Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/555 E. 2023/736 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/555 Esas
KARAR NO: 2023/736
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/427
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
KARAR TARİHİ: 03/05/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Müdahale talep eden/şikayet eden … Turizm A.Ş. vekili 28/12/2022 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın, davaya konu bağımsız bölümlerden birisi olan “… Cad. … Sok. No:… K:… No:… Karaköy, Beyoğlu/İstanbul” adresindeki mecuru 01.08.2013 tarihinden beri kiracı olarak kullandığını, bu durum davacının bilgisi ve kabulünde olduğunu, zira finansal kiralama akdinin tanzimini müteakip davalıya ödedikleri kira paraları davacıya temlik edilmiş olduğundan bu kira paraları üzerinde başkaca bir takyidat bulunmadığına ve davacının belirttiği banka hesabına ödeneceğine dair müvekkili firmadan taahhütnameler alınmış olduğunu, müvekkilinin bu taahhütnamelere uygun olarak kira paralarını belirtilen hesaplara yatırmış ve yükümlülüğünü ifa etmiş olduğunu, buna karşılık huzurdaki dava konusu ihtilaftan bihaber olmalarına rağmen müvekkilinin işlettiği dava konusu restorana 21.12.2022 günü İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından ihtiyati hacze gelinerek zabıt tutulduğunu, icra dosyası ile mahkemece verilen 26.02.2019 tarihli davaya konu 5 adet taşınmazın “tedbiren davalıdan alınarak yediemin sıfatı ile davacıya teslimine” dair İhtiyati Tedbir Kararı’nın infazı için gelindiğini anladıklarını, söz konusu tedbir kararında davacı yanca talep edilmesine rağmen “boş olarak teslimi” ifadesi yer almadığı halde icra memurunun bu kararı geniş yorumlayarak müvekkilinin kira akdine dayalı TBK’dan kaynaklı haklarının göz ardı edilmesi nedeniyle memur işlemi hakkında İstanbul 14. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/951 E. sayılı şikayetini yaptıklarını, olayda finansal kiralama akdinin ve tedbir karanının konusunun bir menkul değil taşınmaz mal varlığı olduğunu, taşınmaz mal varlığının “teslim”inden maksadın TBK’nun müvekkiline verdiği kiracı sıfatının tahliyeye dair bir mahkeme kararı olmaksızın tasfiyesi değil, müvekkilinin kiracılık ilişkisinin devamını sağlayacak şekilde kira parasının davacıya ödenmesi biçiminde değerlendirilmesi gerektiğini, özelilikle de tedbir kararı ile davacıya teslimin “yedimein” sıfatı ile yapılması karşısında, yediemin sıfatını haiz davacının kesin hükme kadar taşınmazı ve fiili durumu olduğu gibi korumak yükümlülüğü bulunmakta olup, müvekkilinim tahliyesinin mahkemenin verdiği tedbir kararına aykırı olacağını, öte yandan, mahkemenin vereceği kararın davacı aleyhine sonuçlanması halinde tahliyesi sağlanarak işletmesi kapatılan müvekkilin geri dönülemez ve telafi edilemez zararlara düçar kalacağını, müvekkilinin söz konusu mülkü TBK kapsamında kira akdi ile kiracı sıfatı ile kullanmakta olup müvekkilinin kira akdinin sona ermesi, kiracılık sıfatının sonlanması ve en önemlisi mecurun tahliyesi TBK hükümlerine göre gerçekleşmekte olduğunu, bu sebeple ortada bir tahliye kararı bulunmamaktayken sadece taşınmazın alacaklıya teslimine dair bir tedbir kararına istinaden tahliye kararı hükmünde uygulanması ile içeriğinde boşaltma hükmü bulunmamasına rağmen mecurun boşaltılarak tahliyesinin sağlanılması karara ve hukuka aykırı olacağını, kanaatlerince tedbir kararına konu taşınmaz mal varlığının finansal kiralama şirketine teslimi kararının bu kararın kiracıya tebliği ile kira akdinde kiralayan olarak finansal kiralama şirketinin tanınması ve kira ödemelerinin bu şirkete yapılması sonucunu doğuracağını, yoksa TBK’nun kamu düzenine ilişkin emredici hükümlerinin hükümsüz hale getirilmesi ile kiracının hiçbir kusuru olmadığı halde mecurun tahliyesini sağlamak olmadığını, şayet davacıya teslim edilecek ise tahliye sonucu doğurmayacak biçimde tesliminin karara bağlanmasını, sonuç olarak memur işlemi hakkındaki şikayetlerini kabulü ile yasaya, içtihatlara ve usule aykırı 21.12.2022 tarihli müvekkilin tahliyesine ilişkin süre tanıyan haciz zaptındaki müdürlük işlem ve kararlarının iptaline, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararına vaki düzeltme taleplerinin göz önüne alınması ile müvekkilin, ihtiyati tedbir kararında davacının bilgi ve kabulünde olan kiracı sıfatı ile kullanımlarının göz önüne alınmasını ve şayet davacıya teslim edilecek ise tahliye sonucu doğurmayacak biçimde tesliminin karara bağlanmasını talep etmiştir.
ŞİKAYET TALEBİNİN REDDİ KARARI: İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/427 Esas ve 09/01/2023 tarihli ara karar ile; “Mahkememizce verilen tedbir kararının infazı sırasında ihtiyati tedbir kararının yerine getirilmesi kapsamında verilen icra müdürlüğü kararının – üçüncü kişi tarafından -kaldırılması (şikayet) istemine ilişkindir. İcra İflas Kanunu madde 276 hükmü dikkate alındığında, şikayet eden tarafından sunulan beyan ve dilekçelerden … Turizm A.Ş. ile davalı arasında akdedildiği belirtilen kira sözleşmesinin tarihinin dava konusu Finansal Kiralama Sözleşmesinin akdedilmesinden sonraki tarihli olduğu anlaşılmakla şikayetin reddine.” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Müdahale talep eden/şikayet eden … Turizm A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; “Taşınmazı kiralama tarihimiz 01.08.2013 günü olup, finansal kiralama sözleşmesinden yaklaşık 3 yıl eski tarihli olduğunu, bu durumun davacının bilgisi ve kabulünde olduğunu, Kira ilişkisinin devamı sırasında kirayaveren ile davacı finansal kiralama şirketi arasında 24.06.2016 tarihinde Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiğini, sonrasında dava konusu kira akdinin 1.10.2018 tarihinde davacı şirketin de onayı ile grup şirket olan müvekkil firmaya devredildiğini, Sonrasında davacı şirketin müvekkilden 15.11.2018 tarihli taahhütnameyi alarak kira parasının ödeneceği banka hesabını bildirdiğini, müvekkilin taahhütnamelere uygun olarak kira paralarını belirtilen hesaplara yatırdığını, tüm bunların durumun davacının kabulünde olduğunu açıkça gösterdiğini, Mahkeme tarafından verilen 26.2.2019 tarihli tedbir kararında ‘Taşınmazın Tedbiren davalıdan alınarak yediemin sıfatı ile davacıya teslimine’ karar verildiğini, yediemin sıfatı ile verilen ihtiyati tedbir kararında davacının görevi mevcut hukuki durumu korumak olup, TBK hükümlerini aşacak şekilde “tahliye”nin yapılması ihtiyati tedbir kararına aykırılık oluşturduğunu; Tedbir kararında “boş olarak teslimi” ifadesi yer almadığı halde icra memurunun müvekkilin kira akdine dayalı TBK’dan kaynaklı haklarını göz ardı etmesi nedeniyle memur işlemi hakkında İstanbul 14. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/951 Esas sayılı şikayetini yapmış olmamıza rağmen; HMK’nun 394. maddesi hükmü gereği ihtiyati tedbir kararlarından kaynaklı şikayetleri inceleme merciinin tedbir kararını veren mahkeme olması nedeniyle verilen görevsizlik kararı nedeniyle memur işleminin şikayeti talebimizi de Mahkemeye sunduklarını, Taşınmaz mal varlığının tesliminden maksadın TBK’nun müvekkile verdiği kiracı sıfatının tahliyeye dair bir mahkeme kararı olmaksızın tasfiyesi değil, müvekkilin kiracılık ilişkisinin devamını sağlayacak şekilde kira parasının davacıya ödenmesi biçiminde değerlendirilmesi gerektiğini, Ortada bir tahliye kararı bulunmamaktayken, sadece taşınmazın alacaklıya teslimine dair bir tedbir kararına istinaden bu kararın tahliye kararı hükmünde uygulanması ile içeriğinde boşaltma hükmü bulunmamasına rağmen mecurun boşaltılarak tahliyesinin sağlanmasının hatalı olacağını.Bu sebeple ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması/ düzeltilmesi ile müvekkilin davacının bilgi ve kabulünde olan kiracı sıfatı ile kullanımımızın göz önüne alınmasını ve şayet taşınmaz davacıya teslim edilecek ise de tahliye sonucu doğurmayacak biçimde teslimininin karara bağlanmasını talep ettiklerini, Bir an için tahliye ve teslim işlemi yapılabilecek olduğu düşünülse dahi, 21.12.2022 tarihinde yapılan tahliyeye ilişkin süre verme işleminde taşınmazda 3. kişi olarak müvekkil firmanın bulunduğu zapta geçtiğinden İİK’nın 276.maddesinin işletilmesi gerektiğini; bu kapsamda dosyaya sunulan vergi levhası ve kira sözleşmeleri resmi vesika hükmünde olup, ilgili taşınmazda 2013 yılından beri kiracı olarak bulunulduğundan dosyanın İİK 276. madde gereğince icra tetkik mercine veya tedbir kararını veren mahkemeye tahliyeye ilişkin değerlendirme yapılmak üzere gönderilmemesinin kanuna aykırı olduğunu, Neticede, infaz işleminin hatalı olduğu, mahalde borçlu kiracı … dışında firma olduğunu zapta geçiren memurun sunulan resmi veya gayri resmi tüm belgeleri dosyaya celp etmesi ve dosyayı değerlendirmek üzere icra Mahkemesi’ne / ilk derece mahkemesine sunması gerekirken kanuna aykırı olarak işlemlere devam edilmesinin hatalı olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Talep, finansal kiralama konusu malların ihtiyati tedbir yoluyla iadesi talebine ilişkindir. Dairemizin önüne gelen uyuşmazlık ise, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararına yönelik itiraz ve şikayetin reddi kararının istinafı istemidir. İlk derece mahkemesince davacının finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan taşınmaz malların iadesi yönündeki tedbir isteminin kabulüne karar verildiği, müdahale talep eden/şikayet eden … Turizm A.Ş. vekilinin ihtiyati tedbirin uygulanmasına yönelik itiraz ve şikayet yoluna gittiği, mahkemece 09/01/2023 tarihli ara karar ile şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. Karar müdahale talep eden/şikayet eden … Turizm A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 6361 Sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu uyarınca finansal kiralama konusu malın mülkiyeti davacı finansal kiralama şirketine aittir. Sözleşmenin sona ermesiyle davacının malın iadesini isteme hakkı mevcuttur. Davacının, davalının aralarındaki finansal kiralama sözleşmesine aykırı davranması nedeniyle sözleşmeyi fesih bildiriminde bulunduklarını beyanla işbu davada sözleşmeye konu taşınmazın iadesini talep ettiği; mahkemece “Taşınmazın tedbiren davalıdan alınarak yediemin sıfatıyla davacıya teslimine” dair ihtiyati tedbir kararı verildiği, verilen ihtiyati tedbir kararının infazı sırasında ihtiyati tedbir kararının yerine getirilmesi kapsamında verilen icra müdürlüğü kararının üçüncü kişi (müdahale talep eden/şikayet eden … Turizm A.Ş.) tarafından kaldırılması (şikayet) isteminin mahkemece reddedildiği anlaşılmıştır. İcra İflas Kanunu’nun 276.maddesinde, “Tahliyesi istenen yerde kiracıdan başka bir şahıs bulunur ve işgalde haklı olduğuna dair resmi bir vesika gösteremezse derhal tahliye olunur. Şu kadar ki, bu şahıs resmi bir vesika gösterememekle beraber daireye ibraz olunan mukavele tarihinden evvelki bir zamandan beri orayı işgal etmekte bulunduğunu beyan eder ve bu beyanı icra memuru tarafından mahallinde yapılacak tahkikatla teeyyüt ederse memur, tahliyeyi tehirle üç gün içinde keyfiyeti icra mahkemesine bildirir. İcra mahkemesi, tarafları dinliyerek icabına göre tahliyeyi emreder veya taraflardan birinin yedi gün içinde mahkemeye müracaat etmesi lüzumuna karar verir. Bu müddet içinde mahkemeye müracaat edilirse, davanın neticesine göre hareket olunur. 36 ncı madde hükümleri burada da uygulanır. Dava etmiyen taraf iddiasından vazgeçmiş sayılır.” düzenlemesi dikkate alındığında; şikayet eden tarafından sunulan beyan ve dilekçelerden … Turzim A.Ş. ile davalı arasında akdedildiği belirtilen kira sözleşmesinin tarihinin 01.10.2018 olduğu ve 24.06.2016 tarihli Finansal Kiralama Sözleşmesi’nden sonraki tarihli olduğundan şikayetin reddine dair ilk derece mahkemesinin isabetli olduğu anlaşıldığından müdahil … Turizm A.Ş. vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Müdahale talep eden/şikayet eden …Turizm A.Ş. vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Müdahale talep eden/şikayet eden … Turizm A.Ş. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.03/05/2023