Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1633 Esas
KARAR NO: 2023/1930 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/12/2020
NUMARASI: 2009/125 E. – 2020/645 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Finansal Kiralamadan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ 20/12/2023
Dairemizce verilen 04/11/2021 tarih ve 2021/1443 Esas 2021/1867 sayılı kararı Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 14/06/2023 tarih ve 2021/9218 Esas – 2023/3768 Karar sayılı ilamıyla bozulmuş olmakla, duruşmalı yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili; müvekkili ile davalılardan … arasında finansal kiralama sözleşmesi düzenlendiğini, diğer davalılardan … ve …’in de sözleşmeyi kefil olarak imzaladığını, diğer davalı … Tic. Ltd. Şti’nin ise satıcı olduğunu, finansal kiralama konusu taşınırların davalı satıcıdan diğer davalı kiracı tarafından alındığını, fatura ve irsaliyenin de müvekkili adına düzenlendiğini, satıcı davalının finansal kiralama sözleşmesi görünümünde onlarca kişiyle anlaşarak ve yönlendirerek işlemler yaptığını, bu şirketin yasaya aykırı davrandığını, malları kiracılara teslim etmediğini ve/veya başka mal teslim ettiğini ya da eksik mal teslim ettiğini, davalıların birlikte hareket ettiğini, bu nedenle 3226 Sayılı Finansal Kiralama Kanunu’nun 23/2 maddesi gereğince müvekkilinin sözleşmeyi fesih hakkı doğduğunu, olayın meydana gelmesinde BK’nun 50 -51 vd.maddeleri uyarınca davalıların birlikte sorumlu olduğunu, feshe dair ihtarnamenin davalılara gönderildiğini, ancak sadece davalılar … ve …’ye tebliğ edildiğini belirterek sözleşmenin feshine, finansal kiralama konusu balya makinesi ile traktörün davalı kiracıdan alınıp müvekkiline teslimine, teslim edilmediği takdirde bedelinin aynı faiz oranıyla tahsiline, toplam 48.622,30 Euro’nun dava tarihinden itibaren % 30 faiziyle birlikte tahsiline, 8.376,63 TL’nin % 126 oranında faiziyle % 18 KDV karşılığı 19.824,87 TL’nin % 126 faiziyle tahsiline, faizin dava tarihinden itibaren yürütülmesine, fazlaya dair hakların saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı …; davacının malları istemesinin hukuken mümkün bulunmadığını, zira malların teslim edilmediğini, mal teslim edilmediği için de kira alacağının muaccel hale gelmeyeceğini, davacının malın teslim edilmediğini kabul ettiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Davalı …; dava dilekçesinde de belirtildiği üzere malın teslim edilmediğini, bu nedenle mal iadesi istenilemeyeceğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Davalı … Ltd.Şti.vekili; dava konusu alacakların zaman aşımına uğradığını, müvekkilinin ne para aldığını ne de malların müvekkilinde olduğunu, muvazaalı hareket edildiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemesince toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre; “finansal kiralama sözleşmesinin 19/03/2008 tarihli olup, olaya 3226 Sayılı Mülga Kanun’un ve önceki yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiği, sözleşmeye konu traktör ve balya makinesinin teslim belgesi bulunmasına rağmen makinenin alıcının elinde bulunmadığının tespit edildiği, gerçekte traktör ve balya makinesinin üretici tarafından teslim edilmediğinin alıcı tarafından belirtildiği, buna göre düzenlenen teslim belgelerinin muvazaalı olduğu, muvazaa sonucu akdin çekilmez hale gelmesi nedeniyle davacı tarafın 3226 Sayılı Kanun’un 23/2 maddesi gereğince sözleşmeye feshinde haklı olduğu, ödenmesi gereken kira alacaklarının mevcut olduğu, davacının sözleşme kapsamında toplam kira alacağının KDV dahil 65.521,21 Euro olduğu, davalı kiracının ilk kira taksitini KDV’siz 7.125 Euro olarak ödediği, davacının dava tarihi itibariyle 48.622,30 Euro kira alacağı bulunduğu, davacının balya makinesi ve traktör için satıcıya 82.620,00 TL ödediği, bu tutarın dava tarihindeki Euro cinsinden değerinin 67.490 TL (31.760 Euro) olup kiracı ve kefillerden kira bedelleri toplamı 121.920,41 TL karşılığı KDV dahil 57.374,31 Euro talep edebileceği, davacının diğer alacaklarına ilişkin bir açıklama ve belge sunmadığı, bu kısımlar yönünden taleplerinin reddi gerektiği” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne; davacı ile davalı kiracı arasındaki Finansal Kiralama Sözleşmesi’nin davacı tarafça haklı nedenle fesh olunduğunun tespiti ile sözleşme konusu malların davalı satıcı ve davalı kiracıdan alınarak davacıya aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde kiralama sözleşmesine konu malların dava tarihindeki değerleri toplamı 67.490,00 TL’nin tüm davalılardan ve dava tarihinden itibaren %126 oranında işleyecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, kira bedelinden kaynaklanan (KDV Dahil) 57.374,31 Euro alacağın dava tarihinden itibaren %30 oranında işleyecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, mahkemece verilen 20.02.2009 tarihli tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiş kararı davalılar … ve … vekili istinaf etmiştir. Davalılar … ve … vekili istinafında; davacının muvazaa konusunda hiçbir delil sunmadığını, delil olarak teslim ve tesellüm belgelerinin davalı kiracı tarafından imzalanmasını gösterdiğini, yerel mahkemenin de bunu kabul ettiğini, oysa müvekkili kiracıya imzalatılan teslim tesellüm belgesinin satıcı tarafından değil, davacı yetkilileri tarafından finansal kiralama sözleşmesinin imzalandığı, 19/03/2008 tarihinde noterde müvekkilinin de dolandırılarak haricen imzalattırıldığını, davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığını, teslim borcunu yerine getirmediğini, müvekkilini ve birçok kişinin dolandırıcı bir firmanın eline bıraktığını, davacı ile diğer davalı satıcının davalıların bilgisizlik ve tecrübesizliğinden yararlanarak teslim belgelerini sözleşme imzası sırasında imzalattığını, davacının gerçek bir mal teslimi olmadan kendi zararına satıcı davalının dolandırıcılığına bilerek ya da bilmeyerek göz yumduğunu, davacının bu haksız tutumu sonunda zarara sebebiyet verdiğini, davacının teslim belgelerinin gerçeği yansıtmadığını, paranın davacıdan davalıya satıcıya çıkmadan önce bildiğini, davacının teslimin gerçek bir teslim olmadığını bilebilecek durumda olduğunu, Bafra ilçesinde 50’ye yakın kişinin mağdur olduğunu, konuyla ilgili bir başka ceza dosyasındaki mahkumiyet kararının bozulduğunu, davalı satıcı dışındaki diğer tüm davalıların davalı şirketle davacı şirketin kusurlu hareketleri sonucu dolandırılıp kandırıldığını, bu konuda 18 tane dava dosyası bulunduğunu, faturaların naylon fatura olduğunu, mal teslim edilmediği için müvekkilinin borcunun doğmayacağını, bu konuda benzer 19 HD’nin 2005/1791 E. -11362 K.sayılı ilamının bulunduğunu, davalı satıcının malların kiracılara teslim edilmediğini ve en kısa sürede teslim edileceğine dair dilekçe sunduğunu, davacının kendi kusuruna dayanarak hak talep edemeyeceğini, muvazaalı sözleşmelerin geçersiz olduğunu, mahkemenin muvazaayı kabul etmesine rağmen geçersiz sözleşme hükmüne göre karar vermesinin yasal olmadığını, teslim edilmeyen bir mal için iade hükmü ve iade mümkün olmaması halinde bedelinin tahsiline karar verilemeyeceğini, kefil olan müvekkili yönünden ise sözleşmede üst limitin 55.250 Euro olduğunu, oysa mahkeme tarafından limiti aşar şekilde 57.374,31 Euro kira alacağı ve 67.490 TL kira konusu malın bedelinin kefillerden tahsiline karar verilmesinin kanunun emredici hükmüne aykırı olduğunu bildirmiştir. Davacı tarafından davalılara gönderilen 09/01/2009 tarihli ihtarnamede satıcı … kiracılarla birlikte hareket ederek muvazaalı işlem yaptıkları, satıcıya para transferi sağladıkları menkullerin kiracılarda bulunmadığı, BK 19’a aykırı hareket edildiği, sözleşmeyi Finansal Kiralama Kanunu’nun 23/2 maddesi gereğince feshettikleri buna göre tebliğden itibaren 5 gün içinde malları davacı şirket adresinde hazır bulundurulması, ayrıca aynı Kanun’un 25.maddesi uyarınca meydana gelen zararın 5.312,47 TL + 3.064,16 TL + 16.856,03 Euro + 31.766,27 Euro’nun sözleşmenin ilgili maddeleri gereğince faizi, % 18 KDV’si ile birlikte 5 gün içinde ödenmesinin istendiği, … ile … ve …’e tebliğ edildiği, …’ya ise çıkarılan tebligatın bila iade edildiği görülmüştür. Finansal Kiralama Sözleşmesi 19/03/2008 tarihli olup davacı ile davalılardan … arasında düzenlendiği, davalılar … ve …’in müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı, sözleşme ekinde davalı …. Ltd. Şti. Tarafından davacıya düzenlenen 07/03/2008 tarihli faturaların bulunduğu, tesellüm belgesinin davalılar … ve … ile … tarafından imzalandığı görülmüştür. Yargılama sırasında alınan ve bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda; sözleşmenin kira bedellerinin ödenmemesi nedeniyle feshinden dolayı davacının malın iadesini isteyebileceği, sözleşme ekinde yer alan tesellüm belgesinden malın kiracı tarafından teslim alındığının anlaşıldığını, dava tarihi itibariyle davacının 48.622,30 Euro ve 28.201,50 TL alacaklı olduğu, kefillerin kefalet limitinin 55.250 Euro olup dava tarihinden itibaren 48.622,30 Euro ve 14.062,65 TL üzerinden sorumlu tutulmaları gerektiği, davalı satıcı firmanın kira bedellerinden ve mal iadesinden sorumlu olup olmadığı hususunun mahkemenin takdirinde olduğu, davacının davalı kiracıdan ve davalı kefillerden Euro için % 30, TL için % 126 oranında temerrüt faizi isteyebileceği yolunda görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 02/03/2020 tarihli raporda ise; balya makinesinin 48.500 TL, traktörün ise 28.000 TL olduğu, 07/03/2008 tarihli TCMB satış kuruna göre 1 Euro’nun 1,9246 TL olduğu, buna göre proforma fatura tarihindeki satış bedellerinin balya makinesi için 25.200 Euro, traktörün ise 14.500 Euro olup, toplam tutarın 39.700 Euro olduğu, amortisman oranın % 20 olarak alınması halinde ihtiyati tedbir kararının verildiği 20/02/2009 tarihi itibariyle makine ve traktörün toplam değerinin 31.760 Euro olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Bafra Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2014/140 Esas – 2015/71 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; davacının katılan sıfatının olduğu, sanıklar … ve … nitelikli dolandırıcılık suçundan 05/03/2015 tarihinde ayrı ayrı beraatlerine karar verildiği görülmüştür. İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1229 Esas – 364 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; davacı … şirketi tarafından davalılar … Ltd. Şti.ve …, … ve … aleyhine açılan mal iadesi mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili ve kira alacağının tahsiline dair davanın yargılaması sonunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın Yargıtay 19. HD tarafından bozulduğu, mahkemenin de sonradan verdiği kararla önceki kararında direndiği ve davanın kısmen kabulü ile malların davalı kiracı ve davalı satıcıdan alınarak davacıya iadesine, bu mümkün olmadığı takdirde dava tarihindeki değerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği görülmüştür.
G E R E K Ç E: Dava, finansal kiralama sözleşmesinin feshi, finansal kiralama konusu makinelerin iadesi, iadesi mümkün olmadığı takdirde bedeli ile ödenmeyen kira bedellerinin tahsili istemlerine ilişkindir. Davacı ile, davalı … arasında 19/03/2008 tarihli Finansal Kiralama Sözleşmesi’nin düzenlendiği, sözleşmenin davalılar … ve … tarafından müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı, ayrıca tesellüm belgesinin de davalılar … ve … ile … tarafından imzalandığı anlaşılmıştır. Dava dilekçesinin 2.sayfasının ilk paragrafında satıcı şirketin finansal kiralama görüntüsü altında yasaya aykırı işlemler yaptığı, malların teslim edilmediği, ve / veya başka mal teslim edildiği, eksik mal teslim edildiği, ve davalıların birlikte hareket ederek haksız fiil işlediğinin iddia edildiği, ayrıca satıcı davalı şirketin finansal kiralamaya konu olan malların … alınan giriş faturalarının ibrazıyla ilgili herhangi bir sonuç elde edilemediğinin beyan edildiği ve bu davaya özgü olarak ise traktör ve balya makinesinin adreste bulunamadığının belirtildiği görülmüştür. Davalılar … ve … ise malların teslim edilmediğini savunmuş, davalı satıcı … Ltd. Şti.vekili ise cevap dilekçesinde hiçbir şekilde dava konusu malların müvekkiline gelmediğini ve müvekkilinde bulunmadığını bildirmiştir. Öte yandan dosya içeriğinden Bafra Ağır Ceza Mahkemesi’nde davacının da katılan sıfatıyla yer aldığı, davalı satıcı şirketin ortaklarının sanık olarak yargılandığı kamu davasında da davalı şirket hakkında mallar teslim edilmediği halde teslim edilmiş gibi işlem yapıldığından bahisle şikayette bulunulduğu görülmüştür. Her ne kadar finansal kiralama sözleşmesi ekinde tesellüm belgesi bulunmakta ise de malları teslim edecek olanın satıcı şirket olduğu, satıcı şirketin ise sözleşmede imzasının yer almadığı gibi, tesellüm belgesinde de satıcı şirketin imzasının bulunmadığı ve ayrıca tesellüm belgesinde sözleşmeyle bir ilgi kurulmadığı gözetildiğinde finansal kiralama konusu balya makinesi ve traktörün davalı satıcı tarafından finansal kiralama sözleşmesinin kiracısı olan davalı … teslim edilmediği vicdani kanaatine varılmıştır. Bu bakımdan finansal kiralama konusu makine ve traktör teslim edilmediğinden aynen iade bu mümkün olmadığı takdirde bedelin iadesi ve kiralama bedelinin tahsili hükmü kurulması doğru değildir. Ancak sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği hususu ise yerindedir. Dolayısıyla Dairemizin yukarıda açıklanan kanaati doğrultusunda davalılar … ve … vekilinin istinaf taleplerinin kısmen kabulü gerekmiştir. Öte yandan kararı davalılardan sadece … ve … istinaf etmiştir. Diğer davalılar kararı istinaf etmemiştir. Yukarıda açıklanan hususlar ile kararın bir kısım davalılar tarafından istinaf edilmemesi gözetilerek kazanılmış haklar da dikkate alınmak suretiyle Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına dair verilen karar Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 14/06/2023 tarih ve 2021/9218 Esas – 2023/3768 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.Yargıtay Dairesi bozma ilamında; “…Dava dilekçesinde ödenmeyen kira alacağı tutarı (130.175,41 TL) üzerinden peşin harç yatırılmakla birlikte sözleşmenin feshi ve aynen iade veya traktör ile balya makinasının bedelinin tazmini yönünden dava dilekçesinde değer gösterilmediği gibi peşin harç da yatırılmış değildir. Bu halde, açıklanan yasal düzenlemeler gereğince, sözleşmenin feshi, traktör ve balya makinasının iadesi veya bedelinin tahsili istemi yönünden davacı vekiline dava değerini bildirmesi, bu değer üzerinden eksik peşin harç ikmal etmesi, harcın ikmali halinde yargılamaya devam edilerek uyuşmazlığın esası hakkında hüküm kurulması, harcın ikmal edilmemesi durumunda ise 6100 sayılı Kanunun 150 maddesi gereğince işlem tesisi gerekirken kanun hükümlerinin gözardı edilmesi suretiyle peşin harcı yatırılmayan sözleşmenin feshi, bedelin tahsili konusunda yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesine yer verilmiştir. Dairemizce usul ve yasaya uygun olan Yargıtay bozma ilamına uyularak, yeniden yapılan yargılamada eksik harcın ikmali sağlanmıştır. Seri olarak açıldığı anlaşılan ilk derece mahkemesi sıfatıyla İstanbul 12.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/124 Esas, 2020/644 Karar sayılı dosyası ile yapılan yargılama sonunda Dairemizce verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 12/09/2023 tarih ve 2022/1085 Esas – 2023/4883 Karar sayılı ilamında “Finansal kiralama sözleşmesi gereği davalı … davacının davalı şirkete yaptığı ödemeyi taksitler halinde davacıya ödemeyi taahhüt etmiş, diğer davalı kefiller de sözleşmeyi imzalamışlardır. Davalı davacı ile kendi arasındaki sözleşmeye aykırı davrandığından diğer kefil davalılar ile birlikte sözleşmeden sorumluluğu söz konusudur. ” gerekçesi de dikkate alınarak kefil durumundaki davalıların da sorumlu oldukları gözetilerek bozma ilamında işaret edildiği şekilde yeniden karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Davalılar vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 2-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 02/12/2020 tarihli 2009/125 E. – 2020/645 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın kısmen kabulü ile; Davacı ile davalı kiracı arasındaki Finansal Kiralama Sözleşmesi’nin davacı tarafça haklı nedenle fesh olunduğunun tespiti ile sözleşme konusu malların davalı satıcı ve davalı kiracıdan alınarak davacıya aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde kiralama sözleşmesine konu malların dava tarihindeki değerleri toplamı 67.490,00 TL’nin tüm davalılardan ve dava tarihinden itibaren %126 oranında işleyecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,4-Kira bedelinden kaynaklanan (KDV Dahil) 57.374,31 Euro alacağın dava tarihinden itibaren %30 oranında işleyecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,5-Fazlaya ilişkin istemin reddine,6-Mahkemece 20.02.2009 tarihli tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına,7-İlk derece yargılaması yönünden; a)Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 8.832,38 TL karar harcından peşin alınan 1.757,40 TL ile 1.412,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 5.662,98 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,b)Davacı tarafça yapılmış olan 40,60 TL ilk masraf, toplam posta ve tebligat ücreti 227,50 TL, bilirkişi ücreti 1.350,00 TL olmak üzere toplam 1.618,10 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre 1.515,49 TL yargılama gideri ile 1.757,40 TL peşin harç ve 1.412,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 4.684,89 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, c)Davacı yararına kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 19.507,27 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, ç)Reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan 8.255,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine, 8-İstinaf yargılaması yönünden;a) İstinaf talebi kabul edildiğinden davalılar tarafından yatırılan 1.757,40 TL istinaf nispi harcı ile 450,69 TL istinaf nispi harcı olmak üzere toplam 2.208,09 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince davalılara iadesine,b)İstinaf aşamasında davalılar … ve … tarafından yargılama gideri olarak yapılan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 292,10 TL temyiz yoluna başvurma harcı ile 120,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 574,20 TL’nin davacıdan alınarak davalılar … ve …’ye verilmesine,c)İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, ç)İstinaf incelemesi duruşmalı yapıldığından ve bir duruşma icra edildiğinden davalılar … ve … yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 10.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’ye verilmesine, 9-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, duruşmalı yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 20/12/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.