Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/188 E. 2023/349 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/188 Esas
KARAR NO: 2023/349 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/11/2022
NUMARASI: 2022/37 E. – 2022/175 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin, davalı …’e gönderdiği Kadıköy … Noterliği 22.12.2020 tarih ve … Yevmiye Numaraları ihtarname ile; …’in mirasçıları ile şirket arasında imzalanan bir sözleşmenin bulunup bulunmadığı varsa bu sözleşmenin onaylı bir suretini, vekil edeni … dolayısı ile kendisine ve …’in diğer kanuni mirasçılarına yapılan telif ödemelerinin hangi hukuki ilişkiye dayanılarak yapıldığı, yapılan ödemelerin faturalarını, …’in 3. şahıslar ile yapmış olduğu anlaşmaları, bu anlaşmalara istinaden düzenlenen sözleşmelerin onaylı suretlerini davalı şirketten talep etmiş, aksi halde FSEK kapsamında korunan hakları bakımından her türlü yasal yola başvuracağını ihtar ettiğini, davalı … şirketinin, davacıya cevaben gönderdiği İstanbul … Noterliği 04.01.2021 tarih ve … Yevmiye Numaralı ihtarname ile; …’e ait eserlerin mali haklarının mirasçılara ait olduğunu, şirketin eserlerin tanıtım, satış ve pazarlanması için edisyon sözleşmesi kapsamında editör olarak faaliyet gösterdiğini, şirketin edisyon faaliyetleri paylarına göre bildirmiş oldukları banka hesaplarına yatırıldığını, 17 eserden oluşan albümün edisyon ilişkisi ile alakası olmadığını, bu albümün yapımcısının … olduğunu bildirdiğini, ancak davacı müvekkili ile davalı arasında imzalanan bir edisyon sözleşmesi bulunmadığını, davalının cevabi ihtarnamede belge sunamadıklarını, davalı şirketin, …’in mirasçıları ile kendileri arasında bir sözleşme varmışcasına hareket ettiğini beyanla; müvekkili ve diğer mirasçıların haklarına tecavüz etmesinden dolayı davalının hukuka aykırı fiilleri sebebi ile davacı müvekkilin uğradığı net zararın FSEK 68. madde uyarınca tespitini, … eserlerinin izinsiz kullanılması sebebi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; ESEK 68. madde uyarınca müvekkilin uğradığı zararın 3 katı tutarında şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın, haksız fiil tarihinden İtibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; Ünlü halk ozanı merhum …’in edisyon haklarının müvekkili tarafından ihlal edildiği bahsiyle dava açıldığını, davanın merhumun tüm mirasçıları tarafından veya tereke temsilcisi tarafından açılması gerektiğini, davacı …’nun merhumun mirasçısı olmadığını, …’in mirasçılarından olan oğlu ve hayatta olan …’nun kızı olduğunu, ihtilafın bir haksız fiile değil sözleşmeye dayandığını, davacının bu durumu bildiğini, yıllardır müvekkili şirketle muhatap olan, yine yıllardır müvekkili şirketten ödeme alan, gönderdiği ihtarlar ve dosyaya sunmuş oldukları dilekçeler ile bu durumu ikrar eden tarafın davacı olduğunu, davacıya yıllar içinde yapılan ödemelerin, yine yıllar içinde yapılan yazışmalar, görüşmeler vs. İle ilgili çok sayıda kayıt dosyaya sunulduğunu, bunca yıldır süren bu ilişkiden menfaat temin eden ve sunduğu Şarkışla Noterliğinden verilme vekaletname ile müvekkilinden babası adına tahsilat yapan davacının, bunca yıl sonunda bu ilişkinin sözleşmeye dayanmadığı, ilişkinin haksız fiilden doğduğu iddiasında bulunmasının da abesle iştigal olduğunu, merhum … mirasçıları ile müvekkili arasında sözleşme olduğu açıkken davanın haksız bir fiile dayandığından bahisle ilgili davanın davacı tarafından açılabilir olduğunu düşünmenin de mümkün olmadığını, merhum …’in mirasının el birliği ile mülkiyet hükümlerine tabi olduğunu, terekenin temsilcisi bulunduğunu, müvekkili şirket aleyhine bir dava açılacak ise bu davanın tereke temsilcisi tarafından açılması gerektiğini beyanla, davanın öncelikle usulden reddi, mahkeme aksi kanaatte ise esasa yönelik beyanları doğrultusunda davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul Anadolu 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 28/09/2021 tarih, 2021/40 E. -2021/164 sayılı kararıyla; “… toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davanın arabuluculuk dava şartına tabi olduğu, ancak kanunun aradığı şekilde arabuluculuğa başvurulmadığı” gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Dairemizin 19/01/2022 tarihli 2021/2189 E. – 2022/52 K.sayılı kararıyla; “Davanın FSEK 68. Maddesi uyarınca açılan maddi tazminat ile tecavüzün men’i ve ref’i davası olduğu…. aralarında bağlantı bulunan ve miktara tabi olan ve olmayan talepleri bir arada içeren talep yığılmasının söz konusu olduğu davaların arabuluculuğa tabi olmaksızın mahkemece çözülmesi gerektiği, somut olayda davacı taraf 5846 Sayılı FSEK kapsamında maddi tazminat talebi yanında tecavüzün ref’i ve men’i talebinde de bulunduğundan bu nitelikte davaların bir bütün olarak ve işin esasına girilerek mahkemece çözüme kavuşturulması gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde usulden red kararı verilmesinin doğru olmadığı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin uygulamasının da bu yönde olduğu ( Bknz; Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2020/933 E 2020/5766 K sayılı ilamı)” gerekçesiyle; davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne” karar verilerek, mahkeme kararı kaldırılmıştır.
MAHKEME KARARI: İstanbul Anadolu 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 03/11/2022 tarihli 2022/37 E. – 2022/175 K.sayılı kararıyla; “…İncelenen dosya kapsamı, kayıt ve belgeler, sicil dosyaları,taraf iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde, Davacı müteveffa …’ nun kanuni mirasçısı olan babası dava dışı …’ nun …’ in mirası üzerinde hak sahibi olduğunu, davalı şirketçe …’e ait eserlerin bir kısmına ilişkin mali hakların devredildiği fakat davalı şirketçe …’e ait tüm eserlerin kullanıldığını buna ilişkin bir takım ödemeler yapılmış ise de eksik olduğunu, davalı şirkete bu şekilde muvafakatname ve yetki verilmediğini belirterek FSEK 68. Mad. Uyarınca 5.000 TL tazminatın davalıdan alınmasını talep ettiği, davalı tarafından davacının aktif husumet yetkisi olmadığı sebebiyle usulden ayrıca davanın tereke temsilcisi tarafından açılması gerektiğini belirterek usulden daha sonrada esastan davanın reddini talep ettiği, celbi gereken belgeler veraset ilamları ve tüm dosya kapsamı birarada değerlendirildiğinde, müteveffa …’ nun eserleri üzerinde miras yoluyla davacının babası dava dışı …’ nun hak sahibi olduğu anlaşılmış ise de davacının …’e ait eserlere ilişkin hak sahibi olmadığı, davacının dava dilekçesi incelendiğinde, davayı dava dışı babası olan … tarafından kendisine verilen Şarkışla Noterliğinin 09/09/2015 tarih ve … yevmiye no.lu vekaletnameye dayandırdığı, vekaletname içeriği incelendiğinde, iş bu vekaletnamenin davacının babasına ait bir takım işlemlerin davacı tarafından yapılmasına ilişkin temsil yetkisi mahiyetinde olduğu, dava dışı … tarafından sahip olduğu mirasçılık haklarının davacıya devredildiğine ilişkin herhangi bir vekaletname niteliğinde olmadığı, davamız konusunun …’ in eserlerine ilişkin mali haklara tecavüz nedeniyle tazminat davası olduğu, bir davada davacı olmak sıfatı ancak hakkın sahibine ait olup buna aktif husumet denilmekte davacının dava konusu hakkın sahibi olmadığı tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkilinin babası …’nun Şarkışla Noterliğinin 09.09.2015 tarih … yevmiye numaralı vekaletnamesi ile, …’ndan kendisine intikal eden eserler ile ilgili olarak bu eserlerden kaynaklanan bütün hak ve yetkilerini davacı müvekkil …’na devrettiğini, vekaletnamenin çok geniş yetkiler verdiğini, mahkemenin vekaletnameyi dar yorumladığını, vekaletname ile devredilen haklara tecavüz söz konusu olduğu taktirde dava açma yetkisinin tanınmayacağını söylemenin hukuka aykırı olacağını, HMK 114. Madde gereğince dava şartlarının mevcut olup olmadığının mahkemece her aşamada resen araştırılması gerektiğini, mahkemenin davacının babasının vekaletnamesinin dava açma yetkisi vermediğini düşünse bile, bu eksikliğin dava içerisinde dava yetkisini içerecek vekaletname ile aşılabileceğini, davacının babası …’nun dava devam ederken 14/09/2021 tarihinde vefat ettiğini, Mersin … Noterliğinin 14.09.2021 tarihli … yevmiye numaralı veraset ilamından da görüleceği üzere müvekkil …’nun 3/16 oranında mirasçısı olduğunu, mirasçısı sıfatıyla davaya devam edebilecekken mahkemenin aktif husumet yokluğu sebebiyle davayı usulden reddetmesi hukuka aykırı olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak davanın esastan görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinafa cevabında; Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla, istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosya kapsamında bulunan Mersin … Noterliği’nin 20/03/2019 tarihli … yevmiye numaralı veraset ilamından; muris …’nun (…) 21/03/1971 tarihinde vefat ettiği anlaşılmış, …’nun mirasçı olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça dosyaya Mersin … Noterliği’nin 14/09/2021 tarihli … yevmiye numaralı veraset ilamının ibraz edildiği, …’nun 04/09/2021 tarihinde vefat ettiği, geriye mirasçıları olarak eşi ve çocuklarının kaldığı, davacının mirasçı olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça dosyaya Şarkışla Noterliği’nin 09/09/2015 tarihli … yevmiye numaralı vekaletnamesinin ibraz edildiği, vekaletnamede; …’nun, babası …’den intikal eden, piyasaya çıkmış ve çıkacak olan okumuş olduğu bilumum kasetler ve sözü müziği murisi …’den kendisine intikal eden eserler ile ilgili muvaffakat da bulunmaya, iş ve işlemleri imzalamaya, sözleşme yapmaya ….’nun vekil tayin edildiği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Davacı vekili, ünlü ozan …’in eserleri üzerindeki mali hakların mirasçılarına ait olduğunu ileri sürerek, davalı …’in haklarına tecavüz ettiğinden bahisle FSEK 68. Madde gereğince üç kat tazminat talebinde bulunmuş, ilk derece mahkemesince davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde, …’nun müvekkiline vekaletname verdiğini ayrıca yargılama sırasında …’nun vefat ettiğini, mirasçı sıfatı bulunduğunu ileri sürmüştür.6100 Sayılı HMK 53. Madde de; “Dava takip yetkisi, talep sonucu hakkında hüküm alabilme yetkisidir. Bu yetki kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, maddi hukuka göre tasarruf yetkisine göre tayin edilir.” hükmü düzenlenmiştir.Dava 11/03/2021 tarihinde açılmış olup, davacının dava takip yetkisinin bulunup bulunmadığının dava tarihindeki şartlara göre değerlendirilmesi gerekir. Davacının murisi …’nun dava tarihinde sağ olduğu ve ozan …’in (…’nun) mirasçısı sıfatıyla, eserleri üzerinde hak ileri sürebileceği, davacıya verilen vekaletnamenin mali hak devir belgesi niteliğinde bulunmadığı, işlem yapma yetkisi verdiği anlaşılmıştır. …’nun yargılama sırasında vefat ettiği ve davacının mirasçı olduğu anlaşılıyorsa da, dava sırasında mevcut olmayan takip yetkisinin sonradan tamamlanması mümkün olmadığından, davanın esastan reddine karar verilmesi gerekirken usulden reddine karar verilmesi yerinde değilse de, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesi sonuç olarak yerinde olduğundan ve aleyhe istinaf bulunmadığından, bu hususa değinilmekle yetinilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 01/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.