Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/177 E. 2023/401 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/177 Esas
KARAR NO: 2023/401
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/12/2022
NUMARASI: 2022/761 2022/1221
DAVANIN KONUSU: 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 08/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … tarafından diğer davalı … LTD ŞTİ aleyhine KARAMAN İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yaptığı, icra dosyası üzerinden müvekkili şirkete İİK 89.md gereğince haciz ihbarnameleri gönderildiği, ilk iki haciz ihbarnamesi UTS adresine tebliğ edilmiş olup müvekkiller tarafından sistem açılamadığından iş bu ihbarnamelere itiraz edilemediği, üçüncü haciz ihbarnamesinin de adli tatil içinde tebliğ edildiği, adli tatil kapsamında uzayan süre zarfında süresinde mahkemenizde menfi tespti davası açtıklarını, müvekkili şirketin borçlu şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, bu hususun alacaklı tarafından da bilindiğini, bu nedenlerle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacı tarafından 3.haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içinde dava açılmadığını, bu nedenlerle öncelikle davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 28/12/2022 tarihli, 2022/761E-2022/1221K. Sayılı kararı ile; “… İİK 89.maddesi gereğince 3.haciz ihbarnamesinin tebliğinden sonra 15 günlük yasal süre içinde menfi tespit davasının açılması gerektiği, davacı tarafa 3.haciz ihbarnamesinin 13/07/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 15 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra 26/08/2022 tarihinde açıldığı, hak düşürücü sürenin resen mahkemece dikkate alınması gerektiği, bu nedenlerle davacı tarafından açılan davanın hak düşürücü süre yönünden reddine, davanın süre yönünden ve bu bağlamda usulden reddedildiği dikkate alınarak alacaklı …’ın tazminat isteminin koşulları oluşmaması nedeniyle reddine, Davacı tarafından açılan davanın hak düşürücü süre yönünden REDDİNE, Davalı …’ın tazminat isteminin koşulları oluşmaması nedeniyle REDDİNE…” şeklinde karar verilmiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davanın İİK’nın 89. Maddesinde düzenlendiğini, söz konusu bu davanın acele işlerden olmayıp dava açma süresinin esasen 8 Eylül’e kadar uzadığını, müvekkilinin ibraz olunan banka dekontlarından da anlaşılacağı üzere 15/08/2019 tarihinden 23/07/2019 tarihine kadar dosya borçlusu veya alacaklısına takriben 220.000,00 TL ödeme yaptığını ve 01/02/2019 tarihi itibariyle bu durumu ticari defterlerine kaydettiğini, bu sebeple İİK’nın 72/3 son cümle gereğince icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi yönünde tedbir talep ettiklerini, kararın usule aykırı olduğunu, talepleri doğrultusunda takibin durması, mahkeme aksi kanaatte ise İİK 72/3 son cümle gereği paranın alacaklıya ödenmemesi ve kötü niyetli davalı aleyhine %20’den aşağı olmayacak şekilde tazminata hükmedilmesi gerektiğini, huzurdaki davanın esasen menfi tespit davası olup, kanun koyucunun İİK’nın 89/3. Fıkra 4 ve 5. Cümlelerini vazederek hususi bir prosedür öngördüğünü, bu prosedürün davanın niteliğine ilişkin olmayıp süresine dair olduğunu, 6100 sayılı HMK’nın 103. maddesinde adli tatile tabi olan dava ve işlerin düzenlendiğini, basit yargılama usulüne tabi olan davalara adli tatilde bakılmayacağını, dolayısıyla huzurdaki davanın da açılışının adli tatil sonuna uzayacağını Yargıtay 10 HD’nin 2015/13145E.-2015/12819K. Sayılı kararının da bu hususu teyit ettiğini, kararın silahların eşitliği ilkesine de aykırı bulunduğunu, yine Yargıtay HGK’nın 2018/9-584E.-2018/1332K. Sayılı ilamında da belirtildiği üzere müvekkilinin bu davayı kazanma ümidi değil, davayı yürütebilme imkanından da yoksun bırakıldığını bildirerek kararın kesinleşmesine kadar takibin durması ya da paranın alacaklıya ödenmemesi şeklinde tedbir kararı verilmesini istemiştir.
DELİLLER: Davalı … tarafından diğer davalı …ltd.şti aleyhine bonoya dayalı olarak toplam 531.432,87 TL alacağın tahsili için kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlatıldığı, takip dayanağı bonoların keşidecisinin Davalı …ltd.şti, lehtarının ise davalı … olduğu görülmüştür. İcra müdürlüğü tarafından mahkemeye gönderilen 10/10/2022 tarihli cevabi yazıda, 89/1 ihbarının 14/06/2022, 89/2 ihbarının 28/06/2022, 89/3 ihbarının 12/07/2022 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, herhangi bir itiraz yapılmadığı, menfi tespit açıldığına dair belge ibraz etmediği, davacı vekilinin 26/08/2022 tarihinde huzurdaki davayı açtığına dair beyanda bulunduğunun bildirildiği görülmüştür. Dosyanın incelenmesinde huzurdaki davanın 26/08/2022 tarihinde açıldığı görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 89. Maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır. Davacı taraf davalılara borçlu olmadığını iddia etmiş, davalı … vekili ise davanın hak düşürücü sürede açılmadığını savunmuştur. Yargılama sonunda davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. İİK’nın 89/3 maddesi uyarınca, 3. Haciz ihbarnamesine süresi içerisinde itiraz etmeyen borçlunun 15 günlük süre içerisinde menfi tespit davasını açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemece re’sen dikkate alınması gerekir. Nitekim ilk derece mahkemesince bu husus karar yerinde değerlendirilmiş olup, davacıya 3. Haciz ihbarnamesinin 13/07/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise bu süre geçirildikten sonra 26/08/2022 tarihinde açıldığı gözetilerek yazılı şekilde karar verilmiştir. Davacı vekili davanın Adli Tatil nedeniyle 08/07/2022 tarihine kadar açılabileceği ileri sürülmüş ise de bu istinaf sebebi yerinde değildir. Zira adli tatil dava açılmasına engel oluşturmamaktadır. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/03/2023