Faydalı Model Belgesinin Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin köklü bir şirket olduğunu ve şirketin hem yurt içi, hem de yurt dışındaki noktalara ihracat gerçekleştirdiğini, davalının müvekkili şirkete 15.10.2016 tarihinde Kartal …Noterliği aracılığıyla ihtarname göndererek faydalı modelinden doğan haklarına tecavüzün durdurulmasını talep ettiğini, bu ihtara karşılık olarak müvekkilinin davalıya ait buluşun yeni olmadığını, piyasada üretildiğini ve bütün firmalarca kullanıldığını, buluşun yenilik vasfına haiz olmadığını ihtar ettiğini, dava konusu faydalı modelin yenilik unsurunu taşımadığını, buluş konusu ürünün yurt dışında ve Türkiye’de dava konusu faydalı modelin başvuru tarihinden önce kullanıldığının tespit edildiğini belirterek, bu sebeplerle … numaralı faydalı modelin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; dava konusu faydalı modelin kapsamında yüzeylere resim, çizim veya fotoğrafların aktarılması olarak tanımlandığını, aktarım yapılan yüzey konusunda sınırlayıcı olmamak ile birlikte özellikle ahşap yüzeylere aktarımın yapıldığını, aktarım parçası olarak kumaş tela kullanılmasının kağıt malzeme kullanılmasına karşın avantaj sağladığını, özellikle aktarım işlemi için kullanılan sıvı malzemelerin kağıt kökenli parçaları zayıflatırken kumaş telada bu dezavantajın ortadan kalktığını, müvekkilinin sahibi olduğu … nolu faydalı model belgesinin başvuru tarihi itibariyle yenilik unsurunu taşıması ve buluşun uygulamaya konacak seviyede açıklığa sahip olması nedeniyle hükümsüzlük iddialarının gerçeği yansıtmadığını beyan ederek, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul Anadolu 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 05/11/2019 tarih ve 2018/87 Esas – 2019/300 Karar sayılı kararıyla; “…Alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile, davalıya ait faydalı modelin biri bağımlı olmak üzere üç istemden oluştuğu, uzman bir kişinin uygulayabileceği açıklıkta bulunduğu, davacının yenilik kırıcı olarak dosyaya sunduğu delillerden “…” isimli olanın piyasaya çıkış tarihinin tespit edilemediği, diğer görsellerin ise faydalı modelin 1. isteminde yer alan “üzerine aktarılacak desenin baskı yapıldığı kumaş tela, resim transfer ürünün yüzeye yapıştırılmasından önce elle sıyrılıp çıkartılacak olan kağıt tabakası ve kumaş telanın yüzey üzerine yapışmasını sağlayacak tutkal tabakası” ile 2. İstemde tanımlanan “şekerle kaplanmamış kumaş tela” ve 3. İstemde tanımlanan “beyaz kağıt” unsurlarının tamamına sahip olduğuna dair bir açıklık bulunmadığı, faydalı modelin korumasının istemlerle belirlenmesi gerektiği, bilirkişiler tarafından resen yapılan araştırmada da yeniliği ortadan kaldıracak bir ürünün tespit edilemediği, bu nedenle davalıya ait faydalı modelin hükümsüzlük koşullarının mevcut olmadığı anlaşılmakla, davanın reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; “Davacı müvekkilimiz, davalı adına tescilli … numaralı faydalı modelin yenilik ve ayırt edicilik vasfını taşımadığına ilişkin alanında uzman, biri Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Bölümünde görev yapan Öğretim Üyesi Prof. Dr. … diğeri ise İstanbul Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi Fikri ve Sınai Mülkiyet Hukuku bölümünde görev yapan Öğretim Üyesi Doç. Dr. …’den bilimsel mütalaa aldığını, Davacı müvekkilimiz tarafından alınan bilimsel mütalaa uyarınca; söz konusu faydalı modelin açık ve tam olarak tarif edilmediği ayrıca yenilik vasfına da haiz olmadığı ayrıntılı bir şekilde ortaya konulduğunu, ancak mahkeme kararında işbu bilimsel mütalaanın hiçbir surette değerlendirilmediğini, Mahkeme karar verirken yalnızca bilirkişi raporlarını göz önünde bulundurduğunu, oysa gerekçeli kararda da belirtildiği üzere, alınan 20/04/2018 tarihinde … tarafından hazırlanan ilk bilirkişi raporunda … numaralı faydalı model belgesi istem 1’in davacı delilleri karşısında yenilik vasfına haiz olmadığı sonucuna varıldığını, 29/04/2019 tarihli ikinci bilirkişi raporunda davacı müvekkilimize ait ve dosyaya delil olarak sunulan “…” isimli ürünün delil oluşturmayacağı kabul edilerek, davalı adına tescilli faydalı modelin yenilik unsuruna haiz olduğu kanaatine varıldığını, Oysa bilirkişi heyeti davacı müvekkilimize ait “…” isimli ürünü raporu hazırlarken delil olarak değerlendirse idi dava konusu faydalı modelin yenilik vasfını taşımadığını apaçık ortaya koyacak idi. Kaldı ki; tarafımızca “…” isimli ürünlerin davalı tarafın … numaralı faydalı model belgesinin başvuru tarihinden önce satışa çıktığını gösteren faturalar mahkemeye sunulmuş idi. Bu kapsamda mahkemenin aralarında çelişki bulunan ikinci bilirkişi raporunu dikkate alarak işbu ürünün piyasaya çıkış tarihinin tespit edilemediği, dolayısıyla delil olarak değerlendirilemeyeceği kararının isabetsiz olduğunu, bu kapsamda Yargıtay’ın son içtihatları göz önüne alındığında mahkemece önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak bilirkişi heyeti kurulması gerektiğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, faydalı modelin hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, “… bilirkişiler tarafından dosyaya bildirilen deliller kapsamında ve resen yapılan araştırmada yeniliği ortadan kaldıracak bir ürünün tespit edilemediği, bu nedenle davalıya ait faydalı modelin hükümsüzlük koşullarının mevcut olmadığı anlaşılmakla, davanın reddine.” karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davacı, davalıya ait … tescil numaralı faydalı modelin buluş niteliğinin bulunmadığını ve yıllardır başka firmalarca kullanıldığını beyanla faydalı model belgesinin hükümsüzlüğünü talep etmiş; davalı ise, faydalı model belgesinin başvuru tarihi itibariyle yenilik unsurunu taşıması ve buluşun uygulamaya konacak seviyede açıklığa sahip olması nedeniyle hükümsüzlük iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece ilk olarak patent uzmanı bilirkişiden aldırılan raporda; “Davaya konu davalı adına tescilli … sayılı faydalı modelin belgesinin yeterli açıklıkta olduğu, dolayısıyla bu gerekçeye dayanarak hükümsüz kılınmasının uygun olmayacağı, faydalı modelin üç istemden oluştuğu, İstem-1’in davacı delilleri karşısında yenilik vasfını haiz olmadığı, dolayısıyla hükümsüz kılınabileceği, faydalı modelin 2. ve 3. istemlerinin davacı delilleri karşısında yenilik vasfını muhafaza ettikleri, dolayısıyla hükümsüz kılınmalarının uygun olmayacağı.” yönünde görüş bildirilmiş; mahkemece rapor yeterli görülmeyerek bilişim uzmanı, tekstil mühendisi ve patent uzmanı bilirkişiden oluşturulan bilirkişi kurulundan aldırılan 29.04.2019 tarihli raporda; “Davaya konu faydalı modelin istemlerinin; davaya konu faydalı modelin yenilik özelliğinin mevcut olmadığının kanıtlanamadığını, ayrıca faydalı modelin uzman bir kişi tarafından uygulamaya koyulabilecek açıklıkta olduğunu, tüm bu nedenlerle, … Y nolu faydalı model belgesinin başvuru tarihi itibariyle yenilik unsuru taşıdığının.” belirtildiği; mahkemece önceki raporla olan çelişkilerin giderilmesi amacıyla aynı bilirkişi kurulundan aldırılan 26.07.2019 tarihli ek raporda da aynı görüşlerin korunduğu görülmüştür. Mahkemece alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile; mahkemece 20/04/2018 tarihli (tek bilirkişi tarafından düzenlenen) raporda teknik bilirkişi olmaması nedeniyle raporun yeterli olmadığı düşüncesiyle aldırılan ve denetime elverişli bulunan bilirkişi kurulunun kök ve ek raporuna üstünlük tanıyarak sonuca gitmesinde usule aykırılık bulunmadığı, davalıya ait faydalı modelin biri bağımlı olmak üzere üç istemden oluştuğu, uzman bir kişinin uygulayabileceği açıklıkta bulunduğu, davacının yenlik kırıcı olarak dosyaya sunduğu delillerden “…” isimli olanın piyasaya çıkış tarihinin tespit edilemediği, bilirkişiler tarafından resen yapılan araştırmada da yeniliği ortadan kaldıracak bir ürünün tespit edilemediği, bu nedenle davalıya ait faydalı modelin hükümsüzlük koşullarının mevcut olmadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığından davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 269,85-TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 225,45-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, -Davalının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 43,50-TL istinaf masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/10/2023