Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/547 E. 2023/887 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/547 Esas
KARAR NO: 2023/887
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/575
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İHTİYATİ TEDBİR TALEBİ: Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dilekçesinde özetle; davacının üniversiteden yeni mezun olmuş bir genç olduğunu, aleyhine açılan icra takibinde alacaklı görünen şirket ve şahsı tanımadığını, takibe dayanak senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, imza taklidi veya nitelikli dolandırıcılık şeklinde elde edilmiş olabileceğini, bu hususta savcılığa şikayette bulunulduğunu, davacının borçlu olmadığının tespitini, icra takibinin durdurulması ve paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR KARARI: İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/575 Esas ve 12/12/2022 tarihli ara karar ile; “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Sahtecilik Ve Dolandırıcılık Bürosunun 2022/157821 Cbs Sorusturma Dosyasının halen derdest olduğu, Mahkememizin 2022/809 Esas sayılı dosyasında aldırılan Emniyet Müdürlüğü İstanbul Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nün 14.11.2022 tarihli Uzmanlık raporundaki “….ibareli el yazıları ve borçulunun imzasının bulunduğu bölümün; -Alt, üst ve sağ tarafına denk denk gelecek şekilde şeritler halinde dikdörtgen biçiminde çerçeve benzeri izlerin bulunduğu , -bu hatlar boyunca olan ve üst bölüme denk gelecek şekilde (imza) ibarelerinin sağ ve alt bölümü ile senet ortasına denk gelecek şekilde üç yerde turuncu renkli lekenin olduğu -imzanın bitiriliş bölümünde yukarıda bahsedilen çerçeve izinin denk geldiği bölümde imza hattında kopma bulunduğu ve aynı yerde imzanın devamı olan fulaj izinin kısmen gözlendiği , Tespit edilmiştir. Yukarıda tespiti yapılan bulgular birlikte değerlendirildiğinde ; bahse konu senedin “imza” hanesindeki “…” ibareli el yazıları ve borçlu imzasının bulunduğu bölüm açıkta kalacak şekilde bir düzenek hazırlanıp senedin diğer bölümlerinin -muhtemelen başka bir belge ile – kapatılıp şahsın bu bölgeye isim yazısı ve imzasının –farklı bir amaç için- attırılması suretiyle husule getirilmiş olabileceği değerlendirilmiştir.” şeklindeki olaya benzer bir çok olayın hayatın olağan akışı içinde gerçekleşebildiği hususları dikkate alındığında tedbir koşullarının oluştuğu anlaşılmış ve teminatsız olarak HMK 209 maddesi gereğince takibin durdurulmasına.” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; “Davacı/Borçlunun başlatılan takibe konu bonodaki imzanın “kendi eli ürünü olmadığı veya imzanın hile ile alındığı” iddiası ile bedelsizlik iddiasında bulunduğunu, Davanın İİK’nun 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davası olduğunu, mahkemenin davacının hiçbir yazılı belge ile desteklenmeyen sözlü beyanını yeterli görüp icra takibini durdurduğunu, bu kararın İİK 72’ye ve HMK.209.maddesine aykırı olduğunu, Mahkeme ispat külfetini terse çevirerek tarafımızdan alacağımıza ilişkin fatura sunmamış olmamızı kötüniyetimizin varlığı sebebi sayarak ihtiyadi tedbir kararına gerekçe yaptığını, oysa müvekkilin iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu, vergi açılışı olmadığı için yaptığı işler için fatura düzenlemediğini, İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için davacının iddialarını yaklaşık olarak ispat etmesi gerektiğini, somut olayda davacı imzanın kendisine ait olmadığını veya elinden hile ile alındığı hususunu dosya kapsamı itibariyle yaklaşık olarak ispat edemediğini, Davacının iddiaları kapsamında uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği ve davacının iddialarını doğrulayacak hiçbir delil sunmadığını, delillerin henüz toplanmadığını, hiçbir somut bulgu ve belge ibraz edilmemiş olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde verilen karar açıkça hukuka aykırı olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE:Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının istinafıdır. İlk derece mahkemesi tarafından; “İhtiyati tedbir talebinin teminatsız olarak KABULÜ ile İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında yürütülen icra takibinin dava sonuçlanıncaya değin durdurulması yönünde 6100 sayılı yasanın 389 ve devam maddeleri gereğince HMK 209. Maddeye kıyasen TEDBİREN TAKİBİN DURDURULMASINA” karar verilmiştir. Karar davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı, “Takibe konu bononun sahte olarak düzenlendiği” iddiasına dayalı olarak HMK’nun 209. ve İİK.72.maddeler uyarınca icra takibinin durdurulması yönünde menfi tespit istemiyle işbu davayı açarak, ihtiyati tedbir isteminde bulunmuştur. Bononun sahteliğinin iddia edilmesi, HMK’nun 209. maddesi uyarınca kendiliğinden takibin durdurulması sonucunu doğurmaz. Ancak İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/809 Esas sayılı dosyasında aldırılan Emniyet Müdürlüğü İstanbul Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nün 14.11.2022 tarihli raporundaki “….ibareli el yazıları ve borçlunun imzasının bulunduğu bölümün; -Alt, üst ve sağ tarafına denk denk gelecek şekilde şeritler halinde dikdörtgen biçiminde çerçeve benzeri izlerin bulunduğu , -bu hatlar boyunca olan ve üst bölüme denk gelecek şekilde (imza) ibarelerinin sağ ve alt bölümü ile senet ortasına denk gelecek şekilde üç yerde turuncu renkli lekenin olduğu -imzanın bitiriliş bölümünde yukarıda bahsedilen çerçeve izinin denk geldiği bölümde imza hattında kopma bulunduğu ve aynı yerde imzanın devamı olan fulaj izinin kısmen gözlendiği , Tespit edilmiştir. Yukarıda tespiti yapılan bulgular birlikte değerlendirildiğinde ; bahse konu senedin “imza” hanesindeki “…” ibareli el yazıları ve borçlu imzasının bulunduğu bölüm açıkta kalacak şekilde bir düzenek hazırlanıp senedin diğer bölümlerinin -muhtemelen başka bir belge ile – kapatılıp şahsın bu bölgeye isim yazısı ve imzasının –farklı bir amaç için- attırılması suretiyle husule getirilmiş olabileceği değerlendirilmiştir.” yönündeki raporu dikkate alındığında, somut olay ve dosya kapsamına göre HMK.209 maddesi gereğince tedbir kararı verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, davalı … vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı … vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalı …’dan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,