Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1702 Esas
KARAR NO: 2023/1994 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/10/2023
NUMARASI: 2023/181 E.SAYILI ARA KARAR
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli)|Fikir Ve Sanat Eseri(Manevi Tazminat İstemli.)
KARAR TARİHİ: 27/12/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP; Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde; müvekkili şirketin, dünyanın en büyük ve en eski seramik üreticilerinden olduğunu, 1748 yılından bu yana bu alanda faaliyet gösterdiğini, üretim ve tasarım yaptığını, fikri ve sınai hakların hukuki olarak elde edilmesine ve korunmasına büyük önem verdiğini, müvekkili şirketin, “…” isimli model ve seri altında üretim yaptığı tabak için desen tasarımını … tescil mumarası ile 26.05.2022 tarihinde Türk Patent Ve Marka Kurumu nezdinde tescil ettirdiğini, müvekkili şirketin dava konusu tasarımlarını Türk Patent Enstitüsü nezdinde tescil ettirmeden daha evvel Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi (EUIPO) nezdinde de … ila … tescil numaraları ile 25.01.2019 tarihinde tescil ettirdiğini, bu bağlamda müvekkil şirketçe dava konusu “Tabak için Desen Tasarımı” TPMK nezdinde tescil yapılmadan çok daha önce kamuya sunulduğunu, müvekkil şirketçe tasarımın yaratılması ve kullanılması çok daha eski olduğunu, dolayısıyla dava konusu tasarımlarda asıl hak sahibinin ve tasarımların üreticisinin müvekkili şirket olduğunun tartışmasız olduğunu, bu çerçevede müvekkili şirkete ait davaya konu tasarımların Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde yapılan tescil işlemi ile tescil tarihinden itibaren 6769 sayılı Kanun kapsamında Türkiye’de de 5 (beş) yıllık süre ile korunma hakkı bulunduğunu, müvekkili şirketin dünya çapında bu sektörde yapmış olduğu çalışmalar ve ürettiği tasarımlar nedeniyle herkes tarafından tanınan, bilinen ve güvenilen bir marka haline geldiğini, müvekkil şirketin kurulduğu günden bugüne dek tasarladığı ve ürettiği her ürünü büyük emek, sermaye ve zaman harcadığını, çalışmalarından en önemlilerinden birini de işbu davaya konu tasarımların oluşturduğunu, davalı yanın ise müvekkili şirketin dava konusu tasarımını aynen kopyalayarak ürettiğini, sattığını, pazarladığını ve e-ticaret siteleri de dahil olmak üzere bir çok kanal üzerinden satışa arz ettiğini, müvekkili şirket ile aynı sektörde faaliyet gösterdiği için müvekkil şirketin güvenilirliğinden ve bilinirliğinden yararlanarak haksız kazanç sağladığını, davalı yanın işbu davanın açıldığı tarih itibariyle de halen pek çok kanal üzerinden müvekkil şirkete ait tasarım ürünlerini üretmeye, pazarlamaya ve satış yapmaya devam ettiğini, davalıya ait https://www…com.tr/arama/… isimli internet sitesi üzerinde Beyoğlu … Noterliği aracılığıyla e-tespit yaptırıldığını belirterek, öncelikli olarak müvekkil şirkete ait tasarıma davalı şirketçe yapılan tecavüzün tedbiren durdurulmasına, davalı şirketin işbu eylemlerinin haksız rekabet ve tasarım hakkına tecavüz oluşturduğunun tespitine, tecavüzün men’ine, müvekkili şirkete ait tasarımlar ile ürettiği ürünlerin toplatılmasına, tecavüz eylemlerinin engellenmesine ve tasarım hakkına tecavüz nedeniyle ürünlerden elde ettikleri karın tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın (belirsiz alacak davası niteliğinde) ve 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
TEDBİR TALEBİNİN REDDİ KARARI; İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 13/10/2023 tarihli 2023/181 E. sayılı ara kararıyla; “…Tüm dosya kapsamı, yaklaşık ispat şartı dikkate alınarak; dava dilekçesi ekinde yaklaşık ispatın varlığına yönelik davalının marka kullanımına ilişkin bir delilin veya tespitin bulunmadığı, davacının tedbir talebinin esas dava içinde uzman bilirkişiler vasıtası ile takdirinin yapılacağı, bu aşamada esası çözer nitelikte verilebilecek bir tedbir kararının ölçülülük ilkesine uymayacağı, verilecek bir tedbir kararının ilerde telafisi imkansız zararlara yol açacağı, yargılamanın devamında değişen delil durumuna göre ihtiyati tedbir talep edilmesinin de mümkün olduğu, dolayısı ile tedbir talebinin yargılamayı gerektirdiği anlaşıldığından, yasal şartların oluşmadığına kanaat getirilmekle davacının tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinin ekinde sunulan delillerle davalının “…” markası ile “…” isimli seri ile müvekkiline ait tescilli tasarıma tecavüz ettiğinin ispatlandığını, Davalıya ait “https://www….com.t…” isimli internet sitesinde bu ürünlerin online olarak satışa sunulduğunu, bu durumun Beyoğlu … Noterliğine tespit ettirildiğini, Davalıya tasarım haklarına tecavüzün durdurulması için Beyoğlu … Noterliğinin 16/05/2023 tarihli, … Yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderildiği halde geri dönüş yapılmadığını,Dava konusu tasarımın asıl ve tek hak sahibinin müvekkili olduğunu, ihtiyati tedbir koşullarının mevcut olduğunu belirterek, ilk derec mahkemesince tedbir taleplerinin reddine ilişkin 13/10/2023 tarihli kararın kaldırılmasına, tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER; Davacı tarafça dava dilekçesi ekinde sunulan tasarım tescil belgesi incelendiğinde; 26/05/2022 başvuru ve tecsil tarihli, … tescil numaralı tasarımın davacı adına tescilli olduğu tespit edilmiştir. Beyoğlu … Noterliğinin 24 Mayıs 2023 tarihli, .. Yevmiye numaralı e-tespit tuatnağı incelendiğinde; 16/05/2023 tarihinde, saat 16:02 itibariyle … tarafından …com.tr alan adlı internet sayfasının görselinin tespit edildiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava, tasarım hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat davası olup, davacı tarafça davalının tasarım hakkına tecavüz teşkile eden eylemlerinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekili karara karşı istinaf yargı yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 159/1. maddesinde, sinai mülkiyet haklarına tecavüz olduğunu ispatlamak şartıyla ihtiyati tedbir talep edilebileceği, 159/3. maddesinde ise ihtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 389/1. maddesinde mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, 390/son maddesinde ise tedbir talep edenin davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu belirtilmiştir. Dosya incelendiğinde davacıya ait tasarım tescil belgesi ile davalıya ait olduğu iddia edilen internet sitesi üzerinde yaptırılan e-tespit tutanağının örneği dosyaya sunulmuşsa da, bu internet sitesinin kime ait olduğuna dair dosyada bir tespit ve delilin bu aşamada mevcut olmadığı, ayrıca internet sitesinde görselleri tespit edilen ürünlerin davacı adına tescilli tasarımların koruma kapsamında kalıp kalmadıklarına dair de bir inceleme yapılmadığı, bu hususun uzmanlık gerektiren bir inceleme ile tespit edilebileceği, davacı tarafça dava açılırken delil tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına dair talepte bulunulmadığı, bu aşamada mevcut dosya kapsamı ile davalının davacıya ait tasarımdan kaynaklanan haklarına tecavüz ettiği hususunda yaklaşık ispat şartının mevcut olmadığı, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddedilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı kanaatine varılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 269,85 TL maktu harç peşin alınmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 27/12/2023 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.