Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/255 E. 2023/640 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/255 Esas
KARAR NO: 2023/640 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16.12.2022
NUMARASI: 2022/980 E. ARA KARAR
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/04/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP; Davacı vekili dava dilekçesinde; İstanbul Anadolu … İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası ile 28.06.2019 keşide tarihli … seri no’lu 364.000 TL bedelli çekten dolayı kambiyo senetlerine özgü yolla çekin zaman aşımı süresinin hemen öncesinde kötü niyetli olarak takip başlatıldığını, takipte çekte cirosu olan … borçlu olarak gösterilmediğini, sadece davacı şirkete ödeme emri gönderildiğini, çekin takibe koyulduğu tarih ve cirantanın takipte gösterilmemesinin takibin kötü niyetli ve aynı zamanda suç teşkil eden bir eyleminde olduğunu gösterdiğini, davalı tarafın alacaklı olduğu gerekçesi ile söz konusu takibi başlattığını, çekin hiç bir zaman için çekte cirosu görülen … tarafından davalıya ciro edilip teslim edilmediğini, takibe konu çek sahte olarak tedavüle sokulduğunu, çekte ciranta imzası sahte olarak atıldığını, imzaların sahte olduğunu, davacının ciddi anlamda mağduriyetinin oluşabileceğini, bu nedenle teminatsız olarak, aksi halde Sayın Mahkemenin takdir edeceği miktarda teminat yatırılması suretiyle, takibin yargılama sonuna kadar tedbiren durdurulmasını, davacı şirketin yaptığı iş nedeniyle adına kayıtlı çok fazla iş gereci kullanımında olan makinalar (kırıcı, kepçe, yük kamyonları) bulunmakta olduğunu, davacı şirketin aktif olup cirosunun yüksek şekilde piyasada hafriyat işleri yaparak ticari faaliyetine devam ettiğini, bu nedenle haksız olarak yapılacak bir haciz işleminin telafisi mümkün olmayacak şekilde davacıyı etkilemesinin söz konusu olacağını İstanbul Anadolu … İcra Dairesi … E. sayılı dosyanın tedbiren dava sonuna kadar durdurulmasını talep etmiştir.
TEDBİR KARARI; İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 16/12/2022 tarihli 2022/980 E. sayılı ara kararıyla;”…İİK.72/3 maddesinde icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği belirtilmiş olup davacının talebi de icra takibinin durdurulmasına yönelik olduğu(taleple bağlılık ilkesi gereği), Davacının davasında haklı olup olmadığı yargılamayı gerektirdiğinden ve ayrıca yaklaşık ispat koşuluda gerçekleşmediğinden ve icra takibinden sonra açılan davada takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden davacı vekilinin icra takibinin durdurulmasına yönelik tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkilinin davalıya borçlu bulunmadığını, … tarafından teslim edilmeyen çekin davalının eline hukuk dışı yollarla geçtiğini, dosyaya müvekkilinin konkordato sürecinde olduğuna dair belgeler ile, …’nin davalıyı ve kendilerini şikayet ettiğini gösterir İstanbul C. Başsavcılığının 2022/173415 Soruşturma sayılı dosyasına ait evrakları dosyaya sunduğunu, ölçülülük ilkesi gereği, dosyanın tahsil edilmesi ve tahsil edilme süreci nedeniyle uğranılacak zararların telafisinin imkansız olması nedeniyle takibin durdurulması gerektiğini. -Tedbir taleplerinde takibin durdurulmasını talep etmelerine rağmen, mahkemece çoğun içinde azda vardır ilkesi gereğince İİK 72/3 maddesi gereğince tedbir kararı verilebilecekken, taleple bağlılık ilkesinin yanılgılı şekilde değerlendirilerek tedbir talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu. -Kendileri tarafından ileri sürülen senedin sahteliğine yönelik iddia ve buna ilişkin ciddi deliller ve bilgiler sunulduğundan HMK 209/1 ve 389 maddelerinin uygulanması gerektiğini, senedin sahteliği hususunda ciddi durumlar ortada olduğundan, takibin devamı halinde de dengenin müvekkili aleyhine değişeceğini, senet takibe konulurken sahtecilik yapılarak, sahte işlemelerle müvekkilinin borçlu konumuna getirildiğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak, takibin durdurulması veya icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER; İstanbul Anadolu … İcra Dairesi … E. sayılı dosyanın incelenmesinde; davalı … tarafından davacı borçlu …Ltd. Şti. Aleyhine, 28.06.2019 keşide tarihli … seri no’lu 364.000 TL bedelli çekten dolayı, 36.400 TL çek tazminatı, 156.355 TL işlemiş faiz ve 1.092 TL %03 çek komisyonu olmak üzere toplam 557.847 TL alacağın tahsili talebiyle kambiyo senetlerine özgü yolla takip başlattığı anlaşılmıştır. Takip dayanağı … Kartal Çarşı Şubesine ait keşide yeri İstanbul, keşide tarihi 28.06.2019 olan, 364.000 TL bedelli çekin keşidecisinin …Ltd. Şti., lehtarının … olduğu, çekin arkasında sırasıyla … adına atılan ciro ile … adına atılan ciro bulunduğu, … tarafından bankaya ibrazı üzerine, … Aksaray Şubesince hesap bakiyesinin “0” bakiye olduğu ancak konkordato komiser onayı olmadığından bu çek hakkında işlem yapılamadığı şerhi verildiği anlaşılmıştır. İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/02/2021 tarihli 2018/1555 Esas-2021/232 Karar sayılı kararıyla; davacı … şirketi tarafından açılan konkordato talepli davada, davacı vekilinin 07/12/2020 tarihli dilekçe ile davadan feragat edilmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Konkordato dosyasında mahkemenin 31/12/2018 tarihli tedbir kararı ile icra takibi yapılmaması, ihtiyati haciz ve tedbir kararı verilmemesi yönünde tedbir kararı verildiği ve konkordato komiserliği yapmak üzere üç kişi görevlendirildiği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Senedin sahteliği iddiasıyla açılan menfi tespit davasında, davacı vekilinin çekteki müvekkiline ait keşideci imzasını inkar etmediği, çekin dava dışı … ile yapılacak ortaklık ilişkisi işlemleri sırasında, … lehine düzenlenerek ellerinde tutulduğunu, ortaklık gerçekleşmeyince iade edileceğini, ancak konkordato mühleti içerisinde, şirketin idaresi sırasında yetkililere iade edilmeyerek hukuk dışı bir şekilde bedelsiz kalan çekin sahte imza ile tedavüle konulduğu ve takibe konu edildiğini ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Davacı tarafça, kendi imzasının inkar edilmediği, lehtar ciranta …’nin imzasının inkar edildiği, dosyaya sunulan şikayet dilekçesinden, … tarafından … şirketi yetkilisi …, davalı … ve konkordato komiserlerinin şikayet edilerek, davaya konu çekteki imzanın kendisine ait olmadığı, görevi kötüye kullanma suçunun işlendiğinin ileri sürüldüğü anlaşılmıştır.İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında İİK 72/2 maddesinin uygulanarak takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesi mümkün değilse de, mahkemece tedbir koşullarının oluştuğu kanaatine varılması halinde İİK 72/3 maddesince icra veznesine yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesi mümkündür. Bu hususta HMK 389. Madde gereğince sunulan delillerin mahkemece değerlendirilerek, HMK 390/3. Madde gereğince yaklaşık ispat koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekecektir. Mahkemenin tedbirin reddine ilişkin kararında takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilemeyeceğine ilişkin gerekçeden sonra, ileri sürülen iddiaların yargılamayı gerektirdiği ve yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediğinin de açıklandığı anlaşılmakla, İİK 72/3 maddesi gereğince tedbir talebi yönünden de yaklaşık ispat koşulları bu aşamada oluşmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf harcından, peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak;Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 06/04/2023 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.