Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/382 E. 2023/581 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/382 Esas
KARAR NO: 2023/581 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/05/2021
NUMARASI: 2021/8 E. – 2021/219 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 28/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: İadeyi muhakeme talep eden davacı vekili yargılamanın yenilenmesi talepli dilekçesinde; müvekkili tarafından davalı şirket aleyhine, İstanbul 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2012/100 esasına kayıtlı dosyasından, 05/04/2012 tarihli ve maddi-manevi tazminat istemli tecavüzün ref’i talepli dava ikame edildiğini, ilgili dosyadan 6.500,00-TL maddi ve 6.500,00-TL manevi tazminat ile birlikte davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verildiğini, kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesince 2014/4670 Esas ve 2015/2611 Karar sayılı karar ile onandığını ve karar düzeltme kanun yoluna başvurulduğunu, hukuka aykırı bir şekilde davalı şirket lehine bozma kararı verilmesinin akabinde Yerel Mahkemece hiçbir hukuka uygun araştırma yapılmadan, 1 celsesi tarafların mazeretli olmasıyla birlikte yalnız 2 celse sonra (yaklaşık 5 ay içinde) 2016/174 Esas – 2017/15 karar sayılı karar ile davanın reddine karar verildiğini, kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından 2017/1469 Esas ve 2018/7069 Karar sayılı karar ile onandığını, her ne kadar karar düzeltme yoluna başvurulmuş olsa da Yargıtayca hukuka aykırılık devam ettirilmek suretiyle, işbu talebin reddiyle kararın kesinleştiğini, davalı şirketin haksız marka kullanımı ve marka hakkına tecavüzü sebebiyle uğranılmış olan zarar sebebiyle müvekkilinin davalı şirketten maddi ve manevi tazminat alacağının sabit olduğunu, müvekkili tarafından haklı nedenle sözleşme feshedilmiş olmasına rağmen, haksız ve hukuka aykırı olarak müvekkilinin marka hakkına tecavüz edildiğini ve her türlü maddi ve manevi haklarına zarar verildiğini, Mahkemece verilen hukuka aykırı karardan dönülerek usul ve yasalara uygun karar verilebilmesi için YARGILAMANIN YENİLENMESİ TALEBİNİN KABULÜ ile davalı şirket tarafından müvekkilinin uğramış olduğu 6.500,00-TL maddi ve 32.500,00-TL manevi zararlarının tazminine hükmedilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul 1.FSHHM’nin 18/05/2021 tarihli 2021/8 E- 2021/219 K sayılı kararıyla; “…Her ne kadar 6100 sayılı HMK’nın 379. maddesi aynen; “Yargılamanın iadesi talebi üzerine mahkeme, tarafları davet edip dinledikten sonra; a) Talebin kanuni süre içinde yapılmış olup olmadığını, b) Yargılamanın iadesi yoluyla kaldırılması istenen hükmün kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş olup olmadığını, c) İleri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin kanunda yazılı sebeplerden olup olmadığını, kendiliğinden inceler. (2) Bu koşullardan biri eksik ise hâkim davayı esasa girmeden reddeder.” Şeklinde ise de dilekçede ileri sürülen hususlar asıl yargılamada tartışılmış olduğundan ve yasadaki yargılamanın yenilenmesi yönündeki şartların yerine gelmediği de gözetildiğinde yargılama konusu uyuşmazlığın üst mahkeme denetiminden geçtiği, HMK 379/1-c ve HMK 379/2 maddeleri uyarınca usul ekonomisi de gözetilerek duruşma açılmaksızın yasada ileri sürülen sebeplerin hiçbirine dayalı olmayan talebin (davanın) reddi gerektiği” gerekçesiyle Yargılamanın yenilenmesine dair davanın; ileri sürülen yargılamanın yenilenmesi sebeplerinin kanunda yazılı sebeplerden olmaması nedeniyle HMK 379/1-c ve HMK 379/2 maddeleri uyarınca ESASA GİRİLMEKSİZİN REDDİNE, karar verilmiştir. İadeyi muhakeme talep eden Davacı vekili süresinde ibraz ettiği temyiz dilekçesinde; hukuka aykırılıkların giderilmesi ile ülkemizde ve uluslararası alanda güven merkezi ve alanında en yetkin temsilci olan müvekkili kurumun haklarının daha fazla zarara uğramaması açısından yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunma zorunluluğu hasıl olduğunu, mahkemenin Yargıtay bozma ilamına uyma adı altında eksik inceleme ile karar verdiğini, dosya kapsamında alınan raporda bahsi geçen tarihler incelendiğinde kullanımın olduğu tarihte sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğine ilişkin şüphe bulunmadığını, markaya tecavüz ve haksız rekabet koşullarının gerçekleştiğini beyanla mahkeme kararının bozularak yargılanmanın yenilenmesi talebinin kabulünü talep etmiştir. Davalı vekili temyiz dilekçesine cevabında; mahkemenin gerekçeli kararında yenileme talepli dilekçede ileri sürülen hususların yargılama sürecinde ayrıntılı olarak tartışıldığının belirtildiğini, yargılamanın yenilenmesi şartlarının bulunmadığının saptandığını, usul ekonomisi düşünülerek duruşma açmadan davanın reddine karar verildiğini, ceza mahkemesinde yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı ve sanık tarafından işlenmediği sabit olan suçtan beraatine ve suç eşyasının iadesine karar verildiğini, ileri sürülen hususların yargılamada ayrıntılı olarak tartışıldığını beyanla temyiz başvurusunun reddini talep etmiştir. Yargıtay 11.HD’nin 09/11/2022 tarihli 2021/7434 E. – 2022/7983 K.sayılı kararıyla; kanun yoluna başvurulan 18/05/2021 tarihli karar yönünden HMK geçici 3.maddesi 2.fıkrasının uygulanma ihtimalinin bulunmadığı, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi için mahkemesine tetkiksiz iadesine karar verildiği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Yargılamanın iadesi talepli davada, İstanbul Kapatılan 3.FSHHM’nin 07/01/2021 tarihli 2016/174 E.sayılı ara kararı ile dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; yargılamanın yenilenmesi şartları taşımadığından talebin reddine karar verilmiştir. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeniyle sınırlı olarak yapılmıştır. HMK’nın 379/1 maddesinde; yargılamanın iadesi talebi üzerine mahkemenin tarafları davet edip dinledikten sonra talebin kanuni süre içerisinde yapılıp yapılmadığını, yargılamanın iadesi yoluyla kaldırılması istenen hükmün kesin olarak verilip verilmediğini veya kesinleşip kesinleşmediğini, ileri sürülen sebeplerin kanunda yazılı sebeplerden olup olmadığını kendiliğinden inceleyeceği, bu koşullardan birinin eksik olması halinde hakimin davayı esasa girmeden reddedeceği düzenlenmiştir. 492 Sayılı Harçlar Kanununun 10. maddesinde; “İadei muhakemenin kabulü üzerine cereyan edecek davalar, yeni davalar gibi harca tabidir. İadei muhakeme talebinde bulunan neticede haklı çıkarsa evvelce alınan harç mahsup edilir.” Harçlar Kanunununu 32.maddesinde “Yargı işlemlerinde alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz…” hükmü düzenlenmiştir. Davacı vekilinin, yargılamanın iadesi dilekçesini İstanbul 3.FSHHM’nin 2016/174 E. – 2017/15 K.sayılı dosyasına ibraz ettiği, harç yatırmadığı, mahkemenin önce dosya üzerinden ara karar ile talebin reddine karar verdiği, daha sonra ayrı bir esasa kaydederek yine dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli karar yazmak suretiyle yargılamanın iadesi talebinin kanunda yazılı sebeplerin ileri sürülmemesi nedeniyle reddine karar verdiği anlaşılmıştır. Yargılamanın yenilenmesi neticesinde verilen karar ek karar niteliğinde olmayıp yargılamayı sonlandıran nihai bir karar olduğundan, ilk derece mahkemesince davacı vekilinin harç yatırıp yatırmadığının denetlenerek, noksan harcın yatırılması için kesin süre verilmesi, kesin süre içerisinde yatırılmaması halinde Harçlar Kanunu 23 ve 30. Madde gereğince işlem yapılması, harcın yatırılması halinde HMK 379. Madde gereğince taraf vekilleri usulüne uygun olarak davet edilerek duruşmalı yapılacak incelemede, yargılamanın yenilenmesi şartlarının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekirken, yasada öngörülen usule uyulmaması nedeniyle, resen gözetilen sebeplerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın Dairemizin kararında işaret edildiği şekilde yargılamaya devam edilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davacı vekilinin resen gözetilen sebeplerle istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-4,6 maddeleri gereğince, İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nin 18/05/2021 tarihli 2021/8 E. – 2021/219 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 292,00 TL kanun yoluna başvurma harcı ile 170,00TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 28/03/2023 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.