Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/514 E. 2023/1476 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/514 Esas
KARAR NO: 2023/1476
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/03/2019
NUMARASI: 2018/171E, 2019/281K.
DAVANIN KONUSU: Finansal kiralama sözleşmesine konu malın aynen iadesi
KARAR TARİHİ: 19/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkili şirket arasında; 1 adet 2013 MODEL … MODEL KAZICI YÜKLEYİCİ’nin Finansal Kiralama yasası hükümleri çerçevesinde kiralanması için Antalya … Noteri’nin 19 Şubat 2013 tarih ve … yevmiye numarası ile Finansal Kiralama Sözleşmesi imzalandığını, Antalya … Noteri’nin 11 Mayıs 2015 tarih … yemviye numarası ile Beyoğlu … Noteri’nin 14 Kasım 2013 tarih … yevmiye numaraları ile Finansal Kiralama Sözleşmesi tadil edilerek yeni ödeme planlarının hazırlandığını, ayrıca 1 adet 2011 MODEL … KAYA KIRICI ve 1 adet … PALETLİ EKSKAVATÖR – KIRICI TESİSATI ‘nın kiralanması için Antalya … Noteri’nin 07 Şubat 2011 tarih ve … yevmiye numarası ile Finansal Kiralama Sözleşmesi imzalandığını, Antalya … Noteri’nin 15 Mayıs 2015 tarih … yevmiye numarası ve Beyoğlu … Noterliği’nin 14 Kasım 2013 tarih, … yemviye numaraları ile Finansal Kiralama Sözleşmesi tadil edilerek yeni ödeme planlarının hazırlandığını, sözleşmeye konu makinelerin müvekkilince davalı şirkete teslim edildiğini, davalının kira sözleşmesi gereği ödemesi gereken kira bedelleri ile sigorta borçlarını ödemeyerek temerrüde düştüğünü, yapılan ihtara rağmen ödemenin yapılmadığını, bu nedenle sözleşmenin feshedildiğini ileri sürerek sözleşmelere konu mallarının müvekkiline aynen iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı şirketin yetkilisi cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafa Finansal Kiralama Sözleşmesinden kaynaklı ödemelerin yapıldığını, dekontların dosyaya sunulduğunu, yapılacak bilirkişi incelemesi ile gecikmiş borçlarının bulunmadığının anlaşılacağını, davacının faturalandırılmamış olan ve izahı yapılamayan hayali ödeme kalemleri üreterek bu borçları ödemesini istediğini, davacının adresine defalarca gidildiğini ve borç miktarının taraflarına bildirilmesini talep ettiklerini ancak imzalı bir ödeme planının kendilerine verilmediğini, borçlarının bitmiş olması gerektiğini, borçlu çıkmaları halinde borçlarını ödemeye hazır olduklarını, davacı şirkete Antalya İli, Korkuteli İlçesi … Köyü … Ada, … parsel üzerinde teminat ipoteği verildiğini, verilen ihtiyati tedbir kararının muhtemel zararı önlemek üzere verilebileceğinden ve ipotek sebebiyle zarar ihtimali olmadığından tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ederek delillerin tarafına tebliğini, başlangıçtan itibaren yapmış oldukları ödemelerin davacı taraftan celp edilerek ihtarnamelerde belirtilen rakamların haklı olup olmadığının ve ne miktarda borcunun olması gerektiğinin bilirkişi incelemesi yapılarak tespit edilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “… taraflar arasında akdedilen finansal kiralama sözleşmeleri gereğince, davalı yana kiralanan ve teslim edilen emtiaların vadesi gelen ve ödenmeyen kira bedellerinin ödenmesi için keşide edilip davalı tarafa tebliğ edilen ihtarlara rağmen davalı tarafça yasal 60 günlük süre içerisinde kira bedellerinden kaynaklanan borcun ödenmediği ve temerrüde düşüldüğü, davacı tarafça akdin feshinin haklı nedenlere dayandığı, 6361Sayılı Kanun ile finansal kiralama sözleşmesi gereğince iadenin yasal koşulları oluştuğundan davanın kabulüne ile davaya konu malların davacıya iadesine karar vermek gerekmiştir…” şeklindeki gerekçe ile neticeten Davanın kabulü ile, davaya konu ” Bir adet 2013 MODEL … MODEL KAZICI YÜKLEYİCİ, Bir adet 2011 MODEL … KAYA KIRICI ve Bir adet … PALETLİ EKSKAVATÖR – KIRICI TESİSATI ” malların davacıya iadesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili ve dava dışı …, … vekili olarak istinaf eden davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Muacceliyet ihtarnamelerinin sözleşme adresine tebliğe çıkarılmadığı gibi tebligat yapılan … isimli kişinin sigorta kayıtlarına göre şirket çalışanı yahut tebligat almaya yetkili kişi olmadığını, müteselsil kefiller yönünden ise adresten taşındıkları şerhi düşülerek tebligatın iade edildiğini, tebligatlar sözleşmeye ve usule aykırı olup temerrüt koşullarının gerçekleşmediğini, İhtarnamelerde 6361 sayılı Yasa ve sözleşme 37 maddesi gereğince mehil verilmediğini, daha evvel talep edilemyen masrafların temerrüt faizinin de istenildiğini, TAdil sözleşmesinde fai zoranının belirtilmediğini, ancak farklı dönemlerde uygulanan ödeme planlarında farklı faiz oranı uygulandığını, ihtarnamede keyfi olarak fahiş faiz talep edildiğini, ödeme planı ile ihtarnamede talep edilen alacağın uyumlu olmadığını, İhtarname gönderildiği tarihten önce ödem planlarına göre davacıya fazladan ödemede bulunulduğunu, davacının iddiasının aksine kendisinin 5918,65TL alacaklı olduğunu, ödeme iddiasının kanıtlanamadığına yönelik gerekçenin yerinde olmadığını, ANtalya Muhabere Bürosu kanalı ile 132 adet dekont sureti gönderildiğini, tüm ödemelerin banka ve hesap bilgileri bildirilerek gerekirse celp edilebileceğinin belirtildiğini, raporda 44 adet dekont incelenmiş olup raporun hükme elverişli olmadığını, Borcun ihtarnameden önce ödendiğinin bir bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, davacının resim harç ve vergiden muaf olan işlemler için dahi müvekkilinden haksız ve fazladan alacak tahsil ettiğini belirterek kararın kaldırılmasını, yeni bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiştir.
İNCELEME Taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmeleri, tadil sözleşmeleri, ödeme planları, ihtarnameler, bir kısım tebliğ şerhleri dosyada mevcuttur. Davalı ödeme savunmasına ilişkin dekont suretleri sunmuştur. Bilirkişi Mali Müşavir … raporunda özetle; Davacı tarafından verilen ihtarnamenin tebliği tarihi olan 24.10.2017 tarihinden itibaren 60 günlük sürenin dolduğu, 24.12.2017 tarihi itibarı ile tahakkuk eden kira bedellerinin ödenmediği, davalının ödeme şartlarını yerine getirmediği, 6361 sayılı Finansal Kiralama Kanunu ve taraflar arasında yapılmış bulunan sözleşmeye göre davalı, kiraladığı malın zilyedi durumunda olup malın mülkiyetinin ise davacı (kiralayana) ait olduğu, davalının kira bedellerinden herhangi birini süresinde ödemediği taktirde mütemerrit duruma düştüğü ve davacının kiralama konusu malları iade alma hakkı doğduğu, bunun öncelikle, keşide edilecek ihtarnamede verilecek 60 günlük ödeme süresinin tamamlanması ile gerçekleşeceği, davacı keşide ettiği ihtarname ile gerekli kanuni prosedürü yerine getirmiş olmasına karşın davalı tarafından bu süre zarfında borcun kapanmadığı, davalının edimini yerine getirmemesi nedeniyle davacının kiralamaya konu malları iade alma hakkı olduğu yönünde görüş belirtilmiştir.
-Dairemizin 06/07/2018 tarihli Kararı: “Dava, finansal kiralama konusu malın iadesi talebine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yöneliktir. Mahkemece davalıya gönderilen fesih ihtarnamesinin sözleşmedeki adresten farklı bir adrese gönderildiği ve bila tebliğ iade edildiği gerekçeleri ile ihtiyati tedbir talebi reddedilmiştir. Davacının ihtiyati tedbir talebine ve davasına dayanak yaptığı ihtarnamelerde davalının 1 nolu muhatap olarak gösterildiği ve noter tarafından düzenlendiği anlaşılan tebliğ şerhlerinde 1 numarası daire içerisine alınarak çıkarılan tebliğin aynı adreste birlikte çalışan …’a tebliğ edilmiştir açıklamasının yer aldığı görülmüştür. Bu itibarla mahkemenin yazılı gerekçe ile ihtiyati tedbir talebini reddetmesi isabetsizdir. Ne var ki davalı taraf davaya verdiği cevap dilekçesinde sözleşmeden kaynaklanan borçlarını ödediklerini, bu konuda bilirkişi incelemesi yapıldığında borcun kalmadığının anlaşılacağını ileri sürmüştür. Ödeme borcu sona erdireceğinden, sona ermiş bir borca dayalı olarak ihtiyati tedbir istenemez. Bu nedenle davalının ödeme savunması üzerinde durularak davacının defter kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp davacının alacaklı olup olmadığı tespit edildikten sonra ihtiyati tedbir konusunda bir karar verilmesi gerekir. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü gerekmiştir…” gerekçesi ile İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/02/2018 tarih, 2018/171 esas sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
GEREKÇE Dava, finansal kiralama sözleşmesine konu malların aynen iadesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; davacı, finansal kiralama sözleşmelerinin taksitlerinin süresinde ödenmediğini iddia ederek temerrüt nedeni ile sözleşmenin fesh edildiğini, malların iadesi gerektiğini ileri sürmüş, davalı ise aşamalarda borcu ödediğini belirterek ödeme belgeleri sunmuştur. Mahkemece bilirkişi raporuna göre karar verilmiş ise de; raporda denetime elverişli hiçbir hesaplama (ana para, faiz oranı, masraflar vb) yapılmadan “ihtarnamedeki meblağın yerinde olduğu” belirtilmiş olmakla rapor istinaf aşamasında Dairemizce denetlenememiştir. Davacının delil olarak sunduğu 06.02.2018 Tarihli fesih ihbarnamesinin tebliğ şerhinin de dosyaya celp edilmediği görülmüştür. Bu durumda bilirkişi raporu denetime elverişli olmadığından davalının istinafının kısmen kabulüne, kararın kaldırılmasına, ilk derece mahkemesince finansal kiralama alanında uzman bir mali bilirkişiden rapor alınarak tadil sözleşmelerine göre oluşturulan son ödeme planlarına göre yapılan ödeme belgeleri de dikkate alınarak davalının ihtarname tarihinde borçlu olup olmadığı, ihtarnameden sonra borcun ödenip ödenmediğinin ayrı ayrı sözleşmeler yönünden değerlendirilmesi gerekirken eksik incelemeye göre ve davalı itirazları giderilmeden karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Davalı vekili, dava dışı 3.kişiler adına da müşterek istinaf dilekçesi sunmuş ise de; kendilerine dava yöneltilmeyen ve dosyada müdahil olarak sıfatı bulunmayan dava dışı 3.kişilerin istemi incelenmemiştir. Açıklanan nedenle davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, -Dava dışı üçüncü kişiler … ve …’ nın istinaf istemlerinin incelenmesine yer olmadığına, 2-İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/03/2019 tarih, 2018/171E – 2019/281 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 5-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 121,30-TL istinaf yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, -Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 33,50-TL istinaf masrafının davacı üzerinde bırakılmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.19/10/2023