Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/46 E. 2023/355 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/46 Esas
KARAR NO: 2023/355 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/09/2017
NUMARASI: 2014/1613 E. – 2017/803 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/03/2023
Dairemizin 26/11/2020 tarihli, 2017/6643 E. – 2020/2027 K.sayılı kararı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 14/09/2022 tarih ve 2020/8526 Esas – 2022/5865 Karar sayılı ilamıyla bozulmuş olmakla, duruşmalı yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-) Açılan dava ve iddia: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin … bünyesinde … Hotel ödülünü alan, … Cad. No… Kalamış İSTANBUL’ da bulunan beş yıldızlı … … ‘in sahibi ve işletmecisi olduğu, açılış tarihi olan 01/11/2012 tarihine yetiştirilmek üzere … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile Sabit Mobilya İşleri Sözleşmeleri imzaladığını, bu sözleşmenin gereği olarak müvekkili şirketin … Bankası’nın …, … ve … nolu her biri 50.000,OO.TL bedelli çekleri ile ödeme yapmasına rağmen davalı tarafından sözleşmenin tüm ihtar ve ısrarlara rağmen ifa edilmemesi sebebiyle müvekkili şirketin menfi tespit davası açtığını ve müvekkili şirketin bu çekler nedeniyle borçlu olmadığı hususunun mahkeme kararı ile sabit hale geldiğini, ancak daha öncesinde tahsil cirosu ile bu çeklerin …Bankası’na verildiği, banka tarafından İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas nolu dosyası ile başlatılan takipte, müvekkili şirketin borçlu olmadığının Mahkeme kararıyla sabit olduğu çekler nedeniyle icra tehdidi altında çeklerin bedelini takip alacaklısı bankaya ödediğinden, bu meblağın geri alınması için işbu istirdat davasının açıldığını, sözleşmenin 2.maddesinde açıkça belirtilmesine rağmen ve müvekkilinin tüm ödemeleri gerçekleştirmesine rağmen yüklenici … Mobilya’nın sözleşmenin gereklerini yerine getirmediğini, bu konuda ihtarnameler gönderilerek neticede 24/09/2012 tarihli sözleşmenin 16.1 maddesi gereğince akit fesih edilmesine rağmen çeklerin müvekkiline iade edilmediğini, yine menfi tespit davasının görüldüğü İstanbul Anadolu 14.ATM 2013/534.Esas sayılı dosyasında tüm delilerin toplandığı, defterler üzerinde bilirkişi incelemesi eksiksiz yapıldığı ve davanın kabulüne karar verildiğini, ancak takibin iptali için açılan İstanbul Anadolu 13. İcra Hukuk Mahkemesi 2013/94 E. sayılı dosyasında haksız olarak davanın reddine karar verildiğini, takibe konulan çek bedellerinin müvekkili şirketten icra tehdidi altında tahsil edildiğini, davalı bankanın dava konusu çekleri tahsil cirosu ile aldığı ve takip başlattığını, Ticaret Kanununun 688.hükmü ve istikrar kazanan Yargıtay içtihatları gereğince davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, mezkur çeklerin ciro silsilesinde kopukluk olmaksızın lehtar … Mobilya tarafından davalı bankaya tahsil cirosu ile verildiğini, bankaların tamamen hukuka aykırı biçimde fiilen yaptıkları bu uygulamanın yanlış ve emredici hükümlere dahi aykırı olduğunu, çekleri tahsil cirosu ile aldığı açık olan bankaya, müvekkilinin borçlu olmadığı hususundaki ileri sürülebilmesinin öncelikle kanunun açık hükmü gereği olduğu, davalı bankanın iyi niyet iddialarına itibar edilmesinin mümkün olmadığını, İstanbul Anadolu 14. ATM nin menfi tespit kararının tüm sonuçları ile davalı bankayı bağladığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası sebebiyle müvekkili şirketçe icra tehdidi altında tüm faiz, feri ve rüçhanlarıyla ödenen meblağın ödeme tarihinden itibaren işleyen reeskont faizi ile tahsil eden 1 nolu davalıdan müvekkili şirkete ödenmek üzere istirdadına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler: Davalı … Bankası vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davada husumetin müvekkili bankaya yönlendirilemeyeceğini, söz konusu icra takibinin müstenidatının, yasada kambiyo senetleri arasında sayılan çekler olduğundan ve müvekkili bankanın çeklerin yetkili son hamili olduğu için, Ticaret Kanunu, İcra İflas Kanunu ve bilcümle yasal mevzuat ile yerleşik Yargıtay kararları kapsamında, davacı şirketin icra dosyasına ödediği bedeli hukuken şartları oluştuysa ancak diğer davalıdan talep edebileceğinden müvekkili bankaya husumet yönlendirilemeyeceğini, müvekkilinin bu çeklerin yetkili hamili olduğunu, davaya konu icra takibinin müstenidatı olan çeklerin diğer davalı tarafından müvekkili bankaya tahsil cirosu ile verilmediğini, beyaz ciro ile verildiğini, müvekkili bankanın dava konusu icra takibinin müstenidatı olan çeklerde yetkili hamil olduğu ve hukuken gerekeni yapmak konusunda yetkili bulunduğunu, davacının müvekkili bankanın yetkili hamil olmadığı, çeki tahsil cirosuyla aldığı ve kambiyo takibi yapamayacağı yönündeki tüm iddialarının hukuka aykırı olduğunu, İstanbul Anadolu 13. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/94.Esas- 2014/426.Karar sayılı ilamı da göz önüne alınarak öncelikle husumet nedeniyle davanın reddine, olmadığı takdirde esas yönünden reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir, Davalı … LTD ŞTİ’ ne usulüne uygun tebligat gönderildiği, davalının cevap vermediği gibi duruşmalarada katılmadığı anlaşılmıştır.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı: İlk derece mahkemesince; “Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre;İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında takip konusu edilen çeklerin icra takibi ile davalı alacaklıya takip dosyasından 30.06.2016 tarihinde ödendiği,davacı çek borçlusunun çekleri diğer davalı …ya yapılacak işler karşılığı verdiği ancak bu çeklerden dolayı davacının borçlu bulunmadığına ilişkin açılan İstanbul Anadolu 14 ATM 2013/534 E-201435 K. Sayılı kararı ile davacı lehine sonuçlandığı,Takibe kohu edilen çeklerin davalı … tarafından davalı … e çek teslim alma formu ile verildiği ve davalı … tarafından teminata alındığı bu hususun … in kayıtları ile de sabit olduğu,TTK 730 -818 maddesi gereğince rehin cirosu ile davalı bankaya verilen çeklerde davalı bankanın çeke dayalı hakları kullanamayacağı ve yetkili hamil olarak kabul edilemeyeceği davalı … in dava konusu çeklere ilişkin hakları kullanamayacağı icra dosyasından diğer davalının kredi borcu nedeni ile tahsil ettiği bedeli tahsil tarihi olan 30.06.2014 tarihinden itibaren taraflar tacir olmakla avans faizi ile birlikte davacıya iadesi gerektiği, takip dosyası ile tahsil edilen bedelin diğer davalı … uhdesinde bulunmadığı bu davalı hakkında açılan davanın husumetten reddi gerektiği” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı davalı … istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle “….Hükme dayanak bilirkişi raporunu hazırlayan bilirkişi heyetindeki Hukukçu Bilirkişinin, UYAP sistemi üzerinden yapılan araştırma sonucunda, Aktüerya bilirkişisi olduğu ve uzmanlık alanının işbu dava konusu ile hiçbir ilgisinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Bankacı ve Mali Müşavir bilirkişilerden oluşan bir bilirkişi heyetinin Müvekkil Banka kayıtları üzerinde inceleme yaparak, değerlendirme yapmaları gerekirken, hükme dayanak bilirkişi raporunda bu konuda herhangi bir değerlendirme bulunmamaktadır. Ehil olmayan bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan Bilirkişi Kurulu Raporunda yer alan hesaplama detaylandırılmamış olup, rakam bir rakamdan oluşmaktadır, sayın Bilirkişiler tespit ettikleri bu rakama nasıl ulaştıklarına ilişkin hiçbir detay ve açıklama yapmamışlardır. Bu hali ile Bilirkişi Kurulu Raporu hüküm vermeye elverişli değildir. Ne yazık ki Bilirkişi raporuna karşı yaptığımız itirazlar yerel mahkeme tarafından kabul görmemiş ve EK RAPOR ALINMADAN, hukuka aykırı, eksik bilirkişi raporuna dayanılarak kanuna ve usule aykırı işbu hüküm kurulmuştur. İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına konu icra takibinin müstenidatı, yasada kambiyo senetleri arasında sayılmış bulunan çekler olduğundan ve müvekkil Banka işbu çeklerin iyi niyetli yetkili son hamili olduğu için, Ticaret Kanunu, İcra İflas Kanunu ve bilcümle yasal mevzuat ile yerleşik Yargıtay kararları kapsamında, Davacı Şirket icra dosyasına ödediği bedeli hukuken şartları oluştuysa ancak Diğer Davalı … SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ.’nden talep edebileceğinden, müvekkil Bankaya karşı HUSUMET ileri süremez. Çünkü müvekkil Banka çeklerin iyi niyetli son yetkili hamilidir. Ne yazık ki yerel mahkemece işbu itirazımız da kabul görmemiş olup, eksik, kanuna ve usule aykırı işbu hüküm kurulmuştur.Diğer davalı tarafından müvekkil bankaya beyaz ciro yapılarak verilen çeklerin yetkili hamili müvekkil bankadır. .diğer davalı tarafından müvekkil bankaya beyaz ciro yapılarak verilen çeklerin yetkili hamili müvekkil bankadır. İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1613 E. sayılı dosyasına konu İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takip müstenidatı çekler, Davacı … SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.’nce keşide edilmiş ve müvekkilim Bankanın kredili müşterilerinden Diğer Davalı … SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ. tarafından beyaz ciro yapılmak suretiyle müvekkilim Bankaya verilmiştir. Yani Müvekkil Banka işbu çeklerin YETKİLİ HAMİLİ KONUMUNDADIR. Davacının diğer davalı ile aralarında var olduğunu iddia ettiği sözleşme ve bundan kaynaklı iddia ve taleplerinin müvekkil bankaya karşı ileri sürülmesi hukuken mümkün değildir. Yerel Mahkeme tarafından bahse konu çeklerin müvekkil bankaya çek teslim alma formu ile verildiği ve müvekkil banka tarafından teminata alındığı, rehin cirosu ile davalı bankaya verilen çeklerde davalı bankanın çeke dayalı hakları kullanamaBilirkişi raporunda dava konusu alacağa ödeme tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiği sonucuna varılmışken yerel mahkeme tarafından gerekçesi olarak alacağa ödeme tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar verilmiştir…” denilerek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep ve istinaf etmiştir.
DAİREMİZ KARARI: Dairemizce yapılan istinaf inclemesi sonunda 26/11/2020 tarihli 2017/6643 E, – 2020/2027 K.sayılı kararla; davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı… San Tic. Ltd şirketi hakkındaki davanın husumetten, davalı … AŞ hakkındaki davanın ise yerinde görülmediğinden ayrı ayrı reddine karar verilmiş, kararın davacı vekilince temyiz edildiği görülmüştür.
YARGITAY BOZMA KARARI: Yargıtay 11.HD’nin 14/09/2022 tarihli 2020/8526 E. – 2022/5865 K.sayılı ilamıyla; dava konusu çeklerin lehdar tarafından davalı bankadan kullanıldığı kredi nedeniyle teminat olarak verildiği, çekte rehin cirosunun geçerli olmadığı, bu nedenle davalı banka yönünden davanın reddinin yerinde görülmediği gerekçeleriyle dairemiz kararının bozulmasına karar verilmiş, bozma sonrası duruşma açılarak yapılan yargılamada aşağıda belirtilen gerekçelerle Dairemiz kararında direnilmesine karar verilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava ;icra dosyasına ödenen paranın istirdadı isteminden ibarettir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İlk derece mahkemesince bilirkişi raporu doğrultusunda; çeklerin gizli rehin cirosu ile bankaya verildiği için davalı bankanın yetkili hamil sıfatının bulunmadığı ve bu nedenle davacının şahsi defilerini ileri sürebileceği ve çeklerin de tahsil edilemeyeceği sonucuna varılarak davanın davalı … açısından kabulüne , diğer davalı açısından pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş ve hüküm sadece … tarafından istinaf edilmiştir. İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında ; her biri 50.000 TL meblağlı 4 adet çeke dayalı olarak davalı … tarafından borçlular davalı … ve davacı … hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığı; çek örnekleri incelendiğinde ; keşidecinin … lehdarın … Mobilya olduğu, beyaz ciro ile davalı … ‘na ciro edildiği, davalı banka tarafından da tahsil cirosu ile ibrazının yapıldığı anlaşılmaktadır. Ciro, yapılış amacına göre temlik, tahsil ve rehin cirosu olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Kambiyo senedinin mülkiyeti ile birlikte senetten doğan hakları karşı tarafa devretmek amacıyla yapılan ciroya temlik cirosu denir. Ciro şerhinde cironun hangi amaçla yapıldığı anlaşılmıyorsa temlik için yapıldığının kabulü gerekir. Tahsil cirosu ise, açık veya örtülü yapılabilir. Açık tahsil cirosu vekalet kaydının açıkça yer aldığı cirodur. Bunun için ciro şerhinde “bedeli tahsil içindir”, “vekaleten”, “kabz içindir” ibarelerini içermelidir. Rehin cirosu ise 6102 sayılı TTK’nın 689.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre ciro, “bedeli teminattır”, “bedeli rehindir” ibaresini veya rehnetmeyi belirten diğer herhangi bir kaydı içerirse hamil poliçeden doğan bütün hakları kullanabilir; fakat kendisi tarafından yapılan bir ciro ancak tahsil cirosu hükmündedir. Rehin cirosu açık veya inançlı rehin cirosu şeklinde yapılabilir. Bedeli teminattır, bedeli rehindir şeklinde ciro yapılması durumunda açık rehin cirosundan söz edilebilecektir. Bu ciro senet üzerine yazılabileceği gibi alonj üzerine de yazılabilir. Ciro şerhinde rehine ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığı, ciro lehdarı lehine kambiyo senedi üzerinde bir rehin hakkı kurmak için yalnız taraflar arasında kalan bir rehin anlaşmasına uygun olarak yapılan ciroya gizli (örtülü) rehin cirosu denir. 6102 sayılı TTK’nun 818.maddesi çekler hakkında uygulanacak poliçe hükümlerine ilişkin atıf maddesi olup TTK’nun 689. maddesinde yer alan poliçe ile ilgili rehin cirosuna atıf yapılmadığından çeklerde rehin cirosunun uygulanması mümkün olmayıp, böyle bir ciro yapılsa bile yok hükmündedir. Somut olayda dava konusu çeklerin üzerindeki lehtar cirosu beyaz ciro olup bu ciro TTK’nun 689.maddesinde açıkça yazıldığı şekilde bir rehin cirosu değildir. Çek metninde böyle bir ibare olmadığı için davalı bankanın bu çeki kredi müşterisinin borçlarının teminatı olarak almış olması dahi çekteki beyaz ciroyu rehin cirosu haline getirmez. Kaldı ki; çek teslim belgesinde teminat yazılması çeklerin rehin cirosu ile devredildiğini ispata da yeterli değildir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2019/ (19) 11 -59 E. – 2022/46 K.sayılı kararı da bu yöndedir. Ayrıca çeki ciro yoluyla devralan bankanın, kendi kayıtlarında yaptığı tek taraflı bir işlemle kanunda öngörülmeyen bir şekilde çeki rehin cirosuyla devraldığınının kabulü, çekin bir ödeme vasıtası olması şeklindeki niteliğiyle de bağdaşmamaktadır. Yine TTK’nın 689/2 maddesi uyarınca çekte rehin cirosunun bulunduğu def’i şahsi def’i niteliğindedir. Ciro temlik cirosu olup, keşideci ile lehtar arasındaki hukuki ilişkiden kaynaklanan şahsi def’ilerin ciro yolu ile hamil olan davalı bankaya karşı ileri sürülebilmesinin çekin iktisabında bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olması şartına bağlıdır. Dosyada taraf delilleri içinde davalı banka açısından bile bile borçlunun zararına hareket ettiğine dair bir delil bulunmadığından açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verildiğinden; davalı bankanın istinaf başvurusunun kabulüne hükmün kaldırılarak davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Dairemizin 2017/6643 E.- 2020/2027 K. ve 26/11/2020 tarihli kararında DİRENİLMESİNE, 2-Davalı … AŞ’nin istinaf isteminin HMK 353/1-b-2,3 maddesi gereğince kabulüne, 3-İstanbul Anadolu 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/09/2017 tarihli 2014/1613 E. -2017/803 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA, 4-Davalı … Tic.Ltd.Şti aleyhine açılan davanın husumetten reddine, 5-Davalı … AŞ hakkında açılan davanın yerinde görülmediğinden reddine,6-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcın peşin alınan 3.624,15 TL’den mahsubu ile 3.444,25 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde ilk derece mahkemesince davacı yana iade edilmesine, 7- Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 8- İlk derece mahkemesince davalı avansından harcama yapılmamış olmakla hüküm kurulmasına yer olmadığına, 9-Davalı … kendini vekille temsil ettirmiş olmakla AAÜT ne göre hesaplanan 32.710,10TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı …’e verilmesine, 10-Karar kesinleştiğinde kalan gider/delil avansının ilk derece mahkemesince yatıranlarına iade edilmesine, 11-İstinaf yargılaması yönünden; a-Davalı … tarafından yatırılan peşin harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iade edilmesine,b-İstinaf yargılama gideri olan, başvuru harcı 85,70 TL den ibaret davalı yan istinaf giderinin davacıdan tahsili ile davalı … ‘e verilmesine; diğer giderler davacı avansından yapılmış olmakla davacı üzerinde bırakılmasına, c-Davacı yanca yapılan 267,80 TL temyiz yoluna başvurma harcı ile 40,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 307,80TL’nin davalı … den alınarak davacıya verilmesine,ç-İstinaf incelemesi bir kez duruşma yapılarak karara bağlanmakla, davalı … lehine 5.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine, d-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince ilgilisine iadesine, Dair, duruşmalı yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 01/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.