Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/1720 E. 2023/1823 K. 07.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1720 Esas
KARAR NO: 2023/1823
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/07/2023, 11.10.2023 tarihli ek karar
NUMARASI: 2019/336E, 2023/528K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/12/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından müvekkili aleyhine başlatılan İstanbul … İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasına konu olan bonoların üzerindeki imzaların müvekkiline ait olmaması ve takibe konu bononun kanunen zorunlu unsurları ihtiva etmemesi nedeni ile takibin iptali ile müvekkilinin borçlu olmadığına dair menfi tespit istemi olduğunu, davalı tarafça müvekkilinin aleyhine takibe konulan bonolar üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmaması ve bonoların kanunen mecburi şekil şartlarını taşımaması ve bunun da ötesinde müvekkilinin davalı tarafla herhangi bir borç-alacak ilişkisi olmadığını, mezkür bonoların aleyhine takibe konulmuş olmasının hak ve hukuk kurallarına aykırı olduğu gibi aynı zamanda cezai sorumluluğunda doğurmakta olduğunu, davalı tarafın daha önceden İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını ve ödeme emrinde dayanak olarak aynı dava konusunun takipte olduğunu, 05/01/2019 ve miktarunun 100.000,00-TL ile 05/02/2019 tarihli 100.000,00-TLlik 2 adet senetin dayanak olarak gösterildiğini, imzaların taraflarına ait olmadığını, senetlerin sahte olarak oluşturulduğunu, söz konusu haksız sahte senetler nedeni ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, 2019/53537 sayılı soruşturmanın başlatıldığını, resmi belgede sahtecilik hükümlerine göre soruşturma ve kovuşturma yapılacağını, davanın kabulü ile davalı ağır kusurlu ve kötü niyetli bulunduğundan müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile başlatılan takibin iptalini talep etmiştir. -Davalı davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; “1)Menfi tespit talebinin kabulüne, -Dava konusu 05/05/2019 ödeme tarihli, 100.000,00 TL bedelli senet yönünden Davacılar … Ltd. Şti. ve …’in Davalı … A.Ş.’ye borçlu olmadığının tespitine,2)İİK md. 72/5 uyarınca 20.000,00 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 3)İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibin iptali talebinin konusuz kalması sebebiyle, talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmiştir. -Mahkemenin 11.10.2023 Tarihli ek kararı ile; süresinde harç yatırılmadığı gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ Davalı vekili istinaf isteminde özetle; Mahkemenin ek kararı ile; Eksik harcın yatırılmadığı gerekçesi ile istinaf edilmemiş sayılmasına karar verilmiş ise de ek kararın tebliği ile birlikte harcın tamamlandığını, dosya vekilinin ağır bir kaza geçirdiğini, uyluk kemiğinin kırıldığını, ameliyat olduğunu, uzun süre hastanede kaldığını, evde dahi mobil olmadığını, bu nedenle gecikildiğini, mazereti bulundurularak istinafın değerlendirilmesini, mazerete ilişkin belgeleri eklediğini, Davacının müvekkilinin alt kiracısı olup kira bedeline karşılık 100.000TL bedelli 05.01.2019 ve 05.02.2019 Tarihli senetleri verdiğini, sahte senet hakkında İstanbul CBS 2019/5357 sor sayılı dosyada suç duyurusunda bulunulduğunu, savcılık dosyasındaki raporlar dikkate alınmadan karar verildiğini, müvekkiline bilirkişi ücreti için kesin süre verilmesinin yerinde olmadığını, müvekkilinin davaya cevap vermediğini, bilirkişi incelemesini talep etmediğini, savcılık dosyasında alınan raporlar olduğunu, kararın HMK 120 md aykırı olduğunu, kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İSTİNAFA CEVAP: Davacılar vekili istinafa cevap dilekçesinde; Davalı vekili her ne kadar dilekçe ekinde sunduğu ameliyatı geçirmiş olsa da bu durumun eksik harcın tamamlanmasına etkisi iddia edilen derecede kaçınılmaz ve dolayısıyla mücbir sebep kapsamında olmadığını, istinaf dilekçesinin ekinde yer alan raporlara bakıldığında hastaneye yatış tarihine ve kaldığı süreye dair herhangi bir bilgi olmadığını, geçirdiği kazanın; istinafa başvuru süresi, tebligatın ulaşmasına kadar geçen süre ve onu izleyen bir haftalık kesin süre toplamının tamamına etki edecek derecede mücbir bir sebep olmasının güç bir durum olduğunu, ek karara ve asıl karara yönelik istinaf isteminin reddi gerektiğini belirtmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK 72.maddesine dayalı olarak açılan borçsuzluğun tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, istinaf kanun yoluna başvurmuş, mahkemece 11.10.2023 tarihli ek karar ile istinaf harç ve masrafların yatırılmadığı gerekçesi ile kararın davalı tarafça istinaf edilmemiş sayılmasına karar verilmiştir. Ek karar davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf edilmiş olmakla öncelikle ek kararın yerinde olup olmadığının incelenmesi gerekmektedir. Davalı vekili, 19.10.2023 Tarihli istinaf dilekçesinde ağır bir kaza geçirdiğini, sağ uyluk kemiğinin kırıldığını, ameliyat alındığını, uzun süre hastanede kaldığını, evde dahi mobil durumda olmadığını, bu nedenle gecikme olduğunu, mazeret nedeni ile istinaf isteminin değerlendirmeye alınmasını talep etmiş ve ameliyata ilişkin belgeleri eklemiştir. İlgili belgeler incelendiğinde davalı vekiline ait ameliyat kağıdında ameliyat tarihinin “05.09.2023 salı” olarak yazılı olduğu, taburculuk belgesinde 25.09.2023’de kontrol öngörüldüğü anlaşılmaktadır. Davalı vekili, gerekçeli karar yönünden ameliyat tarihi olan 05.09.2023’ten sonra 11.09.2023 Tarihinde UYAP üzerinden istinaf dilekçesi sunmuş olup, muhtıra da 19.09.2023 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu durumda ameliyat tarihinden sonra UYAP’tan istinaf dilekçesi sunan davalı vekilinin muhtıra tebliği tarihi itibarı ile mazeretine ilişkin başkaca bir delil de sunulmadığından mahkemece süresinde harcın tamamlanmadığının kabulü ile istinaf edilmemiş sayılmasına yönelik ek karar verilmesi yerindedir. Açıklanan nedenle ilk derece mahkemesinin 11.10.2023 Tarihli ek kararı yerinde olmakla davalı vekilinin ek karara yönelik istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin ek karara yönelik istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2- Ek karar yönünden alınması gereken 269,85-TL harç peşin alınmış olmakla başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, -Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 50-TL istinaf masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.07/12/2023