Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/1679 E. 2023/1968 K. 21.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1679 Esas
KARAR NO: 2023/1968
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2023/2 Esas, 17.07.2023 Tarihli ara karar
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/12/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkilinin devir yolu ile hak sahibi olduğu … ve … numaralı … ve … ibareli markaları müvekkili ürünleri ile iltibas teşkil eder şekilde ürün ambalajı üzerinde ürün açıklamasında … ibaresini kullandığını, bir kısım internet sitelerinde ürünün satışın yapılmakta olduğunu, marka ve tasarımdan kaynaklanan haklara tecavüz olup olmadığının tespiti, meni refi, ilanı, haksız rekabetin tespiti ve menine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; markanın en az beş yıldır tescilli olması gerektiğini, davanın usulden reddi gerektiğini, ilgili ürün ve markaların harcıalem konuma geldiğini,markanın zayıf marka olduğunu, ambalaj ve içeriklerin de farklı olduğunu, 3 sınıftaki emtialar için tanımlayıcı olduğunu belirterek davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesinin 17.07.2023 tarihli ara kararıyla; “… İncelenen dosya kapsamı, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde davacının … numaralı … ve … numaralı “…” ibareli markaların 3 ve 35. Sınıfta tescilli sahibi olduğu, davalı tarafından internet ve sosyal medya hesaplarında satışa sunulan … isimli ürünler üzerinde yer alan … ibaresinin aldırılan bilirkişi raporuna göre de davacı markalarına benzer olduğu tespit edilmiş ise de davacı tarafından ürün sunulmadığından tasarım yönünden ürünlerde karşılaştırılarak değerlendirme yapılamadığı mevcut rapora göre de … ibaresinin özellikle 3. Sınıftaki emtialar bakımından tanımlayıcı mahiyette veya zayıf markalar olma olasılığının olduğu buna ilişkin tarafları farklı hükümsüzlük davaları açıldığı ve mahkememizde halen derdest olduğu her ne kadar taraf kullanımları arasında benzerlik var ise de davalılarca ürün üzerinde bulunan … ibaresinin markayı nispeten farklılaştırdığı, bu yönüyle tecavüz hususunda mahkememizde tam bir kanaat oluşmadığı, ilerde tekrar değerlendirilmek üzere ihtiyati tedbir talebinin bu aşamada reddine ” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; markasal kullanımların tecavüz teşkil etmesi için ürünün üzerinde olması veya tek başına markasal ibarenin kullanılmasının bir koşul olmadığını, satış platformlarında ürün açıklamasında soru cevapta da markanın kullanıldığını, markanın zayıf marka değil güçlü marka olduğunu, davalının … ibaresi kullanmasının haksız rekabeti önlemediğini, dosyaya uzman görüşü sunulacağını, markanın 03 v 35 sınıf yönünden tanımlayıcı olmadığını, … bir ürün çeşidi ise müvekkilinin markası ile bilinir ve tercih edilebilir olduğunu, davalının kullanımının markasal olduğunu, raporda kullanımların tespit edildiğini belirterek kararın kaldırılmasını, markaları taşıyan ürünlerin satışının durdurulmasına yönelik tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava konusu, markaya ve tasarıma tecavüzün, haksız rekabetin tespiti, meni, refi istemlerine ilişkindir.Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ihtiyati tedbirin reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta; mevcut delil durumu, bilirkişi raporundaki görseller ve davacının markası hakkında hükümsüzlük davası olduğu dikkate alındığında bu aşamada mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi yerinde olduğundan davacı yanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.21/12/2023