Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/501 E. 2023/1473 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/501 Esas
KARAR NO: 2023/1473
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/02/2019
NUMARASI: 2017/377 E, 2019/42K.
DAVANIN KONUSU: Markaya tecavüz, Tazminat
KARAR TARİHİ: 19/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 25 ve 35. sınıflarda … ibareli … nolu markası bulunduğunu, davalılardan … şirketinin, bu markayı tekstil ürünlerinde kullanıldığını, fason olarak muhtelif firmalara sipariş vererek ürettirip sattığını, … markalı, kapşonlu erkek montu dikimi için davalıya kumaş ve malzeme vererek siparişte bulunduğunu, ancak davalının müvekkilinin siparişini müvekkiline teslim etmeyerek piyasaya sürdüğünü, piyasaya ne miktarda mal sattığı tam olarak bilinmemekle birlikte, diğer davalıya ait … giyim mağazasından bir adet mont satın alınarak ihlalin belgelendirildiğini, Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2016/140 D.İş dosyası üzerinden tespit yaptırıldığını ve alınan rapora tecavüzün tespit edildiğini iddia ederek, davalıların müvekkiline ait tescilli markaya tecavüzlerinin tespitini, gerçekleşen marka tecavüzü nedeni ile müvekkilinin uğramış olduğu maddi zarar 55.000,00 TL yoksun kaldığı kar olarak şimdilik, 5.000,00 TL ve 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. *Davacı vekili 26/09/2018 tarihli dilekçesinde, müvekkilinin yoksun kaldığı kazanç olarak talep edilen 5.000,00 TL’lik talebini, 15.507,97 TL arttırarak 20.507,97 TL olarak ıslah etmiştir.
CEVAP: Davalılardan … San.ve Tic.A.Ş vekili cevap dilekçesi ile, dava dilekçesinden de anlaşılacağı üzere, davacının kendisi tarafından üretim siparişi verdiği, 3 kişiden satın aldığı boyalı polyester kumaşları teslim ettiği ve ürettirdiği hususunun sabit olduğunu, kısacası kendi talimatı ile marka adı altında üretim yapıldığını, müvekkilinin ise sadece ürün alıp satan bir şirket olduğunu, müvekkilinin sahte olmayan bir malı alıp satmasından dolayı bir sorumluluğunun düşünülmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin dava konusu olaydan önce yapılan tespitten sonra, diğer davalıya elinde bulundurduğu montları iade ettiğini ve satışı derhal durdurduğunu ve müvekkilinin asla sahte bir ünü alması ve satmasının söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalılardan … Tic.Ltd.Şti’ye usulüne uygun tebliğ yapılmış ise de davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “… Davacı vekilinin bu iddia ve delillere göre dava konusu edilen ürünlerin orijinal olup, marka tecavüzü veya taklidinin söz konusu olmadığı davacı tarafın da kabulündedir. Davacı vekili teslim ettiği kumaş bedeli ve fason işçilik karşılığı ödenen paranın iadesini istediğine göre, davacı ile davalı … Limited şirketi arasındaki eser sözleşmesini geriye etkili fesih hakkını kullanarak verdiğinin iadesini istemektedir. Buna göre, marka hakkına tecavüzden ziyade davacı ile davalı … arasındaki sözleşme ilişkisine dayalı tazminat talep edilmektedir. Dosyadaki delillere göre davacı tarafça 40.000,00 TL tutarlı kumaşın davalı …’e teslim edilip, ayrıca 3.000,00 TL makbuz karşılığı nakit para ve 990,00 TL banka yolu ile yapılan ödemeye ilişkin makbuz sunulmakla, davacının bu tutarlar toplamı 43.990,00 TL.’yi davalı … Limited Şirketinden talep etmesi mümkündür. Fazlaya dair malzeme teslimi ve ödemeye ilişkin herhangi bir belge ve delil sunulamamıştır. Bu itibarla davacının davalı … Limited şirketine yönelik davasının bu tutarlar yönünden kabulü ile, 43.990,00 TL alacağın bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dayalı talebin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı vekili ayrıca yoksun kalınan kazancı da istemekte ise de, eser sözleşmesi niteliği gereği sözleşme feshedilip ödediği bedeli ve teslim ettiği kumaşların bedelini geri istediğine göre, sözleşme geriye etkili feshedilmiş olmakla, yoksun kalınan kazancın istenmesi mümkün değildir. Ayrıca, ortada 556 Sayılı KHK ve SMK’nın 7 ve 29 maddelerinde düzenlenen marka hakkına tecavüz sayılan bir eylem söz konusu değildir. Zira, marka sahibi davacının rızası ile orijinal ürünler üretilip marka etiketi takılmıştır. Bu itibarla davacının manevi tazminat talebinin de koşulları oluşmadığından reddi gerekmiştir. Davacının davalı … San.Tic.A.Ş.’ye yönelik davasına gelince; yukarıda değinildiği üzere, başlangıçta davacının rızası ile üretilip piyasaya sürülen ürünler söz konusu olup, davacının dahi bunların orijinal olmadığına dair bir iddiası yoktur. Dosya kapsamına göre, davalı … A.Ş bahse konu davacı markasını taşıyan ürünleri olağan ticaret ilişkisi içerisinde dava dışı … İnşaat Ltd.Şti’den satın alıp mağazasında satmıştır. Davacı ile diğer davalı arasındaki ihtilafı bilmesi mümkün değildir. Bu itibarla SMK’nın 29/1-c maddesi anlamında sorumluluğu söz konusu değildir. Bu itibarla davacının bu davalıya yönelik davasının reddi gerekmiştir. 1-Davacının davalı … Giyim San.Tic.A.Ş.’ye yönelik davasının REDDİNE, 2-Davacının davalı … Tic.Ltd.Şti.’ye yönelik davasının KISMEN KABULÜNE, 43.990,00 TL alacağın bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dayalı talebin reddine, ” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … markası ile muhtelif firmalara verdiği siparişi fason ürettirip sattığını, Davalı … şirketinin markayı tekstil ürünlerinde kullandığını, ödemeyi ve polyester kumaş malzemeyi almasına rağmen dikimini gerçekleştirği ve markanın bulunduğu ürünleri müvekkiline teslim etmediğini, bilgi ve onayı dışında sattığını, bir kısım erkek montunun diğer davalı şirket işyerinde satrıldığının tespit edildiğini ,değişik iş dosyasında tecavzüzün tespit edildiğini, Müvekkilinin fason üretim yaptırdığını, lisans verme söz konusu olmadığını, davalı … şirketinin müvekkili markası olan ürünleri marka sahibinin izni onayı olmadan satmasının markaya tecavüz olacağını, ürünün orjinal olmamasının bu ürünlerin ticaretinin serbestçe yapılabileceği anlamına gelmeyeceğini, bu hususun raporda tespit edildiğini, Mahkemenin karar gerekçesinde “davacının rızası ile piyasaya sürülen” şeklindeki kısmın yerinde olmadığını, böyle bir rıza olmadığını, Mahkemenin kararının gerekçesinde eser sözleşmesinin geri ye etkili fesh edildiği yoksun kalınan kazancın talep edilemeyeceği şeklindeki kabulün yerinde olmadığını, eser sözleşmesinin feshi değil markaya tecavüz iddiasına dayanıldığını, KHK 66 md aykırı değerlendirme yapıldığını belirterek kararın kaldırılmasını, markaya tecavüzün tespitine, 55000TL fiili maddi zarar, 20.507,97TL yoksun kalınan kar, 5000TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME Türk Patent ve Marka Kurumu yazı cevabına göre; … sayılı “…” ibareli markanın, 25 ve 35. Sınıflarda 25/12/2014 tarihinde davacı adına tescil edilmiştir. Bakırköy 2. FSHHM’nin 2016/140 D.İş sayılı dosyası incelendiğinde, bilirkişi raporu ile, tespit talep edenin “…” ibareli markalarının tespit mahallindeki işyerinde, tescilli emtiadan olan giysiler üzerinde iktibas edilmek sureti ile ve markasal olarak alenen kullanıldığı, kullanımın ortalama tüketici nezdinde iltibasa neden olacak şekilde olduğu ve söz konusu durumun marka hakkına tecavüz niteliği taşıyabilecek ağırlıkta olduğu hususunda görüş bildirilmiştir. Bilirkişiler Ticaret hukukçusu Doç Dr …, SMm …, marka vekili … raporda sonuç olarak, davalılardan … şirektinin 2016-2017 defterlerinin incelendiği, davalılar arasında mal alımı bulunmadığı, davalı … şirketinin faturalarında markaya rastlanmadığı, davalı şirket yetkilisinin beyanında ürünleri …LTD ŞTİ unvanlı şirketten aldıklarını beyan ettiği, ilgili şirketten pek çok alım olduğu, 155000 ürün satışı mevcut ise de ayırt edici kod açıklama olmadığı, inceleme gününe kadar 333 adedin satışa sunulduğu, faaliyet gider düşüldüğünde davalının muhtemel net kazancının 20.507,97TL olduğunu, davalıların üretim ve ticari faaliyetlerinin davacının … tescil numaralı markasından kaynaklı marka hakkını ihlal ettiği, davalılardan … A.Ş’nin ticari defterlerinin sahipleri lehine delil vasfına haiz olduğu, diğer davalı … İmalat Ltd.Şti.’ye ulaşılamadığından, ticari defter ve belgelerinin incelenemediği, davalı tarafın diğer davalı … Firması ile ticari ilişkilerinin ve mal alımında bulunmadığı, davalılardan … A.Ş şirket yetkilisi tarafından dava konusu markaya yönelik ürünlerin, dava dışı … İnş.Ltd.Şti unvanlı şirketten satın alındığının beyan edildiği, davalı tarafından dava dışı … İnş.Ltd.Şti unvanlı şirketten satın alınan 1.500 adet üründen, 1.087 adetinin satışa sunulduğu ve söz konusu satışlardan elde ettiği muhtemel net kazancın 20.507,97 TL olarak hesaplandığı,davalı … firmasının izinsiz oalrak markalı ürün satış yaptığı, orjinal ürün olmasının serbest ticaret yapılabileceği sonucunu çıkarmayacağını, ticareti yapılan ürünün marka hakkı sahibinin izni aranmadan piyasaya sürülmesinin kusurlu bi rdavranış olduğu yolunda görüş belirttikleri anlaşılmıştır.Bilirkişiler ek raporda sonuç olarak, davalı … firmasının işyerinde yapılan tespitte, davacı adına tescilli “…” markasının, yine davacı markasının tescilli bulunduğu giysi emtiası bakımından kullanıldığının tespit edildiği, davalının tespit edilen bu kullanımlarının 556 Sayılı KHK’nın 61/a maddesi kapsamında ve 9. Maddesi uyarınca açık şekilde davacının marka hakkına tecavüz teşkil ettiği, bu sebeple maddi tazminat talep edilebileceği, davalılardan … Tic.Ltd.Şti’ye ulaşılamadığından, ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılamadığı, davacı tarafından davalıya teslim edildiği iddia olunan kumaşların davalı kayıtlarıyla teyit edilemediği, davacı tarafından davalıya teslim edilen kumaşlar için dava dışı şirkete ödendiği iddia olunan 43.990,00 TL.’lik bedelin (çek ödemesi yapılıp yapılmadığı, nakit makbuzu, bankamatik dekontundaki bedelin kime gönderildiği) teyite muhtaç olduğu, davalılardan … A.Ş şirket yetkilisi tarafından dava konusu markaya yönelik ürünlerin, dava dışı … İnş.Ltd.Şti unvanlı şirketten satın alındığının beyan edildiği, dava konusu markaya yönelik olduğunu beyan ettiği üç adet faturada toplam 1.500 adet ürün bulunduğu, her ne kadar davalı taraf bu ürünlerin 487 adetinin dava konusu markaya ait olduğunu beyan etmiş ise de, bunu gösteren somut bir belge inceleme günü ve itiraz dilekçesi ekinde sunulmadığı, kazanç hesabının 1.500 adet üzerinden yapılmadığı, satış raporlarında satışı gerçekleşen 1.087 adet ürün üzerinden kazanç hesabı yapıldığı, davalı tarafın iade faturalarının dikkate alınmadığı iddiasının yerinde olmadığı, davalı tarafından dava dışı … İnşaat Ltd.Şti unvanlı şirketten satın alınan dava konusu markaya yönelik ürün açıklamasının bulunduğu 1.500 adet üründen 1.087 adetinin satışa sunulduğu ve söz konusu satışlardan elde ettiği muhtemel kazancın kök rapordaki gibi 20.507,97 TL olduğu bildirilmiştir.İhtiyati tedbire itriazın reddi kararının istinaf incelemesine ilişkin Dairemizin 2017/3134, 2017/2175 K sayılı ilamında; “556 sayılı KHK’nın 13/1 maddesine göre markalı ürün daha önce piyasaya sürüldüğünden … markası üzerindeki marka hakları marka kapsamındaki ürünler bakımından tükenmiş olduğundan, orijinal ürünün marka sahibi davacının üreticisinden alınarak pazarlanması marka haklarına tecavüz oluşturmaz. Öte yandan 556 sayılı KHK’nın 61/c maddesine göre satıcının sorumluluğu üreticiden farklı düzenlenmiş olup, satıcının ancak markanın taklit edildiğini bilmesi veya bilmesinin gerektiği durumlar için söz konusu olup, zaten ürün de orijinal olduğundan belirtilen hüküm gereğince de sorumluluğuna gidilmesi mümkün değildir. Davalının, davacının üreticisi olan diğer davalıyla anlaşarak gerçek bedelinin altında fiyatla ürünü temin ettiği ve haksız rekabette bulunduğu da ispat edilemediğinden haksız rekabet hükümlerinden hareketle sorumluluğa gidilmesi mümkün değildir. Davacı ile diğer davalı arasındaki üretim sözleşmesinin sadece tarafları bağlayıcılığının bulunması ve bu sözleşmeden doğan hakların 3. Şahıslara karşı ileri sürülememesi nedeniyle davacının bu sözleşme hükümlerini davalıya karşı ileri sürmesi mümkün olmadığı gibi ürün orijinal olduğundan üretim sözleşmesinin detaylarını inceleme ve araştırması da beklenemez. Basiretli bir tacir olarak sorumluluğu ürünün orijinal olup olmadığının bilmesi ile sınırlıdır. Açıklanan gerekçe ile haksız rekabetin varlığı da kanıtlanamadığından bu davalının istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, hakkındaki tedbir talebinin reddine” oy çokluğu karar verilmiştir.
GEREKÇE Dava, markaya tecavüzün tespiti, maddi tazminat, yoksun kalınan kar, manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta davalı … şirketinin, davacının üreticisi olan diğer davalıyla anlaşarak gerçek bedelinin altında fiyatla ürünü temin ettiğinin iddia ve ispat edilemediği, davacı ile diğer davalı arasındaki üretim sözleşmesinin sadece tarafları bağlayıcılığının bulunduğu, davacının dilekçesinde muhtelif şirketlere fason üretim yaptırılarak ürünlerin satışının yapıldığını beyan ettiği, davalı … şirketinin ürün alımlarına ilişkin dayanak faturaları sunduğu, faturalara göre ürünlerin dava dışı üçüncü kişiden satın alındığının raporda tespit edildiği, ürünlerin orjinal olmadığına yönelik bir iddianın da olmadığı dikkate alındığında davalı … şirketi yönünden davanın reddi yerinde görülmüştür. Davalı …Şirketi hakkında davanın kısmen reddi kararı yönünden davacının istinaf sebepleri incelendiğinde; 43.990TL’nin fazlasına ilişkin kısmın ve markaya tecavüz iddiasının dosyada ispatlanamadığı, mahkemece de akde aykırılık kabul edilerek karar verildiği dikkate alındığında markaya tecavüz iddiasına dayalı tespit, maddi, manevi tazminat istemlerinin reddi yerinde görülmüştür. Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 3.004,96-TL harçtan, peşin alınan 752-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.252,96-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/10/2023