Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/1630 E. 2023/1910 K. 20.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1630 Esas
KARAR NO: 2023/1910
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/07/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2023/663
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/12/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İHTİYATİ TEDBİR TALEBİ:İhtiyati tedbir talep eden vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı/alacaklı tarafça Düzce İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası ile müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe girişilmiş olduğunu, ancak takibin haksız olup müvekkilimin davalıya karşı bir borcu bulunmadığını, söz konusu kambiyo senedindeki imzanın müvekkilime ait olmadığını, dava konusu kambiyo senedi üzerindeki imzanın müvekkile ait olduğuna dair hiçbir şüpheye yer bırakmayacak biçimde somut bir delil de bulunmamadığını, senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığı gibi müvekkilinin davalıya karşı hiçbir borcunun bulunmadığını, alacaklı tarafın müvekkili aleyhine kötü niyetli olarak icra takibi başlattığını belirterek, teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davanın kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN REDDİ KARARI:Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/07/2023 tarih ve 2023/663 Esas sayılı ara kararıyla; “… davacı, icra takibine konu edilen senetteki imzanın davacıya ait olmadığını iddia ederek, İİK.72 uyarınca tedbir kararı verilmesini talep etmiş olmakla, davacının soyut imza inkarı haricinde tedbire dayanak yaklaşık ispat düzeyinde herhangi bir delili dosyamıza sunmamış olması çerçevesinde talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; “Müvekkil hakkında davaya konu takibin kötüniyetli olarak başlatıldığını, müvekkilin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkilin takibe konu çek ile ilgisi bulunmadığını, İcra takibine konu çekteki imzanın müvekkile ait olmadığını, senet üzerindeki imzanın kişiye özel olduğu tespit edilemeyecek kadar sıradan ve herkesçe atılabilecek bir imza olduğunu, imzanın müvekkile ait olduğuna dair hiçbir şüpheye yer bırakmayacak biçimde somut bir delil de bulunmadığını, Tarafımızca Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021/10143 CBS Soruşturma dosyası ile müvekkilin çeklerinin kayıp veya çalındığının bildirildiğini, takibe konu çekin de bu kapsamda sahte olarak düzenlendiğini, Mahkemece verilmiş olan red kararının onanması halinde müvekkil, işbu kötü niyetli icra takibi kapsamında icrai işlemlere maruz kalacağını ve mal varlığı üzerinde telafisi güç zararlar doğuracağını, HMK 389/1 maddesinde ihtiyati tedbir kararının verilebilmesi için aranan koşulların, talepte bulunan müvekkilim tarafından yukarıda arz ve izah ettiğimiz üzere sağlandığını, ilgili kanun hükmüyle açıkça çelişen mahkeme kararının usule aykırı olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının istinafına yöneliktir İlk derece mahkemesi tarafından; “… davacının soyut imza inkarı haricinde tedbire dayanak yaklaşık ispat düzeyinde herhangi bir delili dosyamıza sunmamış olması çerçevesinde talebinin reddine.” karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İİK 72/3 maddesinde; “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Mahkemece mevcut delil durumu itibariyle yaklaşık ispat hususunda kanaat verici bir belge sunulmadığından bahisle davacının takibin durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.20/12/2023