Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/266 E. 2023/539 K. 24.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/266 Esas
KARAR NO: 2023/539
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/687 Esas, 05.01.2023 Tarihli ara karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalılardan …’ın müvekkili davacı …’e karşı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla, 2.125.000,00 TL’lik bono ile icra takibi başlatıldığını, İstanbul … İcra Dairesi … E. sayılı dosyasından müvekkile, icra takibine ilişkin ödeme emri 29.07.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, davacı … 30.07.2021 tarihinde, ödeme emrine karşı imzaya itiraz dilekçesini icra mahkemesine sunduğunu, imzaya itiraz davası, İstanbul 26. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/394E. sayılı dosyasında görüldüğünü, Mahkemenin, müvekkilin imzaya itirazının reddine karar verildiğini, müvekkil tarafından usul ve yasaya aykırı hükme karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, davalı …, takibe başlamadan önce İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/396D.İş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı aldığını, davacı müvekkil, mallarının haczedildiğini kredi çekmek için gittiği bankada tesadüfen öğrendiğini, davacı, icra dosyasını öğrenmesiyle birlikte davalı …’ı savcılığa şikayet ettiğini, müvekkil …, alacaklı görünen şahısların kim olduğunu dahi icra takibini inceledikten sonra öğrendiğini, ancak davalılar ile hiçbir iletişimi olmadığını, müvekkil …’e karşı, yine ismini icra takibinin açılmasıyla öğrenmiş olduğunu, dava dışı … tarafından 650.000 dolarlık bono ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla 14.02.2022 tarihinde icra takibi başlatıldığını, davacı müvekkil …, … hakkında da şikayette bulunduğunu, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte itiraz, satıştan başka hiçbir icra takip işlemini durdurmadığını, takipte alacaklı görünen şahıslar, kıymet takdiri de dahil olmak üzere talimat dosyalarıyla icra takibi sürecini satış evresine kadar getirdiklerini, bu sebeplerden dolayı İstanbul … İcra Dairesi … Esas numaralı icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini, bonoda alacaklı görünen şahıs yalnızca … olmasına rağmen davanın hem …’a hem de …’ya açılma sebebinin takip alacaklısı …’ın müvekkili davacı …’i açıkça tanımadığını beyan etmesi, …’nun ise maddi hukuk bağlamında müvekkilden alacaklı olduğunu iddia etmesi olduğunu, davalıların soruşturma aşamasındaki kurgusal savunmalarının ortak hareket ettiklerini açıkça ortaya koyduğunu, bu sebeple davalıların ihtiyari dava arkadaşı olduklarını beyan ederek menfi tespite ve senedin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Uyuşmazlığa konu bonoda; davacının senet keşidecisi, diğer davalı …’ın senet lehtarı olduğunu, bahse konu icra takibinde alacaklının da diğer davalı … , borçlunun davacı … olduğunu, taraflar arasındaki bonoda veya icra takibinin hiçbir yerinde müvekkilinin adının geçmediğini, müvekkil yönünden davanın husumet yokluğu nedeni ile reddini talep ettiklerini, Her ne kadar davacı taraf; diğer davalı ile müvekkil arasındaki ilişki nedeni ile müvekkili de dosyaya dahil ettiğini belirtmişse de; davacı ve diğer davalı arasındaki ilişki bir kambiyo hukuku ilişkisi olup; Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsız olduğunu öncelikle husumet yönünden olmadığı takdirde ispat yükünün davacıda olduğunu, esas yönünden davanın reddini talep etmiştir. Mahkemenin 09.11.2022 tarihli kararında; “…. Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne ile, a) Takibin durdurulmasına yönelik talebin reddine, b) İhtiyati tedbir talebinin icra dosyasına yatırılacak paranın davalı alacaklıya ödenmemesi yönünden KABULÜ ile, takdiren asıl alacak miktarı olan 2.766.363,82-TL’nin % 15’i tutarında (414.954,57-TL) teminat (nakit veya kesin süresiz banka teminat mektubu) yatırıldığında İİK 72/3. maddesi gereğince, davacı borçlu tarafından İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına yatırılacak paranın, davalı olan alacaklıya ödenmemesine,… Şeklinde karar verilmiştir. Mahkemenin 07/11/2022 tarihli tensip zaptının 1 numaralı ara kararı ile; ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafın adli yardım talebinin reddine karar verildiği, davacı tarafça bu karara karşı yapılan itiraz üzerine İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/11/2022 tarih 2022/386 Değişik İş, 2022/394 sayılı kararı ile adli yardım talebinin reddine ilişkin itirazın kabulüne karar verilerek davacının mahkeme dosyasında sadece teminat ve peşin harçlardan muaf tutulmasına kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili tarafından 05/12/2022 tarihli ihtiyati tedbir talep dilekçesine istinaden Mahkemenin 05/12/2022 tarihli ara kararında; “Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile; İhtiyati tedbir talebinin icra dosyasına yatırılacak paranın davalı alacaklıya ödenmemesi yönünden teminatsız kabulü ile, adli yardım kapsamında davacı taraf teminattan muaf olduğundan teminatsız olarak İİK 72/3. maddesi gereğince, davacı borçlu tarafından İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına yatırılacak paranın, davalı olan alacaklıya ödenmemesine karar verildiği ” anlaşılmıştır. Davalı vekilinin itirazına istinaden mürafaalı olarak inceleme yapılmış ve 05.01.2023 tarihli ara kararda davalının itirazının reddine karar verilmiştir.İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyanın uyap kayıtlarının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu davacı … aleyhine 16/04/2019 düzenleme, 23/04/2020 vade tarihli, 2.125.000,00-TL bedelli bonoya dayalı toplam 2.766.363,28-TL alacak için kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır. Takibe konu 2.125.000Tl bedelli senet örneği incelendiğinde; keşideciye atfen davacı …, lehtar olarak …’ın yer aldığı, senette nakden kaydı bulunduğu, 16.04.2019 tanzim, 23.04.2020 vade tarihli olduğu, keşidecinin adresinin yer aldığı görülmüştür. Davalı …, soruşturma aşamasındaki 23.08.2020 Tarihli ifadesinde; “şikayette bulunan … isimli kişiyi bilmem, kendisi ile ticari ilişkin yoktur. Benim hemşerim olan tekstil imalat işi yapan … ile para alışverişimiz vardı. Kendisinin bana borcu vardı … dan ben alacağımı istedim bir müddet beni bugün yarın çek vereceğim senet vereceğim diyerek oyaladı ısrar edince bana bir şahıstan alacağı olduğunu, senet getireceğini söyledi,senedi direk benim adıma yazdıacağını söyledi, ben kendi adına yazdırmasını istedim fakat kendisi hesaplarında bloke olduğunu, bundan dolayı tahsil ederekn zorluk yaşayacağını, paraya bankanın elkoyabileceğini söyledi, ben de güvendiğimi için kabul ettim, aramızda senet teslim tutanağı düzenledik…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Yaklaşık ispat şartının gerçekleşmediğini, HMK 389 md koşullarının oluşmadığını, kötüniyetli olarak soyut iddiaya dayalı dava açıldığını, olmayan bir şeyin ispatlanamayacağını, alacaklıları zarar uğratmak amacı ile dava açıldığını, alacaklının hakalrını alamaması nedeni ile ticaretin durması gibi sebeplerle zarara uğrayabileceğini, tedbirin teminatsız verilmesi nedeni ile munzam zarar oluşacağının açık olduğunu,Davacının kuyumcu olduğunu, İstanbul Ticaret Odası kayıtlarından sorgulandığında … isimli işletmenin tek sahibi olduğun işletmenin faal olduğunu, 3’ü dükkan olan 5 taşınmazı olduğunu, emekli maaşından başka geliri olmadığını iddia eden davacının kira geliri olmadığını kabul etmenin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, icra dosyasından da bankadan kredi çekmeye gittiğinden haberdar olduğunu beyan ettiğini, birçok farklı avukatı olduğunu, acz durumundaysa tedbir kararında menfaati de olmadığını, teminatsız ihtiyati tedbir kararına ve adli yardım talebinin kabulüne dair karara karşı itiraz ettiklerini, iş mahkemelerinde dahi sırf özel avukatı bulunması nedeni ile işçilerin adli yardım talebinin kabul edilmediğini, zira mahkemenin kabulüne göre acz durumda olan birinin ödeme yapamayacak olduğunun açık olup, bu kabule göre icra dosyasına zaten ödeme gelemeyeceğini, icra dosyasına ödeme gelmeyecekse tedbir neden koyulduğunu, İİK 72/4 md de alacaklının haklı çıkması halinin düzenlendiğini, bu ihtimalde teminatsız durdurulan icra takibi neden ile alacaklının uğradığı zararının suçüstü ödeneğinden karşılanması gerektiğini, davacının iddialarının hiç birini ispatlayamayacak olmakla beraber, tensip zaptına göre bir buçuk yıl sonra sonuçlanacak dava ile ilgili icra takibine tedbir koyulduğunu, bu sırada davacı ticari faaliyetine devam edip, başkaları üzerinden mal kaçırmaya devam ederken, alacağını alamayan alacaklının belki de iflas edeceğini, tedbir kararının ve adli yardım talebinin kabulü kararının kabulü gerektiğini beyanla itirazın reddine dair 05.10.2023 Tarihli kararın kaldırılmasına, tedbirin kaldırılmasına, yahut teminat mukabilinde verilmesine kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE Davacı, dava konusu bonodaki keşideci imzasının kendisine ait olmadığını, davalı ile hiçbir borç ilişkisi olmadığını ileri sürerek menfi tespit kararı verilmesini talep etmiş, dava dilekçesinde adli yardım talebinde bulunarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince öncelikle teminatlı olarak İİK 72/3 maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı verilerek, adli yardım talebi reddedilmiş, davacının adli yardım talebinin reddi kararına itirazı İstanbul 21.ATM tarafından itiraz kısmen kabul edilmiş, peşin harç ve teminat yönünden adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir. Bunun üzerine davacı vekili teminatsız olarak tedbir kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece teminatsız olarak ihtiyati tedbire hükmolunmuş, davalı …’nun tedbire itirazı ise reddedilmiştir. Karara karşı davalılardan … vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davaya esas takip dosyası ve takibe konu 2.125.000Tl bedelli senet örneği UYAP’tan incelendiğinde; keşideciye atfen davacı …, lehtar olarak …’ın yer aldığı, takip alacaklısının davalı … olduğu görülmektedir. Dosyada mevcut delil durumu, mahkemenin ihtiyati tedbir kararının “İİK 72/3 md gereğince davacı borçlu tarafından icra dosyasına yatacak paranın alacaklıya ödenmemesine” yönelik olduğu, istinafa başvuran davalı …’nun takip dosyasında alacaklı olmadığı, adli yardım talebine itirazın kısmen kabulüne ilişkin kararın istinafı kabil olmadığı dikkate alındığında davalı … vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı … vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, -Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 156,50-TL istinaf masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.24/03/2023