Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/491 E. 2023/756 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/491 Esas
KARAR NO: 2023/756
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/01/2023
NUMARASI: 2022/291
DAVANIN KONUSU: Marka (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 04/05/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden vekili talep dilekçesinde; müvekkilinin … markasının TPMK nezdinde 39. Sınıfta 2017 yılında tescil ettirildiğini, davalının müvekkilinin sigortalı eski çalışanı olduğunu, şirkette çalıştığı sürece güven sarsıcı hareketlerde bulunduğunu, defalarca rekabet yasağını ve sadakat yükümlülüğünü suistimal eden hareketlerde bulunduğunu, davalı üst düzey bir konumda olduğundan yan sektör faaliyetlerin yürütülmesi için … San. Tic. Ltd. Şti’ni kurarak, ilgili şirketin hissedarı ve yetkilisi olarak …’yu belirlediklerini, davalının müvekkilinin bilgisi dışında, yetkisini kötüye kullanarak yurt dışı menşeili … şirketini kurarak bu şirket üzerinden kendi nam ve hesabına iş ve işlemler gerçekleştirdiğini, … ismini … şirketi adına TPE’de tescil ettirdiğini öğrendiklerini, ihtarname gönderdiklerini, davalının … Şirketini müvekkiline devrettiğini, … Şirketinin müvekkilinin bir alt şirketi olarak algılanmaya müsait olduğunu, davalının iş ve işlemlerinde müvekkilinin antetli evrakları ve spesifik rapor formlarını kullandığını, iki markanın ayırt edilebilmesinin mümkün olmadığını, davalının yurt içi ve yurt dışında yapmış olduğu iş ve işlemler neticesinde müvekkilinin zarar gördüğünü, marka değeri ve tanınırlığının zedelendiğini, itibar kaybettiğini, portföyünün zarar gördüğünü beyanla; davalının hukuka aykırı bir şekilde elde ettiği kazancın … isimli firma üzerinden … Bankası Kozyatağı Şubesi … IBAN nolu Euro hesabı ve … Bankası Kozyatağı Şubesi … IBAN nolu Dolar banka hesabı kullanılarak tahsil edildiğinin tespiti ile ilgili banka hesabı üzerinde ve davalının şahsi malvarlığı üzerinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama sonunda … markasının müvekkilinin marka haklarına tecavüz ettiğinin tespiti ile markanın kullanılmasının engellenmesi, meni, marka haklarının ihlali nedeniyle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 100.000 TL tazminata hükmedilerek faiziyle tahsilini talep etmiştir.
TEDBİR KARARI: İstanbul Anadolu 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 02.01.2023 tarihli 2022/291 E. Sayılı ara kararıyla; ”…Her ne kadar davacı vekili davalının banka hesapları ve şahsi malvarlığı üzerine üzerine dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir koyulmasını talep etmişse de, HMK’nun 389/1.maddesi uyarınca yalnızca dava konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğinden ve davalının malvarlığı davaya konu olmadığından, ayrıca davalının iddia edildiği şekilde davacı şirkete ait marka haklarına tecavüz ederek haksız kazanç elde ettiğine dair bu aşamada dosyada bir delil bulunmadığından, bu hususun yargılama sonucunda tespit edilebileceği, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği” gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: İhtiyati tedbir talep talep eden vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davalının müvekkilinin marka değerine tecavüz ettiği ve söz konusu tecavüz neticesinde haksız kazanç elde ettiğinin sabit olduğunu, dosya kapsamında mübrez deliller ile davalının müvekkili firmanın ismini ve logosunu kullanarak iş ve işlemler yürüttüğü ve söz konusu işlemler neticesinde menfaat elde ettiğinin sabit olduğu, ihtiyati tedbirin uygulanmaması halinde müvekkilin halihazırda çok büyük zarara uğrayacağı, hakları ve menfaatlerinin zedelenmesi ihtimalinin söz konusu olduğu, davalının halihazıra müvekkilinin müşteri portföyünden yararlanarak ve müvekkilinin marka değerinden istifade ederek iş ve işlemlerine devam ettiği, bu iş ve işlemlerin temelde şahsi mal varlığı üzerinden yapıldığının sabit olduğu, yargılama sürecinde davalının mal kaçırarak müvekkilin tazminat alacağı hakkını karşılıksız hale getirmesi ihtimalinin de mümkün olduğu, davalının tüm fatura işlemlerini, ödemeleri ve para transferlerini yönettiği hesap olan ve … adına kayıtlı … Bankası Kozyatağı Şubesinde bulunan Euro ve Dolar banka hesapları yanında davalının şahsi mal varlığı üzerinde de ihtiyati tedbir uygulanmasının müvekkilin alacaklarının karşılıksız kalmasının önüne geçilebilmesi için elzem olduğunu beyanla ve dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla, mahkeme kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin cevap dilekçesi ekinde … Ltd. İsimli şirketin Marshall Adalarında tescilli olduğuna ilişkin “November 9, 2020” tarihli belge örneğini ve apostil şerhi örneğini ibraz ettiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Davacı vekilinin dava dilekçesinde, davalının … markasının müvekkilinin … ibareli markasından kaynaklanan haklarına tecavüz ettiğini ileri sürerek, tecavüzün tespiti ve meni ile, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 100.000 TL tazminat talebinde bulunduğu, davalının hukuka aykırı bir şekilde elde ettiği kazancın … isimli firma üzerinden … Bankası’nın Kozyatağı Şubesinde bulunan Dolar ve Euro hesabı kullanılarak tahsil edildiğinin ileri sürülerek bu hesaplar ile davalının şahsi malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince tedbir talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dosya kapsamında … Bankası A.Ş.’nin cevabi yazısından tedbir konulması istenilen banka hesaplarının dava dışı Marshall Adalarında tescilli … Limited isimli şirket adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Dava markaya tecavüzün tespiti ve meni ile tazminata ilişkin olup taraf iddialarının yargılamayı gerektirdiği, bu aşamada yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı, kaldı ki HMK 389. Madde gereğince dava konusu olan hususlar yönünden tedbir kararı verilmesi mümkün olup, davalının malvarlığının dava konusu olmadığı, ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir kararının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbir talep talep eden davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3- İhtiyati tedbir talep talep eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.04/05/2023