Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/212 E. 2023/352 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/212 Esas
KARAR NO: 2023/352 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/12/2022
NUMARASI: 2022/171, 2022/853
DAVANIN KONUSU: Sözleşmenin İptali, Tazminat
KARAR TARİHİ: 01/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacıların … San Tic … ve Ortağı ünvanlı adi ortaklığın ortakları olduğunu, aynı zamanda davaya konu İstanbul Büyükçekmece … Mah … pafta … ada … parselde tapuya kayıtlı … Blok …Kat .. nolu taşınmazın eşit hisse ile müştereken eski malikleri olduğunu, davalı …’ın diğer davalı şirketin kurucusu ve tek ortağı olduğunu, davacıların davalılar ile 06/02/2020 başlangıç tarihli alt kiralama sözleşmesini imzaladıklarını belirterek, tüzel kişilik perdesinin kaldırılmasına ve davalı …’ın davalı şirketle birlikte borçtan müteselsilen sorumlu olduğunun tespitine, dava sonunda kabul edilen taleplerin davalılardan müteselsilen tahsiline, … AVM’deki işletmeye ilişkin 06/02/2020 başlangıç tarihli alt kiralama sözleşmesinin süresinden önce feshine karar verilmesini, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına 1/2 oranında eşit hisse ile tesciline karar verilmesini, davacılar tarafından sözleşme gereğince ödenen tutarın tazmini için şimdilik 50.000TLnin sözleşme tarihi olan 13/02/2020 tarihinden itibaren işlemiş reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, mahrum kalınan kar karşılığı zararların tazmini bakımından ileride arttırılmak üzere şimdilik 25.000TLnin 01/12/2021 tarihinden itibaren işlemiş reeskont faizi ile birlikte tahsilini, … AVM’deki işletmeye ilişkin sözleşmenin süresinden önce feshi sebebi ile ortaya çıkan zararların tazmini bakımından ileride arttırılmak üzere şimdilik 25.000TLnin 01/12/2021 tarihinden itibaren işlemiş reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş olup, davalı …’ın davacılardan sözleşme gereği devir alıp adına tescil ettirdiği dava konusu taşınmaz dışında mal varlığı olmadığını, bu davanın açılmasından sonra bu taşınmazı üçüncü şahıslara devir ederek kaçırmasının kuvvetle muhtemel olduğunu, bu nedenle öncelikle davaya konu İstanbul Büyükçekmece … Mah … pafta … ada … parselde tapuya kayıtlı …/ – Blok …kat … nolu taşınmazın dava süresince üçüncü şahıslara devrinin engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesinin 25.03.2022 Tarihli Ara Kararı İle; “…Dava, taraflar arasında imzalanan franchise sözleşmesinin feshi, sözleşme gereği davalılara verilenlerin iadesi, sözleşme gereği davalılara devir edildiği belirtilen taşınmaz yönünden tapu iptal ve tescil ile zararların tazmini talebine ilişkindir. Davacılar vekilinin talepleri ve dosya kapsamı incelendiğinde; 6100 sayılı HMK 389.maddesi “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” hükmü nazara alınarak, … Mah … pafta … ada … parselde tapuya kayıtlı ../ – Blok …kat .. nolu taşınmazın davalı … adına kayıtlı olması halinde, 3.şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi bakımından HMKnun 389.maddesi uyarınca ihtiyati tedbir konulmasına”.. Karar verilmiştir. Davalıların itirazı üzerine müraafalı olarak inceleme yapılmış ve 21.06.2022 tarihli ara karar ile; “…tedbir kararına konu taşınmazın davalı … adına kayıtlı olduğu ve davanın konusunu teşkil ettiği, taşınmazın devri gibi durumlarda hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacağı yahut tamamen imkansız hale gelebileceği veya gecikmede sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğabileceği” gerekçesi ile davalıların tedbir kararına itirazının reddine karar verilmiştir.
DAİREMİZİN 24/11/2022 TARİHLİ KARARI İLE; “Davacının, dava dilekçesinde sözleşmenin feshi ile birlikte sözleşmenin 9.1. md gereğince devredilen taşınmazın tapusunun iptalini de talep ettiği, davacının iddiasının “Taşınmaz üzerinde ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek” nitelikte olduğu, taşınmazın tapu kaydına göre Büyükçekmece ilçesinde yer aldığı ve kesin yetki kuralı gereğince tapu iptal tescil istemine ilişkin uyuşmazlığın Büyükçekmece ilçesinin bağlı bulunduğu Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’nce görülmesi ve ihtiyati tedbir isteminin de kesin yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında ilk derece mahkemesince kesin yetki kuralı dikkate alınmadan ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir.Açıklanan nedenle davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, kesin yetki kuralı kamu düzenine ilişkin olmakla HMK 355, 353/1. a.3 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, kaldırma sebebine göre sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, davalı … vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK’nın 355, 353/1.a.3 maddeleri gereğince KISMEN KABULÜNE” şeklinde karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “6100 sayılı HMK’nın yetkiye ilişkin hükümleri incelendiğinde yetkinin kesin yetki halleri ve kesin olmayan yetki halleri olarak ikili bir ayrıma tabi tutulduğu görülmektedir. Kesin yetki hallerinde mahkemenin yetkili olması madde 114/1-ç’ de dava şartları arasında sayılmıştır. Dava şartlarında eksiklik olması durumunda 6100 sayılı HMK madde 115/2 gereğince davanın usulden reddine karar verilir. Yetkinin kesin olduğu hallerde mahkemenin yetkisi kamu düzenini ilgilendirdiğinden mahkemenin yetkisizliği, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi mahkeme tarafından da re’sen göz önünde bulundurulur. HMK 12. maddesi “Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.” ve HMK 390/1.maddesi “İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir.” hükmü uyarınca davacının, dava dilekçesinde sözleşmenin feshi ile sözleşmenin 9.1. md gereğince devredilen taşınmazın tapusunun iptalini de talep ettiği, davacının iddiasının BAM kaldırma kararında da değinildiği üzere “Taşınmaz üzerinde ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek” nitelikte olduğu, taşınmazın tapu kaydına göre Büyükçekmece ilçesinde yer aldığı ve kesin yetki kuralı gereğince uyuşmazlığın Büyükçekmece ilçesinin bağlı bulunduğu Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’nce görülmesi ve ihtiyati tedbir isteminin de kesin yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesi gerektiği değerlendirilmekle mahkememizce her ne kadar ön inceleme duruşmasında dava şartı yönünden bir eksiklik bulunmadığına karar verilip ön incelemeye devam olunmuş ise de HMK 12. maddesi gereği yetkinin kesin yetki olduğu kamu düzenini ilgilendirdiği, mahkemece davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği” gerekçesiyle mahkemenin yetkisiz olması nedeniyle davanın 6100 sayılı HMK’nın 12. maddesi, 114/1-ç ve HMK. 115. maddeleri gereği usulden reddine …. “karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; önceki beyanlarını ve esasa ilişkin itirazlarını tekrarlayarak mahkemece verilen yetkisizlik kararına karşı bir itirazları olmamakla birlikte; tedbir hükümle birlikte kaldırılmadığından talebin İstinaf mahkemesince değerlendirilmesine, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir ile ilgili kararının kaldırılmasına, Müvekkil …’a ait … pafta – … ada – … parselde tapuya kayıtlı İstanbul İli Büyükçekmece İlçesi … Mah. .. Blok … Kat … No’lu taşınmaz hakkında verilmiş olan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili beyan dilekçesinde; davanın usulden reddine dair kararı tarafımıza 03.01.2023 tarihinde tebliğ edilmiş olup istinaf edilmediğini, davalıların yetkisizlik kararına bir itirazlarının olmadığını beyanla ihtiyati tedbir kararı yönünden karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduklarını, bu şekilde Mahkemenin yetkisizlik nedeni ile davanın usulden reddine dair kararının kesinleştiğini, Mahkemenin yetkisizlik sebebi ile davanın usulden reddine dair kararı taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşmiş olmakla, karar gereğince dosyanın yetkili Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: İlk derece mahkemesinin yetkisizlik nedeni ile davanın usulden reddine ilişkin kararı yönünden taraf vekilleri istinaf kanun yoluna başvurmamıştır. Davalı vekili istinafında mahkemenin karar ile birlikte ihtiyati tedbir kararını da kaldırması gerekirken hatalı karar verildiğini ileri sürmüştür. Dairemizin kararında da değinildiği üzere; davacının, dava dilekçesinde sözleşmenin feshi ile birlikte sözleşmenin 9.1. md gereğince devredilen taşınmazın tapusunun iptalini de talep ettiği, davacının iddiasının “Taşınmaz üzerinde ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek” nitelikte olduğu, HMK 12.maddesinde yer alan yetki kuralının kesin yetki olduğu dikkate alınarak mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi yerinde ise de, ihtiyati tedbir kararı da HMK 12 ve 390 md gereğince ancak yetkili mahkeme tarafından değerlendirilebileceğinden bu hususun dikkate alınmayarak itirazın yetkili mahkemece değerlendirilmesine dair hüküm kurulması yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenle davalı vekilinin istinafının bu yönden kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, hükmün diğer kısımları aynen muhafaza edilerek HMK 353/1.b.2 md gereğince yeniden hüküm kurulmasına, ihtiyati tedbire itirazın kesin yetki kuralı nedeni ile kabulüne, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir isteminin yetkili ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine, sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı … vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, 2-İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/171esas, 2022/853 Karar sayılı kararının HMK 353/1.b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- 6100 sayılı HMK’nın 12. maddesi, 114/1-ç ve HMK. 115. maddeleri gereği Mahkemenin yetkisiz olması nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE – 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20. Maddesi uyarınca yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin kararı veren mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesi talep edildiğinde dava dosyasının yetkili ve görevli Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE, – Dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine, – HMK m. 331/2 hükmü gözetilerek; dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi halinde, yargılama harç ve giderleri hususunda yetkili Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesince karar verilmesine; aksi durumda talep üzerine dosyanın mahkemesince ele alınarak yargılama giderleri hususunda bir karar verilmesine, -İlk derece mahkemesinin 21.06.2022 tarihli ihtiyati tedbire itirazın reddi kararının kaldırılmasına, davalının ihtiyati tedbire itirazının kesin yetki kuralı nedeni ile kabulüne, – İlk derece mahkemesinin 25.03.2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, tedbirin kaldırıldığına ilişkin müzekkerenin ilk derece mahkemesi tarafından yazılmasına,Davacının ihtiyati tedbir isteminin yetkili ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine, 4- Davalı tarafça yatırılan istinaf peşin harcının istek halinde davalı …’a iadesine, 5- İstinaf aşamasında davalı … tarafından yapılan yargılama gideri olan 492-TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 91-TL posta masrafı olmak üzere toplam 583-TL’nin davacılardan alınarak davalı …’a verilmesine, -Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 27-TL istinaf masrafının davacı üzerinde bırakılmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/03/2023