Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/340 E. 2023/706 K. 18.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/340 Esas
KARAR NO: 2023/706 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/232 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/04/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde tedbir talebinde; Davalılar tarafından üretimi ve satışı yapılan “…”, “…” markaların öne çıkaracak şekildeki markasal kullanımının müvekkil şirkete ait “…”, “…” tanınmış markasına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin …, bu eylemlerin … ve …, haksız rekabetin neticesinde olan maddi durumun ortadan KALDIRILMASINA, teminatsız veya uygun bir teminat karşılığında bu konuda tedbir kararı VERİLMESİNE, tedbir kararının mahkemenin ilamının kesinleşmesine kadar …, karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde; müvekkilinin, davacı şirketin isim, logo, şişe görselleri ve şişe tasarımları ile aynı olacak hiçbir ürün üretmediğini, … tarafından 27/02/2019 tarihinde … ve … isimli ürünlerin marka haklarının alındığını, davacının iddia ettiği gibi markalar arasında benzerlik bulunmadığını, sonu “…” ibaresi ile biten ürünlerin yaklaşık 15 senedir piyasada olduğunu, markaya tecavüz ve haksız rekabet koşullarının oluşmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
TEDBİR TALEBİNİN REDDİ ARA KARARI: İstanbul Anadolu 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 20/12/2022 tarihli 2022/232 E. sayılı ara kararıyla; “…Her ne kadar davacı vekilince davacı şirketlerin … ve … markalarını kullandıklarını, davalının ise davacı markalarını taklit ederek kopyalayarak … ve … markalarını kullandığını, bu durumun maka hakkına tecavüz teşkil ve haksız rekabet teşkil ettiği belirtilerek ihtiyati tedbir talep etmiş ise de davacı markalarının tecilli olup olmadığının belli olmadığı, tescil numaralarının bildirilmediği, mevcut dosya kapsamına göre davacının tecilli marka sahibi olduğu hususu tespit edilemediğinden mevcut durum itibari ile davacının tedbir talebinin haklı olmadığı kanaatiyle” ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacılar vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkili şirkete ait … markasının eskiliği ve kullanımının yaygınlığı ve tanınmışlığının tartışmasız olduğunu, davalıya ait markasal kullanımın müvekkiline ait seri marka izlenimi yarattığı veya işletmeler arasında idari yada ekonomik bağlantı bulunduğu izlenimi yaratarak iltibas tehlikesine yol açtığını. -Davalı şirketlerin fason ürettikleri ürünleri, müvekkilinden fatura ile aldıkları ürünlerin kopyası olduğunu, dava dışı … Hizmetleri Ltd şirketi arasında 2018-2019 yılları arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalı şirketin birçok ürününü müvekkilinden toptan satın aldığını, satın alınan ürünlerin … şampuan, … güneş kremi ve … saç spreyi gibi tanınmış markalar olduğunu, … şirketinin müvekkilinden aldığı ürünleri kopyalama gayesi ile davalı şirketi kurduğunu, “isim, logo, şişe görselleri, şişe tasarımı” aynı olacak şekilde … AŞ aracılığı ile üretmeye başladığını, … şirketinin yetkilisinin …, … ilaç şirketinin yetkilisinin … olduğunu, aralarında akrabalık bağı bulunduğunu, davalı şirket ve yetkilileri aleyhine … numaralı dosya ile soruşturma başlatıldığını, şüpheli … isimli şahsın müvekkili şirketinde satış temsilcisi görevi olduğunu, eski satış temsilcisi …’in müvekkilinin üretim tesislerine girerek şirket ürünlerinin reçeteliğine, iş sözleşmesine aykırı olarak ele geçirdiğini, haksız öğrendikleri tüm özel bilgileri … İlaç şirketi ile paylaştıklarını. -Müvekkilinin … ibaresi üzerinde öncelik hakkına sahip olduğunu, davalıların … ve … adı altında ürün satmasının müvekkilinin tanınmış markasının itibarını zedelediğini, reklam gücünden de yararlandığını, hem içerik hemde isim benzerliği ile tanınmış marka itibarından yararlanıldığını, kötü üretim olduğundan müvekkilinin itibarının zedeleneceğini. -Davalıların eylemlerinin SMK 7.maddesinde düzenlenen tecavüz fiillerinden olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Davalı vekili tarafından sunulan marka tescil belgelerinden 27/02/2019 başvuru tarihli … başvuru numaralı 03,05,35 ve 44.sınıflarda … ibareli markanın ve 27/02/2019 başvuru tarihli … başvuru numaralı 03,05.sınıflarda … markasının … adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Davacılar vekilinin, müvekkili adına tescilli olduğunu beyan ettiği … ve … markalarının, müvekkilinin şirketinde bir dönem çalışan elemanları tarafından ürün ve reçetelerinin ve bilgilerinin ele geçirilerek … ve … tarafından kurulan … İlaç ve … şirketleri tarafından taklit edilerek üretilen ürünlerde kullanıldığını, davalı tarafça benzer ürünlerde kullanılan … ve … markalarının müvekkilinin tescilli markalarına tecavüz teşkil ettiğini beyanla tedbir talep ettiği, mahkemece tedbir talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.Davalı tarafça dosyaya … adına tescilli markaların tescil belgelerinin sunulduğu, markanın kullanımına ilişkin görsellerin ibraz edildiği, iddia ve savunmaların yargılamayı gerektirdiği, bu aşamada yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı, mahkemece tedbir talebinin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu kanaatiyle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken harç peşin alınmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacılar tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 18/04/2023 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.