Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/556 E. 2023/751 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/556 Esas
KARAR NO: 2023/751
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 09.03.2023 tarihli ara karar
NUMARASI: 2021/450
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/05/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARINDA ÖZETLE: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Her türlü dava, tazminat ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla HMK’nın 390. maddesi uyarınca davanın esasına girilmeden ve dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilmeden marka hakkına tecavüz ve haksız rekabete ilişkin iddialarının dayanağını oluşturan görseller içerdiğinden, davalı tarafından idare edilen ve işletilen https://…com/ alan adlı web sitesinde yer alan linkler kapsamında, https://…com/, https://…, https://…da, https:… yer alan “…” ibaresini içerir kullanımların en az bir teknik bilirkişi ve marka hukukunda uzman bir bilirkişi marifetiyle tespitini ve ilgili dökümlerin alınarak mahkeme dosyasına sunulmasını, dava dilekçesinde açıkladıkları ve sundukları deliller itibariyle davalının, müvekkilinin ticaret unvanın esas unsuru ve çok tanınmış çatı markası olan … markasının ayırt edilemeyecek kadar benzeri olan … ibaresine dair ihlal teşkil eden kullanmalarının, (i) marka haklarına tecavüz ve (ii) haksız rekabet oluşturan davaya konu fiil ve işlemlerinin müvekkilinin aleyhine çok ciddi zarar doğuracağı somut olmakla, HMK 389 maddesi (1) uyarınca müvekkilinin marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden “…” ibaresini içerir üretim, satış, dağıtım ve tanıtım olmak üzere her türlü kullanımının dava sonuçlanana kadar engellenmesi suretiyle; müvekkilinin marka haklarına tecavüz teşkil eden ve haksız rekabete sebebiyet veren “…” ibaresini/logosunu içeren her türlü ürün, işyeri tabelası, araç üzeri reklam, reklam, ambalaj, broşür, fatura, katalog, poster, kartvizit vb. evrak ile bütün iş materyallerine, belgelerine ve bu ürünlerin üretimine yarayan makine, araç, kalıplara, davalıya ait dava dilekçesinde belirtilen adresinde tedbiren el konulmasını, yargı gözetiminde tutulmasını, kararın icrası için gerekli müzekkerelerin yazılmasını, müvekkilline ait tescilli marka haklarına tecavüz teşkil etmesi ve haksız rekabet oluşturması sebebiyle, davalıya ait https://…com/ alan adlı web sitesine erişimin engellemesini ve bu kararı uygulatma üzere Erişim Sağlayıcılar Birliği ve/veya yetkili mercilere müzekkere yazılmasını, “…” ibaresini ihtiva eden ürünlerin ithalat ve ihracatının durdurulmasını ve önlenmesini teminen, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na ithalat ve ihracatının durdurulması ve önlenmesi yönünde müzekkere yazılmasını, davalının; müvekkilinin ticaret unvanının esas unsuru olan aynı zamanda çatı markası olan … ibaresinin ayırt edilemeyecek kadar benzeri olan … ibaresini/logosunu içerir ihlal teşkil eder kullanımlarının: (i) müvekkiline ait marka haklarına tecavüz ve (ii) haksız rekabet oluşturuduğunun ve davalının kötü niyetli olduğunun tespitini, durdurulmasını ve önlenmesini, her türlü kullanım, üretim ve satışının, ithalat ve ihracatının durdurulmasını ve önlenmesini, her türlü kullanım, üretim ve satışının, ithalat ve ihracatının durdurulmasını ve önlenmesini, davalıya ait ürünlerin ve bu ürünlerin üretimine yarayan makine, araç, kalıp, ambalaj, etiket, işyeri tabelası, kutu, iş evrakı, katalog ve her türlü tanıtım ve promosyon araçlarına el konulmasını ve imha edilmesini, davalıya ait https://…com/ alan adlı web sitesine erişimin engellemesine ve bu kararı uygulatma üzere Erişim Sağlayıcılar Birliği’ne ve/veya yetkili mercilere müzekkere yazılmasını, müvekkiline ait tescilli marka haklarına tecavüz teşkil etmesi ve haksız rekabet oluşturması sebebiyle, “…” ibaresinin davalıya ait ticaret unvanından terkinine ve bu amaçla ilgili Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılmasını, Mahkeme karar özetinin tüm Türkiye’de yayınlanan ve en yüksek tiraja sahip ilk 3 gazeteden birinde bir kez ilanına, ilan ücretinin peşin olarak davalıdan alınmasını ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; Her türlü dava, tazminat ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 19.09.2021 tarihli bilirkişi raporu kapsamında iddialarının sübuta erdiğinden ve yaklaşık ispat ölçütü karşılandığından, ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne ve bu kapsamda davalının cevap dilekçesi ile haberdar oldukları davalıya ait “…net”, “…net” ve “….info” alan adlı web sitelerine de erişimin engellemesini ve bu kararı uygulatma üzere Erişim Sağlayıcılar Birliğine ve/veya yetkili mercilere müzekkere yazılmasına dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve esas talepleri kapsamında davalıya ait https://…com/ alan adlı web sitesine ilaveten “…net”, “…net” ve “….info” alan adlı web sitelerine erişimin engellemesini, bu alan adlarının iptalini ve bu kararın uygulatılmak üzere Erişim Sağlayıcılar Birliği’ne ve/veya yetkili mercilere müzekkere yazılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: SMK 29/2 maddesi uyarınca, tecavüz davasına dayanak markanın – dava tarihi itibarı ile Türkiye’de en az beş senedir tescilli olması şartı ile ve müvekkili talebi üzerine – dava tarihinden önceki beş sene içerisindeki ciddi kullanımının davacı tarafından ispatı gerektiğini, ciddi kullanımın ya da kullanmamaya dair geçerli sebeplerin sunulamaması halinde davanın reddinin gerektiğini, anılan hüküm uyarınca kullanmama def’ini ileri sürdüklerini, davacı tarafın Türkiye’de kullanımı olmayan markalarına dayanarak açtığı marka tecavüzü davasının ve SMK’ya dayanan tedbir ve tazminat talepleri ile birlikte reddine karar verilmesini, davacı taraf dava dilekçesinde, marka ve fikri mülkiyet haklarına karşı ihlallerin ve haksız rekabet teşkil eden fiil ve işlemlerin durdurulmasını, “…” ibaresini/logosunu içeren her türlü ürünlere tedbiren el konulmasını, ithalat ve ihracatının durdurulması ve önlenmesini, ürünlerin üretimine yarayan makine ve her türlü tanıtım ve promosyon araçlarına el konulması ve imha edilmesini, ticaret unvanını değiştirilmesini/silinmesini ve https://…com alan adının iptalini talep ettiğini, davacı tarafın iddiaları ve talepleri haksız ve dayanaksız olduğununu, taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafın, kendisine ait markalar ile müvekkili markasının, iltibasa yol açacak derecede benzer olduğunu, aynı ve benzer mallar için tescil edildiğini, bu nedenle de başvurunun reddi gerektiğini iddia ettiğini, müvekkiline ait firma isminin koyulmasının özel bir nedeni olduğunu, müvekkili firma adının … ile baslamasinin asıl sebebinin firma yetkilisi … eşinin … isimli sirketi olması nedeniyle “…” ekinin manevi değerden dolayi konulduğunu, bu sebeple sirket isminin … olarak koyulması istenmiş daha sonra bu iki firma birleştirmeyi amaçlayıp aile grup sirketi olarak … isimli bir firma adı altında birleştirerek halka satisinin bu isimdeki firmayla yapılmak istendiğini, müvekkili firma ile davacı firma arasında iltibasa yol açacak benzerlik bulunmadığını, davacı tarafa ait marka ile müvekkili firma adının, iltibasa yol açacak derecede benzer olduğu iddiasını kabul etmediklerini, müvekkili firmanın Sağlık Bakanlığı onaylı … ürünleri satan bir firma olduğunu, davacı şirketin ise ev bakım ve çamaşır bakım ürünleri satan bir şirket olduğunu, faaliyet alanları farklı sektörler olduğunu, iltibas ihtimali değerlendirilirken; mal/hizmetlerin ortalama tüketici kitlesinin dikkat ve özeni esas alınması gerektiğini, iltibasa konu olduğu ileri sürülen markayı taşıyan mal/hizmetler özel bir alıcı çevresine hitap ediyorsa, iltibas tehlikesinin saptanmasına bu özel alıcı çevresinin yanılma ihtimali dikkate alındığını, somut olayda markaların içerdikleri farklı unsurlar, yarattıkları bütünsel algı ve kapsamlarında yer alan mal ve hizmetlerin niteliği birlikte göz önüne alındığında, aralarında iltibas ihtimalinin bulunmadığının görüleceğini, zira davacı tarafın markasının farklı bir bütünsellik içerisinde tüketiciye sunulduğunu, dava konusu mal ve hizmetler kapsamında ortalama tüketicilerin markaları karıştırma ihtimali bulunmadığını, müvekkili şirketin domain ve hostinglerin kayıtları bulunduğunu, …com, …net …net, ….info müvekkilinin firma adı … Ltd. Şti Sağlık Bakanlığı Rusatlı firma olduğunu, dava dilekçesinde yazan Domain ve hostinglerinde bulunmadığı iddiası doğru olmadığını …com, …net, …net, ….info adresleri müvekkili firmaya ait domain ve hostingler olduğunu, müvekkili şirketin kurumsal e-posta adresinin bulunmadığını, Google arama moturunda … yazıldığı zaman … FİRMASININ resmi sitesinin çıktığını, müvekkiline ait firma adı alınmadan Türk Patent Tescil Kurumundan kontrol edildiğini ve Ticaret Bakanlığı onayı ile firma adı boş olduğu için … LTD. ŞTİ firması adı konulduğunu, yine TÜRK PATENT TESCİL Kurumunda … adının tescil edilmemiş boşta bulunmakta olduğu için tescil başvurusu yapıldığını, Türk Patent Tescil Kurumunda isim benzerliği bulunan (benzer kelimelerin oluşturduğu) ancak aynı şuanda olduğu gibi farklı sektörlerde ve iş kollarında yer alan Firmalar’ın ( protez malzeme, hırdavat v.b gibi) tescillerinin yapıldığını, arz ve izah ettikleri nedenlerle haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddini, davacı yanın tüm taleplerinin reddini ve davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince duruşmalı yapılan incelemede 09.03.2023 Tarihli ara karar ile; “1-İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN KABULÜNE, 6100 sayılı HMK’nun 389-390. maddeleri ile 6769 sayılı SMK’nun 159. maddesi gereğince İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN TAKDİREN 350.000 TL (üçyüzellibintürklirası) nakdi teminat veya aynı miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibrazı şartıyla KABULÜNE 2-Davacının tescilli “…” ibareli markalarına iltibas teşkil eden ve karışıklığa yol açan davalının “…” ibaresini içerir üretim, satış, dağıtım ve tanıtım olmak üzere her türlü kullanımının engellenmesine, “…” ibaresini/logosunu içeren her türlü ürün, işyeri tabelası, araç üzerindeki reklam, reklam, ambalaj, broşür, fatura, katalog, poster, kartvizit vb. evrak ile bütün iş materyalleri, belgelerinin davalıya adreslerden TOPLATILMASINA, EL KONULMASINA, el konulan ürünlerin bu aşamada masrafı davacıya ait olmak üzere yeddi emine tevdiine, 3-“…com”, “… com”, “…net”, “…net” ve “….info” alan adlı web sitelerine ve bu sitelerin uzantılarına tüm domainleri (alt domain-üst domain) dahil olmak üzere Türkiye’de erişimin tedbiren engellenmesine ” şeklinde tedbir kararı verilmiştir.
İSTİNAF: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Tedbir ara kararının müvekkilinin zor duruma soktuğunu, 09.03.2023 tarihli ara karar ile hiç bir belgeye dayanmadan ihtiyati tedbir kararı verildiğini, dosya kapsamında alınmış olan raopora ve 12.11.2022 tarihli ek rapora karşı itirazlarını sunduklarını, raporun eksik incelemeye dayandığını, ek raporda davacının … başvuru nolu … ve asıl unsuru … ibaresi olan seri markaları ile davalının … kullanımı karşılaştırıldığında hitap edilen tüketici nezdinde karıştırılma ihtimaline yönelik kök rapordaki kanaatin korunduğunu ve …-… ibarelerinin “karıştırılmaya yol açacak” ölçüde benzer olması sebebiyle haksız rekabete de vücut verdiğini ifade edildiğini; ancak, Ortalama tüketici kitlesinin, … ibaresini davacı markalarıyla karıştırmaları mümkün olmadığını, logolar açısından inceleme yapıldığında sıradan bir tüketicinin kolaylıkla ayırt edebileceği şekilde logoların birbirinden farklı olduğu görüleceğini, … ibaresinin siyah koyu bir fon üstüne, sol yandan çevreleyen hilal şekline benzer bir motifle, mavi renk tonuyla, alt kısımda yer alan … İlaç Ve Kozmetik San Tc. Ltd. Şti. İsmi altında piyasaya arzı … logosu ile herhangi bir ölçüde benzerlik taşımadığını, Davalı müvekkiline ait … İlaç Kozmetik Gıda Ltd. Şti’nin Sağlık Bakanlığı Rusatlı firması olduğunu, Sağlık Bakanlığı onaylı … ürünleri satan bir firma olduğunu, davacı şirketin ise ev bakım, çamaşır bakım, deterjan, yapıştırıcı malzeme vs ticaretiyle ilgilenen bir şirket olduğunu, birbirinden farklı iki iş kolunda faaliyet yürüten bu şirketlerin müşteri portföyleri değerlendirildiğinde, aynı alanda hizmet vermedikleri ve ortalama bir tüketici tarafından kolaylıkla ayırt edilebileceklerinin aşikar olduğunu, Türk Patent Tescil Kurumunda … adı tescil edilmemiş ve boşta bulunduğu için tescil başvurusu yapıldığını, başvuru sonucunun beklendiğini, isim benzerliği bulunan (benzer kelimelerin oluşturduğu) ancak farklı sektörlerde ve iş kollarında yer alan firmaların tescilleri yapılmış olduğunu, Bilirkişi Ek Raporunda markalardaki tek harf değişikliklerinin iltibasa yol açıp açmaması yönünden değerlendirmesi yapılırken her somut olayın özelliklerine göre tespit yapılması gereğine istinaden SMK m.7/2c hükmüne atıfta bulunarak davacı tarafın marka hakkına zarar verildiğine kanaat edildiğini, ancak ilgili hükümde “Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.” halinde marka sahibinin işbu fiilin önlenmesini talep etme hakkına sahip olduğu ifade edildiğini, müvekkilinin davacı şirketle logo, isim, ismin telaffuzu, bulundukları sektör ve iş kolu gibi hususlarda büyük ölçüde ayrıştığını, kanunda belirtilen türden herhangi bir zarar doğmadığını, Müvekkilinin davacı taraf şirketin marka olarak ulaştığı tanınmışlık seviyesinden herhangi bir şekilde yarar sağlamadığını, davacı taraf marka sahibinin itibarını ve ayırt edici karakterini zedeleyecek türden bir işaret de kullanmadığını, Benzer Yargıtay kararlarının sunulduğunu, Yargıtay’ın ” “…” ve “…” İbareleri ile ilgili; “davacı markaları ile dava konusu marka karşılaştırıldığında her ikisini de dört harf iki heceden oluştuğu, markalar arasındaki tek farklılığın ilk harf olan “…” ve “…” harflerinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Markalardaki tek harf değişikliğinin iltibasa yol açacağına dair Dairemiz kararları mevcut ise de, bu hususun her somut olayın özelliğine göre değerlendirilmesi gerekmekte olup, somut uyuşmazlıkta tek harf değişikliğinin görsel, işitsel, yazılış ve anlamsal bakımından dava konusu markanın üzerinde kullanılacağı emtianın ortalama tüketiciler nezdinde iltibası önleyici mahiyette olduğu, her iki marka bakımından vurgunun ilk hece olan “…” ve “…” sesleri üzerinde toplandığı, vurgunun ilk hecede odaklanmasının taraf markalarını farklılaştırdığı, farklılığın ortalama tüketici nezdinde algılanabilir nitelikte olduğu anlaşılmaktadır. Bu kapsamda, belirtilen hususlar değerlendirilmeksizin davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın mümeyyiz davalı yararına bozulması gerekmiştir.” Şeklinde karar verdiğini, ( Yargıtay 11. HD. 03.07.2012 tarih ve 2010/11782 esas, 2012/11778 karar sayılı kararı.) “…” markası ile “…” markasının benzer olmadıklarına ilişkin kararın Yargıtay 11. HD. 12.11.2014 tarih ve 2014/11054 E., 2014/17498 K. sayılı kararı ile onandığını, Haksız rekabetin de oluşmadığını belirterek 09.03.2023 tarihli kararın kaldırılmasını, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına yönelik istinaf başvurusunun reddi halinde ise teminat miktarı oldukça düşük olduğunu, teminatın genellikle %15 olarak belirlendiğini, 350.000 TL teminat bedelinin ise muhtemel zararlar karşısında oldukça düşük kaldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME Fikri ve sınai haklar bilirkişisi Selin Behlivan ve bilgisayar mühendisi bilirkişi … nmüşterek bilirkişi raporunda özetle: Bilişim yönünden yapılan tespitlerde görüldüğü üzere internet adresinin kayıtlı olmadığından davaya konu web sitesinin bulunmadığı, e-tespit tutanağı ile ekran görüntüsü alınan web sitesinin adresi görülmediğinden dava konusu https://…com web sitesine ait olup olmadığı tespit edilemediği, davacı tarafın … ibareli markalarının TPMK nezdinde 1983 yılından itibaren … ibaresi içeren çok sayıda marka tescillerinde bulundukları, WIPO üzerinden yapılan araştırmada yurtdışında çeşitli ülkelerde … ibareli marka tescillerinin bulunması, sahip oldukları yaygın satış ağına sahip diğer marka ürünlerin üzerinde çatı marka olarak da … ibaresini kullanıyor oluşları, yerli ve yabancı reklam, promosyon çalışmaları ve haberleri değerlendirildiğinde Türkiye’de ilgili çevrede tanınmış ve dünyaca tanınır marka olduğu, davacı tarafın dava dilekçesi içeriğinde noter tespiti olmaksızın sunduğu alan adının gözüktüğü ekran görüntüsü ve google sonuçları baz alındığında davacının … başvurulu numaralı … ve işbu raporda listelenen asıl unsuru … ibaresi olan seri markaları ile davacının … + şekil kullanımı karşılaştırıldığında hitap edilen tüketici nezdinde davacının seri tescilli markaları görüldüğünden davalının kullanımının görsel olarak farklı olmakla birlikte bütünsel açıdan ikinci harfteki farklılığa dikkat edilmeden fonetik yönden davacının markasıyla idari veya ekonomik bağlılık olduğu noktasında karıştırılabileceği, davacının markasının Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık nedeniyle karıştırılma ihtimali ile birlikte davalının kullanımının davacının markasının itibarından haksız bir yarar elde edeceği ve ürünlerinin kalite standartlarının davacının çatı marka olarak kapsadığı diğer markaların düzeyinde olmaması halinde itibarına zarar vereceği veya ayırt edici karakterini zedeleyeceği, davalının işareti kullanmak için haklı bir sebebi olup olmaması noktasında ise, davalının marka tescil başvurusunun henüz sonuçlanmadığı ancak ticaret unvanının … İLAÇ VE KOZMETİK SAN. TİC. LTD. ŞTİ. olduğu bildirilmiştir. Birinci heyetteki bilirkişilere ticaret hukukçusu bilirkişi … da eklenerek alınan ek bilirkişi raporunda özetle: Davalı vekili tarafından beyan edilen 4 alan adının incelenmesi sonucu; 4 alan adının da davanın açılma tarihi sonrasında alındığı, 4 alan adının park durumunda olduğunun tespit edildiği, 4 alan adı ve dava dilekçesinde belirtilen alan adının incelenmesi sonucu; yaygın kullanılan 3 e-posta protokolünün 7 portu için e-posta servisi, alan adlarında ve google araması ile davalıya ait olduğu değerlendirilebilecek bir kurumsal web sitesi tespit edilemediği, davacının … başvuru numaralı … ve asıl unsuru … ibaresi olan seri markaları ile davalının “…+şekil” kullanımı karşılaştırıldığında hitap edilen tüketici nezdinde karıştırılma ihtimaline yönelik kök rapordaki kanaatin korunduğu, davalı tarafin ürünlerinde kullandığı “…” ibaresinin, davacının ürünlerinde kullandığı “…” markası ile “karıştırılmaya yol açacak” ölçüde benzer olması sebebiyle, TTK 55/1-a 4 maddesi hükmü gereğince haksız rekabete de vücut verdiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Dosyaya gönderilen TPMK kayıtlarına göre davacının … ibareli pek çok markası mevcut olup geçerliliği devam eden en eski kayıtlı … markasının … numaralı markanın 1,23,4,5,9,16,17,19,2137,41,42.sınıflarda 09.08.2002 ‘de tescil edildiği görülmüştür. Dosyada ticaret sicil kayıtlarına rastlanmamış, Dairemizce yapılan tetkikte davalı şirketin … İLAÇ KOZMETİK SAN TİC LTD ŞTİ ismi ile 13.03.2020’de sicile tescil olunduğu anlaşılmıştır.
GEREKÇE Dava, markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, meni, refi, ticaret unvanından … ibaresinin terkini, hükmün ilanı istemlerine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen somut uyuşmazlık ise ilk derece mahkemesinin 09.02.2023 Tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istemine yöneliktir. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosyaya gönderilen TPMK kayıtlarına göre davacının … ibareli pek çok markası mevcut olup geçerliliği devam eden en eski kayıtlı … markasının 2001 04375 numaralı markanın 1, 2, 3, 4, 5, 9, 16, 17, 19, 21, 37, 41,42.sınıflarda 09.08.2002 ‘de tescil edildiği görülmüştür. Dosyada ticaret sicil kayıtlarına rastlanmamış, Dairemizce yapılan tetkikte davalı şirketin … İLAÇ KOZMETİK SAN TİC LTD ŞTİ ismi ile 13.03.2020’de sicile tescil olunduğu anlaşılmıştır. Davacı … markasının “çamaşır ev bakımı” “kişisel bakım” “yapıştırıcı teknolojileri” alanında tanınmış marka olduğunu, aynı zamanda ticaret unvanınında çatı unsuru olduğunu, davalının … ibareli markasal kullanımlarının markaya tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu, davalı yanın kötüniyetli olduğunu ileri sürmüştür. Mahkemece alınan bilirkişi kök ve ek raporuna göre davacının … ana unsurlu markanın Türkiye’de ilgili çevrede tanınmış ve Dünyaca tanınır marka olduğu, Davalının … ibaresini markasal olarak ilaç, kozmetik, antibakteriyel ürünleri bakımından kullandığı, davacının marka tescilinin 3 ve 5.sınıflarda yer alan beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler, parfümeri, kozmetik, sabun ilaç, tıbbi sağlık amaçlı ürünleri de kapsadığı yönünde görüş bildirilmiş olmakla bu aşamada yaklaşık ispat koşulları oluştuğundan ve teminat dosya kapsamına uygun olduğundan davalı vekilinin tedbire yönelik istinaf isteminin esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, -Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 30-TL istinaf masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.04/05/2023